Altıncı Bölüm Gusül ve Guslün Kalbi Adabı Hakkındadır
Marifet ehlinin dediği üzere cenabet; ubudiyet vatanından çıkmak ve gurbete girmektir. Rububiyet izharında ve bencillik iddiasında bulunmak, mevlanın sınırlarına girmek, siyadet (efendilik) niteliği ile nitelenmektir. Gusül; işte bu pisliklerden temizlenmek ve kusurunu itiraf etmektir. Bazı büyük alimler on bölüm halinde yüz elli durum zikretmişlerdir ki sâlik olan kul onlardan gusül esnasında temizlenmelidir. Onların çoğu veya tamamı da izzet, ceberut, nefis kibriyası, bencillik ve egoistliğe dönmektedir. 1
Yazara göre ise cenabet; tabiatta fani olmak, ruhaniyetten gaflet etmek ve hayvanlık saltanatının kemalinin nihayetine ve esfel-es safiline girmektir. Gusül bu hatadan temizlenmek ve tabiat hükmünden geri dönmektir. Tabiatta fenaya eren ve şeytanın aldatmasına müptela olan bütün nefis memleketini yıkayarak ilahiyat tasarrufuna ve rahmaniyyet sultanına varmaktır. Kalbi adabı da Allah’a doğru sülûk eden kimsenin gusül esnasında dünyanın nasibi ve en düşük zahiri olan beden guslü ve zahiri temizlikle yetinmemesi, kalbin batini cenabetini ve bu cenabetten gusletmeyi daha da gerekli görmesidir. Böylece hayvani nefsin insani nefse ve rahmani işlere galebesine engel olmalı, şeytanın pisliğinden ve aldatmasından tevbe etmelidir. İlahi nefha olan ve kapısı rahmani nefesle açılan ruhun batınını, yasaklanmış ağacın aslı olan gayrisine teveccühten temizlemedir ki, böylece babası Adem’in (a.s) cennetine layık olsun ve de bu tabiat ağacından yemenin, dünyaya yönelmenin ve kesrete teveccühün cenabetin en temel aslı olduğunu kavrasın. Dolayısıyla rahmani arştan dökülen Hakk’ın rahmet suyuyla bu cenabetten tam temizlenmedikçe ve şeytanın tasarrufundan halis olmadıkça Allah’a yakınlık miracının hakikati olan namaza layık olamaz. Zira, “Namaz sadece temizlikledir.”2
Bu zikredilen gerçeğe Vesail adlı kitabın Şeyh Seduk’tan naklettiği ve kendi senediyle rivayette bulunduğu şu hadis işaret etmektedir: “Yahudilerden biri Resulullah’a (s.a.a) gelerek ondan bazı şeyleri öğrenmek istedi. Bir sorusunda şöyle dedi: “Hangi şey sebebiyle Allah-u Teala cenabetten gusletmeyi emretmiş, idrar ve dışkıdan gusletmeyi emretmemiştir?” Allah Resulü (s.a.a) şöyle buyurmuştur: “Şüphesiz Adem (a.s) ağaçtan yediği zaman o damarlarına saçına ve cildine sirayet etti, dolayısıyla insan ehliyle ilişki kurduğunda tüm damarından, bedenindeki tüylerden su çıkmaktadır, bu yüzden de aziz ve celil olan Allah Adem’in soyuna kıyamete kadar cenabetten gusletmeyi farz kılmıştır.” 1
Hakeza diğer bir rivayette de İmam Rıza (a.s) şöyle buyurmuştur: “Şüphesiz cenabetten daha necis ve pis olduğu halde kaza-i hacetten gusledilmesinin emredilmemesinin, ama cenabetten gusledilmenin emredilmesinin sebebi, cenabetin insanın nefsinden olmasıdır ve o da bütün bedeninden çıkan şey sebebiyledir. Kaza-i hacet ise insanın nefsinden değildir. Şüphesiz o bir kapıdan girip diğer kapıdan çıkan bir yemektir.” 2
Gerçi zahir ashabı nezdinde bu hadislerin zahiri şudur ki nutfe bütün bedenden çıktığı için bütün bedenin gusledilmesi gerekir. Bu bazı doktorların ve tabii hekimlerin de görüşüne de mutabıktır. Ama hadisin başında yer alan ağacı yemek nedenine bağlanması ve ikinci hadiste yer aldığı üzere cenabetin nefse isnat edilmesi marifet ve işaret ehli kimseler için marifetlere bir yol açmaktadır. Zira ağaç ve Adem’in (a.s) o ağaçtan yemesi Kur’an ilimlerinin ve ismet ve taharet Ehl-i Beyt’inin sırlarından biridir ve bu sırda birçok marifetler gizlidir. Dolayısıyla hadis-i şeriflerde ibadetlerinden bir çoğunun sebebi Adem’in ve yasak ağaçtan yemesinin olduğu belirtilmiştir. Bu yüzden abdest, namaz, gusül, Ramazan ayı orucu, orucun otuz gün oluşu, hac ibadetinin bir çok hususiyetleri de bu babtandır. Yazar bu konuda yıllardır bir kitap yazmak istemektedir, ama bir takım meşguliyetler buna engel olmuştur. Allah-u Teala’dan başarı ve saadet diliyorum.
Özetle ey Ademoğlu! Sen lika (Allah ile görüşme) tohumusun, marifet için yaratılmışsın, Allah-u Teala seni kendisi için seçmiş, cemal ve celal eliyle yoğurmuş, meleklerin secde ettiği ve iblisin kıskandığı bir kul haline getirmiştir. Eğer senin aslın olan babanın cenabetinden çıkmayı arzuluyor, Hazret-i Mahbub’un mülakatına layık olmak istiyor, Hazret-i Kuds ve Ünsiyet makamına ulaşmak kabiliyetini elde etmek istiyorsan Hakk’ın rahmet suyuyla batınını gusletmeli, yasaklanmış ağacın mazharından olan dünyaya teveccühten tevbe etmeli Hazret-i Cemil’in mahfili, ve Hazret-i Celil’in cemali olan kalbini dünya sevgisinden ve şeytani pis işlerden yıkamalısın. Zira Hakk’ın lika cenneti temiz kimselerin yeridir: “Cennete sadece temiz girebilir.” 1
“Bir yıkan ve o zaman harabata gir ki
Bu harap tapınak senden dolayı kirlenmesin.” 2
Do'stlaringiz bilan baham: |