varlığı
için
kendi varlığına tamamen düşman olan tek kaynağı kullanır.
6
Bu kaynağın
gücünü algılamaya korktuğundan onu küçümsemek zorunda kalır.
7
Bu
da onun kendi
varlığını tehdit eder ki bu da katlanılmaz bulduğu bir durumdur.
8
Mantıklı ama yine de
akıl dışı olmaya devam ederek ego bu akıl dışı ikilemi tamamen akıl dışı bir yolla çözer.
9
Bu tehdidi
sana
yansıtarak ve seni yokmuş gibi algılayarak
kendi
varlığının tehdit altında
olduğunu algılamaz.
10
Onun tarafını tutarsan eğer, bu durum, senin kendi güvenliğini
bilmemeni garanti altına alarak onun sürekliliğini sağlama alır.
4. Egonun herhangi bir şeyi bilmeye gücü yetmez.
2
Bilgi bütündür ve ego bütünlüğe
inanmaz.
3
Bu inançsızlık onun kökenidir ve ego seni sevmezken kendisinden önce
gelene karşı sadıktır, ona sebebiyet verilmiş olduğu gibi o da sebebiyet verir.
4
Zihin,
üretilmiş olduğu gibi her zaman, sürekli olarak yeniden üretir.
5
Korkudan üretilmiş olan
ego yeniden korku üretir.
6
Bu, onun sadakatidir ve bu sadakat, sen sevgi olduğun için,
onu sevgiye karşı hainleştirir.
7
Sevgi senin gücündür, ego bunu inkâr etmek zorundadır.
8
O, aynı zamanda bu gücün sana verdiği her şeyi inkâr etmek zorundadır çünkü o, sana
her şeyi verir.
9
Her şeye sahip olan hiç kimse egoyu istemez.
10
O zaman, onu yapmış
olan şey onu istemez.
11
Bu yüzden, egoyu yapmış olan zihin kendisini bilseydi eğer,
egonun karşılaşabileceği tek karar muhtemelen reddediliş olurdu.
12
Ve kardeşliğin
herhangi bir parçasını tanısaydı eğer, o, kendisini bilirdi.
5. Bu yüzden de ego her tür takdire, tanıyışa, sağlıklı algıya ve bilgiye karşı çıkar.
2
Bunların tehdidini bütün olarak algılar çünkü zihnin yaptığı bütün vaatlerin tam olduğunu
hisseder.
3
Kendini bu yüzden senden koparmak zorunda kaldığından herhangi bir şeye
tutunmak ister.
4
Ama başka hiçbir şey yoktur.
5
Ancak zihin, illüzyonlar üretebilir ve
üretirse eğer onlara inanır çünkü onları bu şekilde yapmıştır.
6. Kutsal Ruh illüzyonlara saldırmadan onları oluşmamış hale getirir çünkü O, onları
hiç algılayamaz.
2
Bu yüzden onlar O’nun için yoktur.
3
Onların neden olduğu
görünürdeki çatışmayı anlamsız olarak algılayarak çözer.
4
Sana daha önce Kutsal Ruh’un
çatışmayı tam olduğu gibi algıladığın söyledim, anlamsız olarak.
5
Kutsal
Ruh senin
çatışmayı anlamanı istemez, O, çatışma anlamsız olduğundan anlaşılabilir olmadığını fark
etmeni ister.
6
Daha önce söylediğim gibi, anlayış takdiri getirir ve takdir sevgiyi getirir.
7
Başka hiçbir şey anlaşılamaz çünkü başka hiçbir şey gerçek değildir ve bu yüzden de
başka hiçbir şeyin anlamı yoktur.
7. Kutsal Ruh’un sana sunduğunu zihninde tutarsan eğer, Tanrı ve Krallığından başka
hiçbir şey için tetikte olamazsın.
2
Sen hâlâ daha başka bir şey olduğunu düşünüyor
olabildiğin için senin bunu kabul etmen zor olabilir.
3
İnanılan şeyde çelişki yoksa eğer, o
şey tetikte olmayı gerektirmez.
4
Çelişki varsa eğer, onun içinde savaş haline neden olmuş
birbiriyle çatışan parçalar vardır ve bu yüzden de tetikte olmak gerekli hale gelmiştir.
5
Tetikte olmanın huzur ve barışta hiçbir yeri yoktur.
6
O, doğru olmayan inanışlara karşı
gereklidir ve sen gerçek olmayana inanmasaydın eğer, Kutsal Ruh tarafından hiçbir
zaman istenmezdi.
7
Bir şeye inandığında onu kendin için doğru kılarsın.
8
Tanrı’nın
bilmediği bir şeye inandığında senin düşüncen O’nunkiyle çelişiyor gibi görünür ve bu da
O’na saldırıyormuşsun gibi görünmene neden olur.
8. Egonun Tanrı’ya saldırabildiğine inandığını ve senin bunu yaptığına seni ikna
etmeye çalıştığını defalarca söyledim.
2
Zihin saldıramıyorsa eğer, ego kusursuz bir
******ebook converter DEMO Watermarks*******
mantıkla senin bir beden olman gerektiğin inanışına doğru hareket eder.
3
Seni olduğun
gibi görmeyerek kendisini olmasını istediği gibi görebilir.
4
Zayıflığının farkında olan ego
senin sadakatini ister ama gerçekte olduğun halinle değil.
5
Bu yüzden ego senin zihnini
kendi yanıltıcı sistemiyle meşgul etmek ister çünkü yoksa senin anlayışının ışığı onu yok
eder.
6
Gerçeğin hiçbir parçasını istemez çünkü ego gerçek değildir.
7
Gerçek bütünse
eğer, gerçek dışı var olamaz.
