İnkılâp Tarihi ve Atatürkçülük Ders notları
I. MEŞRUTİYET 23-ARALIK 1876
Meşrutiyet; Parlamentolu Krallık, Taçlı Parlamento da denir. Hükümdarın yanında bir meclis ve Anayasa vardır. Hükümdarın yetkileri kısılmıştır.
İlanı: 31-Ağustos 1876 tarihinde Osmanlı tahtına geçen II. Abdülhamid Yeni Osmanlılara (Jön Türkler ) verdiği sözü tutarak 23-Aralık 1876'da Meşrutiyeti ilan etti.
Böylece Türk tarihinde ilk defa millet temsilcilerinden oluşan Meclis-i Mebusan seçimleri yapıldı. Kanuni- Esasi kabul edildi. İlk defa halkın yönetime katıldığı anayasal düzene geçildi.
Sebebi: Genç Osmanlılara göre azınlıkların ayaklanmalarını önlemek için meşrutiyete geçilmesi gerekiyordu.
NOT: Meclis açma kapama yetkisi padişaha, yasama yetkisi Ayan Meclisi ile Mebusan Meclisine, Yürütme yetkisi Bakanlar Kurulu ’na aitti.
Ayan Meclisini padişah seçiyor. Seçim 4 yılda bir yapılıyor. Angarya kalkıyor. Mesken dokunulmazlığı ve kişi hürriyeti geliyor. 1877'de kapatılıyor.
II. MEŞRUTİYET 24-TEMMUZ-l908
SEBEPLERİ:
II. Abdülhamid’in Osmanlı-Rus savaşını sebep göstererek Meclisi-Mebusanı kapatması ve bu olayın aydınlar tarafından tepkiyle karşılanması,
Kurulan gizli derneklerin anayasa mücadelesine başlaması,
Reval buluşmasında İngiltere ve Rusya’nın Osmanlı topraklarını paylaşmaları.
AMACI: I. Meşrutiyet te olduğu gibi azınlıklara seçme ve seçilme hakkı vererek devletin dağılmasını önlemek.
İLANI: Ülkede karışıklıklar artmaya başlayınca Enver Bey ve Niyazi Bey gibi bazı subayların Makedonya'da isyan çıkarması üzerine padişah II. Abdülhamid anayasayı yeniden yürürlüğe koydu. 24-Temmuz-1908 ‘de yeniden seçimler yapıldı.
ÖNEMİ: II. Meşrutiyet'te Türk siyasi hayatında ilk kez partili döneme geçilmiştir. (İttihat ve Terakki Fırkası)
II. MEŞRUTİYETİN KENDİNDEN ÖNCEKİ SİYASİ GİRİŞİMLERLE ORTAK YÖNLERİ
Sened-i İttifak, Tanzimat Fermanı, Islahat Fermanı. I. Meşrutiyet. II. Meşrutiyet
Padişahın otoritesini sınırlama
Tanzimat Fermanı, Islahat Fermanı, I. ve II. Meşrutiyet
Amaçlarının devleti yıkılmaktan kurtarmak olması
Anayasacılık yönünde yapılan ıslahatlar olması
I. Meşrutiyet, II. Meşrutiyet
Seçme ve seçilme hakkı kazanan halkın yönetime katılması
II. MEŞRUTİYETİN SEBEP OLDUĞU GELİŞMELER
1878 Berlin Antlaşması’yla Bosna- Hersek 'i denetleme hakkına sahip olan Avusturya II. Meşrutiyet’in kavramlarından rahatsız olmuş ve Bosna - Hersek'i topraklarına katmıştır.
Berlin Antlaşması ile özerklik kazanan Bulgar Prensliği, 1908 'de bağımsızlığını kazanmıştır.
Yunanistan Girit’i işgal etmiştir.
31-Mart Olayı çıkmıştır.
31 - MART OLAYI 13-Nisan -1909
SEBEBİ: II. Meşrutiyete karşı bir ayaklanmadır.
SONUÇ: Selanik'te toplanan Hareket Ordusu İstanbul'a geldi. Ayaklanmayı bastırdı. Komutanı; Mahmut Şevket Paşa, Harekat subayı Mustafa Kemal’di.
Özelliği: Düzene karşı bir ayaklanmadır.
TRABLUSGARP (İTALYA SAVAŞI) 1911
SEBEBİ: Siyasi birliğini geç sağlayan İtalya’nın hammadde ve pazar arayışıyla sömürge elde etme istemesi. İtalya, önce Fransa ve İngiltere’nin onayını almış ve Osmanlı Devletinden Trablusgarp’ı istemiştir. Sonra İtalyanlar Trablusgarp’ı işgal etmişlerdir.
GELİŞMESİ:Donanma yeterli olmadığından denizden kuvvet gönderilemedi.
Mısır İngiliz işgalinde olduğu için Trablusgarp’ın işgaline engel olunamamış ve müdahale edilememiştir.
Trablusgarp’ın savunması yerli halkı teşkilatlandıran Mustafa Kemal ve arkadaşları tarafından yapılmıştır.
Derne, Tobruk ve Bingazi’de savaşıldı. İtalyanlar fazla ilerleyemediler. Bunun üzerine İtalyanlar; Oniki Adayı işgal ettiler.
SONUCU: I. Balkan Savaşının çıkmasıyla Trablusgrap’daki subaylar geri dönmüş; Trablusgrap savunmasız kalmıştır. Uşi Antlaşması imza edilmiştir.
UŞİ ANTLAŞMASI
1912’de imzalanan Uşi Antlaşmasına göre;
On iki ada geçici olarak,
Trablusgrap kesin olarak İtalyanlara bırakılmıştır. (İtalyanlar On iki Ada’yı boşaltmadılar, 1945’de İtalyanlar Yunanistan’a bıraktılar.
NOT: Uşi Antlaşmasıyla Osmanlı Devleti Kuzey Afrika ’daki son toprağını da kaybetmiştir.
BALKAN SAVAŞLARI 1912-1913
I. BALKAN SAVAŞI
SEBEPLERİ: 1) Fransız İhtilali sonucu yayılan milliyetçilik akımı
2) Rusya'nın sıcak denizlere inme politikası
SAVAŞIN BAŞLAMASI: Rusya'nın temel amacı sıcak denizlere inmekti. Bu amaçla; Rusya Balkanlar’da Panslavizm politikasını takip etti. Sırbistan, Bulgaristan, Karadağ ve Yunanistan'ın aralarında bir bağlaşma yapmasını sağladı.
Balkan Devletleri, Osmanlı Devleti'nin Makedonya'da yenilik yapmaması gerekçesiyle savaşı başlattılar. İlk saldıran ülke Karadağ'dı.
SONUÇLARI: Osmanlı Devleti savaşı kaybetmiştir. Çünkü;
Askerlerinin bir bölümünün terhis edilmesi,
Ordu komutanları arasında oluşan siyasi görüş ayrılıkları.
** Edirne ve Kırklareli kaybedilmiştir.
** Arnavutluk bağımsızlığını kazanmıştır. ( Balkanlarda bağımsızlığını kazanan son devlettir. )
Büyük Devletlerin araya girmesiyle yeni Balkan haritasını belirlemek amacıyla LONDRA KONFERANSI toplanmıştır. (Aralık 1912 ) Alınan kararlara göre;
Midye - Enez hattının Batısı, Balkan Devletlerine bırakıldı. Ege Adaları, Yunanistan'a bırakıldı.
NOT: Enver Paşa “Babıali Baskını” denilen bir hükümet darbesi yaptı. 1913 İttihat ve Terakki Fırkası 1918 yılına kadar iktidarda kaldı..
II. BALKAN SAVAŞI
SEBEBİ: I. Balkan Savaşı’ndan sonra Balkan Devletleri arasında yapılan paylaşımda en büyük payı Bulgaristan'ın alması üzerine Balkan Devletleri aralarında savaş başladı.
SAVAŞA KATILAN DEVLETLER: Bulgaristan, Yunanistan, Karadağ, Sırbistan ve Romanya’dır (Romanya; Bulgaristan'dan pay almak için katılmıştır.
