ğün elde edilemediği cam bölümlerde, müm-
kün olduğunca narin kayıtlar kullanılarak, yüze-
yin bir bütün olarak algılanmasına çalışılmıştır.
İzgi, Mahmut Bir ile birlikte, Villa Karakurt
ve Villa Şaman’ın ardından Kadıköy’de birkaç
villa projesi daha tasarlamıştır. Bu yapılardan ne
yazık ki bugüne ulaşan olmamıştır. Villa Şaman
ise, henüz 1980’lere gelmeden yıkılmış, yerini
çok katlı bir apartman bloğuna bırakmıştır.
Dönemin konut projelerini incelerken, Le
Corbusier’nin yadsınamaz etkisinin yanı sıra,
modern mimarlığa önemli katkısı olan Brezilya
mimarlığının etkisinden söz etmek anlamlı ola-
caktır. Beton malzemenin farklı formlara imkân
tanıyan yapısı, Brezilya mimarlığının biçimlen-
mesinde önemlidir. Brezilyalı mimarlar moder-
nist estetiği özümsemiş ve yeniden biçimlendir-
mişlerdir.
19
Bu üslubun yorumlanmasındaki
ustalık modern mimarlık için özgün bir yorum
getirilmesine öncülük etmiştir. 1939 New York
Uluslararası Sergisi’ndeki Brezilya Pavyonu
üzerine, Sigfried Giedion yaptığı bir değerlen-
dirmede, medeniyetin artık tek bir merkezden
gelişmediği ve yaratıcı çalışmaların Finlandiya,
Brezilya gibi merkezde olmayan ülkelerden gel-
diği vurgulanmaktadır.
20
Bu çıkarımdan hare-
ketle, Türkiye’nin modern mimarlığında Le
Corbusier’nin yanı sıra Brezilya etkisinden de
söz edilebilir. Brezilya veya genel olarak Latin
Amerika mimarlığıyla benzer temel nokta, ulus-
lararası bir stili içselleştirerek özgün mimarlıklar
ortaya koyma motivasyonudur.
Farklı coğrafyaların mimarlıkları karşılaştırıl-
dığında, üzerinde durulması gereken bir diğer
konu ise, dönemin yapılarında yaygın olarak
görülen mimarlık-sanat birlikteliğidir. Bu yakla-
şım, modern mimarlığa getirilen revizyonist bir
çözüm önerisidir: II. Dünya Savaşı sonrası eko-
nomik dengelerin tekrar kurulmaya başlamasıy-
la birlikte, savaş sonrasının hızlı üretimin ürünü
yapı bloklarına karşı tepkiler giderek artmıştır.
21
Kültür ve yer ile bağlarını koparmış uluslararası
bir mimarlık olarak tanımlanan modern mimar-
lığın krize girdiği dönemde eleştirilerin odağın-
da, tekdüzelik, anonimlik ve buna bağlı olarak
aidiyet duygusunun kaybolması gibi konular yer
almaktadır. Hilde Heynen’e göre,
modern
mimarlık aslında yabancılaşmanın ifadesidir,
yarattığı şeffaf mekânlar, aslında içe kapanmanın
ve yalnızlığın simgesidir, koruyan ve saklayan
mekânlar değil, soğuk ve güvensiz mekânlar
üretir.
22
Mimarlıkta yeniden imgelere ve duygu-
lara gereksinim duyulmaktadır. Modern mimar-
lığın kullanıcısıyla iletişim kurmadığı, oysa
mimarlığın tekrar insanlarla konuşmaya başla-
ması gerektiği söylenmektedir.
23
Modern mimarlığın anonim mekânları nasıl
değiştirilebilir? Sanat, tekdüze mekânlar üreten
modern mimarlık için bir kurtarıcı rolü üstlenebi-
lir mi? Sanatın modern mimarlığın anonimleşme-
sine çözüm olabileceği düşüncesinden hareketle,
“mimarlık ve sanat birlikteliği” (
art and architec-
ture synthesis
) olarak adlandırılacak revizyonist
yaklaşım ortaya çıkmıştır. II. Dünya Savaşı sonra-
sında farklı coğrafyaların mimarlıklarında ürünler
veren bu uluslararası eğilim, “steril” modern
mimarlığı plastik ve grafik sanatlarla bir araya geti-
rip, yapılara hayat verme amacı taşır. Sanat yapıtla-
rı hem anonim mekânlara ruh katacak, hem de
giderek ihtiyacı daha da çok hissedilen sembollere
de yer vermiş olacaktır. Böylece yerel öğeler taşı-
yan sanat yapıtlarıyla uluslararası biçimlere ulusal
anlamlar yüklemek mümkün olacaktır.
Türkiye’de o dönemde inşa edilen konutlar-
da da sık sık mimarlık-sanat birlikteliğini barın-
dıran örneklere rastlanır. Bazı örneklerde bu
işbirliği öyle kapsamlı bir boyuta gelir ki, çok
sayıda sanatçının evin çeşitli bölümleri için tasa-
rımlar ortaya koyduğu çok aktörlü bir tasarım
süreci oluşturulur. Özellikle üst gelir grubu için
tasarlanan müstakil evlerde, perdeden, şömine-
ye, duvar panosundan, çatıdaki vitraya kadar
birçok öğe sanatçıların işleriyle bezenir.
24
Bu yaklaşımın önemli örneklerinden biri,
Büyükada’daki
Do'stlaringiz bilan baham: