ayrışık
işlevli
çeviri olarak tanımlanır. Örneğin, araya zaman ve coğrafik olarak
yer farklılığı girdiğinde, çevirmenin, metninin çağrı işlevini yerine getire-
bilmesi için metnin göndergesel işlevini değiştirmesi gerekebilir. Öte yan-
dan, erek ekinde kaynak metnin özgünlüğü ile boy ölçüşecek bir çeviri
ortaya çıkıyorsa, o zaman bu çeviri “
türdeş işlevli çeviri
” adını alır.
7.7.2. Çeviri Türü ve İşlevsellik
Nord, her tür çevirinin hem kendi aralarında, hem de kendi içinde sı-
nırlanamayacağı üzerinde özellikle durmuştur. Aynı metnin bir çok çevi-
risi olabilir. Ancak bunların işlevleri birbirinden farklı olabilir, veya bir
işlevi ötekinden baskın çıkabilir. Örneğin, Işın Bengi-Öner’in kaynak ve
erek odaklılık açısından betimleyici yöntemle irdelediği 66. Sone’nin Sa-
adet-Bülent Bozkurt ve Can Yücel tarafından yapılan çevirileri, Nord’un
işlevsel kuramı açısından değerlendirildiğinde, çevirmenin amacının met-
nin işlevselliği üzerindeki etkisi kadar, hem kaynak metin ve çeviri metin
163
ilişkisi, hem de çeviri metinlerin kendi aralarındaki ilişkilerin çevirmenler
üzerindeki etkileri de ortaya çıkar (krş.Bengi-Öner, 2001). Bu ilişkiler,
çevirmenler tarafından kimi zaman birbirinden farklı yönlere çekilmiş,
kimi zamanda birbiriyle örtüşmüştür. Bu kuram çerçevesinde Bengi-
Öner’in, Can Yücel ve Saadet Bozkurt’un çevirileri üzerinde yaptığı kar-
şılaştırmalı çözümlemeye aynı sonenin çevirisini yapan Talat Halman’da
eklenmiştir.
William Shakespeare tarafından ilk 1598’de yayımladığı öne sürülen
“Soneler” Türk yazın dizgesine 1887-1888 yıllarında Mehmed Nadir’ ta-
rafından 42 adet düz yazı sone çevirisi şeklinde girmiştir. Bu soneler ara-
sında 66.Sone ilk 1957 yılında Can Yücel’in “Her Boydan” adıyla yayın-
lanan toplu şiir çevirileri arasında yer almış ve bu çeviri, hem ölçü ve uyak
hem de içerik açısından Türk şiirine yeni bir boyut kazandırmıştır. Aynı
sone, yine koşuk çevirisi olarak 1964’de Talat Sait Halman’ın 40 sone
çevirisinin yer aldığı yapıtında yayımlanmış ve 1989’da “Tüm Soneler”
adlı yapıtta yeniden yayımlanmıştır (http://www.byegm.gov.tr/ yayinlari-
miz/NEWSPOT/2000/March/). Bu sone Saadet Bozkurt and Dr. Bülent
Bozkurt’un düz yazı sone çevirilerinin yer aldığı yapıtında 1979 yılında
yine çevrilmiş ve 1994’te yeniden yayımlanmıştır. Shakespeare’ le ilgili
başkalarının derlediği yapıtlarda 66. Sone çevirileri arasında en çok ya-
yımlanan Can Yücel’in çevirisi olmuştur. Kuşkusuz bu durum Holmes’un
şiir çevirisi ulamlamasına göre, içerikten yola çıkarak örgensel çeviri yap-
masından kaynaklanmıştır. Gerçi bu çevirinin ayrışık bir işlev yerine ge-
tirmesine de neden olmuştur. Yücel’in çevirisinin ayrışık işlevli olmasına
karşın, içerik ve biçim açısından canlı bir bütünlüğe sahiptir. İşte bu yüz-
den, bu çevirinin sonradan gelen çevirilere olduğu kadar özgün şiirlere de
örnek olduğu söylenebilir. Örneğin, Yücel’le aynı ölçü ve uyağı kullanan
Halman’ın 1964’te biçimden yola çıkarak “türdeş işlevli” bir çeviri örneği
ortaya çıkardığı görülür. Can Yücel ve Talat Halman’ın çevirisi biçim
(ölçü+uyak) açısından birbiriyle aynı olmasına karşın, Can Yücel’in çevi-
risi, göndergesel çerçeveyi değiştirmesi açısından ayrışık işlevli çeviri
olarak da değerlendirilebilir. Ne var ki, bu çevirilerin aradan yedi yıl geç-
mesine karşın biçimsel olarak aynı olmaları, işlevselliklerinin de aynı ol-
duğu anlamına gelmez. Aşağıda kaynak metin ve sone çevirilerinin karşı-
laştırılmasından da bu durum açıkça gözlemlenebilir:
Kaynak Metin
164
Do'stlaringiz bilan baham: |