, [ li>8) Mehmed Emin Bek’in akdettiği bu barış vesikasının fotoğrafı, W i 11 f o r d, s. 273, 324’te neşredilmişim ] ^
belki en şiddetli buhran devrini geçiriyordu. Sovyetîerin «mülâyemet» siyasetlerine aldanan münevverler iŞirmehmedi de teslim olmağa davet ediyorlardı. Türkistan hükümet âzasından Nizamkhoca’nm, hükümet tarafından vekil olarak gelip, tekliflerde bulunduğuna ait Şirmeh- met Bek’in hâtıraları pek mühimdir. Diyor ki: «Nizamkhoca Skoblev- clen gelip sulh tcj-dif etti. Ben şimdi Türkistan hükümeti oldum, siz de bize verilin, hepimiz bir olalım» dedi. Ben de, «Taşkentteki Rus erkânı harbi ve ordusu da sizin emrinize tâbi midir?» dedim. O da «evet» dedi. Ben, «Türkistandaki Rus ordusu, size tâbi olduğu doğru ise, siz onlara bugünden itibaren bütün Türkistanı terkedip gitmeleri emrini verin, o saat ben de sizin hizmetinize şitap ederim» dedim. Nizamkhoca bir şey diyemedi. Başını eğdi ve mahcup olup geri döndü» 109).
Şirmehmed Bek bu aralık kendi askerî ve İdarî işlerini tanzimle ve her tarafla münasebet tesis eylemek işleriyle meşgul oldu. 3 1 mayısta (1337. ramazan 1) biraderi Taş Mehmedi Afganistana elçi olarak gönderdi ve İdarî teşkilâtnı eski Khokand hanları usulünde tanzime başlayıp, Mollacun Kari namında birisini «reis» yani polis müdürü, Ekber khan İşan ı «Şeyhülislam» tâyin edip. Abdüsselâm Kari yi «mirzabaşı» (hükümet başkâtibi), Nezir Çan’ı «maliye müdürü», Molla Hacmiyazi «vak’nnüvis», kendi yanında müşavir heyet olmak üzere de Fergane muteberanmdan 12 kişilik b:r «şûra» tâyin etti. Bunlar ile ekseriya kendi köyünde ve Karatepe köyünde toplanıp görüşüyordu. El içinde de •Tadı», «mınbası» «emin», «ellikbaşı» 1ar nasbetmiş, yine tüfenk tamiri ve fişenk dökmesi için ustalar toplayıp hocalardan bir ustayı «us- Iabası» tâyin etmişti. Afganistana giden biraderi Taş Mehmed bir sene sonra, maiyetinde Afganlardan Ekber Han Burut nam bir memur bulunduğu halde, avdet etti. Bundan sonra Şirmehmed Bek kendisini Afganistan tebaası addeder oldu.
Bolşevik]erin samimiyetsizliği ve « mülâyemet * Yerli Türkler Nasıl siyasetlerinin yalanlığı, ’ daha 1920 senesinin bi- Alclayıdîlar davetinde tahakkuk etmiş, müslüman gençlerini
güya «bütiin Türkistan ahalisinin, bütün fırkanın başına geçirmek» tedbirleri, eski «müslüman büro» larının lağvı, «hü- kıımet başına geçirmek» tc yalnız basmacılara karşı propaganda için muvakkat çare olduğu, daha o yılın nisanında tahakkuk etti, Türk komünistlerini hayal sukutuna uğrattı. Millî ordular teşkili meselesi yalan çıktı. Hattâ mevcutlarını bile dağıtmak tecrübelerine başlandı. Bunun gibi Stalın, Başkurt ordusu general Yudeniç’e karşı Petersburgu miida-
ınî)) Şirmehmed Bek’in hatıratı, s. 17.
fa:' ettiği halde Başkurdiistandaki Rus köylülerine komünist fırkaları teşkili bahanesi ile silâh dağıttı ve aynı zamanda Başkurt ordusunun ayrı düsen bir fırkası (Murtazin fırkasını) diğrleri ile birleştirmemeğe çalıştı. Başkurt ve Kazak cumhuriyetlerinin İktisadî idarelerini birleştirip her ikisinin karargâhını Orenburgda yapmak, Rus muhacirleri ve arazi meselelerinin esas hatlarını çizmek maksadı ile Moskovada Kremimde Kalinin"in idaresi altında toplanan içtima da, yukarıda zikrettiğimiz veçhile, Rusların entrikaları neticesinde semeresiz kaldı. Isterli- tamak şehrini de komşu Ufa vilâyeti Rusları ile ihtilaflı bir halde bıraktılar. Aynı zamanda Başkurdüstanda muhacir Rusları, alenen yerlilere karşı tehyiç ediyorlardı. Rus dahilî harbinde mutazarrır olan Başkurt- lara yardım için tahsis edilen para («Başkiro-Pomoç») Başkurdüstanda millî hükümetin aleyhine ve Moskova lehine propaganda ve muhalif teşkilât vücuda getirmeğe sarf olunup, İsterlitamak, Başkurdüstan hükümeti ile Moskova mümessilleri (Preobrajenski, Artium, Sjamoylof, Dııdnik) arasında çok ciddî iskandallar oldu. Orenburgda küşat olunmakta olan Başkurt harbiye mektebi kapatıldı.
