Gizli cemiyetin teşekkülüne kadar Bukhara Emir* Cemiyet ve Bas- ligi daha meydanda iken, Türkistan münevver- macılık leri, basmacılar ile münasebette bulunmuyorlar
Bog'liq 2020-Bugunku Turkeli (Turkustan) Ve Yakin Tarixi-1-Bati Ve Quzey Turkustan-Zeki Velidi Doghan-1981-926s
Gizli cemiyetin teşekkülüne kadar Bukhara Emir* Cemiyet ve Bas- ligi daha meydanda iken, Türkistan münevver- macılık leri, basmacılar ile münasebette bulunmuyorlar dı. Basmacı fırkaları daha ziyade eski fikirli ulema ve Özbek burjuvasının mutaassıp kısmına dayanıyordu. 1917 yılında Rusya Müessisler Meclisi intihabatı esnasında münevverlerinin listesi N. 4 olmak ve buna karşı ulema tarafından şiddetli teşvikatta bulunmak dolayısiyle basmacı zümreleri de münevverleri «dördüncü» tesmiye eder olmuşlardı ve gençlerin ekseriyeti 19 18-1919 yıllarında Sovyet taraftarı olduklarından, onlara itimat etmezlerdi. Fakat 1920 yılında zikrettiğimiz veçhile tüık münevverlerinin Sovyetlere karşı besledikleri ümitler kırılmış olup, gizli teşkilât yoluna girdikleri zaman vaziyet değişti. Herhangi bir hareketlerinden kendi lehine istifade etmesi muhakkak olmakla gençlerin el ve ayaklarını bağlayan Bukhara Emareti ortadan kalktı. Ve aynı zamanda ulemanın basmacılara olan nüfuz ve tesirleri de eksilmeğe başladı. «Cemiyet» te tereddütsüz Semerkand, Khıyva ve Ferganedeki basmacılar ile münasebet tesis etti. Maksat, bu harekâta hakikî millî ruh ve asrı intizam vermek, cemiyetin fikrine, asrı teceddüt ve terakki taraftarı adamların idaresinde askerî kıtalar vücuda getirmek ve mevcut kıtaları, mümkün oldukça, münevver adamların eline geçirmek idi. Bunun için basmacılara, münevverlerden müşavir - ler ve bazı zabit enstroktörler gönderildi. Bukhara emîri ve maiyeti, yukarıda anlattığımız veçhile, son gününe kadar bolşeviklere «Rusya» nazarı ile bakıp, kendisni loyal tutmağa çalıştı. Emîr kendisine iltica eden Osipov’un fırkasını Şehrsebz’de silâhsızlandırmış, daha şu 1920 yılı başında Ferganeden Şirmehmed Bek ve arkadaşları emîre mektup ve elçiler gönderip, müttehit bir cephe teklif ettiklerinde, başvezir olan Nizameddin Kuşbegi «bizim Ruslar ile dostluğumuzdan haberdar değil misiniz ? » diye mektuplarını alenen parça parça edip ayak altına almış ve emîrin emri ile bunların elçilerini yedi ay kadar bir müddet hapsedip, ancak Afganistanm. müdahalesi ile hapisten çıkarmıştı. Bunu Şirmehmed Bek kendi hâtıratmda çok acınarak ve emîr hükümetinin fevkalâde cehalet ve gafleti eseri olarak zikretmektedir307). O sebepten basmacıların bir kısmı emîr hükümetinin sukutuna fazla müteessir olmadı. Hattâ Sovyetlerle barışan basmacı rüesasından Melikem Hacı ve 1 oycı Korbaşı adlı kimseler kendi yiğitleri ile beraber, bolşeviklerin Bukharayı istilâ harekâtına iştirâk etmişlerdi. Fakat akabinde bolşevik- leri terkedip tekrar Fergane basmacılarına iltihak etmişlerdiyse de Şir- mehmed Bek tarafından öldürüldüler. Ferganede Şirmehmed ve Rah- rnankul, kendileri de münevverler ve Cemiyet ile münasebet tesisisine talip olmuşlardı ve o vasıta ile Şirmehmed Bek Bakudaki şark kavim- leri kongresine de kendisinin sovyet müessesatında çalışan adamlarından ikisini göndermişti. Gerek bunların ve gerek Türkistan nümayendelerinin Şarkta ittihaz edecekleri bolşevik siyaseti hakkında aldıkları intibaa ait çok şayanı clikkat b:r rivayet ortaya yayılmıştı. Bunu Şirmehmed şöyle naklediyor: « Bolşevikler Türkistaııdaki on dört buçuk milyon müslümanı tamamen öldürüp bitirmek, yalnız iki milyonunu ruslarm atlarına bakmak için muhafaza etmek fikrinde imişler; Bakudan alıp getirdikleri malûmat şu idi». Yine Şirmehmed Bek diyor ki: «Baku kongresinde müslümanlar maslahat kılmışlar ve bize silâhlarımızı asla lerketmemek, cidden mücadele etmek tavsiyesinde bulunmuşlar, oradan Canuzakoğlu Türekul ve Başkurdüstc ndan bir büyük muteber adam ve Fndicanlı Sultanbek nazdime geldih r. Hemme müslüman ittifak olduk ve ruhlandık». Baku kongresi sonunda basmacı harekâtı alevlendi. 