gerçekten inanıyor musun?
4
Senin ne dikkatli olmaya ihtiyacın
var ne de dikkatsiz, O
seninle ilgilendiği için sadece dertlerini O’na vermeye ihtiyacın var.
5
O, seninle ilgilenir
çünkü seni sever.
6
O’nun Sesi sana her zaman, O’nun ilgisi sayesinde ümidin tamamıyla
sana ait olduğunu hatırlatır.
7
O’nun ilgisinden kaçmayı seçemezsin çünkü bu, O’nun
İradesi değildir, O’nun ilgisini kabul etmeyi ve O’nun yaratmış olduğu her şeye karşı
ilgisinin sonsuz gücünü kullanmayı seçebilirsin.
2. Kendisi şifa bulmamış pek çok şifacı oldu.
2
İnançları tam olmadığı için onlar
inançlarıyla dağları yerinden oynatmadı.
3
Bazıları bazen hastaya şifa verdi ama ölüyü
diriltmedi.
4
Şifacı kendisi şifa bulmadığı sürece mucizeler arasında zorluk derecesi
olmadığına inanamaz.
5
O, Tanrı’nın yaratmış olduğu her bir zihnin bütün yaratılmış
olduğu için eşit olarak şifaya layık olduğunu öğrenmemiştir.
6
Senden sadece Tanrı’nın
yaratmış olduğu zihni O’na olduğu gibi geri götürmen istenmektedir.
7
O sadece, bu
verişin sana şifa vereceğini bilerek vermiş olduğu şeyi senden geri ister.
8
Akıl sağlığı
bütün olmaktır ve kardeşlerinin akıl sağlığı senin akıl sağlığındır.
3. Tanrı’nın Sesinin içinde olduğunu bilirken, sana yapıldığını zannettiğin akıl dışı
çağrıları neden dinleyesin ki?
2
Tanrı, Ruhu’nu sana emanet
etti ve senin de seninkini
O’na emanet etmeni ister.
3
O, onun kusursuz bir huzur içinde durmasını ister çünkü sen
O’nunla birlikte tek zihin ve ruhsun.
4
Kendini Kefaretin dışında tutman,
egonun kendi
varlığının son savunmasıdır.
5
Bu, hem egonun ayrı olma ihtiyacını
hem de senin onun
ayrılık halini destekleme istekliliğini yansıtır.
6
Bu isteklilik şifa bulmak istemediğin
anlamına gelir.
4. Ama şimdi zamanı.
2
Senden kurtuluş planını tek başına uygulaman istenmedi çünkü
sana daha önce de söylediğim gibi, çareyi sen yapamazsın.
3
Tanrı, O’nun kutsal
İradesiyle uyumlu olmayacak şekilde yapmış olduğun her şey için
sana kusursuz
Düzeltmeyi verdi.
4
Ben O’nun planını sana kusursuz bir şekilde açıyorum ve aynı
zamanda ondaki rolünü ve yerine getirmenin aciliyetini de sana söyleyeceğim.
5
Tanrı,
Kendisini kaybettiğini zanneden çocuklarının bu “feda edişlerine” ağlar.
5. Bütünüyle neşeli olmadığın her an Tanrı’nın yaratımlarından birine sevgiyle karşılık
vermemişsindir.
2
Bunu “günah” olarak algılayarak savunmaya geçersin çünkü saldırı
beklersin.
3
Böyle karşılık verme kararı senin kararındır ve bu yüzden de geri çekilebilir.
4
Bu, genelde olduğu gibi, tövbe ederek geri çekilemez çünkü bu, suçluluk demektir.
5
Kendini suçlu hissetmeye izin verirsen eğer, hatanın senin adına oluşmamış hale
getirilmesine izin vermek yerine onu pekiştirmiş olursun.
6. Karar vermek zor olamaz.
2
Bu, bütünüyle neşeli hissetmiyorken neşeli olmamaya
karar vermiş olman gerektiğini fark ettiğinde aşikârdır.
3
Bu yüzden, oluşmamış hale
getirmenin ilk adımı, aktif olarak yanlış karar vermiş olduğunun ve aynı şekilde aktif
olarak başka türlü karar verebileceğini görmektir.
4
Bu konuda kendine karşı sağlam dur
ve senden gelmeyen oluşmamış hale getirme sürecinin her şeye rağmen, Tanrı onu oraya
yerleştirmiş olduğu için senin içinde olduğunun tam olarak farkında ol.
5
Senin rolün
sadece düşünme şeklini hatanın yapılmış olduğu noktaya
geri getirmek ve onu huzurla
Kefarete teslim etmektir.
6
Kutsal Ruh’un senin en ufak davetine karşılık vereceğini
hatırlayarak mümkün olduğunca içten bir şekilde şunu kendine söyle:
******ebook converter DEMO Watermarks*******