bunun için yaratmıştır.
11
Zihin işlevini çarpıtabilir ama kendisine verilmemiş işlevleri
kendisine bahşedemez.
12
Bu
nedenle zihin, oluş adına iletişimi kullanmayı reddetse de,
onu tamamen kaybedemez.
4. Oluş kadar varoluş da iletişime dayalıdır.
2
Ancak varoluş, iletişimin nasıl, neyle
ilgili ve kiminle kurulmaya değer olduğuna karar verme anlamında somuttur.
3
Oluş ise
bu ayrımlardan tamamen uzaktır.
4
Zihnin gerçek olan her şeyle iletişim halinde olduğu
bir durumdur.
5
Bu halin kısıtlanmasına izin verdiğin ölçüde kendi gerçeklik
hissini
kısıtlarsın ki kendi gerçekliğin sadece, onun seninle arasındaki gerçek ilişkinin muhteşem
içeriğiyle tam olabilir.
6
Bu, senin gerçekliğindir.
7
Ona saygısızlık etme veya ondan
ürkme.
8
O, senin gerçek yuvan, gerçek tapınağın ve gerçek Benliğindir.
5. Olan her şeyi kapsayan Tanrı, her biri her şeye sahip olan ama sevincini artırmak için
paylaşmak isteyen olanları yaratmıştır.
2
Gerçek olan hiçbir şey paylaşma dışında
çoğalamaz.
3
Tanrı seni bu yüzden yaratmıştır.
4
İlahi Soyutluk paylaşmaktan sevinç
duyar.
5
Yaratışın anlamı budur.
6
“Nasıl,” “ne” ve “kiminle” olduğu önemsizdir çünkü
gerçek yaratış her şeyi verir çünkü sadece kendisi gibi olanı yaratabilir.
7
Krallıkta
sahip
olma
ve
olma
arasında fark olmadığını hatırla, var oluşla ise aralarında fark vardır.
8
Oluş
halinde zihin her zaman her şeyi verir.
6. İncil tekrar tekrar Tanrı’yı övmen gerektiğini söyler.
2
Bu, hiç de O’nun
ne kadar
müthiş olduğunu söylemen gerektiği anlamına gelmez.
3
O’nun böylesi övgüyü kabul
edecek egosu ve onu yargılayacak algısı yoktur.
4
Ama yaratıştaki kendi rolünü
üstlenmezsen, senin sevincin tam olmadığından O’nunki de tam olmaz.
5
Ve O, bunu
bilir.
6
O, bunu Kendi Oluşundan ve Evladının deneyiminde bunu deneyimlemesinden
bilir.
7
O’nun kanalları kapandığında Sevgisinin sürekli dışarı akışı engellenir ve yaratmış
olduğu zihinler O’nunla tam iletişim kurmayınca O yalnızdır.
7. Tanrı senin Krallığını senin için korumuştur ama sen onu bütün zihninle bilinceye
kadar O, sevincini seninle paylaşamaz.
2
Vahiy yeterli değildir çünkü o sadece Tanrı’dan
gelen
iletişimdir.
3
Tanrı’nın, vahyin Kendisine geri gönderilmesine ihtiyacı yoktur, ki bu
açıkça imkânsızdır, ama onun diğerlerine götürülmesini ister.
4
Bu,
gelen vahiyle
yapılamaz, içeriği ifade edilemezdir çünkü onu kabul eden zihne göre kişiselleştirilmiştir.
5
Ancak vahiyden gelen bilginin getirdiği tutumlarla o, zihin tarafından diğer zihinlere
yönlendirilebilir.
8. Herhangi bir zihin bütünüyle faydalı olmayı öğrendiğinde Tanrı övülmüş olur.
2
Bu,
bütünüyle zararsız olmadan imkânsızdır çünkü iki inanış bir arada var olmalıdır.
3
Gerçekten faydalı olanlar zarar görmezdir çünkü onlar egolarını korumamaktadır ve bu
yüzden de hiçbir şey onlara zarar veremez.
4
Onların yardımseverliği Tanrı’ya olan
övgüleridir ve onlar O’nun gibi olduğundan ve birlikte
sevinebilsinler diye O, onların
övgülerine karşılık verecektir.
5
Tanrı onlara ve onların aracılığıyla ulaşır ve bütün
Krallıkta büyük sevinç vardır.
6
Değişmiş olan her zihin, bu sevinci paylaşmak için olan
bireysel istekliliğiyle onu çoğaltır.
7
Gerçekten faydalı olanlar, Krallığın sevincinde
hepimiz birleşene kadar benim yönlendirdiğim Tanrı’nın mucize işçileridir.
8
Ben, seni,
gerçekten faydalı olabileceğin yere ve benim rehberliğimi senin aracılığınla takip
edebilecek olana yönlendireceğim.
******ebook converter DEMO Watermarks*******