1920 yılı eylülünde isyan harekâtı 1919 yılı eylülündeki duru mundan daha kuvvetli olmuştu. Evvelce basmacıların mektuplarını yırtıp atan emir, şarkî Bukharaya firarından sonra, Fergane korbaşılarma elçiler ve mektuplarla hediyeler göndererek müracaatta bulundu. Şirmehmed Bek, kardeşi Ruz Mehmedin kumandasında 500 kadar asker göndermişti. Sonra kendisi gidip Düşenbe’de emirle görüştü. Bu münasebetle Şirmehmed Bek hâtıratında diyor ki: «Emîr bizi huzuruna kabul ederken Bukhara merasimine riayet etmemizi bilvasıta talep etti ise de, biz askeriz, askerce selâm verip görüşürüz. Başka merasim falan kabul etmem dedim ve öyle yaptık». Ferganeîiler Baysun hududunda Ruslarla harbettiler. Fakat emîrin martta Afganistana firarından sonra Şirmehmed Bek, bütün kuvvetlerini alıp Ferganeye döndü. İlkbaharda basmacı grupları fevkalâde kuvvet kesbetmişti. «Cemiyet» in mümessilleri Türekul- ve Suhanbek rehberliği ile bir kongrede aktedip istiklâl talebine ait 14 maddelik bir kararname kabul ettiler. Nisan ve mayıs aylarında Şirmehmed Bek, Khokandla Endican arasındaki demiryollarını tama - men ortadan kaldırdı. Pamuk fabrikalarını yaktı. Bu sırada basmacılar Rusların bütün hareketlerini «Cemiyet» âzalan vasıtasiyle önceden biliyorlardı. Gensberg*in dediği gibi, bütün ahali onlar tarafında idi. Fakat bu yılın (1920-21) kışı çok ağır bir kış oldu. Sovyetler bundan istifade edip hem «şiddet», hem «miilâyemet» siyaseti kullanıp, ilkbaharda bir taraftan sayısı çok fırkalarla basmacıları tâkibeder, diğer taraftan da hüsnü ihtiyarı ile dehalet edenleri orduya ayrı alay olarak kabul eder olmuşlardı. Bununla Canibek Kadıyı (nisanda) kendilerine celbedip, dehalet eden askerini «teritoryal süvari alayı» ilân ettiler. Bunlar basmacılarla harpten imtina ediyorlardıysa da, bolşevikler kendilerine dokunmadılar. Ağustos ve eylül aylarını Sovyetler basmacılarla muharebe ile geçirdiler. Başkumandan muavini Zinoviyev ve hükümet âzası Nezir Tü- vekulov Körşirmet (yani Şirmehmed Bek) ile görüştüler. Türekulov hükümette mühim mevkide idiyse de Körşirmet bunu hâtıratında, ancak mezkûr Zinoviyev’in tercümanı ( perevodçi ) olarak göstermekte, Nezirle değil, Zinoviyev ile olan müzâkerelerini ehemmiyetle zikretmektedir. Bolşeviklere iltihak eden korbaşıları da tekrar isyan edip, cephe gittikçe genişliyordu. Eylülün 12 sinde Sovyetler her taraftan ciddî taarruzlara başladılar. Bu, fevkalâde müşkül bir zaman idi. Ferganede açlık hüküm sürüyordu. Halbuki bolşevikler bu zamanda dahili Rus- yadaki açlıktan kaçıp gelen Rusları kızıl orduya alıp ahaliyi yağma ettirerek ekmek kazanmak yoluna sevkettiklerinden, gönüllü Ruslar çoğaldı. Bunlar askerlikten çıkarsa acından ölecek olduklarından, ciddî harbediyorlardı. Mamafih Mergilân tümeninde Körşirmet, Endican tümeninde İsrail bekler, şiddetli mukabelelerde bulundular. Körşirmet bu aralık yıprandı. Mergilân tümeninin şimalindeki kamışlıklarda gizlenmek mecburiyetinde kaldı. Sıra Muhiddin korbaşıya geldi. O. Körsirmet’in yerini tuttu. Fakat bolşevik teşvikatı ile Özbek ve Kırgızlar arasında kabile nizâla ı başlayıp neticede, Muhiddin de mağlûp olup dağlara çekildi, Bu ara ık münevverlerden Türekul Canuzakov da, bir yerde Sov- y eti erin eline geçerek öldürüldğ. Bu, çok büyük bir ziya’ idi. Çünkü buradaki Kırgızlar arasında çok muteber ve cidden münevver bir zat idi. Kırgız destanlarını bilhassa «IVJanas» ı topluyordu 308). Türekulun arkadaşları olan Abdürrezak ve Endicanh Sultanbek te bu herplerde şehit oldular. Bunlar, benim Türkistan mücadelesi günlerinde gördüğüm münevverler arasında çok parlak, gayyur ve son derecede temiz şahıslardı. Bolşevikler İngilizlerin basmacılar arasındaki teşvi- Basmacılık ve katından çok bahsederler. Burada o meseleye de