ÜNİTE I BİR KAHRAMAN DOĞUYOR
BATIYA AÇILAN KENT SELANİK
**Selanik Osmanlı Devleti nin Rumeli’deki ve önemli bir ticaret merkezi olan kentiydi.Avrupa’ya ve İstanbul’a demir yolu ile bağlı olan nadir bir Osmanlı kenti idi.Bu demir yolu da şehre ayrı bir canlılık, zenginlik ve bilgi alış verişi sağlamıştır.
**Selanik ayrıca bir çok dinden ve milletten insanları barındırıyordu.Türklerin çoğunluğu oluşturmakla beraber şehirde Rum, Bulgar, Sırp, Ermenililer yaşıyordu.Bu durumda şehirde çok zengin bir kültürel hayata denen oluyordu.
**Fransız ihtilaline kadar barış içinde bir kent iken Fransız İhtiallinin çıkardığı Milliyetçilik akımları sonucu balkanlar karışmış Balkan ulusları bağımsız olmaya çalışmıştır.Bu durumdan Selanik’te etkilenmiş ve kentte kargaşa ortamı hüküm sürmeye başlamıştır.
**Fransız ihtilalı sonucu Osmanlı devleti parçalanmaya başlanmış Osmanlı Devleti de bu duruma çözüm aramış ve bazı aydınlar tarafından fikir akımları ortaya çıkmıştır.
Osmanlı Devletini Çöküntüden Kurtarmak İçin Ortaya Fikir Akımları
1-OSMANLICILIK:
Osmanlıcılık fikrine göre ırk ve din ayrımı gözetilmeksiniz herkes Osmanlı vatandaşı sayılacaktır. Fakat balkan savaşlarında balkan devletlerin bağımsız olmak istemesi ve diğer ulusların Osmanlı Devletinde ayrılmak istemesi nedeni ile bu fikir başarısız olmuştur.
2-İSLAMCILIK(ÜMMETCİLİK)
İslamcılık fikrine göre sadece Müslüman halkı devletin çatısı altında tutmaktır.Buda 1. dünya savaşında Müslüman Arapların Osmanlıya saldırması ile başarısız oldu.
3-TÜRKÇÜLÜK:
Coğrafyada, dilde, kültürde, tarihte birlik ve bütünlüğü sağlamaktır.
4-BATICILIK:
Devletin ancak batılılaşmak yoluyla kurtulabileceğini ve bunun için çeşitli alanlarda ıslahatlar yapılması gerektiğini savunmuştur
MUSTAFA KEMAL’DE ÇOCUKTU
- M. Kemal 1881’de Selanik’te doğdu. Annesi Zübeyde Hanım, Babası Ali Rıza Efendidir.
Peki Selanik Kentinde doğmanın ne gibi avantajları vardı.
1.Öncelikle diğer Osmanlı kentlerine göre oldukça zengin bir kentti.Maddi durumu iyidi
2.Bir çok milletten ve dinden insanlar yaşadığı için Kültür zenginliği vardı.Atatürk böğlece her çeşit milleti tanımış ve bilgi sahibi olmuştur.
3.Ticaret yolu ve demir yolu üzerinde olmasından dolayı hızlı bilgi alış verişinin olduğı İstanbul’dan ve Avrupa’da olan olaylardan anında haberlerin ulaştığı bir kent olması
4.Özgürce düşüncelerin ifade edildiği eğitim imkanların üst düzeyde olduğu çağdaş eğitim sitemin olduğu nadir Osmanlı kentlerinde olmasıda Mustafa Kemal’in yetişmesine önemli katkı sağlamıştı
Okuduğu okullar:
1- Mahalle Mektebi
2- Şemsi Efendi İlkokulu
3- Selanik Askeri Rüştiyesi
4- Manastır Askeri İdadisi
5- İstanbul Harp Okulu
6-Harp Akademisi
NOT:Selanik Askeri Rüştiyesinde Kemal adını bu okuldaki matematik öğretmeni vermiştir
NOT:Selanik Askeri Rüştiyesi’ni bitiren Mustafa Kemal, Manastır Askeri İdadisi’ne (lise) yazılmıştır. Ve burada ülke sorunları, vatan ve millet sevgisi, milliyetçilik, bağımsızlık gibi düşünceleri gelişmiştir.
** 1905 yılında Harp Akademisinden “Kurmay yüzbaşı” olarak mezun oldu.
** İlk olarak Şam’da görev yaptı. (5. Ordu’da).
**1906 yılında “Vatan ve Hürriyet” örgütünü kurdu. Daha sonra bu örgüt İttihat ve Terakki ile birleşti. M. Kemal İttihat ve Terakki Cemiyetinin çalışmalarını beğenmeyince örgütten ayrıldı.
**13 Nisan 1909’da çıkan 31 Mart Ayaklanmasını bastıran orduda kurmay subay olarak görev aldı.
** 1911’de Trablusgarp’ta halkı harekete geçirmeye giden subaylar arasındaydı.
** 27 Kasım1911’de binbaşılığa terfi etti.1914’te yarbaylığa 1916’da generalliğe terfi etti.
**I. Dünya Savaşında Çanakkale, Kafkasya ve Suriye Cephelerinde savaştı.
** Atatürk’ün Fikir Hayatı: Dönemin aydınları olan Ziya Gökalp, Namık Kemal gibi kişilerden ve Fransız akımından etkilendi.Bunlara kendi fikirlerini de katarak “Atatürkçü Düşünce Sistemi” dediğimiz kendi fikirlerini oluşturdu.
M. Kemal’in Kurtuluş Savaşı Öncesi görev Yaptığı Yerler:
1- 31 Mart Vakasını bastıran Hareket Ordusunda M.Kemal Kurmay subaylık yaptı.
2- Trablusgarp Savaşı
3- Balkan Savaşlarında Gelibolu’da görev aldı. Bu görevi Çanakkale Savaşında bölgeyi tanıyarak başarılı olmasını sağladı.
4- Çanakkale Savaşı ( Askeri dehası ortaya çıktı. Anafartalar Kahramanı unvanı aldı)
5- Kafkasya ve Suriye Cephelerinde görev yaptı.
Atatürk’ün Çeşitli Özellikleri Ve Yönleri:
Vatanseverliği: Ulusu için her şeyi yapmasıdır. “Ben icap ettiği zaman en büyük hediyem olmak üzere canımı vereceğim.” Sözü buna örnektir.
İdealistliği: Hedeflerine ulaşmak için yılmadan çalışmaktır. Hedeflerinden vazgeçmemektir. M. Kemal’in en büyük hedefi milletine yararlı olmaktı. Bunu: “Hizmet edenler namus vazifelerini ifa etmiş olmaktan başka bir şey yapmamışlardır.” diyerek belirtmiştir.
İleri Görüşlülüğü: Geleceği doğru tahmin etmektir. İstanbul’da İtilaf donanmalarını görünce : “ Geldikleri gibi giderler.” buna örnektir.
Çok Cepheliliği (Yönlülüğü): değişik alanlarda bilgili ve etkili olmasıdır. M. Kemal iyi bir asker olduğu gibi iyi yönetici ve hukuk adamıdır.
Mantıklılığı: Yaptığı işlerde mantık kurallarına uymasıdır. Büyük ve gereksiz hayallere kapılmamaktır.
Gurura ve Ümitsizliğe Yer Vermemesi: Yaptıkları işlerle gururlanmaz. Kurtuluş Savaşını kazandığında “Savaşı Türk Milleti kazanmıştır.” demiştir. Zor durumlarda asla ümitsizliğe kapılmamıştır.
Hakikati Arama Gücü: Gerçekleri araştırmasıdır.
Yaratıcı Zihniyeti: Yeni fikirler ortaya koyabilmesidir.
Devrimcidir: Yeni oluşumlar sağlayabilmesi.
Barışçı Olması.
Akıl Ve Bilime Önem Vermesi: Atatürk akıl ve bilime her zaman öncelik vermiştir. “Hayatta en hakiki mürşit ilimdir.” demiştir.
Sabırlı ve Kararlıdır:
Açık sözlüdür:
Sanatseverdir:
Disiplinlidir:
Mustafa Kemal Atatürk’ün Eserleri :
Mustafa Kemal Atatürk’ün bizlere bıraktığı en büyük eser Türkiye Cumhuriyeti’dir. Bunun yanında yazılı eserleri de vardır. Bunlar :
1- Nutuk ( 1919-1927 yılları arasındaki olayları anlattığı eseridir )
-
Vatandaş İçin Medeni Bilgiler
-
Geometri kitabı
MUSTAFA KEMAL ATATÜRK’ÜN HAYATI
Ailesi, Çocukluğu, İçinde Yaşadığı Sosyal Ortam ve Yetişme Tarzı
-
1881 yılında Selanik’in Koca Kasım Mah. Islahane Caddesinde doğmuştur.
-
Babası Ali Rıza Efendi, annesi Zübeyde Hanım’dır.
-
Ali Rıza Efendi önceleri gümrük memurluğu yapmış, daha sonra görevinden ayrılarak kereste ticaretine başlamıştır. Zübeyde Hanım da; gelenek ve göreneklerine bağlı, sağlam karakterli bir hanımefendidir.
-
M. Kemal’in çocukluğu ve gençliği, Osmanlı Devleti’nin en sıkıntılı dönemine denk gelmiştir. Selanik, 19. yüzyılın sonlarına sık sık çatışmalara neden olan bir Makedonya bölgesindedir. Burası Avrupa’daki kültür hareketlerinin ve siyasi gelişmelerin etkisi altındaydı.
-
M. Kemal aile hayatına çok önem vermiş ve yaşamı boyunca onları yalnız bırakmamıştır. Selanik, Osmanlı Devleti’nin elinden çıkınca annesini ve kız kardeşi Makbule’yi yanına aldırmıştır.
Eğitim ve Öğrenim Hayatı
-
M. Kemal önce annesinin isteğiyle Mahalle Mektebi’ne gitmiştir. Burada modern bir eğitim verilmediği için Şemsi Efendi İlkokulu’na başlamıştır.
-
Şemsi Efendi Okulu’na giderken babasını kaybetmiş ve bu nedenle öğrenimine ara vermek zorunda kalmıştır. Ailesi zor durumda kalınca Zübeyde Hanım oğlu ve kızı ile birlikte Selanik yakınlarındaki kardeşi Hüseyin’in çiftliğine gitmiştir.
-
Mustafa’nın öğrenim görmemesi annesini çok üzdüğü için Zübeyde Hanım, oğlunu öğrenimine devam etmesi için Selanik’e göndermiştir.
-
Mustafa Kemal, Selanik’te Mülkiye Rüştiyesi’ne yazılmış ancak asker olma arzusundan vazgeçemediği için askeri oluk sınavına girip başarılı olmuş ve Selanik Askeri Rüştiyesi’ne kaydolmuştur. Kemal adını bu okuldaki matematik öğretmeni vermiştir.
-
Selanik Askeri Rüştiyesi’ni bitiren Mustafa Kemal, Manastır Askeri İdadisi’ne (lise) yazılmıştır. Ve burada ülke sorunları, vatan ve millet sevgisi, milliyetçilik, bağımsızlık gibi düşünceleri gelişmiştir.
-
Manastır Askeri İdadisi’nden sonra İstanbul’a gelerek Harp Okulu’nun piyade sınıfına girmiş ve teğmen olarak mezun olmuştur. Öğrenim hayatına İstanbul Harp Akademisi’nin kurmay sınıfında devam etmiştir. Buradan da kurmay yüzbaşı olarak mezun olmuştur.
Askerlik Hayatı
-
Askerlik mesleğine merakı çocukluk yıllarında başlamıştır.
-
İlk görev yeri Suriye’deki 5. ordu emrindeki 30. süvari alayı’dır. Buradaki görevi; subaylara askeri bilgi vererek, buradaki asayişi sağlamaktır.
-
Suriye’de bulunduğu sırada yakın arkadaşlarıyla “Vatan ve Hürriyet Derneği”ni kurmuştur (Ekim 1906).
-
1907’’de Şam 5. ordu komutanlığının kolağalığında, aynı yıl Manastır 3. ordu komutanlığında görevlendirilmiştir.
-
İstanbul’da çıkan 31 Mart Ayaklanması’nı bastırmak ve düzeni sağlamak amacıyla Mahmut Şevket Paşa komutasında hazırlanan Hareket Ordusunda kurmay yüzbaşı olarak görev almıştır.
-
İtalya’nın Trablusgarp’a saldırması üzerine kaçak yollarla Mısır üzerinden Trablusgarp’a gitmiş; Enver Paşa ve Fethi Bey ile Derne ve Tobruk’ta İtalyanlara karşı başarılı savunmalar yapmışlardır. Balkan Savaşları başlayınca buradan ayrılmak zorunda kalmıştır.
-
Mustafa Kemal 1913’te Sofya Askeri Ataşeliği’ne atanmıştır. Mart 1914’te de yarbaylığa yükselmiştir.