Bu durumdan yararlanan Osmanlı Devleti Midye - Enez hattını aşarak Kırklareli ve Edirne'yi geri aldı.
SONUÇLARI:
Bulgaristan yenildi ve toprak kaybetti.
Osmanlı Devleti, Kırklareli ve Edirne'yi geri aldı.
Osmanlı Devleti ile Bulgaristan İstanbul Antlaşması’nı yaptı. (1913)
Osmanlı Devleti ile Yunanistan Atina Antlaşması’nı yaptı. (1913)
Balkan Devletleri Bulgaristan ile Bükreş Antlaşması’nı yaptı. (1913)
• Osmanlı Devleti Balkan Savaşlarından Sonra; Arnavutluk’u, Makedonya'yı, Batı Trakya'yı, Ege Denizindeki Adaları bırakmak zorunda kaldı.
Türklerin Avrupa Kıtasındaki Varlığı Doğu Trakya İle Sınırlı Kaldı
Bu olaylardan sonra İttihat ve Terakki Partisi orduda yenilikler yaptı. Almanya'dan getirilen subaylarla Osmanlı - Alman yakınlaşması biraz daha artmıştır.
BİRİNCİ DÜNYA SAVAŞI
Savaş Başlamadan Önce
İTİLAF DEVLETLERİ: İngiltere, Fransa, Rusya
İTTİFAK DEVLETLERİ: Almanya, Avusturya-Macaristan İmp., İtalya
Savaş Başladıktan Sonra
İTİLAF DEVLETLERİ: İngiltere, Fransa, Rusya Sırbistan, İtalya, Yunanistan Romanya, Japonya, Brezilya, Amerika Birleşik Devletleri
İTTİFAK DEVLETLERİ: Almanya, Avusturya-Macaristan İmp., Osmanlı Devleti, Bulgaristan
BİRİNCİ DÜNYA SAVAŞI SEBEBLERİ
Ülkeler arasında görülen sömürge elde etme yarışı
Fransa'nın 19. Yüzyılda Almanya'ya yenilmesi ve kaybettiği Alsas Loren'i
geri almak istemesi
İngiltere'nin Rusya'yı Balkanlar’da serbest bırakması; Avusturya Macaristan'ın çıkarlarının zedelenmesi
Ülkelerin birbirlerine karşı silahlanmaları
Almanya'nın İngiliz sömürgelerini tehdit etmesi
Avusturya Macaristan veliahtının Sırplar tarafından öldürülmesi
SAVAŞIN ÇIKIŞI
1914 yılının 28 Haziran’ında Saraybosna'yı ziyaret eden Avusturya - Macaristan veliahdı François ( Fransuva ) Ferdinand'ın bir Sırplı tarafından öldürülmesi I. Dünya Savaşı’nı başlatan olay oldu.
Avusturya - Macaristan İmparatorluğu katillerin Sırbistan'a sığındığını ileri sürerek bu devlete 28 Temmuz 1914 'de savaş ilan etti. Rusya Sırbistan'ın yanında yer aldı. Fransa, Rusya'yı destekledi. Bunun üzerine Almanya ve Rusya'ya savaş ilan etti. Daha sonra İngiltere, imzalamış olduğu anlaşma gereğince Fransa ve Rusya'nın yanında savaşa katıldı.
Japonya, Asya'daki hakimiyet alanını genişletmek için, Almanya'nın sömürgelerine saldırdı. Savaşın sömürgelere sıçraması savaş alanını genişletti.
Savaş başladıktan sonra İtalya bir süre tarafsız kaldı. Daha sonra kendisine verilmesi için söz verilen ve Güney Anadolu kıyılarına yerleşmek ümidiyle taraf değiştirdi. Savaş devam ederken değişik zamanlarda Romanya, Yunanistan, Brezilya, Portekiz ve ABD İtilaf Devletleri yanında savaşa girdiler.
OSMANLI İMPARATORLUĞUNUN SAVAŞA GİRMESİ
Osmanlı İmparatorluğu savaş başladığı zaman tarafsızlığını ilan etmiştir. Osmanlı İmparatorluğunun savaşa girmemesi İtilaf Devletleri’nin işine geliyordu.
• Almanya ise Osmanlı İmparatorluğu’nun savaşa girmesiyle yeni bir cephe açılacak, böylece İngiliz ve Rus birliklerinin Osmanlı cephesine kaydırılmasıyla yükü hafifleyecekti.
Bununla beraber Almanya;
• Boğazların İtilaf Devletleri’ne kapatılacağı için Ortadoğu'da egemenliği İngilizlere kaptırmayacağını düşünüyordu.
Osmanlı Devleti ise;
Harbiye Nazırı Enver Paşa’nın ve yetkililerin savaşı Almanya'nın kazanacağına inanmaları, kaybedilen toprakların geri alınacağının düşünülmesi,
İngiltere’nin Balkan Savaşları’nda Osmanlı Devletinin karşısında yer alması ve Rusya'nın yayılmacılığına göz yumması sebebiyle Almanya'ya yaklaştı.
• Breslav, ( Midilli) ve Goben (Yavuz) isimli Alman gemileriyle Rus limanlan bombalandı. Rusya'ya savaş ilan edildi.
CEPHELER
Osmanlı Devleti’nin I. Dünya Savaşı’nda Savaştığı Cepheler:
1- KAFKAS CEPHESİ
: Enver Paşanın yönetiminde Osmanlı ordusunun Rusya'ya karşı açtığı taarruz cephesidir.
Sarıkamış'ta soğuk hava şartları sebebiyle doksan bin asker şehit verilmiştir.
Ruslar Erzurum, Muş, Bitlis, Trabzon ve Erzincan'ı ele geçirmişlerdir.
1917'de Rusya'da Bolşevik İhtilali çıkınca Rusya savaştan çekildi.
Sovyet Rusya ile imzalanan Brest- Litovsk Antlaşması ile Kafkas Cephesi kapandı. 3- Mart -1918 Bu antlaşmada Almanya'da yer aldı. Bu antlaşmaya göre;
Sovyet Rusya daha önce 1878 Berlin Antlaşması ile aldığı Kars, Ardahan, ve Batum'u Osmanlı Devleti’ne geri vermiştir.
• Almanya'nın doğusundaki cephe kapanmıştır.
NOT: Osmanlı Devleti’nin Sovyet Rusya ile imzaladığı ilk ve tek antlaşmadır. ( İhtilalden sonra kurulan rejimle )
• Çanakkale savaşlarından sonra xvı Kolordu komutanlığına atanan Mustafa Kemal Paşa Ruslar’ı yenmiş, Bitlis ve Muş'u kurtarmıştır. (1916)
2- ÇANAKKALE CEPHESİ
İtilaf Devletleri’nce açılan bir cephedir.
Sebepleri:
Ekonomik durumu bozuk olan Rusya'ya yardım etmek
Boğazları ve İstanbul'u alarak Osmanlı Devleti’ni saf dışı bırakmak.
Gelişmesi ve Sonuçları: Çanakkale Boğazına yapılan saldırı 18-Mart- 1915 'de püskürtüldü. Daha sonra Anafartalar, Conkbayırı ve Arıburnu muharebeleri kazanıldı.
Böylece Gelibolu yarımadasının düşman eline geçmesi önlendi.
Mustafa Kemal’in Çanakkale Zaferi’ndeki komutanlığı onun askeri dehasını ispatlamıştır.
Birinci Dünya Savaşı uzamıştır.
Rusya çökmüş ve savaştan çekilmiştir.
3- GÜNEY CEPHESİ
Bu cephede Kanal, Suriye, Irak, Filistin cephelerinde mücadele edilmişti. Özellikle “Kanal Cephesinin” açılması;
• İngiltere'ye sömürgelerinden gelecek yardımları önlemek ve Süveyş Kanalını ele geçirerek İngiltere'yi Mısır’dan çıkarmak amacına yöneliktir.
