farklı müdahalelerin yanı sıra dış cephede de
değişiklikler yapılmış, ilk olarak açılan doğrama
kanatları profil ölçülerine sadık kalınmaksızın
değiştirilmiştir. Cephe oranlarını bozan bu deği-
şimle eş zamanlı yapılan bir diğer müdahale ise
güneş kontrolü amaçlı gizli panjurların sökülme-
sidir. Sözünü detay üzerinden söyleyen mimarlar
ve yapı için bu değişiklikler önemli ölçüde nitelik
kaybı olarak değerlendirilmelidir.
Yeni yönetimle birlikte gerçekleşen kimlik
arayışı, Başak Sigorta Binası’nın yaşı ve o güne
ulaştığı durum binanın şirket gözünde değer
yitirmesine neden olmuş, amacına uygun kulla-
nılmayan bina kiralanmaya başlanmıştır. Bu
dönemde kabuk değişimi tamamlanan firmanın
bina ile aidiyet ilişkisinin giderek zayıflaması,
nihayetinde hiç kalmaması, şirketin binaya taşın-
maz mali değeri dışında bir değer atfetmemesine
neden olur. Mülkiyetinin değişmesi ile birlikte
binanın bir kuruluş hikâyesinin parçası olma
değeri ile birlikte temsil ettiği çağdaşlık, yenilik-
çilik ve teknolojik değişim değerleri de kaybedi-
lir. Kullanıcısı ile arasında aidiyet ilişkisi olmayan
binanın temsil ettiği tüm değerler yitirilmiştir.
Bir taraftan bunlar yaşanırken, cephe taşları-
nın düşme riskine bağlı olarak basit onarım için
otuz gün süreli iskele ruhsatı alınarak (23 Mart
2010), cepheye ilk müdahale yapılmaya başla-
nır. Ancak yapılan müdahale, ruhsatta belirtilen
işin niteliğinden farklı olarak binanın kimliğinin
belirleyicisi olan ve döneminin nitelikli bir örne-
ğini oluşturan perde duvar cepheyi bütünüyle
değiştirecektir. Ön ve yan cephelerdeki diyabaz
taşlar sökülerek yerlerine yatay etkiyi artıran bir
düzende, alüminyum kompozit panel kaplan-
maya başlanır. Bu müdahale, aynı zamanda
binanın korunma hikâyesinin de başlangıcıdır.
Müelliflerden Esad Suher, henüz uygulama-
nın başında yapılan işin durdurulması ve cephe-
nin eski durumuna getirilmesi amacıyla, Mimar-
lar Odası hukuk danışmanlığı aracılığı ile ilgili
firmaya yapının müellif(ler)inin izni olmaksızın
cephesinde mimari kimliğini önemli ölçüde
değiştiren büyük çaplı bir yenilemenin (!) yapıl-
masının telif haklarına aykırı olduğu ve uygula-
manın bir an önce durdurulması gerektiği konu-
sunu hatırlatan uyarıda bulunur. Henüz müda-
halenin başında müelliflerden Esad Suher’in giri-
şimi ile İstanbul II. No’lu KTVKK, binayı
Türk
Mimarlığının teknolojik gelişiminin, modern
mimarlığın önemli bir unsuru olan giydirme
cephe uygulamasının Türkiye’deki ilk örneklerin-
den olması, önemli sanat eserlerini barındırması
(Füreya Koral seramiği gibi) nedenleriyle
taşın-
maz kültür varlığı olarak tescil ederek, koruma
grubunu II olarak belirlemiş ve esaslı onarımlar
için rölöve, restitüsyon ve restorasyon projeleri-
nin kurula iletilmesine karar vermiştir.
9
Kurul kararı sonrasında binanın sahibi firma
tarafından tescil kararının düşürülmesi amacıyla
verilen dilekçede,
10
binanın 1998 deprem
yönetmeliğine uygun olmadığı, yapılan tetkikler
neticesinde deprem perdeleri ile güçlendirilmesi
gerektiği özellikle vurgulamakta, ayrıca binanın
inşa edildiği dönemdeki teknik özelliklerini kay-
betmiş, yeni yönetmeliklere uyum sağlamaktan
çok uzak olup, tescile konu yapım tekniklerinin
önemini mevcut durumu itibarı ile tamamen
yitirmiş
olduğu özellikle vurgulanarak, ilaveten
KTVKK kararında ifade edildiği şekliyle,
devle-
tin imkânları göz önünde tutularak, örnek
durumda olan ve ait olduğu devrin özelliklerini
yansıtan yeteri kadar eserin korunması gerekli
kültür varlığı olarak belirlenmesi bağlamında
,
benzer çok sayıda örnek yapı olduğu gerekçe-
siyle tescilin düşürülmesini talep ederler.
Bu aşamada belirlenen bilirkişi heyeti rapo-
runda, gerek müellifin gerekse kurulun öne sür-
düğü gerekçelerin yanı sıra binanın asıl öneminin
“
… döneminin evrensel mimari akımları doğrul-
tusunda özgün özelliği ve günümüze kadarda
etkisini sürdüren çoğulcu rasyonel mimarinin
İstanbul ölçeğinde ilklerinden olması nedeniyle
kültür varlığı olarak korunmasının gerekliliği
açıktır
” ifadesi yer alır. Bilirkişi raporları da göz
önünde bulundurularak binanın tescili korunur.
Bu yapı özelinde yapının kullanıcısı ile aidi-
yet ilişkisinin kalmaması koruma sorununda ana
belirleyicidir. Bu bağlamda, hak sahibi yapının
tescil edilmesi, mülkiyet hakkına müdahale ola-
rak değerlendirmektedir. Bu durumda kanaa-
timce koruma alanının temel sorunu ortaya
çıkar: mülkiyet-aidiyet ilişkisi. Binanın kurul
dosyasında yer alan yazışmaların önemli bir
mimar•ist 2018/2
51
Do'stlaringiz bilan baham: