Zeyniler, 30 Aralık
Munise ile öyle canciğer olduk ki... Bu küçük kız, derslerimden
artakalan bütün saatlerimi alıyor. Ona ne biliyorsam öğretmek istiyorum.
Günde bir saat Fransızca ders veriyorum, resim yaptırıyorum. Hatta, ara
sıra -köyde duyarlar da bizi taşa gömerler- kapıları, pencereleri
kapatarak ona bir parça dans bile öğretiyorum. Bazen, kendi kendime
güleceğim geliyor.
-Çalıkuşu! Sen, her şeyi öğreteceğim diye Munise’yi Allah
esirgesin, Hacı Kalfa’nın Milat'ına çevireceksin, diyorum.
Bu fakir köy çocuğu, birdenbire, bir asilzadeye benzedi. Her
halinde, her sözünde ince bir sevimlilik var. Evvela, buna hayret
etmiştim. Fakat, şimdi sebebini anlamaya başlıyorum. Munise’nin
downloaded from KitabYurdu.org
200
annesi herhalde dedikleri kadar adi olmayacak.
Çocuk bana, son derece minnettar. Bazen, hiç sebepsiz yanıma
yaklaşıyor, ellerimi tutarak yanaklarına, dudaklarına sürmeye başlıyor.
O vakit ben de onun nazik bileklerini ellerimin içine alıyorum, minimini
parmaklarını birer birer öpüyorum.
Zavallı küçük, asıl iyiliği kendisinin bana ettiğini bilmiyor, onu
yanıma almakla bir fedakârlık ettiğimi sanıyor.
Bu çocuğun öyle ümit edilmeyen tuhaf sözleri var ki... Geldiğinin
ikinci günüydü:
-Munise, istersen bana anne de, daha iyi olur, dedim. Tatlı tatlı
gülümseyerek yüzüme baktı:
-Olur mu abacığım?
-Niçin olmasın?
-Sen, küçüksün, abacığım, sana nasıl anne derim? Bu sözü, adeta
izzetinefsime dokundu, parmağımla onu tehdit ederek:
-Seni şeytan seni, dedim. Neden ben küçük olayım? Ben yirmi
yaşını geçmiş koskoca kadınım.
Munise, dilini dişlerinin arasına sıkıştırarak bana bakıyor, bir şey
söylemeden gülüyordu.
-Yalan mı? Koskoca kadınım ya, diye tekrar ettim.
-Sen, benden o kadar büyük değilsin ki abacığım, on dört-on beş
yaş.
Kendimi tutamayarak gülmeye başladım. Munise yüz bulmuştu,
utana utana:
-Sen daha gelin olacaksın abacağım. Ben, saçımın iki tarafına teller
takacağım. Kendin gibi güzel bir... Elimle, çocuğun ağzını kapadım:
-Bir daha böyle bir şey söylersen dudaklarını koparırım, dedim.
Küçüğümün bir hali de, süsü çok sevmesi, fazlaca koket olması.
downloaded from KitabYurdu.org
201
Ben koket ruhlu kızlardan öteden beri pek hoşlanmam ama, Munise’nin
ayna karşısında süslenmesi, beğene beğene kendisine gülümsemesi beni
eğlendirmiyor değil. Hatta, dün elinde yanmış bir kibrit ucu da
yakaladım. Gizli gizli gözüne sürme çekmeye uğraşıyordu. Maskara,
kimden öğrenmiş bilmem ki? Şimdi neyse ama, birkaç seneye kadar bir
genç kız olup çıkarsa birini bulup sevmeye, evlenmeye kalkarsa fena.
Bunlar, aklıma geldikçe hem kız anneleri gibi heyecanlanıyorum,
hem de bir yandan hoşlanıyorum.
Munise, dün kızara bozara benden bir ricada bulundu. Saçlarının
benim saçlarım gibi olmasını istiyormuş.
Bebek oynar gibi, Munise ile oynamak benim zaten Allah’tan
aradığım şey. Küçük kızı dizlerimin arasına aldım, saçlarının örgülerini
çözerek istediği gibi tarayıp fırçaladım.
Rafın üzerinde duran küçük aynayı aldı:
-Kuzum, abacığım, gel. İkimiz yan yana aynaya bakalım, dedi.
Fotoğraf çektiren kardeşler gibi baş başa verdik. Aynanın içinde
gülüyor, birbirimize dilimizi çıkarıyorduk.
Munise, lacivert gözleri, duru beyaz teni, ince şirin yüzüyle bir
melek gibi güzeldi. Fakat memnun görünmedi; eliyle burnumu,
yanaklarımı okşayarak:
-Nafile abacığım, sana benzemiyorum ki, dedi.
-Daha iyi ya çocuğum.
-Nemelâzım abacığım, ben senin gibi güzel değilim ki... Başını
daha ziyade yaklaştırıyor, boynumun altından geçirdiği küçük eliyle,
yine yüzümü okşuyordu:
-Abacığım sen kadife gibisin. Senin yüzünde insan ayna gibi
kendini görüyor, diyordu.
Bu münasebetsiz çocuğun saçmalıklarına gülüyor, o kadar emekle
düzelttiğim saçlarını karıştırıyordum. Fakat ne saklayayım, defterimi
benden başkası okuyacak değil ya, kendimi güzel zannettiğimden çok
downloaded from KitabYurdu.org
202
güzel buluyor: “Feride, sen kendini bilmiyorsun. Sende, kimseye
benzemeyen başka bir şey var!” diyenlere hak verecek gibi oluyordum.
Neler söylüyorum? Ah, bu küçük kız! Ben, onun aklı başında bir
kız haline getirmeye çalışırken o, beni kendi gibi koket yapacak.
Do'stlaringiz bilan baham: |