Osmancik cihân devletini kuran irâde, şuûr ve karakter



Download 1,76 Mb.
Pdf ko'rish
bet7/21
Sana31.12.2021
Hajmi1,76 Mb.
#267595
1   2   3   4   5   6   7   8   9   10   ...   21
Bog'liq
15233326 11-12. SYnYflar - TarYk BuYra - OsmancYk

Yakın, ırak ne ki?
İnönü  olayı  Söğüt’de  ancak  dört  gün  sonra  ve  biri  ötekini  tutmayan
çeşitli  söylentilerden  duyuldu;  bu  söylentilerin  arasında  Osman’ın  okla
vurulduğu,  Eskişehir  beğinden  aman  dilediği  ve  tam  aksine,  Osman’ın
Eskişehir  beğini  parça  parça  ettiği  vardı.  Ayrıca  Mihail’in  arkadaşları
hakkındaki  söylentiler  de  buna  benziyordu:  Kimine  göre,  onlar  çarpışmaya
hiç  karışmamışlar,  sinip  kalmışlar;  kimine  göre  de  aslanlan  gibi  vuruşup
Osman’ı Al Zahid’in elinden kurtarmışlardı.
Durumda  anlaşılmayacak  bir  şey  yoktu;  çünkü  söylentilerin  kaynağı
pazarcılardı  ve  Eskişehir’den  gelenler  öyle,  İnegöl  taraflarından  gelenler
şöyle, İnönü’den gelenler de böyle konuşuyorlardı.
Osman  bu  söylentilerin  hiç  birini  umursamayacaktı;  ama,  dile  düştüğü
için  öfkeleniyordu.  Üstelik,  ortaya  hiç  ummadığı  bir  sonuç  çıkıverdi  ve  o
Söğüt Pazarı’nın ertesi günü, Dursun Fakı, ona gelerek:
- “Şeyhim, Ede Balı seni görmek diler” dedi.
Osman gitmeye davranınca da;
- “Yok” dedi, “yarın... sabah namazından önce.”
* * *
Ede  Balı’nın  köyü,  Söğüt’e  at  koşusu,  bir  buçuk  saat  kadar  uzakta,
Mudurnu  yönündeydi.  Osman  sabahın  köründe  yola  çıktı;  yanında  yalnız
Sungur vardı ve Söğüt, bekçi devriyelerinin dışında mışıl mışıl uyuyordu.
Pazarcıların  hatırı  içinmiş  gibi,  iki  gündür  açık  giden  hava,  yatsıya
doğru bozmuş, bıçak gibi bir karayelin ardından da kara çevirmişti.
Tutmuştu kar ve hâlâ yağıyordu. Hemde lâpa lâpa. Rüzgâr dindiği için
de, bir tül perde gibi.
Karın  rüya  aydınlığında,  yolu  yarı  edene  kadar  hiç  konuşmadılar.


Osman’ın  yola,  yöne  dikkat  ettiği  de  yoktu:  Gitmek  istediği  yeri  ve  hangi
hızla gitmek istediğini Al-ışığın bildiğine inanmış gibiydi.
Osman sâdece düşünüyordu:
- “Niçin?”
Ede Balı neden çağırmıştı;
İlk  anda  -Dursun  Fakı-  söyler  söylemez,  umutlanıvermişti.  Heyecan
gücündeydi  bu  umut.  Bu  umut  ama,  Ede  Balı  denince  Malhun  Hatun’dan
başka hiçbir şeyi akıl edemeyişindendi; anladı ve boyun büktü:
- “Malhun Hatun Kaf Dağı’nın ardında.”
Öyle gelmişti ona... Kesin kes...
Al-ışık Kaf Dağı’nı aşabilir miydi?
Osman, Malhun Hatun’a ulaşabilir miydi?
Ve,  bu  ne  işdi  ki,  Ede  Balı  gibi  ellilik  bir  koca  herif,  Osman  gibi  bir
yiğidin  önünde  Kaf  Dağı  gibi  -hatta-,  belki  de  daha  çok-  yücelebiliyordu,
sarplaşabiliyordu; aşılamazlaşıyordu?
Bu  sarplık,  bu  yükseklik,  bu  yalçınlık,  at  Al-ışık  olsa  da,  at  işi.  Anka
kuşu işi değildi; Osman, lâpa lâpa yağan, arada bir beyaz gül yaprakları gibi
düşen karın rüya aydınlığında o aşılamazlığı Sivrikaya  gecesindeki  yumuşak
gülümseyiş olarak görmeye başladı:
Ve, birden, o gülümseyişi içine sindiren sesi duydu:
“Çok  büyük  dediğin  Dünya,  şu  gördüğün  yıldızların  en  küçüğünün
yanında tırnak ucu kadar bile kalmaz.”
Ve bu yumuşaklık, bu tatlılık, bu sevecenlik Sivrikaya gecesindeki gibi
inatçıdır:
“İnsan  bir  şeyi  anlamıyorsa,  anlamamış  ve  anlayamayacaksa,  Dünya
çok  çok  büyüktür;  kavranılamayacak  kadar  büyüktür.  Öyle  bir  insan  için
Dünya, elbette, akla sığmayacak kadar büyüktür ve.. daha öteleri ko bir yana..
Bursa’yı  bile  geç..  Karaca  Hisar  dahi,  öyle  insanlar  için  şu  gördüğün
yıldızların en yakınından da uzakdır.
Osman,  kulağındaki  sesin  son  kelimelerinde  silkiniyor,  başkaldırıyor;
ama  yapabildiği  şey,  “yıldız”ı  Kaf  Dağı  ile  Karaca  Hisar’ı  da  Malhun
Hatun’la değiştirmekten  öte  gidemiyor;  kendisini  ancak  bu  değiştirme  kadar
bulabiliyor.
Ve,  o  Sivrikaya  gecesinin  sesi,  bütün  sesleri  boğan,  üç  adım  öteye


bırakmayan  kar  duvarını:  “Sen  onlardansın”  diye  paramparça  ediverince,
Osman’ın içi burkuluyor, başı düşüyor.
Ses  çın  çın  öterek,  yığınla  vâdide  yankılar  bırakarak,  tâ  Domaniç’ten,
Sivrikaya’dan gelmiş gibidir. Osman:
- “Ede Balı, bunu bi kere daha yüzüme vurmaya mı çağırır beni?” diyor.
Düşündüğünü sanmış, fakat mırıldanmaktan da öte Sivrikaya’dan gelen
sesi  bastırmak  istercesine  bağırmıştır.  Bir  karış  solundaki  Sungur  da
bağırıyor;
- “Anlamadım; bi daha de.”
Osman söylüyor; ama Sungur’a değil, kendine:
- “Bizim de ona deyeceklerimiz var.”
Çünkü  Osman,  Ede  Balı’ya  İnönü’ne  giderken,  yolda,  yol  için,  ırak
yakın  için  sezdiklerini  söyleyecektir..  bambaşka  ve  hiç  denemediği  bir
güreşe, kendi kendini hazırlamış da ilk defa çıkar gibi!
“Karaca Hisar’ın, Bursa’nın ve yıldız’ın ve Malhun Hatun’un nerede ve
ne olduğunu bilmeye başladım” demek için ve der gibi.
Üstüne  bineceğim  Zümrüt  Anka  kuşunu  bulacağım  ve  Kaf  Dağı
yolculuğuna çıkacağım, demek için ve der gibi!
Ve, ırak nedir ve en ırak nasıl yakın olur, bilmeye başladım demek içen
ve der gibi!
Çünkü, Osman, tâ Sivrikaya konuşmasından, Harlak’daki dervişden  ve
Dursun Fakı ve Kumral Abdal ve Aykut Alp sözlerinden ve, son olarak İnönü
olayından  bu  çağrıya  kadar  damla  damla  biriktirdiği  sezişlerini
cümleleştirmeye başlamıştır. Lâpa lâpa yağan karın, onu -aşkı dışında- bütün
ilişkilerinden,  ilgilenişlerinden  ve  huy  edindiği  tutum  ve  davranışlarından
koparıp da kesin olarak kendisiyle baş başa  getiren  şu  bir  saatlik  yolculukta
bunu anlamıştır.
Bunu söyleyecektir Ede Balı’ya.. güreşir gibi.
Ve.. yeni öğrendiği, eski bildiği, doğuştan ustası olduğu.. hiçbir güreşte
pes etmediğini, etmiyeceğini göstermek için söyleyecektir Ede Balı’ya.
Ve,  Ede  Balı’ya  uzakları,  Malhun  Hatun’dan  ayırt  edemediğini
söyleyecektir;  “Benim  Zümrüt  Anka’m  Malhun  Hatun’dur”  diyecektir,  Ede
Balı’ya.



Download 1,76 Mb.

Do'stlaringiz bilan baham:
1   2   3   4   5   6   7   8   9   10   ...   21




Ma'lumotlar bazasi mualliflik huquqi bilan himoyalangan ©hozir.org 2024
ma'muriyatiga murojaat qiling

kiriting | ro'yxatdan o'tish
    Bosh sahifa
юртда тантана
Боғда битган
Бугун юртда
Эшитганлар жилманглар
Эшитмадим деманглар
битган бодомлар
Yangiariq tumani
qitish marakazi
Raqamli texnologiyalar
ilishida muhokamadan
tasdiqqa tavsiya
tavsiya etilgan
iqtisodiyot kafedrasi
steiermarkischen landesregierung
asarlaringizni yuboring
o'zingizning asarlaringizni
Iltimos faqat
faqat o'zingizning
steierm rkischen
landesregierung fachabteilung
rkischen landesregierung
hamshira loyihasi
loyihasi mavsum
faolyatining oqibatlari
asosiy adabiyotlar
fakulteti ahborot
ahborot havfsizligi
havfsizligi kafedrasi
fanidan bo’yicha
fakulteti iqtisodiyot
boshqaruv fakulteti
chiqarishda boshqaruv
ishlab chiqarishda
iqtisodiyot fakultet
multiservis tarmoqlari
fanidan asosiy
Uzbek fanidan
mavzulari potok
asosidagi multiservis
'aliyyil a'ziym
billahil 'aliyyil
illaa billahil
quvvata illaa
falah' deganida
Kompyuter savodxonligi
bo’yicha mustaqil
'alal falah'
Hayya 'alal
'alas soloh
Hayya 'alas
mavsum boyicha


yuklab olish