Atatürk İlkeleri ve İnkılâp Tarihi Ders Notları Öğr. Gör. Ali Yayla



Download 1,13 Mb.
Pdf ko'rish
bet4/112
Sana21.11.2022
Hajmi1,13 Mb.
#869452
1   2   3   4   5   6   7   8   9   ...   112
Bog'liq
atailke

Atatürk İlkeleri ve İnkılâp Tarihi Ders Notları Öğr. Gör. Ali YAYLA 
 
Sayfa 5 / 174
Celâli ayaklanmaları
5
sonucunda Osmanlı toprak düzeni büyük 
ölçüde değişim göstermiş, vergilerin ağırlığı yüzünden vergi ödeye-
meyen köylünün ve “Büyük Kaçgun” sırasında yerlerinden olan 
çiftçilerin toprakları mültezimlerin ya da yerel yöneticilerin eline 
geçmiştir. Vergilerin ağırlığı yüzünden devlete olan borçlarını öde-
yebilmek için tefecilerden borç almak zorunda kalan köylüler daha 
ağır bir borcun altına girmiştir. Bu durumdaki köylüler, işledikleri 
toprakları sonunda tefecilere kaptırmışlar, Osmanlı toprak düzeni-
nin belkemiği olan tımar sistemi bozulmuştur. Büyük nüfus hare-
ketleri ortaya çıkmış ve kentlere büyük göçler başlamıştır. Tarımsal 
üretim gerilemiştir. Anadolu’da kıtlık tarım ürünleri fiyatlarının 
yükselmesine yol açmış, Rumeli’den Anadolu’ya tarım ürünleri 
nakli yapılmaya çalışıldıysa da ordunun tahıl ihtiyacının karşılan-
masında sorunlarla karşılaşılmaya başlanması nedeniyle bu sevki-
yat da durdurulmak zorunda kalınmıştır. On binlerce insan haya-
tını kaybederken, pek çok yerleşim yeri de yıkıma uğramıştır. Hal-
kın karşı karşıya kaldığı sorunlar nedeniyle devletten yardım iste-
mesi de sonuç vermeyince, Anadolu’nun belirli bölgelerinde devlete 
karşı yeni ayaklanmalar patlak vermiştir.
Bütün bu olaylar olup biterken, Osmanlı Devleti Avrupa’daki ge-
lişmeleri (Reform, Rönesans) takip edememek bir yana; eğitim sis-
teminin (ilmiyenin) bozulmasının önüne dahi geçememiştir. “Beşik 
Ulemalığı”
6
denilen sistemin ortaya çıkmasıyla Osmanlı’da eğitim 
de tam anlamıyla gerilemiş hatta çökmüştür.
Osmanlı Devleti’nin çöküş sürecinden bahsederken din unsuru 
üzerinde, hem iç hem de dış zihniyetleri göz önüne alarak durma-
mız gerekir. Dış zihniyetten kastedilen, Ortaçağ’dan beri, Avru-
pa’da milletlerarası münasebetler demenin, sadece Hıristiyan dev-
letler arasındaki münasebetler demek olduğudur. Osmanlı Devle-
ti’nin ortaya çıkışı ve Avrupa’da fethettiği topraklardaki birçok Hı-
ristiyan halkı egemenliği altına alması, hristiyan olanların bir 
“müslüman devlet”in egemenliği altına girmesi sonucunu berabe-
rinde getirmiştir. Hıristiyan Avrupa, -Haçlı Seferleri’nin nedenlerini 
de göz önüne alırsak- doğal olarak bu durumu yüzyıllarca hazme-
5
Celâli İsyanları hakkında ayrıntılı bilgi için bak. Mustafa Akdağ, 
Türk Halkının 
Dirlik ve Düzenlik Kavgası Celâli İsyanları
, Yapı Kredi Bankası Yay., İstanbul 
2009 
6
Bu sisteme göre âlimlerin çocukları, doğdukları andan itibaren âlim sayılıyor-
du. Dolayısıyla müderrislerin çocukları da müderris oluyorlardı. 


Atatürk İlkeleri ve İnkılâp Tarihi Ders Notları Öğr. Gör. Ali YAYLA 
 
Sayfa 6 / 174
demedi. Osmanlı Devleti’nin dinsel hoşgörüsünü, birlikte yaşama 
alışkanlığını olgunluk ve hoşgörü anlayışıyla karşılayamadı. Bu 
sebeple, bir yandan Osmanlı İmparatorluğu’nu Avrupa’dan kov-
manın hırsına (bkz. s. 43, Şark Meselesi ) kapılırken, öte yandan 
da Hıristiyanlığı İslam’ın sultasından(!) kurtarmayı, 20. yy’ın ilk 
çeyreğine kadar kendisine kutsal bir görev edindi. 
Bütün bunların üstüne, Osmanlı imparatorluğu çağdaş gelişmele-
ri, ne kültür, ne ekonomik ve ne de teknik alanda, yeteri kadar ta-
kip edebilmiş değildir. 15. yy.’da Batı’da yavaş yavaş başlayan, da-
ha sonra çeşitli ekonomik ve kültürel olayların etkisi ile hızını arttı-
ran bilimsel, teknolojik ve ekonomik ilerleme, Osmanlı toplumuna 
çok yabancı gelmiştir. Yüzlerce yıl Batı’dan üstün olduğu, “Avru-
pa’dan alınacak bir şey yoktur, ancak verilebilecek bir şeyler var-
dır” inancı ve anlayışı ile yaşayan Osmanlılar özellikle bilimsel ge-
lişmenin dışında kalmış hatta biraz ileride açıklayacağımız neden-
lerle kendi kabuğuna çekilmiş Batı’da olup bitenlerle ilgilenmek 
gereğini duymamışlardır. Bu hal Osmanlı İmparatorluğu’nu içten 
zayıflatan bir husus olmuştur. Avrupa devletleri arasındaki yakın 
münasebetler sonucu ve özellikle Hıristiyan dinine dayanan bir 
kültür birliği dolayısıyla, herhangi bir teknik buluş, herhangi bir 
alandaki gelişme, bütün diğerlerine yayılırken, bu yenilikler ve ge-
lişmeler Osmanlı Devleti’ne yeterli ölçüde yansımamıştır. Söz ko-
nusu bu yeni gelişmelerin Osmanlı İmparatorluğu’nda da kabulü 
için yapılan teşebbüsler ise özellikle bağnaz din adamlarının tepki-
leriyle karşılanmıştır. Zaten Osmanlı’nın çöküş sürecinde her 
alanda hâkim olan zihniyet de bu “bağnaz zihniyet”tir. 
“Osmanlı Devleti teokratik bir devlet midir?” gibi bir soruya birçok 
kesim farklı cevaplar verebilir. Çünkü burada da devreye yine akla 
“Hangi Osmanlı?” sorusu gelmektedir. Bu soruya cevap verirken 
Kuruluş, Yükseliş ve hatta kısmen Duraklama dönemlerini bu soru 
kapsamının dışında tutmak gerekir. Çünkü hiçbir zaman bu dö-
nemler tam teokratik olarak kabul edilmeyebilir. Fakat son dönem 
Osmanlısı dine değil, din sömürüsüne, dinin yanlış yorumlamala-
rına dayalı anlayışı ile kesinlikle teokratiktir. Devletin böyle bir dinî 
karakter arz etmesi, böyle bir din anlayışının devlet işlerine karış-
ması ıslahat ve yenilik hareketlerini baltalıyor, güçleştiriyordu. Is-
lahatın mutlaka bu anlayışa uygun olması gerekiyordu. Osmanlı 
İmparatorluğu’nun bu karakteri sebebiyle, bu anlayışa sahip din 
adamları imparatorluğun kaderi üzerinde söz sahibi idiler. Son dö-


Atatürk İlkeleri ve İnkılâp Tarihi Ders Notları Öğr. Gör. Ali YAYLA 
 
Sayfa 7 / 174
nem devlet uleması, sadece taassup sebebiyle değil, daha çok men-
faatleri dolayısıyla tutucu idi ve ıslahata karşı gelirken de, Osmanlı 
Tarihi’nde sayısız örneği bulunduğu üzere aslında tehlikeye düşen 
devleti değil, kendi menfaatlerini korumaya çalışıyordu.
Osmanlı İmparatorluğu’nun dinî bir devlet olması, genel öğretimin 
din adamlarının tekelinde bulundurulmasını gerektiriyordu. Son 
zamanlarda döneminin en iyi eğitim kurumları olan medreselerden 
eser kalmamış, artık tamamen dini nitelikli öğretim programları ön 
plâna çıkarılmaya başlanmıştır. Medreseler adeta Orta Çağ usulle-
rine geri dönmüş, Orta Çağ anlayışına uygun bir şekilde pozitif bi-
limlere ve felsefeye yer vermemeye başlamıştı. Bu eğitim sistemi, 
rüşvet, iltimas ve ahlâk buhranı ile birleşince toplumun genel yapı-
sı üzerindeki olumsuz etkilerinin yansıması tahammül edilemez 
boyutlara ulaşmıştır. 
Askerî kurumların, başta Yeniçeri Ocağı olmak üzere düştükleri 
disiplinsiz, kayıtsız ve itaatsiz ortam; tımar sistemi yerine kurulan 
iltizâm usulünün insafsız, aşırı ve basiretsiz vergilendirme tarzı; 
sermaye birikiminin bulunmaması; sınaî üretimin olmaması; sana-
yi casusluğu yapılmadığı ya da yapılmasına gerek görülmediği için-
dir ki; teknolojik gelişmelerin takip edilememesi; kaybedilen top-
raklarla birlikte yaşanan yoğun göç olgusunun yol açtığı sosyo-
kültürel ve ekonomik sorunlar; dışardan alınan borçlar; Batı’daki 
gelişmeleri yakalamak amacıyla yapılan çalışmaların yetersizliği ve 
Batı’dan alınan unsurların olduğu gibi alınarak taklit edilmesinin 
getirdiği başarısızlık vs... siyasî, askerî, iktisadî, teknolojik ve sos-
yo-kültürel açılardan Osmanlı’yı çöküşe sürükleyen sebeplerden-
dir
7

Osmanlı Devleti, özetlemeye çalıştığımız bütün bu olumsuzluklar 
sonucunda kaçınılmaz olan “çöküş”e çareler aramaya başlamış, 
daha önce de belirttiğimiz gibi esas sorunun “toprak kaybı” oldu-
ğunu zannettiğinden, askerî alanda ıslahatlar yapmaya çalışmış, 
sorunun askerî değil ekonomik, sosyal ve teknik alanda gerileme 
olduğunu ifade edip, düşüncelerini risâlelerle dile getiren fikir er-
bablarının fikirlerine itibar etmemiştir. Bu durum da kurtuluş için 
üretilen çözüm çareleri ve yapılan çalışmaların hep askerî boyutta 
kalması sonucunu doğurmuştur. 
7
Eminalp Malkoç, 
İTÜ, Atatürk İlkeleri ve İnkılâp Tarihi Dersi, Basılmamış Ders 
Notları
, bkz: 
http://www.erdem.theshoppe.com
  


Atatürk İlkeleri ve İnkılâp Tarihi Ders Notları Öğr. Gör. Ali YAYLA 
 
Sayfa 8 / 174

Download 1,13 Mb.

Do'stlaringiz bilan baham:
1   2   3   4   5   6   7   8   9   ...   112




Ma'lumotlar bazasi mualliflik huquqi bilan himoyalangan ©hozir.org 2025
ma'muriyatiga murojaat qiling

kiriting | ro'yxatdan o'tish
    Bosh sahifa
юртда тантана
Боғда битган
Бугун юртда
Эшитганлар жилманглар
Эшитмадим деманглар
битган бодомлар
Yangiariq tumani
qitish marakazi
Raqamli texnologiyalar
ilishida muhokamadan
tasdiqqa tavsiya
tavsiya etilgan
iqtisodiyot kafedrasi
steiermarkischen landesregierung
asarlaringizni yuboring
o'zingizning asarlaringizni
Iltimos faqat
faqat o'zingizning
steierm rkischen
landesregierung fachabteilung
rkischen landesregierung
hamshira loyihasi
loyihasi mavsum
faolyatining oqibatlari
asosiy adabiyotlar
fakulteti ahborot
ahborot havfsizligi
havfsizligi kafedrasi
fanidan bo’yicha
fakulteti iqtisodiyot
boshqaruv fakulteti
chiqarishda boshqaruv
ishlab chiqarishda
iqtisodiyot fakultet
multiservis tarmoqlari
fanidan asosiy
Uzbek fanidan
mavzulari potok
asosidagi multiservis
'aliyyil a'ziym
billahil 'aliyyil
illaa billahil
quvvata illaa
falah' deganida
Kompyuter savodxonligi
bo’yicha mustaqil
'alal falah'
Hayya 'alal
'alas soloh
Hayya 'alas
mavsum boyicha


yuklab olish