Kil Amu Deryanın. Türkistanı Araplar fethettiği za- mu CC„ manda da şimdiki «Özboy» yatağı üzerinden ak-
rasmın egışmesı . 0uuğu anlaşılıyor. Fakat özboy un cereyanı
arap coğrafyacılarının dediği gibi, Hazar Denizine galiba ancak bazı vakit erişebilmiş, çok zaman bu cereyan eski şelâle yeri olan bugünkü «Kurtış» adlı yerin biraz batısında olduğu anlaşılan «Qal *at üs-Sîn» (Moğol çağında «Rebât-i Tamgaç») de kesilmiştir. El-Bîrûnî'nin beyanına göre, şimdiki «özboy» ozaman «Mazdabasti», «Sarı Kamış» çukuru ise «Khız Tmgızı» (yani «Kız Denizi») tesmiye olunmuş ve Maz- dabastinin üzerinde « As » yahut « Alan » denilen İran ve « Becenek » ( — Peçenek) denilen türk kavmi yaşamıştır. Memleketi Araplar aldığı zamanlarda Amu Derya bu mecrasını değiştirmiş ve evvelce de bir kolu ile akmakta olduğu «Aral» gölüne bütün suyunu boşaltmağa başlamıştır. Özboya artık su gelmeyip buraları kuruduktan sonra, ahalisi olan As ve Peçenekler, birbiri arkasında Edil munsaplarına, Khazar memleketine gitmişlerdir ;î0). Moğollar, Khorezmin payitahtı olan Ürgençı fethedince, 1221 yılında Amu Derya, mecrasını tekrar değiştirdi. Özboy üzerinden aktı. Bundan böyle bu yatak tamamen canlandı. Hazar
p!)) Bu mesele için bk. İslâm AnsiklopedisVnin türkçesi «Allan» maddesi.]
Denizi kıyılarından, Azerbaycanın Kür ırmağından ve «cDeşt-i Qıpçaq»ın Edil ırmağından gelen kayıklar mallarını doğrudan doğruya eski «Qal- ‘at üs-Sîn»in yanındaki «Kiirledi» şelâlesine kadar götürüyor ve oradan diğer kayıklara aktarılan mallar doğru Khorezm payitahtına gidiyordu. Yine bu zamanda Sır Derya ırmağı (ve belki daha doğrusu bu ırmağın mühim bir bölümü) da şimdiki «Ak Mescid» in biraz yukarısında başlıyan ve bugün tamamile kuru bulunan «Yeni Derya» mecrasından akıp Aral Gölünü sağ tarafta bırakarak Amu Deryaya geliyor ve suları Özboy üzerinden Hazar Denizine kadar geçiriyordu./4^). Bu arada Khorezm payitahtı olan «Ürgenç» le Sır Derya kıyısındaki Otrar doğrudan doğruya su yoluyla birleşmiş oluyordu. Bu durum 15 73 yılı hududunda Amu Derya mecrasının şimdiki şeklini almasına kadar devam etti 104 105 106). 15 73 yılı hududunda Amu Deryanın mecrası değiştikten sonra, Özboy üzerindeki ticaret yolu ortadan kalkmış oldu. Ürgenç ve Otrar üzerinden Özboy ve Yeni Derya ticaret yolu mevcut olduğu zaman Talaş, Çu ve İle ırmakları üzerinde şehir hayatı fevkalâde bir surette inkişaf etmişti. Milâdî 7-9.uncu asırlarda Çin kaynakları, milâdî 10.uncu asırda arap coğrafyacıları Talaş ve Çu havzalarında birçok şehir ve kasabaların adlarını zikrediyorlar. Moğol hâkimiyetinin başlangıcında ve Çağatay Han ve oğullan zamanında bu şehirler daha çok büyüdü. Cemâl ül-Qarşî adlı bilgin bu şehirlerde keza aşağı Sır Deryanın Cend ve Barçmlığ Kent gibi şehirlerinde kendi zamanında ya- şıyan birçok âlimlerin adlarını sayar ve ilimdeki kemalâtından bahseder. İstanbul kütüphanelerinde mevcud yazma eserler arasında da bu asırlarda, yani Moğol devrinde Sır Derya taraflarında yazılan bir çok dinî ve edebî eserleri, yahut eskiden yazılıp ta bu zaman buradaki şehirlerde istinsah edilen eserlerin nüshaları bulunuyor, ki yalnız ilim değil, ayni zamanda dikkatin şah eseridirler; fakat maalesef daha tetkik mevzuu olmamışlardır. Herhalde ihya edilerek Amu Derya bir daha Hazar Denizine akıtılacak olursa ve Çu nehrinin kumlar arasında kaybolup giden aşağı kısımlarf İska ve iskân için kullanılacak olursa Kho- lezm, aşağı Sır Derya, Özboy, aşağı Talaş ve Çu müstakbel Türkista- nın da bel kemiği şeklini alacak '-), Kühne Ürgenç, Akmescid ve Tok
mak (.eski Balasagun) bu memleketin İktisadî, İdarî ve de İlmî merkezleri olacaklardır -ve herhangi bir ecnebi, bilhassa acem medenî sultasından azade türk millî kültür merkezleri*olacaklardır.
Do'stlaringiz bilan baham: |