-
Mustafa Kemal, Osmanlı Devleti’nin I. Dünya Savaşı’na girmesini doğru bulmuyordu. Ancak savaşa katılınca savaşta rol almak için 2 Şubat 1915’te kurulmakta olan 19. Tümen komutanlığına getirilmiştir. Çanakkale Cephesi’ndeki başarıları da askeri yönden tanınmasını sağlamıştır. Anafartalar ve Arıburnu’nda düşmanı ağır bir yenilgiye uğratıp, İtilaf Devletleri’nin Çanakkale’yi geçmesine izin vermemiştir.
-
Mondros’tan sonra yurdun işgalini önlemek için Anadolu’ya geçmiş, halkı Kurtuluş Savaşı için örgütlemiştir.
-
13 Kasım 1918’de İtilaf Devletleri’nin donanması İstanbul’a girince yanındakilere “Geldikleri gibi giderler!” demiştir.
-
Erzurum Kongresi’nden bir gün önce askerlikten istifa etmek zorunda kalmıştır (22 Temmuz).
-
Sakarya Meydan Savaşı’ndan önceki gelişmeler onun tekrar askerliğe dönmesine yol açmış ve geniş yetkilerle başkomutanlığa getirilmiştir ( 5 Ağustos 1921 ).
-
26 Ağustos’ta Kocatepe’ye gelinip taarruza başlanmış, 30 Ağustos 1922’ de de Başkomutanlık Meydan Savaşı yapılmıştır.
-
“ Ordular; ilk hedefiniz Akdeniz’dir ileri!” emrini vererek düşmanın takibini sağlamış ve 9 Eylül’de İzmir kurtarılmıştır.
Siyasi Hayatı
-
Mustafa Kemal çok yönlü, üstün yetenekli, zeki ve kuvvetli iradeye sahip eşsiz bir devlet adamıdır.
-
Gençliğinde Osmanlı Devleti’nin geçirdiği sıkıntıları görmüş ve çareler üretmeye başlamıştır.
-
19 Mayıs 1919’da milli birlik ve beraberliği sağlamak için Samsun’a gitmiş ve buradan Havza’ya geçerek bildiriler yayınlamıştır. Amasya’da Amasya Genelgesi’ni yayınlamış, Doğu Anadolu’nun kurtuluşu için Erzurum Kongresi’ne başkanlık etmiş, Sivas Kongresi’nde tüm cemiyetleri bir çatı altında toplamıştır. 27 Aralık’ta Ankara’ya gelerek çalışmaları buradan takip etmiştir.
-
23 Nisan 1920’de TBMM’yi açmış ve Meclis’e başkan seçilmiştir.
-
Kurtuluş Savaşı sırasında I. İnönü Savaşı’ndan sonra Londra Konferansı; Sakarya Zaferi’nden sonra imzalanan Ankara ve Kars antlaşması Mustafa Kemal’in siyasi başarılarıdır. Kurtuluş Savaşı sonunda imzalanan Mudanya ve Lozan Barış Antlaşmalarıyla başarılarını devam ettirtmiştir.
* *Ülkesini çağdaş medeniyetler seviyesine çıkarmak için çeşitli inkılaplar yapmıştır. Bu inkılapları gerçekleştirirken de her zaman milli çıkarları göz önünde bulundurmuştur.
-
29 Ekim 1923’te Cumhuriyeti ilan etmiş ve Türkiye Cumhuriyeti’nin ilk cumhurbaşkanı olmuştur.
-
1934’te Atatürk soyadını almıştır.
Medeni Hali
-
Türk toplumunda kadının layık olduğu yeri alması için çok çaba harcamıştır.
-
Sağlıklı bir toplumun güçlü bir aile yapısıyla kurulacağına inanıyordu.
-
29 Ocak 1923’te İzmir’de Latife Hanım ile evlenmiştir. Yurt gezilerine çıktığında da eşini yanında götürmüştür.
CEPHEDEN CEPHEYE MUSTAFA KEMAL
NOT:31 Mart Vak’ası (13 Nisan 1909)
İttihat ve Terakki yönetiminden memnun olmayanlar ve muhalifler isyan etmişler, Selanik’te oluşturulan Mahmut Şevket Paşa komutasındaki hareket ordusu gelerek isyanı bastırmıştır.
Not-1 : Rejimi değiştirmeye yönelik ilk isyan hareketidir.
Not-2 : II. Abdulhamit isyanla alakalı görülerek meclis kararıyla tahttan indirilmiştir.
Not-3 : Mustafa Kemal bu orduda Kurmay Yüzbaşı olarak görev yapmıştır.
Not-4 :31 mart olayı denilmesi hicri takvime göre 31 Mart’a denk gelmesidir
Mustafa Kemal Trablusgarp’a
TRABLUSGARP SAVAŞI (1911 –1912)
Nedenleri :
** İtalya’nın hammadde ve Pazar arayışı
** Osmanlı Devleti’nin güçsüz olması
** Trablusgarp’ın coğrafi konumu
** İtalya’nın Habeşistan yenilgisinin ezikliğini atmak istemesi
** Büyük devletlerin desteğini alması
İtalya’nın Trablusgarp’ı işgal etmesine karşı karadan ve denizden yardım yapamayan Osmanlı Devleti gönüllü subaylar göndererek halkı direnişe geçirmeye çalışmıştır.
Not : Mustafa Kemal’in ilk askeri başarıları Derne ve Tobruk’ta elde ettiği başarılardır.(Trablusgarp savaşı)
İtalya Osmanlı Devleti’ni barışa zorlamak için Oniki Ada’yı işgal etmiş, Çanakkale Boğazı’nı abluka altına almıştır. Özellikle Balkanlar’da savaş çıkma tehlikesi üzerine Osmanlı Devleti barış istemek zorunda kalmış,
1912 Uşi Antlaşması imzalanmıştır. Buna göre ;
** Trablusgarp ve Bingazi İtalyanlar’a bırakılacak.
** Oniki Ada Osmanlı Devleti’ne ait olacak fakat Yunan tehdidine karşı geçici olarak İtalyan idaresine bırakılacak
** Trablusgarb dini yönden halifeye bağlı kalacak
** Kapitülasyonların kaldırılmasında İtalyanlar, Osmanlı’ya yardım edecek.
** Trablusgarp’ın Duyun-u Umumiye’ye olan borcunu İtalya ödeyecektir.
Not : Osmanlı Devleti Kuzey Afrika’daki son topraklarını da kaybetmiştir. Osmanlı’nın güçsüzlüğü anlaşılmıştır
Çanakkale Savaşı
İtilaf devletleri 1.dünya savaşında hem Osmanlı devletini ele geçirmek hem de Rusya’ya yardım etmek için Çanakkale boğazına saldırırlar.Boğazdan geçemeyecekleri anlayınca karadan geçmek için Gelibolu’ya çıkartmışlar ve Mustafa kemalin başarıları sonucu geri çekilmişlerdi.Atatürk buradaki başarıları sonucu bir çok madalya ve Albay rütbesi almıştır
**Çanakkale savaşında ileri görüşlülüğü ile düşmanın nasıl hareket edeceğini daha önceden kestirmiş ona göre önlem almıştır.Atatürk savaşçı, cesur iyi bir lider zeki olmasının yanında iyi bir vatanseverdir.
