1.3. İşsizliğin Nedenleri
İktisadi krizlerin varlığı, tarım sektöründe istihdamın azalması, modernleşme,
tarımsal teknolojinin gelişmesiyle birlikte üretimde verimliliğin artması. Bu nedenle
insanlar göçü bir kurtuluş olarak görmeye başlamasına neden olmaktadır. (nüfusun
yüzde yetmiş beşi kentlerde yaşamaktadır. Ancak kentler göçü kaldıracak alt yapıya
hazır değil ise kentlerde varoşların ortaya çıkmasına neden olmaktadır.)
Nüfus artışının yaşanması
Özelleştirmelerin artmış olması
Örgütlenme faaliyetlerinin artış kaydetmesi
Yabancı kaçak işçilerin çalıştırılması
Kayıt dışı ekonominin varlığı
Bürokrasinin karar birimlerini yatırım yapma hususunda
caydırması
İş yapmanın maliyetli olması
Teknolojik gelişmelerin, işgücünün yerini almasıyla birlikte
işsizlerin çoğalması
İstihdam vergisinin olması
8
Hemen hemen tüm ekonomilerde önemli düzeyde ve süratle ekonomik ve yapısal
dönüşüm sürecinin yaşandığı görülmektedir. Bu dönüşüm sürecinin ana
merkezlerinden biri küresel akımın varlığıdır. Küresel akımın etkilerini kırmak veya
düşürmek için emek piyasalarının modernleştirilerek geliştirilmesi gerekmektedir.
Teknolojide meydana gelen gelişmeler ve bilgi toplumuna geçiş evresinin yaşanması,
üretim şeklinin ve istihdamın direkt etkilendiği görülmektedir. Bu dönüşüm süreci
emek piyasasının arzu ettiği beceriye sahip olmayan kimseleri işsiz bırakmaktadır.
Bu bağlamda söz konusu sürece ayak uyduramayan ülkelerde işsizlik, yapısal bir
sorun haline gelmekte ve işsiz kimselerin işsiz kalma süreleri uzamaktadır (Ertuğrul,
2012).
Gelişmiş ekonomilerde genelde talep eksikliğinden kaynaklanan işsizlik sorunu, az
gelişmekte olan ekonomilerde daha çok, yeteri düzeyde işyeri bulunmamasından
veya işyeri kapasitesinin düşük olmasında kaynaklanmaktadır (Ertuğrul, 2012).
Gelişmekte olan ekonomilerde işsizlik problemi daha fazla tarım yoğun ülkeden
hizmet ve sanayi yoğun ülkeye geçişin meydana getirdiği değişmelerin bir çıktısı
olarak ortaya çıkmaktadır. Bir ekonomide nüfus artışı ve tarımsal işgücü göçü, tarım
dışında yüksek oranda istihdam oluşturulmasını gerekli kılmaktadır. İstihdam ise
istihdam kapasitesinin yeterli ve düzenli ölçüde yükselmesine, yani yatırımlara bağlı
olduğu düşünülmektedir (TÜSİAD, 2004: 16).
Ayrıca (Ören, 2011: 61);
Nüfus artış hızı ile istihdam alanları açma arasındaki paradoks,
Eğitim sisteminin plansız ve yapılacak işlerle arasındaki
uyumsuzluk,
Asgari ücretin tüm bölgelerde aynı olması, bölgelerin yapısal
özelliklerine göre ayrım yapılmaması,
Teşvik kredilerinin verilmesinde planlamanın ve kontrolün
istenilen düzeyde yapılmaması,
9
İşletmelerin iş yükü fazlalıklarını yeni kişileri istihdam etmek
yerine mevcut çalışanların çalışma saatlerinde artış yaparak gidermek
istemesi,
Teknolojinin yoğunlaştığı işletmelerde çalışan kişilerin
sayısında azalmalar olması,
Devletin mahrumiyet bölgelerine direkt yatırım yapmaması,
Piyasa hakkında bilgilendirmelerin yeterli, ne ve şeffaf
olmaması,
Küresel, bölgesel ve ulusal krizlerin olması,
Teknolojik
ilerlemelere
kayıtsız
kalmak
ve
uyum
sağlayamamak,
Üretilenden fazla tüketmek,
Tabii afetler,
İş beğenmeme, Kaflarında belirledikleri ücretler haricinde
çalışmama,
Özelleştirme ve taşeronlaştırma faaliyetleri,
Emekliliğin teşvik edilmemesi, emeklilik yaşının artırılması,
İş ve meslek kazaları,
Yurtiçi ve yurtdışı göç hareketleri genel olarak işsizliğe sebep
olmaktadır.
İşsizliğe sebep olan tüm etmenlere zamanında önleme politikaları alınmış olursa kötü
sonuçlar elde edilmez. Son yıllarda aktif istihdam politikalar bu yönde iyi sonuçlar
elde etmiştir. Çünkü insanlara öncelikle vasıf kazandırılarak daha sonra iş imkanları
sağlayıp iş alanlarını genişletip iş gücünün artmasında etkili olmuştur. Bu şekilde
önlemler alınmadığı takdirde işsiz kalan insanlar daha farklı alanlara yönelerek
ülkenin sosyal kültürel alanlarında bozulmalara neden olurlar. Şöyle ki; suç işleme,
intihar etme, psikolojik sorunlar yaşama gibi sorunlar ortaya çıkabilir. Ve özellikle
gençlerde kötü alışkanlıkların oluşmasında kötü etki eder. Ama tüm bunları
engellemek için özellikle batı ülkelerinde işsizlik sigortası uygulaması işsizlik
psikolojini engellemektedir. Bu etki genelde kısa vadeli olur ve uzun vadeli ise aktif
istihdam politikaları devreye girer. Sonuç olarak işsizlik insanları ekonomik
etkilemekte ve bu da psikolojik sosyal bozulmalara neden olmaktadır
10
Do'stlaringiz bilan baham: |