Book · September 005 citations 35 reads 4,397 author



Download 1,66 Mb.
Pdf ko'rish
bet110/253
Sana23.01.2022
Hajmi1,66 Mb.
#404346
1   ...   106   107   108   109   110   111   112   113   ...   253
Bog'liq
eviribilimintemelkavramvekuramlar (3)

biçemsel eşdeğerliği
 sağlayacak bi-
çimde  erek dile aktarmaktır. Metnin yorumlayıcı çözümlenmesi aşama-


 
110 
sından sonra Wilss çeviride 
metinlerarası işlevsel eşdeğerliğin
, çevirme-
nin aktarım edincine dayalı aldığı kararlarla sağlanabileceğini öne sürer. 
Söz konusu eşdeğerliğin, biçemsel ya da deyimsel açıdan kaynak metinde 
sorun yaratacak unsurların çevirmen tarafından kaynak metnin yüzeysel 
yapısından saptanarak, derin yapıya inilip, çözümlenerek, erek dilde yeni-
den düzgülenmesiyle sağlanabileceğini savunur.  
Bu yöntem, Toury'nin erek odaklı kuramında öne sürdüğü yöntemin, 
tam karşıtı bir uygulamadır. Toury'de "sorun" çeviri metin üzerinde sap-
tanırken, Wilss sorunları doğrudan kaynak metinde saptayarak çeviri sü-
recindeki kararları yönlendirmeyi uygun görmüştür. Buradan Wilss'in ge-
nel kapsamlı bir kuramdan çok uygulama alanına yönelik “dar kapsamlı” 
bir kuram tasarladığı ortaya çıkar. Uygulama alanıyla ilgili bir kuram or-
taya atması, Hönig ve Kussmaul gibi çeviribilim odaklı Alman kuramcı-
lara  ışık  tutmakla  birlikte,  kaynak  odaklı  metin  çözümlemesinden  yola 
çıkması, günümüz erek odaklı çeviribilim anlayışı açısından eleştirilebilir. 
Sadece Kaynak metnin hedef alınması, çevirmenin çeviri süreçlerindeki 
kararlarını yönlendiren etmenlerin kaynak metnin yüzeysel yapısıyla sı-
nırlı  kalmasına  ve  biçemsel  eşdeğerliği  sağlama  kaygısıyla  çevirmenin 
dikkatini çeviri sorunlarından çok, kaynak metnin dilsel sorunlarına çek-
mesine yol açar. Bu ise, Wilss'i ister istemez yapısal ve üretimsel dilbilim 
yöntemlerini  kullanmaya  zorlamıştır.  Kısacası,  Wills’e  göre,  çevirmen 
sözkonusu süreçte önce kaynak dilde metin çözümlemesi yapmakta, ar-
dında yorum yaparak tümellere inerek kaynak metni erek dilde yeniden 
düzgülemektedir (agy. 120-130).  
Kuşkusuz, Wilss'in “aktarım edincine” dayalı olarak öne sürdüğü dil-
lerin çevrilebilirliği savıyla, Whorf ve Sapir'in önce dillerin çevirilemez-
liği, ya da sonradan ancak benzer yapıdaki dillerin göreceli olarak çeviri-
lebileceği şeklindeki savları birbirine taban tabana karşıttır. Wilss, bu ko-
nuda, Whorf ve Sapir'in dillerin çevrilemezliğini (agy.: 43) derin yapıya 
değil de, sadece dilsel ve ekinsel olarak yüzeysel yapıdaki farklılıklarına 
bakarak öne sürdüklerini belirtmiştir. Ne var ki, Whorf ve Sapir'in dilleri 
sözcük düzeyinde ele alması onların çeviriyle ilgili görüşlerinin "sözcüğü 
sözcüğüne"  çeviriyle  sınırlı  kalmasına  neden  olmakla  birlikte,  “diliçi 
dünya görüşü ile ilgili savlarını görgül verilere dayalı olarak öne sürmeleri 
bilimsel yöntem açısından olduğu kadar, çeviribilimde dilsel  ve  ekinsel 
farklılıklara dikkati çekmeleri açısından da önemlidir. Bir başka deyişle, 
bu  dilbilimcileri  ileride  bilişsel  olarak  çeviride  görgül  yöntemler  arama 