Kurtuluş Savaşı
I.Dünya Savaşını Osmanlı devletinin kaybetmesi sonucu İtilaf devletleri Anadolu’yu işgal etmeye başlamışlardı.Mustafa Kemalin önerliğinde Türk milleti düşmanı yurttan atmışlardır.
Tüm başarılar gösteriyor ki Mustafa Kemal katıldığı bütün savaşları kazanmıştır.Trablusgarp gibi yabancı bir milletin bulunduğu yerde insanları organize etmiş ve dünyanın en güçlü devletlerinden olan İtalya’ya karşı Osmanlı Devletinin hiçbir desteği olmadan başarılı olmuştur..
DÖRT ŞEHİR VE MUSTAFA KEMAL ATATÜRK
SELANİK
Selanik Osmanlı devleti’nin balkanlardaki en gelişmiş şehiridi.Avrupa ile Anadolu arasında demiryolu ağına sahipti.bu yüzden ticarete hayatı oldukça canlı idi.Çeşitli din ve millete sahip insanlar bir kültür zenginliği ile hep beraber yaşıyorlardı.Avrupa da basılan kitaplarınında okuma fırsatları vardı.Yani Avrupa’nın her türlü imkanlarından yararlanılıyordu.Bu da atatürkün fikir hayatının gelişmesine çeşitli kültürdeki insanları tanımasına ve özgür bir ortamda özgürce düşünerek yetişmesine neden olmuştur.Atatürk Selanike göreve geldiğinde İttihak ve terakki cemiyetine katılmıştı.Bu cemiyetin amacı Meşrutiyeti tekrar ilan ettirmekti.başarılı olunmuş fakat Atatürk halka daha fazla özgürlüğün tanınmasından yanadı bu uğurda çalışmalarını yağunlaştırdı fakat görüşleri İttahat ve Terekki cemiyetinin ileri gelenleri ile görüşleri uyuşmaya başlamıştı.Bunu yanında Atatürk Ordunun siyasete karışmasını istemediğin bütün bu sebeplerden dolayı bu teşkilattan ayrılmış ve daha bir fazla askerlik mesleğine sarılmıştır.
MANASTIR
Manastır şehri çeşitli milletlerdeki insanların çekişmesi içinde bulunmaktaydı.bir kargaşa ortamı hakim sürmekteydi.Atatürk bu şehirde okul hayatı boyunca tarih konularına merak salmış ve Milli duyguları gelişmişti.Mehmet emin Yurdakul Namık Kemal ve Tarih öğretmeni Mustafa Kemal!i milli duygular bakımından son derece etkilemiş ve vatansever olmuştur.Bilhassa bu dönemde savaşta kazanmamıza rağmen sanki mağlup olmuş gibi anlaşma imzalamamız Atatürkü çok etkilemiştir
İSTANBUL
Mustafa Kemal İstanbul’da yani Osmanlı evletinin başkentinde siyasi partileri İstanbul’u memleketin içinde bulunduğu ortamı daha bir iyi kavramıştı.Siyasilerle bilgi alış verişinde bulunmuş gizli dergiler gazeteler çıkarmış Osmanlı devletini yakından tanımaya başlamıştır.
SOFYA
Sofya ataşesi olarak Mustafa Kemal sofyada görev yapmaya başladı.Sofya da o zamanlar sosyal hayatı çok canlı idi.Burada Avrupa’nın üst düzey siyasetçileri yetkilileri ile yakından yüz yüze görüşme imkanı buldu.Avrupa siyasi temsilcileri ile yemekli balolarda istişare etmiştir.Bulgaristan’da yaşayan Türkler hakkında yakından bilgi almış ve onların haklarını savunmuştur
MUSTAFA KEMAL LİDERLİK YOLUNDA
Mustafa kemal her katıldığı teşkilatta ve toplantılarda hep lider olmuştur.Şam daki ilk görev yerinde teşkilatlı bir Vatan ve Hürriyet cemiyeti kurmuştur.Her gittiği görev yaptığı yerlerde vatanın kurtulması için ya gizli teşkilatlar kurmuş gazeteler çıkarmış toplantılar yapmıştır.Çanakkale, 31 mart olayı Trablusgarp savaşı, Kafkas cephesi, Sofya ateşeliği yapmıştır.
II.ÜNİTE
YURDUMUZUN İŞGALİNE TEPKİLER
OSMANLI DEVLETİ HANGİ CEPHEDE
I. DÜNYA SAVAŞI (1914–1918)
I. Dünya Savaşı’ndan Önce Osmanlı Devleti’nin Durumu
-
Osmanlı Devleti 18. yüzyıldan itibaren Avrupa’daki bilim ve teknik alanında yapılan yenilikleri takip edemedi.
-
Fransız İhtilali’nden sonra yayılan milliyetçilik akımından Osmanlı Devleti olumsuz etkilendi. Osmanlı yönetimindeki milletler ayaklanmaya başladı.
-
Batılı Devletler, Osmanlı Devleti’nin topraklarını sömürge haline getirmek istediler.
-
Kapitülasyonlar nedeniyle Osmanlı ekonomisi zor durumdaydı.
-
Osmanlı Devleti Avrupa devletlerinin açık pazarı haline geldi. Sanayisi gelişemedi.
-
Osmanlı Devleti, ekonomisini düzeltmek için Avrupa’dan borç para aldı. Borçlarını ödeyemeyince Avrupalı devletler Duyun-u Umumiye (Genel Borçlar İdaresi) yönetimini kurdular.
-
Osmanlı Devleti, içinde bulunduğu kötü durumdan kurtulmak, çöküşü önlemek için ıslahatlar yapıldı.
-
Tanzimat ve Islahat Fermanları ilan edildi, I. Meşrutiyet ve II. Meşrutiyet ilan edildi.
