Ruslara Karsı Kalınlıklardan yardım istediler ve şimdiki Kaza- Amansız Savaşları klstanm *lmaI ve ?imalbatl ve Başkurdüstanm ce- nupdoğu bölümlerini, İşim, Tobıl ve Yayık başlarım merkez edinerek Ruslarla altmış, yetmiş yıl kadar süren amansız savaşlarını devam ettirdiler. Babaları Küçüm Han, 1598 yılında «Çat» sınırında Ruslarla olan son savaşında askerlerinin bütününü yitirip gayet ihtiyar ve gözlen kör olduğu halde birkaç kişisi ve oğullarıyla yemeksiz, atsız bir halde, bozkırda, ölüler arasında dolaşıyordu. Bu sırada gelip kendisini gören ve Rusyaya itaat teklif eden rus elçisine, «rezil olup ölmek için mi rus esaretini kabul edeceğim? Ben kör ve- sağırım; yoksul ve kimsesizim. Servetimi kaybettiğim için matem tutmuyor, Ruslara esir olanlar için ağlıyorum» demişti. Oğullarına ve torunlarına son nefeslerine kadar istiklâl uğrunda mücadele tavsiyesinde bulundu. «Küçüm Han» m tarihini yazan İngiliz müverrihi Hovvorth, Tura han ve sultanlarının savaşım, Amerika'daki, kızıl derili.yerlilerin müstevlilere karşı olan kin ve intikam mücadelelerine benzetiyor Küçüm Hanın oğullarına mangıt-nogay mirzalarından yalnız Orus Mirza ve arkadaşları yardımda bulundu. Küçüme halef olan büyük oğlu Ali Han 1601-1607 de Kalmaklarla ve 1608 de mangıt-nogay beği Orus Mirza ile müttefikan Tobıl, Tümen ve Ufa kalelerine taarruzda bulundular. Bu mücadelelerde hanın yanında, bakiyesi bugün de Kırımda ya- R. Howorth,History of the Möngols, II, London, 1880, p. 1006. yamakta olan Şirin uruğunun bu kolu ile bugün Kiçi Vüz Kazaktan ve Baskurttan bir uruk olan «Tabın» uruğu bulunuyordu. Evvelce kendilerine tâbi olan «Ufa Tatarları» (yani Ufa kalesi ve civarındaki «Tu_ raiılaı») maddî ve manevî yardımda bulunuyorlardı. Fakat Orus Mirzanın muhalifi olan Tin Ahmet oğlu İştirek Beg, Ali Hanın pilânlarını bozdu. Neticede Ali Han, Ufadaki Ruslar tarafından esir edildi. Yerine geçen kardeşi «İşim Han», Mangıtlardan çok, Kalmuklara dayandı. Batı Kalmuklarmın hanı Khoorluk ile akraba olarak Rus aleyhine kendisinden istifadeye çalıştı. 1616 da Ufayı yağma etti. İşim Han bugün de Tobıl havzasının çok güzel ormanlık yerleri olan «Aman-Ka- ragay» da oturur, yanıpdaki Tabın uruğuyla bazan (1622 yılı) «Uy» ve «Ufa» (Ak Edil) kıyılarında bulunurdu. Kardeşi «Kanay Sultan» m anası Sır Derya havzasındaki Sabran’dan idi. O da oğlunu Sabranın yaptı için çağırıyordu. Ortalığın Kalmuklarla meşgul olmasına rağmen, Tura hanları Kazakistanm yalnız şimal değil, cenup bölümlerini de ellerinde bulundurmak istiyorlardı. Bu son zamanlarda Bukharada bulunan bir «inşâ» kitabında («Yusuf Münşinin eseri olan «Bedâyi ül- jnşa») «Küçüm Han» ve oğlu «İşim Han», İşimin oğlu «Abılay (yahut Abuiay) Han» ve Abuîayın oğlu «Küçük Han» ın Mâverâünnehir As- tarkhanlıiarı ile olan türkçe mektuplaşmaları dercedilmiştir. Burada Astarkhanlı hanlarından «Uvalı (yani Veli) Han» (1605-1611) Kazak hanı İşim Hana «Abuiay Sultan» m Taşkendı alıp çapulculuk yaptığından şikâyet ediyor -1-7). O vakit iki «İşim» vardı. Biri Sır Deryada Kazak hanı, öteki de Küçüm oğlu «İşim Sultan». Mektup ozaman «han» ünvanını taşıyan Kazak hanı «İşim» e gönderilmiştir. Hücum eden «Abuiay» da, Tura hanı İşim Sultanın oğlu Abuiay olsa gerektir. İşim Sultanın oğlu Abuiay Sultan 1629 da başlayıp doğudan Tomsk, batıdan Ufa arasında mütemadiyen taarruzlarda bulundu, fakat bütün hareketleri birkaç yüz kişilik kuvvetle yapılan çete hareketlerinden, ibaret kaldı. Bir netice vermiyen bu taarruzlar, Rusların elinde olan ellere pek ağır geliyordu. Onları bir taraftan Ruslar zorluyor, diğer taraftan hanlar ne için Ruslara tâbi oldunuz diye yağma ediyorlardı. Bazan bu kısım ahalinin hattâ Küçüm Hana karşı ayaklanıp Ruslara yardım ettikleri zamanlar olmuştur. Fakat Abuiay kendisini her tarafta sevdirmişti. Buna Tomsk civarında Çat Tatarlarının mirzaları «Abak» ve «Tarlap» ile cenubî Başkurt urukları yardım ediyorlardı. 1630 da Abak ve Tarlap Mirzaları öldürüldükten sonra durumu vahimleşti. Karargâhı İsim ırmağı üzerindeki « Koşkaragay » ormanlarında bulu-