 
111 
çabasına sokmuştur. Bu konuda Kade’nin (agy.: 47) sözkonusu dilbilim-
cilerin ırk ve dil ayrımı yaptığıyla ilgili sözlerinden de alıntı yapan Wilss, 
Kade'nin dilbilimde kullanılmak üzere gerçekte göstergebilime dayalı ile-
tişim  kuramından  esinlenerek  öne  sürdüğü  dillerarası  iletişim  modelini 
kendine örnek aldığını öne ürer. Ne var ki, çevirmen tarafından kaynak 
dilin düzgüsünün çözümlenmesi ve erek dilde yeniden düzgülenmesi olan 
bu model, doğrudan aktarım sürecini göstergesel olarak değerlendirdiğin-
den, anlıkta geçen süreçler tam anlamıyla yorumlanamadığı gibi, düzgü 
çözümleme ve yeniden düzgüleme işlemleri de birbirinden nedensel ola-
rak kopuk kalmıştır. Wilss'in “aktarım edincini” öne sürmesi, belki de bu 
süreçlerdeki belirsizliğe bir dayanak arama kaygısından kaynaklanmıştır. 
Ne var ki, onun da dil ve düşünce aynı düzlemde ele alması, dillerin yü-
zeysel yapısındaki farklılıkları sadece bir düzgüleme işlemi olarak görme-
sine yol açmıştır. Üstelik, yukarıda da değindiğim gibi, Wilss'in çeviriye 
ilişkin savları, Chomsky ya da üretici-dönüşümlü dilbilim görüşünü savu-
nan dilbilimcilerin kuramlarıyla ilgili çıkarımlarına dayanmaktadır. Wilss, 
Chomsky'nin dönüşümlü-üretimsel  dilbilim  anlayışının, dilin iletişimsel 
yönünden çok dilbilgisel düzeneğiyle ilgili olduğunu ve dönüşüm işlem-
lerinin özellikle çeviri gibi iki dil düzeneğinin karşılaştırılması gerektiği 
durumlarda son derece karmaşık bir durum sergileyeceğini öne sürmekle 
birlikte  (agy.:  184),  gerçekte  onunla  aynı  görüşü  paylaştıkları  görülür. 
Hem Chomsky' nin “dil edinci”, hem de Wilss’in “aktarım edinci” savla-
rının görgül verilere değil de, tümdengelimli önsellere dayalı olduğu or-
taya çıkar. Bu durumda Wilss’in kuramının ne tam anlamıyla görgül veri-
lere, ne de tümevarımlı yönteme dayalı olduğu görülmektedir.  

Download 1,66 Mb.

Do'stlaringiz bilan baham:
1   ...   106   107   108   109   110   111   112   113   ...   253




Ma'lumotlar bazasi mualliflik huquqi bilan himoyalangan ©hozir.org 2024
ma'muriyatiga murojaat qiling

kiriting | ro'yxatdan o'tish
    Bosh sahifa
юртда тантана
Боғда битган
Бугун юртда
Эшитганлар жилманглар
Эшитмадим деманглар
битган бодомлар
Yangiariq tumani
qitish marakazi
Raqamli texnologiyalar
ilishida muhokamadan
tasdiqqa tavsiya
tavsiya etilgan
iqtisodiyot kafedrasi
steiermarkischen landesregierung
asarlaringizni yuboring
o'zingizning asarlaringizni
Iltimos faqat
faqat o'zingizning
steierm rkischen
landesregierung fachabteilung
rkischen landesregierung
hamshira loyihasi
loyihasi mavsum
faolyatining oqibatlari
asosiy adabiyotlar
fakulteti ahborot
ahborot havfsizligi
havfsizligi kafedrasi
fanidan bo’yicha
fakulteti iqtisodiyot
boshqaruv fakulteti
chiqarishda boshqaruv
ishlab chiqarishda
iqtisodiyot fakultet
multiservis tarmoqlari
fanidan asosiy
Uzbek fanidan
mavzulari potok
asosidagi multiservis
'aliyyil a'ziym
billahil 'aliyyil
illaa billahil
quvvata illaa
falah' deganida
Kompyuter savodxonligi
bo’yicha mustaqil
'alal falah'
Hayya 'alal
'alas soloh
Hayya 'alas
mavsum boyicha


yuklab olish