I.Dünya Savaşı’nın Sebepleri
1-Sanayi inkılabı sonucunda devletler arasında Pazar ve hammadde arayışından doğan sömürgecilik yarışı ve ekonomik rekabet
2-Ekonomik yarışın devletler arası bloklaşmalara sebep olması
3-Almanya ile Fransa arasında Alsac-e Lorainne (Alsas Loren) bölgesinden doğan çekişme
4-Rusya ile Avusturya – Macaristan İmparatorluğu arasında Ruslar’ın panislavizm politikasından doğan gerginlik
5Ruslar’ın Osmanlı toprakları üzerindeki emelleri ve sıcak denizlere inme politikası
6-Avusturya-Macaristan İmparatorluğu’nun Bosna Hersek’i ilhalkının Sırbistan ile arasında meydana getirdiği gerginlik
** Avusturya – Macaristan İmparatorluğu veliahtının Bosna Hersek’i ziyaretinde bir sırp tarafından öldürülmesi
NOT: I. Dünya Savaşı’nın en önemli sebebi; SÖMÜRGECİLİK’tir.
Üçlü İtilaf (Anlaşma) Devletleri: İNGİLTERE, FRANSA, RUSYA
Üçlü İttifak (Birleşme) Devletleri: ALMANYA, AVUSTURYA-MACARİSTAN, İTALYA
NOT: I. Dünya Savaşı başlarında İtalya taraf değiştirerek İtilaf Devletleri tarafına geçti. İtilaf Devletleri İtalya’ya Batı Anadolu, İzmir ve çevresini vaat etmişti. İttifak Devletleri İtalya’nın oluşturduğu boşluğu Osmanlı Devleti ve Bulgaristan ile doldurdu. Savaş devam ederken İtilaf Devletleri tarafına Romanya, Sırbistan, Japonya, Brezilya, Yunanistan, Portekiz, Amerika Birleşik Devletleri geçti.
Osmanlı Devleti’nin Almanya’nın Yanında Savaşa Girmek İstemesinin Sebepleri
-
Osmanlı Devleti’nin kaybettiği toprakları geri almak istemesi (en önemli sebep)
-
Osmanlı Devleti’nin (İttihat ve Terakki Partisi) Almanya’nın savaşı kazanacağına olan inancı.
-
İttihat ve Terakki Partisi yöneticilerinin (Enver Paşa, Ziya Paşa) Alman hayranlığı.
-
Osmanlı Devleti ve Almanya arasında gizli bir anlaşmanın yapılması.
-
Siyasi yalnızlıktan kurtulmak istemesi.
-
İngiltere, Fransa ve Rusya’nın Osmanlılara karşı düşmanca politikalar izlemesi.
-
Rusya ile aynı tarafta olmanın imkânsızlığı.
-
Borçlardan ve kapitülasyonlardan kurtulma isteği.
Almanya’nın Osmanlı Devleti’ni Kendi Yanında Savaşa İstemesinin Sebepleri
-
Yeni cepheler açarak ve savaşı daha geniş alanlara yayarak savaş yükünü hafifletmek istemesi.
-
Osmanlı Devleti’nin jeopolitik konumundan yararlanmak istemesi.
-
Osmanlı Devleti’nin dini gücünden (halifenin gücünden) yararlanarak bütün Müslümanları İtilaf Devletlerine karşı kullanmak istemesi.
-
Rusya’ya Boğazlar yoluyla yardımda bulunulmasını engellemek istemesi.
-
Osmanlı Devleti’nin insan gücü ve hammadde kaynaklarından yararlanmayı amaçlaması.
-
Süveyş Kanalı’nın denetimini ele geçirip İngiltere’nin sömürgeleri ile olan bağlantısını kesmek.
I. DÜNYA SAVAŞI SIRASINDA BÜYÜK DEVLETLERİN DURUMU
İtalya’nın Durumu : Savaş öncesi gruplaşmalarda Almanya’nın yanında yar alan İtalya, savaş başlayınca tarafsız kalmıştı. 12 Ada ve Güneybatı Anadolu’nun vaad edilmesiyle İtilaf Devletleri yanında savaşa katılmış, sonra Batı Anadolu da vaadedilmiştir.
Bulgaristan’ın Durumu : II. Balkan savaşında kaybettiği toprakları geri almak isteyen Bulgaristan Çanakkale Savaşı’ndan sonra Osmanlı yanında savaşa girmiştir. Böylece Osmanlı-Alman kara bağlantısı sağlanmıştır.
Rusya’nın Durumu : Rusya yardım alamayınca zor durumda kalmış, 1917’de Bolşevik İhtilaliyle Çarlık Rusya’sı yıkılmış Sovyet Rusya kurulmuştur. Sovyet Rusya 3 Mart 1918 Brest – Litowsk Antlaşması’yla savaştan çekilmiştir.
ABD’nin Durumu : Savaşta uzun süre tarafsızlığını koruyan ABD, ticaret ve yolcu gemilerinin Alman denizaltıları tarafından batırılması sonucu savaşa katılmıştır. ABD’nin katılmasıyla savaş kısa sürede sona ermiştir.
Not : Yunanistan savaşa en son katılan devlettir.
Osmanlı Devleti’nin Savaşa Girmesi
Akdeniz’de İngilizlerden kaçan iki Alman gemisi (Goben ve Breslav) Osmanlı Devleti’ne sığındılar. Osmanlı Devleti bu iki gemiyi satın aldığını bildirerek İngilizlere vermeyi reddetti. Gemilerin adları Yavuz ve Midilli olarak değiştirildi. Daha sonra bu iki Alman gemisi mürettebatı Türk kıyafetleri girmiş bir şekilde Karadeniz’e açılarak Rus limanlarını (Odessa ve Sivastopol) bombaladı. Bunun üzerine Rusya Osmanlı Devleti’ne savaş açtı. Böylece Osmanlı Devleti bir oldu-bittiyle savaşa girmiş oldu.
Osmanlı Devleti’nin Savaşa Girmesiyle;
-
Savaş geniş bir alana yayıldı.
-
Savaşı süresi 2 yıl uzadı.
-
Almanya’nın savaştığı cephelerin sayısı azaldı.
-
Yeni cepheler açıldı, mevcut cepheler genişledi.
-
İtilaf Devletlerinin özellikle Rusya’nın işi zorlaştı.
OSMANLI DEVLETİNİN SAVAŞTIĞI CEPHELER
Kendi toprakları üzerindeki cepheler :
*** Taarruz Cepheleri
§ Kafkas
§ Kanal
*** Savunma Cepheleri :
§ Çanakkale
Topraklarımızda Savaştığımız
|
Topraklarımız dışında
|
Cepheler
|
Savaştığımız cepheler
|
1. Kafkas Cephesi
|
1. Makedonya
|
2. Çanakkale Cephesi
|
2. Galiçya
|
3. Kanal Cephesi
|
3. Romanya
|
4. Irak Cephesi
|
|
5. Filistin Cephesi
|
|
6. Hicaz-Yemen Cephesi
|
|
7. Suriye Cephesi
|
| § Irak
§ Suriye – Filistin
§ Hicaz – Yemen
*** Müttefiklerine yardım için savaştığı cepheler :
§ Romanya
§ Makedonya
§ Galiçya
Kafkasya (Doğu) Cephesi
-
Osmanlı Devleti’nin savaştığı ilk cephedir (22 Aralık 1914).
-
Bu cephede Osmanlı Devleti, Ruslar ve onları destekleyen Ermeniler’le savaştı.
-
Cephe Almanların isteği üzerine açıldı.
-
Cephenin açılma nedeni; Almanya’nın Bakü petrollerini ele geçirmek istemesi; Enver Paşa’nın Orta Asya Türkleri’ni Osmanlı Devleti çatısı altında toplamak istemesi.
-
Savaşı, kış şartlarının ağır olmasından dolayı Osmanlı Devleti kaybetti.
-
Sonuçları; Ruslar, Muş, Bitlis, Erzurum ve Erzincan’ı ele geçirdiler; İtilaf Devletleri Çanakkale’yi geçemediler ve Rusya’ya yardım gönderemediler. Bunun sonucunda Rusya’da ihtilal çıktı ve Rusya savaştan çekilmek zorunda kaldı (Brest-Litowsk Antlaşmasını imzalayıp savaştan çekildi/3 Mart 1918).
NOT: Daha sonra bu cepheye komutan olarak atanan M. Kemal, Rus ilerleyişini durdurdu, Muş ve Bitlis’i geri aldı.
Tehcir Kanunu: Birinci Dünya Savaşında Ermenilerin Anadolu’dan Suriye ve Irak’ın kuzeyine göç ettirilmesini sağlayan göç kanunudur. Yalnız günümüzde Ermeniler bu dönemde 1,5 milyon Ermeni’yi öldürdünüz diyerek haksız soykırım iddialarında bulunuyor. Bizim arşivlerimizi incelemek için herkese açtık gelin sizde arşivlerinizi açın soykırım iddiaları olmadığını tartışalım diyoruz yaklaşmıyorlar. İddiaların amacı Türkiye’nin dünya kamuoyunda itibarını sarsmak ve daha bazı topraklarımızda hak idia etmeleridir.
Kanal Cephesi
-
Almanların isteği ile açıldı (14 Ocak 1915).
-
Bu cephede Osmanlı Devleti İngilizlerle savaştı.
-
Nedeni; Osmanlı Devleti’nin Mısır’ı geri almak istemesi; Süveyş Kanalı’nı ele geçirip, İngilizlerin Hindistan sömürgeleri ile bağlantısını kesmek istemesi.
-
Savaşı, Osmanlı Devleti kaybetti (iklim koşulları, insan ve malzeme yetersizliği nedeniyle).
Irak Cephesi
-
Cepheyi İngilizler açmıştır (1914–1917)
-
Nedeni; İngiltere’nin Musul (Irak) petrollerinden yararlanmak istemesi; İngiltere’nin Rusya ile birleşmek istemesi, Rusya’ya yardım etmek istemesi; sömürge yolarlının güvenliğini sağlamak istemesi.
-
Savaşı, Osmanlı Devleti kaybetti.
-
Sonucu; zengin petrol yataklarına sahip Kuzey Irak, İngiltere’nin denetimine girdi.
Filistin-Suriye
-
Osmanlı Devleti, İngiliz ve Araplarla savaştı. Osmanlı Devleti, bu savaşı kaybetti.
Hicaz-Yemen
-
Osmanlı Devleti, İngiliz ve Araplarla savaştı.
-
Nedeni; Osmanlı Devleti’nin İngiliz ve Arapların elindeki kutsal yerleri ele geçirmek istemesi.
-
Savaşı, Osmanlı Devleti kaybetti.
Çanakkale Cephesi
-
Cephe İtilaf Devletleri tarafından açılmıştır (1915).
-
Nedeni; Çanakkale ve İstanbul Boğazları’nı alıp İstanbul’u ele geçirmek; Rusya’ya yardım götürmek; Anadolu ve Rumeli arasındaki bağlantıyı kesmek; Osmanlı’yı savaş dışı bırakmak.
Çanakkale Cephesi’nin Sonuçları
-
Rusya’ya yardım gönderilemediği için ihtilal çıktı ve Rusya savaştan çekildi (Rusya’da Bolşevik İhtilali çıktı, Çarlık rejimi yıkıldı. 3 Mart 1918’de Brest-Litowsk anlaşması imzalandı ve Rusya savaştan çekildi)
-
I. Dünya Savaşı uzadı ve geniş bir alana yayıldı.
-
Bulgaristan İttifak Devletleri tarafına geçti.
-
Yaklaşık 500 bin insan öldü.
-
İtilaf Devletleri amaçlarına ulaşamadılar.
-
M. Kemal bu cephedeki başarılarından dolayı tanındı (Kurtuluş Savaşı’nda lider olarak kabul edilmesine neden oldu).
-
Türklerin bu cephedeki başarıları diğer devletlere örnek oldu ve bu devletler bağımsızlık mücadelesi başlattı.
NOT: Osmanlı Devleti I. Dünya Savaşı’nda müttefiklerine yardım etmek amacıyla Sınırları Dışında da savaştı. Sınırlarımız Dışında Savaştığımız Cepheler: Romanya, Makedonya, Galiçya.
ABD, savaşın başında tarafsızdı. Ancak İngiltere ve Fransa’ya gemi, silah, cephane vs. satıyordu. Bunun üzerine Almanya, ABD’nin ticaret gemilerini batırmaya başladı. Ekonomik zarara uğrayan ABD böylece I. Dünya Savaşı’na girdi (1917).
NOT: ABD başkanı Wilson, I. Dünya Savaşı girerken Wilson İlkeleri’ni yayınladı.ABDnin savaşa girmesi I.dünya Savaşının bitişini hızlandırdı
Savaşın Sonunda İmzalanan Ateşkes Antlaşmaları
-
Bulgaristan = Sofya Ateşkes Antlaşması (29 Eylül 1918)
-
Osmanlı Devleti = Mondros Ateşkes Antlaşması (30 Ekim 1918)
-
Avusturya-Macaristan = Villa Gusti Ateşkes Antlaşması (3 Kasım 1918)
-
Almanya = Rethondes Ateşkes Antlaşması (11 Kasım 1918)
NOT: I. Dünya Savaşı’nın sonunda imzalanacak barış antlaşmalarının maddeleri Paris Barış Konferansı’nda belirlendi.
I. Dünya Savaşı’nı Bitiren Barış Antlaşmaları
İtilaf Devletleri ile;
-
Almanya = Versay Antlaşması (28 Haziran 1919)
-
Avusturya = Sen Germen Barışı(10 Eylül 1919)
-
Macaristan = Triyanon Antlaşması (6 Haziran 1920)
-
Bulgaristan = Nöyyi Antlaşması (27 Kasım 1919)
-
Osmanlı Devleti = Sevr Antlaşması (10 Ağustos 1920)
I. Dünya Savaşı’nın Sonuçları
-
I. Dünya Savaşı’nı İtilaf Devletleri kazandı.
-
Çok uluslu devletler (Osmanlı, Avusturya-Macaristan, Çarlık Rusya’sı) yıkıldı.
-
Polonya, Çekoslovakya, Yugoslavya, Avusturya, Macaristan, Sovyetler Birliği, Türkiye gibi yeni devletler kuruldu.
-
Dünya barışını sağlamak, devletlerarası sorunları çözmek amacıyla “Milletler Cemiyeti” (Cemiyet-i Akvam) kuruldu.
-
Bazı ülkelerde rejim değişikliği oldu. İtalya’da Faşizm, Almanya’da Nazizim, Rusya’da Kominizm (Sosyalizm) gibi. Cumhuriyet yaygınlaştı.
-
Sömürgecilik isim değiştirerek manda ve himaye adı ile devam etti.
-
Almanya tüm sömürgelerini kaybetti.
-
I. Dünya Savaşı’nın sonuçları II. Dünya Savaşı’na zemin hazırladı (Versay Antlaşması çok ağır şartları olan bir antlaşmaydı, şartları II. Dünya Savaşı’nın bir sebebi oldu).
NOT: I. Dünya Savaşı’ndan en kazançlı çıkan devlet İngiltere oldu. İtalya galip devlet olmasına karşın savaştan istediği kazancı sağlayamadı, büyük bir ekonomik bunalıma girdi.
NOT: I. Dünya Savaşı sonunda Osmanlı Devleti ile İtilaf Devletleri arasında MONDROS ATEŞKES ANTLAŞMASI ve SEVR BARIŞ ANTLAŞMASI imzalandı.
MONDROS MÜTAREKESİ (30 EKİM 1918)
Osmanlı’nın Mütarekeyi İmzalama Sebepleri:
1-Osmanlı’nın savaşacak gücünün kalmaması
2-Bulgaristan’ın savaştan çekilmesi sonucunda Osmanlı ile Almanya’nın kara bağlantısının kesilmesi
3-Wilson Prensiplerinden cesaret alınması
4-Güney cephelerinin çökmesi
5-Savaş taraftarı olan İttihat ve Terakki Partisinin ülkeyi terk etmesi sonucunda başa barış isteyen Hürriyet ve İtilaf Fırkasının gelmesi.
Mondros Mütarekesi; 30 Ekim 1918’de Osmanlı adına bahriye nazırı Rauf Orbay ile; İtilaf devletleri adına İngiliz amirali Caltrop arasında Limni Adasının Mondros Limanında Agamemnon Zırhlısında imzalanmıştır.
1-Siyasi Alandaki Maddeler :
** Boğazlar İtilaf devletleri denetimine bırakılacaktır. (Osmanlılar’ın Anadolu toprakları ile Rumeli toprakları arasındaki bütünlük bozulmuştur.)
** İtilaf devletleri güvenliklerini tehlikeli gördükleri bölgeleri işgal edebileceklerdir. (7. Madde)
** Doğu Anadolu’da 6 ilde herhangi bir karışıklık çıkarsa bölge işgal edilebilecektir. (24. Madde) (Bir Ermeni devleti kurulmasına zemin hazırlanmak istenmiştir.)
2-Askeri Alandaki Maddeler :
** 50.000 kişilik Jandarma kuvveti dışındaki bütün Osmanlı orduları terhis edilecektir.
** Osmanlı donanması, gösterilen limanlarda İtilaf devletlerine teslim olacaktır.
** Osmanlı silah ve cephanesi İtilaf devletlerine teslim edilecektir.
** İtilaf devletleri esirleri serbest bırakılacak fakat Osmanlı esirleri serbest bırakılmayacaktır.
3-Teknik ve Ekonomik Alandaki Maddeler : Demiryolları, bütün ulaşım ve haberleşme araçları, limanlar, Toros tünelleri ve geçitler İtilaf devletleri denetimine bırakılacaktır.
Not : Çok ağır şartlar taşıyan, işgallere zemin hazırlayan (özellikle 7. Maddesiyle) Osmanlı Devleti’ni fiilen sona erdiren bir antlaşmadır. İstanbul Hükümeti anlaşmayı olumlu karşılamış, Mustafa Kemal’inde içinde bulunduğu birçok aydın ise tepki göstermiştir.
Mondros’a karşı Müdafaa-i Hukuk Cemiyetleri, işgallerin başlamasıyla da Kuvay-ı Milliye birlikleri kurulmuştur.
Not : Osmanlı’nın kayıtsız şartsız teslim belgesidir.
İngiltere – Musul (ilk işgal), Urfa, Antep ve Maraş’ı işgal etmiş, ayrıca İzmit, Eskişehir, Afyon, Samsun, Merzifon ve Batum’a asker çıkarmışlar.
İtilaf Devletleri – İstanbul’u fiilen işgal etmiş (13 Kasım 1918)
Fransa – Adana ve çevresini işgal etmiş.
İtalya – Antalya ve Konya çevresini işgal etmiştir.
Not-1 : Urfa, Antep ev Maraş sonradan Fransa’ya devredilmiştir.
Not-2 : Paris Barış Konferansı’ndan sonra Yunanlılar İzmir’i işgal etmişlerdir. (15 Mayıs 1919)
Bazı Maddeleri (tamamı 25 maddedir):
1-Anlaşma devletleri güvenliklerini tehdit edecek bir durum ortaya çıktığında istedikleri stratejik bir bölgeyi işgal edebilecektir.(7.Madde)
Açıklama:
1- Mütarekenin en önemli maddesi 7. maddedir.
