Farklı Ve Yeni Bir Şey Söyleme Tutkusu
Yorumu etkileyen algılardan birisi de farklı bir şey ortaya koyma çabasıdır. Bu
çaba özünde güzel bir çabadır. Fakat tutkuya ve ille de farklı bir şey söyleyeceğim
sevdasına dönüşünce bunu gerçekleştirmek için kişi, ele geçirdiği her türlü argümanı
kullanmaktadır. Örneğin;
“O, insanı alaktan (embriyodan) yarattı.
” (Alak 96/2)
ayetinde zikredilen “alak” kelimesine nerdeyse tefsirlerin tamamı “kan pıhtısı,
yapışkan, embriyo, döllenmiş hücre gibi” anlamlar verirlerken Mustafa İslamoğlu
“sevgi ve alaka” anlamı vermektedir. Gerekçe olarak da İbn Fâris’in
69
el-'alâka'yı: “el-
hubbu'l- lazım li'1-kalb/kalb için gerekli olan sevgi” diye tanımlamasını sunarak şu
açıklamayı yapar; “Bu pasaj insanın embriyolojik kökenini değil manevî boyutunu ele
almaktadır. Ayetin başındaki el-insan'dan dolayı buradaki 'alak'ın, sadece insan
soyuna ait bir şey olması gerekir. Oysa embriyolojik manada 'alak (embriyo, hücre)
diğer memeli canlıları da kapsayan ortak bir özelliktir.”
70
Söz konusu bu yorum cazip
66
En’am 6/9, 50; Hud 11/31; İsra 17/95; Hac 22/75; Mü’minun 23/24
67
“Gökte Cebrail, Azrail, Mikail ve İsrafil ne ise yerde de peygamberler odur.” “Düşünün ki nebiye
vahyi getirecek olan melek dahi melekler arasında emniyetiyle temayüz etmiş ve kendisine böyle
bir vazife, bu vasfından dolayı verilmiştir. Kur’an-ı Kerim, Cibril (aleyhisselam) hakkında “
Orada
kendisine itaat edilir, o emindir
.” (Tekvir, 81: 21) demektedir. O, hem Allah’a karşı çok muti hem
de vahyi taşımaya en emindir. Şimdi, vahye aracı olan melekte bu vasıflar aranır da vahyi temsil
edecek olan peygamberde aynı vasıflar aranmaz mı?” (F. Gülen,
Sonsuz Nur, 1994,
2007, I/462-
463).
68
İslamoğlu,
Üç Muhammed
, s.37
69
Ebu Huseyn Ahmed b. Faris b. Zekeriya, Mekayısu’l Luğat, (Tahkik: Abdusselam Muhammed
Harun), Daru’l Fikr, Beyrut 1399/1979, IV/125-131. İbn Faris “alak” kelimesi ile ilgili 125-131.
Sayfalar arasında yaklaşık 15’e yakın anlam zikretmesine ve bunların çoğu müfessirlerin
ekseriyetinin tercih ettiği anlam olmasına rağmen, İsalamoğlu, “alaka/ﺔﻗﻼﻌﻟا” kelimesine karşılık
olarak verilen; “el-hubbu'l- lazım li'1-kalb/kalb için gerekli olan sevgi” anlamını tercih etmiş olması
“farklı bir şey söyleme” algısının bir sonucudur. Muhtaru’s Sıhah’ın mülleifi de “alak” maddesinde
birçok anlamı zikretmesinin yanı sıra “ﮫﺒﺣأ/ﮫﻘﻠﺘﻋا” anlamını zikreder. Ebu Bekr b. Abdulkadir er-
Razi,
Muhtaru’s Sıhah
, Beyrut 1420/1999, I/216.
70
Mustafa İslamoğlu,
Hayat Kitabı Kur’an Gerekçeli Meal-Tefsir
, Düşün yayınları, İstanbul 2008,
II/1278-1279.
ve ilgi çekici gelse de sadece İslamoğlu’na ait
71
bir yorumdur. Tefsir alanında
yazılmış eski-yeni tefsirlerin birçoğunda
72
bu anlamı çağrıştıracak bir ifadeye
rastlamadık.
Do'stlaringiz bilan baham: |