Kazakıstanda da vaziyet böyle oldu. Gerçi 10 temmuz 1919 «dek- ret» i ile Kazakistan otonomisi tasdik edildi ise de, reis, Piskovski idi. Âzaları biribirine fikir itibariyle zıt ve düşman şahsiyetlerden olup, bunlardan biri, kazak memurlardan Mindeşov, milliyetçi şâir muharrir Ah- med Baytursün, tanassur etmiş ve vaktiyle papas ve misyoner olup milliyetçilerin düşmanı bulunan ve mücahit Abdülgaffarm katili olan Ali Cangeldin ( rusça ismi İvan Aleksandroviç Stepanov ) ve diğerleri. Daha 19 18 yılı martında Moskovadan gelip bütün Kazakistan namına vMehmedyar Tungaçın, Biikev Orda’da topladığı bin kadar muntazam Kazak askerini Oren- burga nakledip, Kazak Hükümetine dayanak etmek arzusunda bulunuyordu. Diğer taraftan bu Mehmedyar ve arkadaşları Doğu Kazakıstanda «Alaş Orda» namına ToJjtamışoğlu idaresi altında teşekkül eden askeri de Bolşevikler ile barıştırarak «Kazak kızıl ordusu» içine almak uğrunda çalışıyorlardı. Sene nihayetine kadar bu plânların hepsi bozuldu. Tungaçin fırkasını demiryolla, Saratov-Samara tariki ile, göndermedi- :cr, Ruslar için o fırkanın dağılması matlûp olduğundan, Uralsk yolundan yani askerlerin evleri bulunan taraflardan gönderip Orenburga gelinceye kadar bin neferden kala kala yalnız iki yüzü kalıp, hepsi yolda dağıldı. Toktamışoğlu fırkası Semi Palat ile Zaysan arasında kızıl orduya iltihak için geldiğinde hainane bir surette hücuma maruz kalıp İ oktamışoğlunun kendisi, Ufa mirzalarından Petersburg üniversitesi talebesinden gayyur milliyetperver gençlerden Suîtanbek Mamlîyev ve
diğer arkadaşları öldürülüp, «Doğu Alaş Orda» ordusundan hiçbir şey kalmadı. Sene nihayetinde (10 ilk kânun) Sovyet Hükümetine iltihak eden «Ural vilâyeti» nde (diğer tâbirle «Batı Alaş Orda» da) Cihan- şah ve Halil Dostmehmedovlarm teşkil ettikleri askerî fırkalar da böy- İoce dağıtılıp Orenburgta yeni teşekkül etmekte olan «Kazakistan» Hükümetine millî mevcudiyet göstermek imkânları ortadan kaldırıldı “00). Alasoıdacılar da perişan bir halde takip ediliyorlardı. Alikhan Bükey- h^rtov daha firar halinde idi, Mirazim Kıdırbayev ile Muhtar Avezov Semi’den kaçıp 1920 senesi martında Başkurdüstaııa geldiler.
Özbekistanda da iş böyle idi. Şubatta hükümet başına geçirilen Tarar Rıskulov ve Sadullakhoca Tursunkhocayev grupuna karşı daha nisan ayında ciddî kumpanya başlandı. Maksat bunları «Turtsik» ve «Kraykom» dan atmak idi. Buna ait tertibat alan «Türk-Komisiya» nm entrikaları hakkında bilâvasıta Lenin’in kendisi ile konuşmak isteyen Rıskulov ve Nızamkhocayev mayıs ayında Moskovaya geldiler. Nisan ve mayıs aylarında herkes artık aldandığını hissetmiş ve şaşalamıştı. Bu vakit Moskovada birçok temaslarda bulunduktan sonra Taşkende dönüp gelen Hindli Mahandra Pratap, Bereketullah ve Kâzım Beyler de kendilerinin kâmilen aldanmış olduklarını sezdiler. Kâzım Beyin Afganistan ve Türkistan seyahati hakkında yazmış olduğu mufassal hâtıra- tında şu cümleler vardır : 1920 senesi sonkânun 1 : «Hind prensi
Mahandra Pratap, Bereketulah ve Afgan heyeti Moskovadan meyus bir halde dönmüştüler. Artık şimdi ellerimiz ve ayaklarımız bağlı gibi duruyorduk. Ne yapacağımızı bilmiyorduk» . 20 kânunusani : «Türkis- ranın haricî işlerini de Tursunkhocayev’in elinden alıp Rus yahudisi Brovyda’ya verdiler. İhtimal beni (Kâzım Beyi) Afgan casusu ve Bu- khara emîri ile Afganistanın müttefikan Rusya aleyhine hareketini hazırladığımı zannediyorlar. Herhalde bu baziçede biz yandık». Mayıs 1 : «Bereketullah tekrar Taşkende geldi. Her ikimiz bedbindik. Sovyetler tarafından İrana gönderilecek İranlı eşkiya reisi Khodo’nun fırkasını ziyaret (yani onlar arasında propagandada bulunmak) için Bereketullah ile bizi Aşkabada gönderdiler. Makhtum Kuli Hanı ziyaret ettik299 300). Bolşevikler beni ve Bereketullahı İran müfrezesinin ihtiyat kısmına ithal etmişler. Bu ne demekti? Biz protesto ettik ve Taşkende avdet ettik. (Taşkendin) Eskişehir (kısmı)nda İslâmbay nam birisinin hanesine indik, burada bizi çeka (— gizli polis) bastı. Taharriyat yaptı ve tevkif
«-dildiğimizi ilân etti. Hariciye komiseri Gupner bu İşın, kendisinin haberi olmadan-yapıldığını söyledi. Bu vukuat üzerine artık Türkistanda kalmanın manasızlığı anlaşılmış oldu. 20 ağustosta Cemal Pasa Taşkende o eldi-. Bereketuiiah ile beraber kendisini ziyaret ettim ve şarktaki faaliyetimizin safahatını bir bir anlattım ve şimdiki elîm* vaziyetimizi izah ettim. Fakat Hindistana karşı bir iş yapamıyacağmı, kendisine hiçbir türlü anlatamadım» -ü“).
Arazi meselesinde Moskova mümessilleri Başkurdüstanda ve Kaza- kistanda Rus göçmenleri tarafını iltizam edip, onları fırka namına silâhlandırdılar. Bunlar Uta vilâyetinde, yani Sovyetlerin kendi topraklarında, vâki olan isyanlarda Başkurt Hükümetinin parmağı olduğunu ısbata çalıştılar. Bu meseleler üzerinde Moskova mümessilleri Artium ve Pri- obrajenski ile olan ihtilâfın halli için, mart nihayetlerinde Trotski Ufaya o-önderiidi. Ufa vilâyeti isyanları esnasında Başkurdüstanda sükûnet tam ' olduğunu, Moskovadan gelen haberlerin yalan olduğunu bizzat anladı ve Âr:tium ile Priobrajenski’yi kendisi ile beraber Möskovaya götürdü, Başkurt ordusuna yardım edeceğini va’detti. Bunu müteakiben otuz bin tüfenk, iki batarya top, tayyare ve pek çok mühimmat verdi. Fakat Sta- j;n ve Dzerjinkskfler Haltından işlerine devam edip Başkurdüstandaki Rus göçmenlerin! kudurtmakta devam ettiler. Ben ve jlyas Alkin, daha 1919 yılı başında komünist fırkasının yambaşmda «İnkılâpçı Sosyalist Fıkra» ismiyle bir millî scsj'alist fırka teşkil ederek «Üçüncü İnternas- yona!»e girmek uğrunda çalışıyorduk. Fakat «Politbüro» serkâtipleri olan Stalin ve Stasova, böyle bir fırkanın resmileştiril emiyeceğini söylediler. Sralin bana ve Kazaklardan Ahmed Baytursuna hitabederek «komünist olmadığınız halde fırka âzası olmalısınız» diye şaka etmişti. Filhakika biraz sonra bizi fırkaya ithal eder oldular. Bana âzalık biletini henüz vermemişlerdi ve ben daha fırka meclislerine de iştirak etmemiştim. Fakat bizi fırkaya ithal eylemekteki maksatları vâzıh olarak malumdu: Bizi fırka zinciri ile bağlamak ve millî hükümetleri de tamamiyle komünist fırkası eline geçirmek ve bu cumhuriyetleri «çeka» ve «kombed»
(«komitet Bednotı» yani «fukara komitesi»)ler ile doldurmak, Kazakistan ve Başkurdüstanda tamamiyle Moskova hegemonyasını yerleştirmek, İktisadî idareyi ellerine almak istediler. Stalinin bizzat idare ettiği «Millî İşler Komiserliği» etrafında dolaşan «millî işler mütahassısları» teşkil edilen ve edilecek cumhuriyetleri kabilelere göre kurmak plânları ile meşguldüler.
Do'stlaringiz bilan baham: |