4- BATI CEPHESİ
Bu cephede Osmanlı birlikleri Galiçya, Romanya ve Makedonya 'da savaştılar. Müttefiklerine yardım ettiler.
SAVAŞIN BİTİŞİ VE ANTLAŞMALAR
Savaştan çekilen ilk devlet Sovyet Rusya’dır. Bir süre sonra ABD Wilson İlkelerini yayınlayarak savaşa girdi. Bulgaristan ateşkes isteyerek savaştan çekildi. Daha sonra ise Almanya, Avusturya - Macaristan İmparatorluğu ve Osmanlı imparatorluğu savaştan çekildiler.
I. DÜNYA SAVASI’NIN SONUNDA İTİLAF DEVLETLERİ İLE
Bulgaristan Nöyyi 27- Kasım - 1919
Almanya Versay 28- Haziran - 1919
Avusturya Sen Jermen 10 - Eylül -1919
Macaristan Triyanon 4 - Haziran -1920
Osmanlı İmparatorluğu ile Mondros Ateşkes (30- Ekim -1918 ) ve Sevr (10- Ağustos -1920) antlaşmalarını imzaladılar.
I. DÜNYA SAVAŞININ SONUÇLARI
•İttifak Devletleri yenildiler
•Avusturya Macaristan İmparatorluğu parçalandı.
•Avusturya, Macaristan, Polonya, Yugoslavya, Çekoslovakya
Devletleri Kuruldu.
•Osmanlı Devleti’nden Ürdün, Arabistan Irak, Suriye Devletleri koparak bağımsız oldu.
•Ülkeler arası barışın sağlanması için “Milletler Cemiyeti”kuruldu.
•Sömürgecilik nitelik değiştirip mandacılık yayıldı.
•Çok milletli imparatorluklar yıkıldı.
•Yeni rejimler uygulamaya konulmuş, “Cumhuriyet Rejimi” yaygınlaşmıştır.
•Türklerin toprakları işgal edilmiş, Türk Milleti Kurtuluş Savaşını başlatmış ve yeni bir devlet kurmuştur.
MONDROS ATEŞKES ANTLAŞMASI 30- EKİM - 1918
1 - Boğazlar İtilaf Devletlerine açılacak ve bu devletlerce işgal edilecektir. (Osmanlı Devleti'nin Boğazlar üzerindeki egemenliği sona eriyordu. )
2- Osmanlı Devleti’nin bütün haberleşme istasyonları (telsiz, telefon) İtilaf Devletleri tarafından denetim altına alınacaktır.
3- İtilaf Devletleri güvenliklerini tehdit eden bir durum ortaya çıkarsa istedikleri bölgeleri işgal edeceklerdir. ( 7. Madde; En ağır maddedir. İşgallere gerekçe olmuştur.)
4- Ermenilere bırakılması düşünülen Doğu’daki altı ilimizde ( Vilayet-i Sitte: Erzurum, Van Bitlis Sivas, Diyarbakır, Elazığ ) karışıklık çıkarsa; İtilaf Devletleri bu bölgeleri işgal edebileceklerdir. (Bu madde Doğu Anadolu 'da bir Ermeni devleti kurmaya yöneliktir. )
5- Osmanlı orduları terhis edilecek, silah ve cephaneye el konulacak.
6- Osmanlı Devleti’nin elindeki esirler bırakılacak, Türk esirler İtilaf Devletlerinin denetiminde kalacaklardır,
7- Trablus ve Bingazi'deki bütün Türk subayları en yakın İtalyan garnizonuna; Hicaz, Yemen, Suriye, ve Irak’taki askeri birlikler İtilaf Devletleri’ne teslim olacaklardır. Öte yandan İran ve Kafkasya'ya giren Osmanlı Birlikleri geri çekilecektir.
8- Bütün liman ve tersanelerden İtilaf Devletleri yararlanacaktır.
9- İtilaf Devletleri kömür, akaryakıt ve benzeri maddeleri Türkiye'den temin edeceklerdir.
10- Bütün demiryolları İtilaf Devletleri tarafından denetim altına alınacaktır.
İŞGALLER
İtilaf Devletleri 13-Kasım -1918 'de İstanbul'a çıkarma yaptılar.
İngilizler; Musul, Urfa, Maraş ve Antep'i işgal ettiler. Fransızlar: Adana dolaylarını işgal ettiler.
İtalyanlar: Konya ve Antalya dolaylarını işgal ettiler. Yunanlılar: İzmir'den başlayarak bütün Batı Anadolu'yu işgal ettiler.
Not: İngilizler Fransızlarla anlaşarak Urfa, Maraş ve Antep'i Fransızlara devrettiler.
OSMANLI İMPARATORLUĞUNU PAYLAŞMA TASARILARI
Gizli Antlaşmalar
Mondros Mütarekesi’ni, işgalleri ve Sevr Antlaşması’nı anlayabilmek için İtilaf Devletleri’nin kendi aralarında yaptıkları antlaşmaları kavramak gereklidir.
Not: (Bu Antlaşmalar Henüz I. Dünya savaşı devam ederken imzalanmıştır. )
1-İstanbul Antlaşması 1915
a) İngiltere - Fransa - Rusya arasında yapılmıştır.
b) Rusya'nın savaşa girmesi karşılığı İstanbul ve Doğu Anadolu'nun kendilerine verileceği vaad edilmiştir.
2- Londra Anlaşması 1915
İngiltere - Fransa - İtalya arasında yapılmıştır.
İtalya'nın İttifak Devletleri’nden ayrılması karşılığı Anadolu'nun güney kıyıları vaad edilmiştir.
3- Sykes - Picot ( Seyk- Piko ) Antlaşması 1916
İngiltere ve Fransa arasında yapılmış fakat sonra Rusya'ya verilecek yerlerde belirlenmiştir.
Bu Antlaşmaya göre;
İngiltere; Irak ve Ürdün'ün koruyuculuğunu üstleniyor ve bütün Mezopotamya'yı nüfuz bölgesi yapıyordu.
Fransa; Suriye, Çukurova, Hatay bölgelerini nüfuz bölgesi yapacak Rusya'ya ise; Boğazlar ve Doğu Anadolu'nun verilmesi öngörülüyor.
4- Şerif Hüseyin- Mac Mahon Antlaşması 1916
Mısır valisi Mac Mahon ile Mekke Emiri Şerif Hüseyin arasında imzalanmıştır.
Türklere karşı isyan etmesi karşılığı Araplara ( Şerif Hüseyin ve oğullarına ) devlet kurulacağı vaad edilmiştir.
5-Sn. Jean De Mauri Enne Ant. ( Sen Jan dö Moren Ant. ) 1917
a) İtalyanların Anadolu'da kendilerine vaad edilen yerlerin belirlenmesini istemesi üzerine imzalanmıştır,
b) Antalya'dan İzmir'e kadar olan yerler ve arka tarafları İtalyanlara verilecekti.
Not: 1917'de Rusların savaştan çekilmesi gizli antlaşmaların yerine getirilmesini engellemiş, fakat İngilizler ve Fransızlar çıkarlarını korumuşlardır.
WİLSON İLKELERİ
Amerika Birleşik Devletleri Cumhurbaşkanı Wilson'un savaşa girmeden önce
barışın hangi şartlarda sağlanması gerektiğini “Wilson İlkeleri” ile yayınladı. Fakat uyan olmadı. 8- Ocak - 1918'de ilan edilen 14 maddenin önemli maddeleri;
Osmanlı Devleti'nde Türklerin oturdukları bölgelere kesin egemenlik hakkı, tanınmalıdır. Diğer milletlere ise kendini yönetme hakkı verilmelidir.
Boğazların güvenliği sağlandığı taktirde bütün devletlerin ticaret gemilerine açık olmalıdır.
Devletler kendi aralarında gizli antlaşmalar imzalamayacaktır. Galip devletler yenilenlerden savaş tazminatı ve toprak almayacaktır.
Devletler arasındaki anlaşmazlıkları barış yolu ile çözümleyecek milletler arası bir teşkilat kurulacak.
Not: Bu amaçla Cemiyeti - Akvam kurulmuştur.
Not: Bu ilkeleri istemeyerek kabul eden İtilaf Devletleri, aslında bunları çıkarlarına ters buluyorlardı. Fakat İtilaf Devletleri, bu ilkeleri kendi çıkarlarına göre uygulamışlardır.
Not: Wilson İlkeleri'nin yayınlanmasının temel amacı; ABD'nin Avrupa ve Ortadoğu'da güç sahibi olmak istemesidir.
PARİS BARIŞ KONFERANSI 1919
1919 yılı başlarında İtilaf Devletleri temsilcileri Paris'te toplanarak Osmanlı İmparatorluğu’nu nasıl paylaşacaklarını görüşmeye başladı. Yenilen devletlerin durumları görüşüldü.
Paris Barış Konferansı’nda Yunanistan ön plana çıkarak İngilizlerin desteğiyle daha önce İtalya'ya vaat edilen Batı Anadolu'nun Yunanlılara verilmesi kararı güçlendi. Doğu Trakya ve İzmir çevresi verildi.
Not: İtalyanlar İngiltere ve Fransa'ya kızarak güney kıyılarımızı tek başına işgal ettiler.
Not: İngiltere ve Fransa Wilson ilkelerinin ortaya çıkardığı etkiyi kırabilmek için Paris Konferansında Manda fikrini ortaya attılar.
İZMİR'İN İŞGALİ 15-MAYIS-1919
SEBEBİ: Paris Konferansı’nda Yunan İşgali’nin İtilaf Devletleri’nce
onaylanması
İngiltere'nin İstanbul'un güneyinde güçlü bir İtalya istememesi
İzmir'in işgalini Mondros Anlaşması’nın 7. Maddesine dayandırmaları
Yorum: İtilaf Devletleri, İzmir'in işgalini haklı göstermek için Türklerin Hıristiyanlara baskı yaptığını ileri sürmüşlerdir.
• 7. Maddeyi gerekçe gösteren Yunanistan, Mondros Ateşkes Antlaşması’nı imzalayan devletler arasında yoktu.
SONUÇ: Hasan Tahsin takma adlı, Osman Recep Nevres tarafından ilk kurşun atılmıştır.
• İşgallere yapılan tepki milli şuurun uyanmasını sağlamış ve tepkiyi değer¬ lendiren Mustafa Kemal "İşgallerin haksızlığı" ilkesinden yola çıkarak Kurtuluş Savaşını başlatmada itici güç olarak kullanmıştır.
AMİRAL BRİSTOL RAPORU 12-EKİM -1919
Batı Anadolu'da genişleyen Yunan işgaline karşı başlayan Türk direnişi İtilaf Devletleri’nce heyecan yarattı. Durumu incelemek üzere Amerikalı Amiral Bristol başkanlığında İngiliz, Fransız ve İtalyan temsilcilerinden oluşan bir heyet görevlen dirildi. Rapora göre:
Hıristiyan halkın can güvenliğinin olmadığı bilgisi yanlıştır.
Yapılan katliamların sorumluluğu Yunanlılarındır.
Yunan askerleri geri çekilmeli İtilaf güçleri gelmelidir.
İzmir'de Türk çoğunluğu bulunduğundan bu yerler Yunanlılara verilemez. (Yunanlılar, Hıristiyanların çoğunlukta olduğunu iddia etmişti. )
İŞGALLER KARŞISINDA OSMANLI YÖNETİMİNİN TUTUMU
Mondros Ateşkes Antlaşmasından sonra başlayan işgaller ve özellikle İtilaf Devletleri gemilerinin İstanbul'u baskı altına alması Osmanlı yönetimi üzerinde
karamsar bir hava meydana getirdi. İşbaşına gelen hükümetler bir savunma ve karşı koyma hareketine geçilmesini istemiyordu. Anlaşmazlıkların müzakere yoluyla halledileceğine inanıyorlardı.
