İngilizler temas etmeliyiz. Diğer müttefikler Sibiryada ve
Ingilizler de Türkmenistanda bulundukları zaman İngilizler Taşkent ve Ferganede de faaliyette bulundular. Bunu Mösyö Castagne, basmacılığa ait risalesinde309 310), «Rus inkılâbından sonra Türkistan» nam makalesinde ve İ918-1922 yıllarında İngilterenin Kaşgar konsolosu olan kolonel Eterton, Amerikada neşrettiği hatıratında311) zikretmektedirler. Eterton‘un arkadaşları olan lngiliz-Hind ordusu zabitleri kolonel Baıley ve kaptan Blacker, daha 1918 yılı ağustosunun 18 inde Taşkende vasıl olmuşlar ve Beyazrus teşkilâtları, ile münasebat tesis etmişler, ilk ve sonteşrinde Orenburg da general Dutov un nezdinde ve Taşkentte daha diğer bazı zabitler bulunmuş, fakat bunların bütün tasavvurları Türk ve Alman propagandası ile mücadele olmuştur. Müslümanlarla, yani Başkurt ve Kazak (Alaş Orda) kuvvetleriyle ve basmacılarla münasebeta girmediler, belki s. 376 da anlattığımız gibi, Çekoslo- vakları ve general Kolçak ı müslüman askeri teşkilatına karşı çevirdiler. Daha aynı yılın 1 6mayısmda Taşkentte Sovyet «Türkstik» (yani «Tıirkes- tariski Tsentralniy Komitet Sovetov» Türkistanda sovyetlerin merkezi icra komitesi) meclisinde harbiye komiseri, sonradan Sovyetlere isyan eden Osipov, yerli Türkistan müslümanlarınm kuvvetlenmesi Ruslar için büyük tehlike teşkil ettiğinden bahseden bir komüniste, «müşkül vaziyete düşersek bizf İngilizler kurtaracaktır. Çünkü Türkistanda Rusların mı yahut müslümanların mı hâkim olması meselesiyle İngiltere çok alâkadardır» demişti312). Halbuki bu zat İngilizlerle temasta bulunan bir zabitti ve o vakit İngilizlerin siyaseti «Türkistan Beyazruslarm eline geçmeyecekse orasında kızıl Ruslar oturabilirler» demekten ibaretti. O sebepten Mehmed Emin Bek, Kaşgar ve Sibiryaya adamlar gönderip yardım istediyse de, bir netice elde edemedi. Fakat 1919-192.0 yıllarında Türk ve Alman tehlikesi ortadan kalktıktan ve şarkta bolşevik propagandası artık Lloyd Georg’un zannettiği gibi bir hayırsız adaj'a gönderilip öldürülecek köpekler kadar ehemmiyetsiz şeyden ibaret olmadığı anlaşıldıktan sonra, İngilizlerin kıyamçı basmacılarla • münasebatı değişebilirdi. Vakaa Şirmehmed Bek kendi .hatıratında 1921 yılı ortala- tında Kaşgardaki în-giliz konsolosu hizmetinde bulunan müsiümanlardan Kindli Azam Han’ın kendisine gelip münasebet tesisi teklifinde bulunduğunu ve Şirmehmed Bekte kendi tarafından-Muzafferi ve Abdüsse- lâm Karıyı Kaşgara gönderdiğini, fakat bu seferden bir netice çıkmayıp, mümessillerin Kaşgardan dönerken Çin hükümeti eline geçip az kalsın Bolşevik eline verilecek olduklarını zikretmektedir. Azam Khan, ihtimal bolşeviklerin Moskovadaki Türk zabitlerini ve Halil Paşayı, Narin yolu ıîe Kaşgara göndermek istediklerine ait çıkan şayialar münasebetiyle gönderilmiş olabilir. Kaşgar seferinin bütün tafsilâtını, bugün Hindistan- da yaşıyan Abdüsselâm Karının kendisi bana tafsilâtiyle anlatmıştı. Her halde İngiliz konsolosunun münasebeti, o gelen zatın dediği gibi olmamış ve bunlar 1922 yılı başında Ferganeye dönüp gelmişler. Bunun sebebi de, belki o zaman Enver Paşanın Şarkî Bukharaya gelip İngilizler için bir tehlike teşkil etmesi olabilir. Herhalde bolşeviklerin, basmacılara İngilizler yardım veriyor falan demeleri, yalnız bir uydurmadan ibarettir. Kolonel Eterton hatıratında, kendisinin Urumçu ve Gulca’ya kadar gidip dolaştığını, o zaman Cungarya’da Japon zabitleri de faaliyette olup onların siyaseti İngilizlerinkine aykırı olduğnu ve belki de Alınanlara muvafık siyaset kullandıklarını yazmaktadır. Moğolistanda ve Türkistan hududunda japon siyasetinin bu mahiyeti 1920 yılı sonunda Guî- ca daki Tatar (müteveffa Nuri ve Veli Mehmediyevler) ve Kazak münevverleri tarafından hususî adam ve sonra Ârif Kerimi gönderilerek Bukharada Türkistan Millî Cemiyeti merkezine ve bizzat bana bildirmişti. Ve merkez Cemiyet te kendi tarafından Ârif Kerimiyi Gulca’ya muayyen bir maksatla değilse de, «herhangi bir ihtimale karşı» göndermişti. Fakat bunlar Evliyaata’da çeka tarafından yakalandılar. Ârif Kerimİ- den başka Taşkentli Yusufcan ve Sadreddinkhan hapsedilmişti. Taşkent- te mahkemeleri gürültülü olup mahkûm olduktan sonra bunlar hapishaneden firar edebildiler. Bu vak’ayı da bolşeviklerin, Kaşgardaki İngiliz konsolosu ile münasebet tesisi için yapılan tedbir diye göstermeleri, sırf bir yalandan ibaretti. 1922-1924 yıllarında Kaşgarda İngiliz konsolosluğunu kaptân Skrine ifa etti. Bu zat, 1926 da «Çin Orta Asyası» adı •îe neşrettiği büyük eserinde de görüldüğü gibi, bu memlekette siyasetten ziyade, folklor ve ilimle meşgul olmuştur. Basmacılarla hiçbir nevi münasebeti olmamıştır218).
Do'stlaringiz bilan baham: |