Ortaasyanın ve Hindistanın ahvalini avucunun içi gibi bilir. Rusya siyaseti için tehlikeli bir adamdır»211). Albay Akimbetov farsçayı bilirdi.
Zcrefşan yukarısındaki Yagnub Tariklerinin dilini tetkik edip 1881 yılında makale neşretmiş; bu makale Macar alimi Uyfalvy tarafından: fransızcaya çevrilip Pariste (Revue Linguistique 1882, 15) neşredil
miştir. 1900 yılında alman bilginleri «İran Lisaniyatı Küllıyatı»nı neşrederken Pamir dilleri kısmını yazan profesör G e i g e r «bizim Yagr nub dilleri hakkındaki malûmatımız Akimbetov un neşrettiği risaleye - münhasır kalmaktadır» demiştir. Oğlu ve kızları tahsil görmüş iseler de babalarının, çoktan hazır olan mermer mezar taşını, 1914 yılına- kadar yerine koymamışlardı. Şahsan tanıdığım General Kulcanov da zikredilecek bir hususiyet görmedim. Eser olarak Kulcanov un Semer-, kand vilâyetinde Pencikent Sancağı hakkında yazdığı makaleyi biliyorum ki, ) 887 de Semerkand istatistik komitesi «Sbornik»inde çıkmıştır! Yüzbaşı Süyergulov, general «Kurapatkin»in Doğu Türkistana'
olan seferine iştirak edip, coğrafî ve topoğrafî malûmat toplamıştır.
İleride bahsedeceğimiz Ebubeksr Divayev ise, Türkistan Türklerinin et- £.k>*khV ıtoğrafyasma ait müteaddit eserler neşretmiştir. 19 1 5 te, İlmî hizmetle- £ ( rinin 25 yılı dolması dolayısıyla neşredilen makalelerini sayıp ve ter- ^ÜmeSaİini-beyan ederek «Turmuş» gazetesinde bir makale neşretmişim. Makalelerinin birçoğu mösyö Castagne tarafında fransızcaya terane edilmiştir. Ebübekir Divayev henüz sağdır. Yusuf Kazbekev ise.
«Zengi Atanın tavsifi» (1875), «Şark kaynaklarına göre Mâverâün- nehir ve Asya şehirlerinin marşrutu» (1879), «Ferganenin eski adı»
(1882) gibi mühim makaleler neşretmiş; eyi farsça bildiği gibi, Türkistan tarihine ait epeyce mühim yazma eserler de toplamıştı. Bunların bir kısmını Barthold, bir kısmını da ben, Rus Arkeoloji Cemiyeti mecmualarında tavsif ettik. Ölümüne kadar Yeni* Mergilân da yaşadı.
Bunlardan başka Türkistan rufe matbuatında yerli Türklerden Sultan Nevreskin («Hokand Tarihi» müellifi), Şîr Ali Lapin («Özbek Dili Sarfı» 1895, «Semerkandda Şah Zinde kitabeleri» 1906 müellifi), Cet- pisbayev («Korkut Ata» adlı makalenin müellifi), iştirak etmişlerdir.
Zikre şayan olanlardan biri de, yukarıda, 1868 yılında Orenburg Coğrafya Cemiyetinin âzası sıfatıyla zikredilen Doktor Süleyman Ba- turşindir. Tatarlardan olan bu zat, Orenburgda Turgay Oblast idaresi müşaviri idi. 1869 da Kazak sergerdelerinden İşet Batın’Ruslara itaate
d
Bunlardan başka Tatar tercümanlardan Aydarov ve ilkin, memleketi öğrenmek meselesinde rus bilginleriyle azçok iş birliği yapmışlardır.
avet için gönderildiğinde, Tatar mollalarından «Kurman» adlı birisimi11 Rugya aleyhin e söz söylediği zımnında hükümete şikâyeti neticesin- ae azil ve Arkhangel de «Önega»ya nefyedilmişti; beş yıl sonra affedilip Taşkende geldi ve orada yaşadı. Şehremaneti idaresinde âza ve şehir tabibi oldu. Barthold, Baturşini, yerli ahali arasında asrı medeniyetin neşri yolunda çok çalışan değerli bir zat olarak zikretmektedir.' Aynı zat Taşkent Özbeklerinin bir nevi «Karagöz» tiyatrosunda Doktor Baturşinin de temsil edildiğini söylemektedir 212) ki, bu da, onun ahali arasında iyi tanınmış olduğunu gösterir. Ben de bu zatın her yerde yerliler tarafından hayırla yadedildiğini gördüm.
Sçhuyler^ Türkistandaki Tatar münevverlerinden ikj kişiyi zikretmektedir: Alîm Hacı Yunusev ve Molla Hayrullah. Alîm Hacı, Penze Mişerlerınden olup, gençliğinde ebeveyni tarafından Moskovaya gönderilerek orada, beş yılda (galiba ziraat mektebinde) tahsilini bitirmiş, sonra hacca g;idip oradan da (Ruslar gelmeden yirmi yıl önce) Hindistan ve Kâbil yoluyla Türkistana gelmiş ve Taşkent yanında asrî usulde ziraat ile meşgul olmuş bir zattı. Avrupa usulünde bina vücude getirmiş ve bir sabun fabrikası yaptırmıştı. İpek işlemek için makineler getirtip, daha Ruflar gelmeden önce kendi mamulatı ile Petresburg sergisine iştirak etmiş, İlmî çalışmalara da iştirak ederek, Petresburg ve Moskova İlmî cemiyetlerine âza olmuştur. Kendisi, başına fes ve üzerine yerli elbise giyer ve münzevî yaşar idiyse de, Ruslar geldiğinde (onlara, hizmeti dokunmuş olacak ki) jrsî olarak Rusya zadegan sim- fma Jcaydedildi. Fakat yine kendisi gibi Rusya zadegan sınıfına kay- dedilert Seyid Azîmbay ile sonradan araları açılıp, Yedisuda «Lepse» şehrine sürülmüştür. Molla ^ İse, Kazanlı olup, Kazanda müs-.
*İ™an V1,TUS tahsili görmüştü. Alîm Hacmin yeğeni olması dolayısıy
la Taşkende gelip yerleşmişti. Ruslara tercümanlık eder, ticaret yapar, fars ve arap edebiyatlarını mütalea eder, Türkistan rus gazetesine hikâyeler (Binbirgece hikâyeleri) tercüme ettirip bastırır, dârülfünunda tahsil edemediğine çok teessüf eder, boş vakitlerini Kur’an okumak ve dini kitaplar mütalea etmekle geçirirdi. Semerkand şehrinde mister ^ dilmaçlık edip, «Yılan Otı»daki Uİug Bek ve
Do'stlaringiz bilan baham: |