Osmanlı yönetimi her şeyden evvel, hilafet ve saltanatın varlığını güvenceye almanın yollarını arıyordu. İtilaf Devletleri, Osmanlı yönetiminden ciddi bir tepki görmeyince, işgal hareketlerini daha geniş bir alana yayma cesaretini buldular. Bu durum, başsız kalmış hissine kapılmış Türk milletini, haklarını kendi gücüyle korumak için harekete geçirdi.
İŞGALLER KARŞISINDA MUSTAFA KEMALİN DURUMA BAKIŞI
Mustafa Kemal, Birinci Dünya Savaşı’nın sona erdiği sırada Suriye Cephesi’nde Yıldırım Orduları Grubu Komutanı olarak görev yapıyordu. Ateşkes anlaşması imzalanınca İstanbul'a döndü. Ülkenin karşı karşıya bulunduğu durumun çok ciddi olmasını bilmesine rağmen karamsar değildi. Türk milletinin esareti kabul etmeyeceğine inanıyor, milletin kendi gücüyle düşmana karşı çıkabileceğini düşünüyordu. Bu sebeple, İstanbul önlerinde demirli duran İtilaf Devletleri’nin filosunu görünce yanındaki yaverine, "Geldikleri gibi giderler! " demişti. Bu sözler onun milletine olan güvenini, inancını ve uzak görüşlülüğünü göstermekteydi. Mustafa Kemal, İstanbul'da bulunduğu süre içerisinde padişah ve hükümet üyeleriyle görüşmeler yaptı. Onlara işgaller karşısında neler yapılması gerektiğini anlattı. Diğer yandan, şimdi müze olan Şişli’deki evinde, başta Ali Fuat Paşa, Kazım Karabekir Paşa, Fevzi Paşa ve İsmet Bey olmak üzere güvendiği arkadaşlarıyla toplantılar yaptı. Bu toplantılarda, girişilecek mücadelenin esasları ele alındı. O sıralarda çeşitli kurtuluş çareleri ortaya atılıyordu.
Bazı kimseler İngiltere'nin himayesini, bazıları ise Amerika'nın mandasını istemeyi uygun görüyorlardı. Onlara göre Osmanlı Devleti, ancak bu yolla ayakta kalabilir ve bütünlüğünü koruyabilirdi. Bunlardan başka bölgesel kurtuluş yollan arayanlar vardı. Milli cemiyetlerin bir kısmı bu anlayışın sonucunda ortaya çıkmıştı.
Türk milletinin, şerefli bir millet olarak yaşamasını temel ilke sayan Mustafa Kemal, hu görüşleri doğru bulmuyordu. Çünkü o günlerde Osmanlı Devleti'nin temelleri çökmüş, ömrü tükenmişti. Osmanlı ülkesi tamamen parçalanmıştı. Ortada bir avuç Türk'ün barındığı bir ata yurdu kalmıştı. Bu durum karşısında sağlam ve gerçek
karar, millet egemenliğine dayanan, kayıtsız, şartsız, bağımsız bir Türk Devleti kurmaktı.
Bu düşüncelere sahip olan Mustafa Kemal, milli mücadelenin, milletin azim ve kararıyla kazanılacağına inanıyordu.
CEMİYETLER
AZINLIKLARIN KURDUĞU CEMİYETLER
MAVRİ- MİRA
AMACI:
Eski Bizans İmparatorluğu’nu yeniden canlandırmak
Ege Bölgesi’nde ilerleyen Yunan birliklerine yardım etmek
Bu cemiyetin amaçlan doğrultusunda çalışan alt kuruluşlar ise; Yunan Kızılhaçı, Göçmenler Cemiyeti, Yunan Komitesi ve Trakya Komitesidir.
RUM PONTUS CEMİYETİ
AMACI:
a: Patrikhaneye bağlı olarak çalışan cemiyetin amacı; İnebolu'dan Batum'a kadar uzanan bölgede bir Rum Pontus Devleti kurmaktı.
ETNİKİ ETERYA CEMİYETİ
AMACI:
a) Yunanlıların bağımsızlığını sağlayan bu cemiyet, Mavri Mira Cemiyeti ile işbirliği yapıyordu.
Do'stlaringiz bilan baham: |