Reşat Nuri Güntekin’in Eserleri



Download 2,45 Mb.
Pdf ko'rish
bet13/60
Sana14.07.2022
Hajmi2,45 Mb.
#795145
1   ...   9   10   11   12   13   14   15   16   ...   60
Bog'liq
-kitabyurdu.org- Calikusu - Resat Nuri Guntekin

Zeyniler, 24
Şubat
downloaded from KitabYurdu.org


210 
Bu sene, yaz erken gelecek diyorlar. Bir haftadan beri havalar açtı. 
Ortalık günlük güneşlik, tepelerde kar olmasa insan kendini mayısta 
sanacak. 
Bugün cumaydı. Öğle yemeğinden sonra odamda Munise’nin 
suluboya bir resmini yapmaya uğraşıyordum. Birdenbire kapı çalındı. 
Hatice Hanım, başörtüsü boynuna düşmüş, eli ayağı titreyerek içeri 
girdi. Onu hiç bu kadar telaşlı ve heyecanlı görmemiştim. 
-Aman hocanım aşağıya iki efendi geldi. Birisi Maarif 
Müdürü’ymüş, teftişe gelmiş. Çabuk in! Ben konuşmaya sıkılırım. 
Acele acele çarşafımı giyerken kendi kendime gülüyordum; 
odasında elini kolunu hareket ettirmeye üşenen bir tembeller şahı buraya 
kadar zahmet etsin, inanılır şey değil! 
Aşağıda, dershane kapısı önünde, biri gayet uzun, öteki gayet kısa 
boylu iki adamla karşılaştım. Ben, gözlerimle etrafta onu ararken kısa 
boylu adam, bana doğru yürüdü. Karanlıkta pek iyi seçemediğim 
yüzünden bir tek gözlük parladı: 
-Muallime Hanım mı? Teşerrüf ettim. Ben, Maarif Müdürü Raşit 
Nâzım. Bu ne karanlık yer böyle. Mektep değil, adeta ahır. 
-İçerisi biraz daha aydınlıktır efendim, dedim. 
Minimini vücuduna göre bacaklarını tuhaf bir surette açarak öyle 
azametli bir yürüyüşü vardı ki... 
Kapıdan içeri bir adım attıktan sonra durdu, nutuk verir gibi elini 
sallayarak: 
-Monşer, şuraya bak, dedi. Ne mi'zer, ne mi'zer!.. Mektep demeye 
bin şahit ister. Nasıl radikal olmak lâzım? “Ya hep, ya hiç!” dediğime 
bir kere daha hak veriyorsun ya! 
Şimdi, onları daha iyi görüyorum, ilk bakışta bir çocuk, yeni 
yetişen bir dandy sandığım Maarif Müdürü, hemen hemen elliye 
dayanmış bir köseydi. Durmadan kaşını, gözünü oynatıyor, söylediği her 
kelime için kırış kırış yüzüne ayrı bir mana veriyordu. 
downloaded from KitabYurdu.org


