bir çaba için kullanılır.
6
Zekâ, bilgiden tamamen ayrılmıştır çünkü bilgi zekâ
gerektirmez.
7
Zekice düşünme şekli seni özgürleştirecek olan gerçek
değildir
ama onu
bırakmaya istekli olduğunda, onunla meşgul olma ihtiyacından kurtulursun.
6. Dua, bir şey isteme şeklidir.
2
Mucizelerin aracıdır.
3
Ama anlamlı tek dua, affediliş
için yapılan duadır çünkü affedilmiş olanın her şeyi vardır.
4
Affediliş bir kez kabul
edildiğinde alışılmış anlamdaki dua tamamen anlamsız hale gelir.
5
Affediliş duası, zaten
sahip olduğunun farkına varabilmeyi talep etmekten başka bir şey değildir.
6
Bilgi yerine
algıyı seçerek sen, kendini, sadece mucizevi algılayarak Babana benzeyebileceğin bir
konuma yerleştirdin.
7
Kendinin Tanrı’nın bir mucizesi olduğun bilgisini kaybettin.
Yaratış senin Kaynağın ve tek gerçek işlevindir.
7. “Tanrı insanı kendi suretinde ve kendine benzer yarattı” cümlesinin yeniden
yorumlanması gerekir.
2
“Suret,” “düşünce” olarak ve “benzer” de “benzer özellikte
olma” olarak anlaşılabilir.
3
Tanrı, ruhu Kendi Düşüncesinde ve Kendisininkine benzer
bir özellikte yarattı.
4
Bundan da başka bir şey yoktur.
5
Öte yandan algı, “daha çok” ve
“daha az” inanışı olmadan imkânsızdır.
6
Her bir seviyede seçiciliği içerir.
7
Algı, sürekli
bir kabul etme ve reddetme, organize etme ve yeniden organize etme, değişim ve değişme
sürecidir.
8
Değerlendirme, algının önemli bir parçasıdır çünkü seçmek için yargı gerekir.
8. Yargı olmasa ve kusursuz eşitlikten başka hiçbir şey olmasa algılara ne olur?
2
Algı
imkânsız hale gelir.
3
Gerçek sadece bilinebilir olur.
4
Onun tamamı aynı şekilde gerçektir
ve herhangi bir parçasını bilmek tamamını bilmektir.
5
Sadece algıda kısmi farkındalık
vardır.
6
Bilgi, algıya hükmeden kuralları aşar çünkü kısmi bilgi imkânsızdır.
7
Tamamı
birdir ve ayrı bir parçası yoktur.
8
Onunla gerçekte bir olan senin sadece kendini bilmeye
ve kendi bilginin tam olduğunu bilmeye ihtiyacın vardır.
9
Tanrı’nın mucizesini bilmek
O’nu bilmektir.
9. Affediş, ayrılık algısına şifa vermektir.
2
Kardeşinle ilgili doğru algıya ihtiyaç vardır
çünkü zihinler birbirlerini ayrı olarak görmeyi seçmiştir.
3
Ruh, Tanrı’yı tamamen bilir.
4
Bu, onun mucizevi gücüdür.
5
Herkesin bu güce bütünüyle sahip olması dünyanın
düşünce şekline tamamen yabancı bir durumdur.
6
Dünya, herhangi birisi her şeye sahipse
geriye bir şeyin kalmadığına inanır.
7
Ama Tanrı’nın mucizeleri O’nun Düşünceleri
olduğundan
O’nun Düşünceleri kadar tamdır.
10. Algı devam ettiği sürece duaya bir yer olacaktır.
2
Algı, yokluğa dayalı olduğu için
algılayanlar Kefareti tamamen kabul etmemiş ve kendilerini gerçeğe vermemiştir.
3
Algı,
ayrılık haline bağlıdır, bu yüzdendir ki algılayan herkesin şifaya ihtiyacı vardır.
4
Dua
değil, birleşme, bilenlerin doğal halidir.
5
Tanrı ve mucizeleri bölünmezdir.
6
Tanrı’nın
ışığında yaşayan O’nun Düşünceleri gerçekten de ne kadar da güzeldir!
7
Senin değerin
algının ötesindedir çünkü şüphenin ötesindedir.
8
Kendini farklı ışıklarda algılama.
9
Sen
olan mucizenin kusursuz bir şekilde net olduğu Tek Işıkta kendini bil.
Do'stlaringiz bilan baham: