İrfani İnceleme
Edebiyat alimlerinin belirttiği üzere “rahman” ve “rahim” “rahmet” kökünden türemiştir ve mübalağa içindir. Ama rahmanda, rahime oranla daha fazla bir mübalağa söz konusudur. Kıyas da; rahimin, rahmandan önce zikredilmesini iktiza etmektedir. Ama rahman şahsi bir isim olduğundan ve diğer varlıklar hakkında kullanılmadığından dolayı, rahimden öne geçirilmiştir. Bazısı ise her ikisinin de bir anlama geldiğini ifade etmiş, tekrarının sadece tekit için olduğunu söylemişlerdir. Kur’an’ın da en yüce mertebesiyle indiği irfani zevk ise, rahmanın rahimden önce zikredilmesini iktiza etmektedir. Zira Kur’an-ı Şerif kalp ashabı nezdinde, ilahi tecellilerin nazil olanı ve rububiyye esma-i hüsnasının yazılı suretidir. Rahman ismi, ism-i azamdan sonra, Allah’ın en kapsayıcı ismi olduğundan, marifet ashabı nezdinde de kuşatıcı isimlerle tecellinin, kuşatılan isimlerle tecelliden ve daha çok kuşatıcı isimlerle tecellinin hepsinden öncelikliği hasebiyle, evvela Hz. Vahidiyet’te tecelli, Allah’ın en büyük ismiyle tecellidir. Ondan sonra da rahmaniyet makamıyla tecellidir ve rahimiyet ile tecelli ise rahmaniyet ile tecelliden daha sonradır. Zuhurî ve fiilî tecellide de, bu şuhutta ism-i a’zam ve zatî ism-i a’zam’ın zuhur yeri olan meşiyet makamıyla tecelli de bütün tecellilerden önceliklidir. Gayb ve şehadet alemindeki tüm varlıkları ihata eden rahmaniyet makamıyla tecelli de, –şu ayette buna işaret etmektedir: “Rahmetim her şeyi kuşatmıştır”1- diğer tecellilerden önceliklidir ve bazı açıdan da şu ifade buna işaret etmektedir: “Allah’ın rahmeti gazabını geçmiştir.”2
Özetle batın ve ruh hasebiyle “bismillah”, fiilî tecellilerin suretidir. Sır ve sırr'us sır hasebiyle de esma-i tecellilerin ve hatta zatî tecellilerin suretidir. Zikredilen tecelliler ise evvela Allah makamıyla, daha sonra rahman makamıyla ve daha sonra da rahim makamıyla tecellidir. Sözsel ve yazılı suretler de böyle olmalıdır ki ilahi ve rabbani sistem ile mutabık olsun. Ama mübarek Hamd suresindeki rahman ve rahim, Rabbu’l Alemin’den daha sonradır. Bunun sebebi ise belki de “bismillah”da vücudun gayb gizliliklerinden zuhuruna ve sure-i şerifede ise dönüş ve batınlara bakıştır. Elbette bu ihtimalde, bir problem de söz konusudur. Belki de rahmaniye ve rahimiye rahmetinin ihata ediciliğine işaret içindir. Belki de ayrı bir nüktesi vardır. Her haliyle “bismillah”ta zikredilen bu nükte onaya layık bir nüktedir. Belki de bu değersizin kalbinde rahimiyye rahmetinin bereketlerindendir. İhsan buyurduklarına karşılık hamd sadece Allah’a mahsustur.
Do'stlaringiz bilan baham: |