2-Bu madde itilaf devletlerinin Anadolu’da yaptıkları işgallerin hukuki dayanağı olmuştur.
3-İtilaf Devletleri bu maddeyi ateşkese koyarak Wilson ilkelerine ters düşmekten kurtulmuşlardır.
4-Bu madde Osmanlı ülkesini işgale açık hale getirip ülke bütünlüğünü bozmuştur.
2-Doğu Anadolu’da altı ilde (vilayet-i sitte: Erzurum, Van, Elazığ, Sivas, Bitlis, Diyarbakır) bir karışıklık çıktığında itilaf devletleri bu illerin herhangi birini işgal edebilecektir.(24.Madde)
Açıklama:
Bu madde anlaşma devletlerinin Doğu Anadolu’da bağımsız bir Ermeni Devleti kurma projelerinin en önemli göstergesidir.
3-Sınırların korunması ve iç güvenliğin sağlanması dışındaki Osmanlı orduları terhis edilecek; ayrıca orduya ait cephane, taşıtlar ve donanma anlaşma devletlerine bırakılacaktır.
Açıklama:
Böylece Osmanlı Devleti yapılacak işgaller karşısında savunmasız hale getirilmeye çalışılmıştır. Bu madde Anadolu’nun işgal edileceğini gösterir.
4-İran ve Kafkasya’daki Osmanlı birlikleri geri çekilecek. Kuzey Afrika ve Orta Doğu da bulunan Osmanlı askerî birlikleri en yakın itilaf devletine teslim olacaktır.
5-Ermenilerle itilaf devletlerinden alınan esirler serbest bırakılacak; Türk esirler itilaf devletlerinin denetiminde kalacaktır.
Açıklama:
Bu durum devletlerin eşitliği ilkesine aykırıdır.
6-Haberleşme ve Ulaşıma ait bütün araç-gereçler anlaşma devletinin denetiminde bırakılacaktır.
Açıklama:
1-Böylece, işgalci devletlere karşı topyekun bir mücadelenin Türkler tarafından başlatılması engellenmeye çalışılmıştır.
2-Bu durum bölgesel direniş hareketlerinin vatanın bütününe yönelik hale getirilmesini kısa bir için de olsa geciktirmiştir.
3-Bu madde işgallerin başlayacağını gösterir.
7-Limanlar, Toros Tünelleri, tersaneler ve demir yolları anlaşma devletlerine bırakılacak
8-Anlaşma devletleri akaryakıt ve kömür ihtiyaçlarını Osmanlı devletinden karşılayacak ve bu maddeler ihraç edilmeyecektir.
Açıklama:
Anlaşma devletleri bu tür maddelerle Osmanlı Devleti’nin ekonomik bağımsızlığını ortadan kaldırmış ve Osmanlı’yı ekonomik bakımdan kendilerine bağımlı hale getirmeye çalışmışlardır.
9-Boğazlar İtilaf devletlerinin işgalinde olacaktır.
Açıklama:
Bu madde Osmanlı’nın boğazlar üzerindeki egemenliğini sona erdirdiği gibi; İstanbul’u güvenliksiz hale getirdi ve Anadolu ile Rumeli’nin bağlantısını kesti.
10-Batum işgal edilecektir.
Açıklama:
İngiltere bu madde ile Kafkasya’yı işgal ederek Osmanlı ile Rusya’nın bağlantılarını kesmek istemiştir.
11-Osmanlı ittifak grubu ile ilişkilerini kesecektir.
Mondros Mütarekesinin Önemi:
1-Osmanlı Devleti İtilaf devletlerine teslim olmuştur.
2-Osmanlı Devleti fiilen sona ermiştir.
3-Gizli antlaşmaların uygulama safhası başlamıştır.
4-Milli cemiyetler kurulmuştur.
5-Mütarekeyi imzalayan Rauf Orbay gözden düşmüştür.
Açıklamalar:
1-Mütarekenin imzalandığı tarihte Mustafa Kemal Suriye’dedir.
2-Gizli antlaşmaların var olması mütarekenin ağır şartlar taşımasında etkili oldu.
B-İZMİR’İN İŞGALİ (15 MAYIS 1919)
Paris Konferansında I.dünya savaşında İtalya ya vaat edilen Anadolu toprakları Yunanistan’a verildi.Sebebi ;İngiltere’nin Batı Anadolu da güçlü bir İtalyalın varlığını kendisi için tehlikeli gördü ve güçlü bir İtalya yerine güçsüz bir Yunanistan’ı tercih etti. Yunanlılar Paris Konferansı’nda alınan karara dayanarak 15 mayıs 1919’da İzmir’i işgal etmişler, özellikle Hasan Tahsin’in attığı ilk kurşunla beraber katliamlara girişmişlerdir.
İşgalin Önemi:
1-Kuva-yı Milliye ortaya çıkmaya başladı
2-Milli bilinç uyandı
3-Halkı Milli Mücadele için örgütlemek kolaylaştı
4-Mitingler düzenlendi
5-Redd-i İlhak Cemiyeti kuruldu
6-Halk, işgalcilere güvenilemeyeceğini anladı.
C-Amiral Bristol Raporu:
İzmir’in işgali dünya kamuoyunda büyük bir yankı ve kınamaya sebep olunca; olayın sorumlusu durumunda olan İtilaf devletleri kamuoyunu yatıştırmak ve İzmir bölgesindeki durumu öğrenebilmek için bölgeye Amiral Bristol önderliğinde bir rapor heyeti göndermişlerdir.
Bristol Raporunun İçeriği:
1-Bölgedeki olayların sorumlusu Türkler değil; Rumlardır.
2-Bölgede Türkler çoğunluktadır.
3-Yunanlıların bölgeyi işgali ilhaka yöneliktir. Böl-genin güvenliğini sağlamaya yönelik değildir.
4-Bölgeden Yunanlılar çekilerek; bölgeye İtilaf devletlerinin güvenlik birlikleri yerleşmelidir.
Bristol Raporunun Önemi:
1-Yunanlıların Paris Konferansına sahte rapor verdiği ortaya çıkmıştır.
2-Yunan işgalinin niteliği dünyaya duyurulmuştur.
3-İşgalin gereksiz ve haksız olduğu belirtilmiştir.
4-İlk defa uluslararası bir belge Türk Milli Mücadelesinin haklılığını göstermiştir.
Do'stlaringiz bilan baham: |