211 
Ötekine gelince o, inadına uzun, kuru, esmer ve ince bıyıklı bir 
adamdı. O kadar uzun ki, adeta kamburu çıkmıştı. 
Maarif Müdürü, tekrar bana döndü: 
-Efendim, arkadaşımı takdim edeyim: “Vilayet Nâfıa Mühendisi 
Mümtaz Bey.” 
Ben lakırdı olsun diye: 
-Öyle mi efendim? Pek güzel, dedim. 
Maarif Müdürü, sınıfın mukavemetini muayene eder gibi 
topuklarını vurarak dolaşıyor, sıralara, levhalara bastonunun ucuyla 
dokunuyordu: 
-Azizim, büyük projelerim var. Her şeyi yıkıp yeniden yapacağım. 
Tertemiz müesseseler, istediğim tahsisatı vermezlerse vay hallerine. Çok 
tedarikli geldim, İstanbul matbuatı ateş etmeye hazır bir batarya 
vaziyetinde, benden küçük bir işaret üzerine bam bum... Müthiş bir 
bombardıman. Anlıyorsun ya, ya bu kafanın içindeki dünya hakikat 
olacak, ya ben postu vereceğim. 
Bütün bu güzel sözlerin benim, zavallı bir köy hocasının gözlerini 
kamaştırmak için söylendiğine şüphe yoktu. Tekrar tek gözlüğünü 
yerleştirerek: 
-Ne kadar talebeniz var? dedi. 
-On üç kız, dört erkek çocuk, efendim. 
-On yedi çocuk için bir mektep. Garip lüks! Sen binayı görecek 
misin Mümtaz? 
-Mal meydanda. Ne hacet? 
Maarif Müdürü, grandiose projesinden bahsederken mühendisin, 
yan yan bana baktığını fark ediyordum. Sonunda bana belli etmemek 
için gayet bozuk bir Fransızca ile: 
-Aman azizim, bir bahane ile şunun yüzünü açtır, yüzünün rengi 
peçenin altında yangın gibi yanıyor. Nereden düşmüş buraya? dedi. 
Maarif Müdürü, göründüğü gibi değilmiş; arkadaşının bu 
downloaded from KitabYurdu.org


212 
sözlerinden adeta sıkıldı ve ötekinden daha fena bir Fransızca ile cevap 
verdi: 
-Rica ederim azizim, mektepteyiz. Ciddi olunuz! 
Müdür çenesinin altındaki porsumuş deriyi lastik gibi uzatarak bir 
şeyler düşünüyordu. Birdenbire kararını vererek bana döndü: 
-Efendim, ben bu mektebi kapatacağım. Ben, şaşkın şaşkın: 
-Niçin efendim, bir şey mi oldu? dedim. 
-Efendim, böyle kepaze binada çocuk terbiye edilemez. Sonra 
talebe de az. Vilayette kaldığım müddetçe bütün gayretimi sarf 
edeceğim, köylerden birçoğunu ucuz, fakat zarif, sıhhi, modern, yani 
müceddid mekteplere sahip etmeye çalışacağım. Şimdi bana lütfen 
izahat veriniz. 
Bonjurunun cebinden şık bir karne çıkarmıştı. Mektebe ait bazı 
malumat isteyerek kaydetti, sonra: 
-Size gelince, efendim, dedi. Sizi başka münasip bir yere tayin 
ederim. Mektebin kapanma emrini alınca B.’ye gelirsiniz, icabına 
bakarız, isminiz lütfen? 
-Feride. 
-Efendim, Avrupa’da güzel bir âdet vardır. Baba adını da ilave 
ediyorlar. Daha muvazzah bir isim olur. Siz muallimler, bu yenilikleri 
tatbik edivermelisiniz. Faraza künye defterine talebenizi, Melahat babası 
Ali Hoca, diye yazacağınıza, Melahat Ali deyiverirsiniz, olur biter. 
Anlaşıldı mı, efendim? Pederinizin ismi? 
-Nizamettin. 
-Efendim, size Feride Nizamettin diyeceğiz. Bu şekil size 
birdenbire garip görünür, ama alışırsınız. Nereden mezunsunuz? 
Mektebimi söylemeye çekindim. Çünkü Fransızca bildiğim 
anlaşılırsa mühendis biraz evvelki sözleri için belki bozulacaktı. Onun 
için sadece; “Hususi tahsil gördüm efendim” dedim. 
-Dediğim gibi B.’ye geldiğiniz vakit beni ziyaret edersiniz. Size 
downloaded from KitabYurdu.org