8
Herhangi birine adanmışlık bütün olmak zorundadır, onlar
zihnini bölmeden orada bir arada var olamaz.
9
Onlar huzurlu bir şekilde
bir arada var
olamıyorlarsa eğer ve sen huzur istiyorsan, çatışma fikrini tamamen ve sonsuza kadar
bırakmalısın.
10
Bu da, sen sırf neyin gerçek olduğunu tanıyana kadar tetikte olmanı
gerektirir.
11
Birbiriyle tamamen çelişen iki düşünce
sisteminin, gerçekliği paylaştığına
inanırken senin tetikte olmaya olan ihtiyacın aşikârdır.
9. Zihnin sadakatini iki krallık arasında bölüştürmüştür ve sen ikisinden birine
bütünüyle kendini adamış değilsin.
2
Senin Krallıkla olan özdeşliğin, akıl dışı düşünme
halindeyken olmasa da şüphe götürmezdir.
3
Senin ne olduğun senin algının belirlediği
bir şey değildir ve ondan hiç etkilenmez.
4
Özdeşleşmeyle ilgili herhangi bir seviyede
algılanan sorunlar gerçek sorunlar değildir.
5
Bunlar anlayış sorunlarıdır çünkü onların
var olması, ne olduğunun senin kararına bağlı olduğu anlamına gelir.
6
Ego,
tamamen
buna adanmış olarak bütünüyle buna inanır.
7
Bu, doğru değildir.
8
Bu yüzden ego, Kutsal
Ruh’la ve Tanrı’nın bilgisiyle tamamıyla çelişen algılayışıyla tamamen gerçek dışı olana
kendini adamıştır.
10. Sen sadece Kutsal Ruh tarafından anlamlı bir şekilde algılanabilirsin çünkü senin
varlığın Tanrı’nın bilgisidir.
2
Bundan ayrı olarak kabul ettiğin herhangi bir inanış,
içindeki Tanrı’nın Sesini gizleyecek ve bu yüzden Tanrı’yı senden gizleyecektir.
3
Yaratımını doğru şekilde algılamadığın sürece Yaratıcıyı bilemezsin çünkü Tanrı ve
yaratımı birbirinden ayrı değildir.
4
Yaratıcının ve yaratımın Tekliği senin bütünlüğün,
akıl sağlığın ve sınırsız gücündür.
5
Bu sınırsız güç Tanrı’nın sana hediyesidir çünkü o,
olduğun şeydir.
6
Zihnini ondan ayrı tuttuğunda evrendeki en güçlü kuvveti zayıfmış gibi
algılarsın çünkü onun bir parçası olduğuna inanmazsın.
11. Tanrı’nın yaratımındaki parçan olmadan onu algıladığında o, zayıf olarak görülür ve
kendisini zayıflamış görenler saldırır.
2
Ama bu, körlemesine bir saldırı olmak zorundadır
çünkü saldıracak hiçbir şey yoktur.
3
Bu yüzden onlar suretler üretir, onları değersiz
olarak algılar ve değersizliklerinden dolayı onlara saldırır.
4
Egonun bütün dünyası
bundan ibarettir.
5
Hiçtir.
6
Hiçbir anlamı yoktur.
7
Yoktur.
8
Onu anlamaya çalışma çünkü
çalışırsan eğer, onun anlaşılabileceğine ve bu yüzden takdir edilebileceğine ve
sevilebileceğine inanıyorsun demektir.
9
Bu, doğrulanması mümkün olmayan onun
varlığını doğrular.
10
Anlamsız olanı anlamlı kılamazsın.
11
Bu ancak akıl dışı bir çaba
olabilir.
12. Zihnine akıl dışılığın girmesine izin verme, aklı yerindeliği bütünüyle arzulanır
görmediğin anlamına gelir.
2
Başka bir şey istersen eğer, başka bir şey yapacaksın ama o,
başka bir şey olduğu için senin düşünce sistemine saldıracak
ve senin sadakatini
bölecektir.
3
Bu bölünmüşlükle yaratamazsın ve bu bölünmüşlüğe karşı tetikte olman
gerekir çünkü sadece huzur genişleyebilir.
4
Senin bölünmüş zihnin Krallığın
genişlemesini engeller ve onun genişlemesi senin neşendir.
5
Krallığı genişletmezsen
******ebook converter DEMO Watermarks*******
eğer, Yaratıcınla birlikte düşünmüyor ve O’nun yaratmış olduğu gibi yaratmıyorsundur.
13. Bu bunalımlı durumda Kutsal Ruh, nazikçe sana Tanrı’nın eş yaratıcısı olarak
işlevini yerine getirmediğin ve bu yüzden de kendini neşeden mahrum bıraktığın için
üzgün olduğunu sana hatırlatır.
2
Bu, Tanrı’nın değil, senin seçimindir.
3
Zihnin
Tanrı’nınkiyle uyumsuz olabilseydi eğer, anlamsız yere istiyor olurdun.
4
Ama Tanrı’nın
İradesi değişmez olduğundan, iradelerin çatışması imkânsızdır.
5
Bu, Kutsal Ruh’un
kusursuz tutarlı olan öğretimidir.
6
Ayrılık değil, yaratım senin iradendir çünkü bu,
Tanrı’nın İradesidir ve buna karşı olan hiçbir şeyin hiçbir anlamı yoktur.
7
Evlatlık,
kusursuz bir gerçekleştiriliş olduğundan, içinde yaratılmış olduğu neşeyi yayarak
Yaratıcısıyla kendi yaratımlarının Bir olduğunu bilerek kendisini Onlarla özdeşleştirerek
sadece kusursuz bir şekilde gerçekleştirebilir.
Do'stlaringiz bilan baham: