Doç. Dr. Osman MERT
Atatürk Üniversitesi
Kâzım Karabekir Eğitim Fakültesi Türkçe Eğitimi Bölümü
Erzurum / Türkiye
Doç. Dr.Murat YAKAR
Selçuk Üniversitesi
Mühendislik Fakültesi Harita Mühendisliği Bölümü
Konya / Türkiye
VALEH HACILAR’IN “QIPÇAQ ÇÖLÜ” ADLI ŞİİRİNİN KÜLTÜREL ÖGELER AÇISINDAN DEĞERLENDİRİLMESİ
ÖZET.
İnsan, sevgi, hayat, ölüm, sanat, sanatçı, tarih, coğrafya, vatan, millet, tabiat ve tabiat olayları, menkibevi olaylar … gibi konularla ilgili şiirler kaleme alan Valeh Hacılar’ın Türk kültürünü en yoğun işlediği eserlerinden biri de Qıpçaq Çölü adlı şiiridir.
Bu bildiride Türk kültürünü özümseyen, yaşayan ve eserleriyle bu kültürün gelecek nesillere aktarılmasına önemli ölçüde katkı sağlayan, Türk dünyasının en önemli şairlerinden Valeh Hacılar’ın Türk tarihine ait olayları, Türkler’in yaşadığı tarihî coğrafyayı, Türk boylarından Kıpçakları konu alan “Qıpçaq Çölü” adlı şiiri kültürel ögeler açısından incelenip değerlendirilmiştir.
Anahtar kelimeler: Valeh Hacılar, Qıpçaq Çölü, Kültürel ögeler, şiir
The Evaluation Of Cultural Elements Of Valeh Hacilar’s
“Qipcaq Çölü” Poem
The “Qıpçaq Çölü” is one of the most intensive work of Turkish Culture of Valeh Hacılar who wrote about human, love, life, dead, art, artist, history, geoghraphy, homeland, nation, nature and natural events, epic events… and this kind of poems.
In this article “Qıpcaq Çölü”, belongs to Valeh Hacılar who digested, lived Turkish culture and helped to transfer this culture to future genetations, that takes events of Turkish history, historical geography of Turkish people and the Qıpcaqs from Turkish tribes as a subject is examined and evaluated.
Key words: Valeh Hacılar, Qıpçaq Çölü, Cultural subjects, poem.
Giriş
Edebiyatın temel malzemesi dil ve kültürdür. Hiçbir edebî ürün yazıldığı kültürden, dilden, vücuda getirildiği dönemin sosyal şartlarından bağımsız değerlendirilemez. Edebiyat ürünlerinden olan ve dilin en üst düzeyde kullanılmasını gerektiren şiirler de ezberlenme, yaygın bir şekilde tekrar edilme, sözlü ve yazılı olarak gelecek nesillere aktarılma özellikleri itibarıyla kültür açısından son derece önemlidirler.
Yahya Kemal Beyatlı (1989, 48), konuyla ilgili olarak “Şiir kalpten geçen bir hadisenin lisan hâlinde tecelli edişi; hissin birdenbire lisan oluşu ve lisan hâlinde kalışıdır.” der.
Cahit Külebi “Şiir, insanın kendi anadili çalgısında söylenen bir türküdür.” der (Külebi, 1993, 13).
Cemal Süreya ise şiirle ilgili olarak “Şiir bir toplumdaki dâhiliğin en uç, en arı görünümüdür... Tarih, insan değişimlerinin ayıklayıcı bir öyküsüyse, şiir de bileşik bir anlatımıdır.” (Süreya, 2000, 301) der.
Başta Türklük bilimi olmak üzere eğitim, sanat gibi alanlarda da pek çok çalışmayı gerçekleştiren Valeh Hacılar da Dr. Semra Alyılmaz ile yaptığı bir söyleşide şiirle ilgili olarak şunları söyler: “Şiir az şeyle çok şey söyleme sanatıdır. Bazen bir kelimeye bir cümleye bir tarihi yüklemek mümkündür. Hem manzum olanın akılda kalması ezberlenmesi ve sonraki nesillere aktarılması daha kolaydır. Şiirler, maniler. türküler, destanlar ağızdan ağıza yayılıp her seviyedeki insana ulaşabiliyor. Kitabın makalenin bildirinin ise ulaşacağı kitle hem belli hem de sınırlıdır. Ben bu yüzden Türk tarihinde önemli gördüğüm hususları her seviyede okuyucunun dinleyicinin anlayabileceği bir dille ve üslupla şiirlerime konu ettim. Bazı şiirlerimde sanattan ziyade mesajı ön planda tuttum.”
Yukarıdaki sözlerinden de anlaşılacağı üzere Valeh Hacılar, tarihî olayları, deneyimlerini, kültürünü, bunlarla ilgili düşüncelerini ve hislerini her seviyede okuyucunun anlayabileceği bir dil ve üslup ile dizelere döken şairlerden biri olarak karşımıza çıkmaktadır.
Türk dünyasında akademisyen, eğitimci, folklorcu, tarihçi olarak tanındığı kadar sanatçı ve şair kimliğiyle de tanınan bir bilim adamıdır Valeh Hacılar. Kahramanlığın, yiğitliğin, sazın, sözün eksik olmadığı Türk yurtlarından Borçalı (Alyılmaz, 2010, 1)’da doğup büyüyen Valeh Hacılar, ömrünü Türk halk bilimi, Türk mitolojisi, Türk dili ve edebiyatı, Türk tarihi ve kültürüyle ilgili bilimsel çalışmalara adamış; memleketinde olduğu gibi, yaşamından sazı, sözü eksik etmemiştir. ‘Élli iken élsiz olan, dilli iken dilsiz olan’ Türk boylarının yaşayışlarını, inanışlarını, davranışlarını tespit için oba oba, köy köy, şehir şehir, ülke ülke dolaşan Valeh Hacılar (Alyılmaz, 2009, 118), Gürcistan’ın, Azerbaycan’ın, Türkiye’nin ve Türk milletinin kalbinin attığı her toprağın sözcüsü olma misyonunu şiirlerinde de üstlenmiştir.
Eserlerinde genel olarak insanı, sanatı, sanatçıyı, sevgiyi, ölümü, tabiat ve tabiat olayları ile mistik konuları ele alan, dili tüm imkânlarıyla kullanan ve etkileyici bir üsluba sahip olan Valeh Hacılar, şiirlerinde sık sık tarihi olaylara ve şahsiyetlere de yer vermiştir. Dil, edebiyat, eğitim, halk bilimi … gibi pek çok alana duyduğu ilgiyi, tarihe de duyan Valeh Hacılar, bu konulara dair bilgisini, sevgisini yalnızca bilimsel çalışmalarında ortaya koymakla kalmamış, bunu şiirlerine de aktarmıştır. Valeh Hacılar’ın tarihî konuları işlediği manzum eserlerinden biri de “Kıpçak Çölü” adlı şiiridir.
Seçtiği kelimelerle ve kendine has üslubuyla tarihi yeniden yaşatan, Kıpçak Çölü’nü ve orada yaşananları âdeta resmeder gibi gözler önüne seren Valeh Hacılar, söz konusu şiirinde pek çok kültürel ögeye de yer vermiştir.
“Qıpçaq Çölü (Kıpçak Çölü)” Adlı Şiirdeki Tarihî ve Kültürel Ögeler
Do'stlaringiz bilan baham: |