213 
münasip bir yer ararız. Haydi Mümtaz, programda daha iki köy var. 
Talebe sıralarından birine oturarak uzun, ince bacaklarını sallayan 
mühendis yine o güzelim Fransızcasıyla sırnaştı: 
-Bu fevkalâde bir parça. Beni bırak da sen git. Bir çare bulup 
mutlaka yüzünü açtırmalıyım. 
Maarif Müdürü, yeniden telaşlandı, bana bir şey sezdirmemek için 
Türkçe: 
-Vaktimiz yok. Raporunuzu sonra yazarsınız. Haydi buyurun, dedi 
ve yürüdü. 
İnadıma arkamı döndüm ve bir şeylerle meşgul göründüm. 
Adamcağız, bahçeyi geçerken, bir iki kere daha başını çevirdi. 
Sokak kapısından çıktıktan sonra tahta havalenin kenarını takip ediyor, 
ara sıra ayaklarının ucunda yükselerek içeriye bakıyordu. 
Havadis, çabuk köyün içine yayılmıştı. Cuma olmasına rağmen 
çocuklar, 
çocuk 
anaları 
mektebe 
koşuyorlar, 
mekteplerinin 
kapanmasından pek müteessir görünüyorlardı. Mektep gibi kendime 
karşı da yabancı ve hissiz sandığım çocukların ağlayarak elimi öpmeleri 
bana çok dokundu. 
Hatice Hanım, başına kocaman bir çatkı çatarak odasına çekildi. 
Ben de, müşkül vaziyete düşüyordum ama, doğrusunu söylemek lâzım 
gelirse bu işte asıl yanan o biçare oldu. 
Akşamüstü muhtarın karısı ile Ebe Hanım tekrar mektebe geldiler, 
ikisi de müteessirdi. Hele Ebe Hanım, bana manalı manalı bakışlarla 
içini çekiyor: 
-Benim başka niyetim de vardı ama, Cenab-ı Hak yardım etmedi, 
diyordu. 
Bu teessüre benim de yapmacık bir teessürle mukabele etmem 
lâzımdı. Gözlerimi önüme indirerek: 
-Ne yapalım Ebe Hanım, kısmet değilmiş, diye cevap verdim. 
Hasılı, bu tek gözlüklü, minimini efendi, bir sözle Zeyniler’i altüst 
downloaded from KitabYurdu.org


214 
etti. Köylülerin ağzını bıçak açmıyor. 
Yeryüzünde Zeyniler’den daha kötü bir köye düşmenin mümkün 
olmadığını bildiğim halde bu teessür, bana sirayet ediyor. Yalnız, 
Munise müstesna. O yaramaz, sevincinden uçuyor: “Ne vakit gideceğiz, 
abacığım iki güne kadar gider miyiz? diye kuş gibi çırpınıyor. 

Download 2,45 Mb.

Do'stlaringiz bilan baham:
1   ...   9   10   11   12   13   14   15   16   ...   60




Ma'lumotlar bazasi mualliflik huquqi bilan himoyalangan ©hozir.org 2024
ma'muriyatiga murojaat qiling

kiriting | ro'yxatdan o'tish
    Bosh sahifa
юртда тантана
Боғда битган
Бугун юртда
Эшитганлар жилманглар
Эшитмадим деманглар
битган бодомлар
Yangiariq tumani
qitish marakazi
Raqamli texnologiyalar
ilishida muhokamadan
tasdiqqa tavsiya
tavsiya etilgan
iqtisodiyot kafedrasi
steiermarkischen landesregierung
asarlaringizni yuboring
o'zingizning asarlaringizni
Iltimos faqat
faqat o'zingizning
steierm rkischen
landesregierung fachabteilung
rkischen landesregierung
hamshira loyihasi
loyihasi mavsum
faolyatining oqibatlari
asosiy adabiyotlar
fakulteti ahborot
ahborot havfsizligi
havfsizligi kafedrasi
fanidan bo’yicha
fakulteti iqtisodiyot
boshqaruv fakulteti
chiqarishda boshqaruv
ishlab chiqarishda
iqtisodiyot fakultet
multiservis tarmoqlari
fanidan asosiy
Uzbek fanidan
mavzulari potok
asosidagi multiservis
'aliyyil a'ziym
billahil 'aliyyil
illaa billahil
quvvata illaa
falah' deganida
Kompyuter savodxonligi
bo’yicha mustaqil
'alal falah'
Hayya 'alal
'alas soloh
Hayya 'alas
mavsum boyicha


yuklab olish