Mektup yayinlari


SORU: Kur'an olmuş ve olacak herşeyden bahseder, diyorlar. Bu doğru



Download 1,01 Mb.
Pdf ko'rish
bet42/92
Sana27.02.2021
Hajmi1,01 Mb.
#60317
1   ...   38   39   40   41   42   43   44   45   ...   92
Bog'liq
EmineSenlikoglu-GencliginimaniniSorularlaCaldilar

SORU: Kur'an olmuş ve olacak herşeyden bahseder, diyorlar. Bu doğru 
mudur? Doğru ise, günümüzdeki bir kısım fen ve teknik meseleleri de içine 
alır mı?
CEVAP: Kur'an-ı Kerim'in yüce Rabbimizin insanoğlunun öğrenmesine müsaade ettiği ve 
onun maddî ve manevî yönden ilerlemesine vesile kıldığı herşeyden öz olarak bahsetmesi 
doğrudur. Ancak, Allahu Teâla'nın müsaade etmediği ve insanın da dünya ve ahiret 
hayatına bir faidesi dokunmayan şeylerden söz etmesi, bu şeylerden geniş geniş tafsilatıyla 
bahsetmesi asla sözkonusu olamaz. Zira, bu hikmet dolu kitaba abes isnad etmek olur ki, o 
mukaddes kitap her türlü faidesizlik ve abesiyetlerden (boş şeylerden) çok uzaktır.
Bir kere, Kur'an-ı Kerim'in en birinci hedefi, bu kainat meşherindeki (sergileme, gösterme 
yerindeki) kelime, satır, paragraf ve kitaplarla mahşer sahibini tanıttırmak; yani bu 
kâinatın sahibi olan Allah'ı tanıttırmak. İman ve ibadet yolunu açmak, Allah'a iman ve 
ibadet etmeyi öğretmek. Ferdî ve içtimaî hayatı düzenlemek. Yani, ekonomiyi, sosyal 
hayatı düzenlemek ve böylece, dünya saadetinin ahirette dahi devam edecek bir yolunu 
açmaktır. Bu itibarla, Kur'an, yüce hedef olan Allah'ı tanımak ve ona ibadet etmek, dünya 
ve ahiret saadetini kazanma yoluna dair her şeyden bahseder. Ele aldığı şeyleri o 
istikamette vesile olarak kullanır ve ehemmiyetine göre söz eder. İnsandan, onun 
ehemmiyeti kadar, yıldızlardan, derecelerine göre, elektrikten, kıymeti nisbetinde 
bahseder. Böyle olmayıp da, sadece yirminci asrın tâbi olduğu bir kısım medeniyet 
harikalarından bahsetseydi, pek çok şeyin bahis mevzuu edilme hakkı yok olacak ve bir 
kısım sabit hakikatler, gelecek keşifler ve bilhassa insan, ihmale uğrayacaktı. Bu ise, 
Kur'an'ın ruh ve asıl maksadına büsbütün zıt bir durumdur.
Evet, bazılarımız, "Kur'an-ı Kerim, keşiflerden, yani uçaktan, televizyondan, elektrikten 
açıkça bahsetseydi, herkes, Kur'an-ı Kerim'in Allah'ın kitabı olduğunu anlar ve iman 
ederdi" diyor. Halbuki, Allah istese herkesi Müslüman yaratır, şeytana fırsat vermez, 
böylece de bütün insanları cennete koyardı. Ama o zaman, dünya imtihan yeri olmaktan 
çıkardı. İyilerle kötüler ayrılmaz, herkes iyi olacağından, insanlar melekleşirdi. Oysa Allah, 
meleklerden sonra insanı yarattı ve kendisine bazı vazifeler verdi. Dünya hayatında, 
kısmen serbest bıraktı. Bu, imtihan sırrıdır ki, iyi insanı meleklerin üstüne çıkarır.
Şöyle düşünebiliriz: Bir öğretmen çalışanı da, çalışmayanı da sınıf geçirirse, öğrenciler 
imtihanlara hazırlanır mıydı? Hazırlanmayacağı için de, hiçbir şey öğrenemezdi. Bu 
sebeple Allah (c.c), bazı şeyleri açıkça bildirmedi. İnsanlara, peygamberler vasıtasıyla 
indirdiği kitaplarla, yol göstermekle yetindi. İnsanların çalışmasını emretti. İnsanlar, 
çalışıp buluşlar yaptılar, keşiflerde bulundular, ilerlediler.
Ayrıca, Kur'an-ı Kerim, bütün fenlerden açıkça bahsetseydi, hem binlerce sahifelik ciltlere 
sığmaz, okunma şansını kaybeder, hem de eski insanlar bundan birşey anlayamazlardı.
Düşünelim ki, Kur'an-ı Kerim nazil olduğu (Allah tarafından, Cebrail vasıtasıyla 
Peygamberimize indirildiği) yıllarda Araplar bedevi idi. Çoğunlukla çöllerde yaşıyorlardı. 
Hayvanlardan en çok deveyi, bitkilerden de hurmayı tanıyorladı. Kur'an-ı Kerim o zamanın 
insanlarına bun
 
lardan misaller verdi. Böylece daha iyi anlaşılmasını sağladı.


O devirde uçaklardan, televizyondan, elektrikten ve benzeri icatlardan açık seçik 
bahsetseydi, devrin insanlarının akılları almayacaktı. Zaten inkâr için fırsat kollayanlar: 
"Böyle şey olmaz" diyeceklerdi. "İnsan bir alete binip uçamaz, denizlerin altında gezemez, 
çok uzakta konuşan birinin sesini duyamaz, resmini göremez, (radyo, televizyon)" deyip, 
inkâra sapacaklardı. Elbette, Kur'an-ı Kerim, bir fen kitabı değildir. Ama her türlü fene 
işaretler vardır. Ne zaman ne olacağını bilen Cenab-ı Allah (c.c), kitabını her asrın 
insanının istifade edebileceği şekilde indirmiştir. Keşifler yapıldıkça, Kur'an-ı Kerimin 
Allah kelâmı olduğu daha iyi anlaşılmakta, hemen hemen bütün icat ve keşiflere- işaretler 
bulunduğu, insaflı ilim adamlarınca (yerli ve yabancı) tasdik edilmektedir.
Meselâ, meşhur deniz araştırmacısı Fransız Kaptan Kusto, niçin Müslüman olduğunu şöyle 
anlatıyor:
"Akdeniz'in kendisine has sıcaklığı, tuzluluğu ve yoğunluğu var. Akdeniz, Cebelitarık 
Boğazı'nda, Atlas Okyanusu'yla birleşiyor. Ama Atlas Okyanusu'nun tuzluluğu, yoğunluğu, 
sıcaklığı ayrı. İçlerinde barındırdığı canlı türleri de öyle. Halbuki, milyonlarca yıldır 
birbirleriyle karışan bu iki deniz, her bakımdan birbirinin aynı olmalıydı. 
Araştırmalarımda, bunun böyle olmadığını gördüm. İki denizi sanki gizli bir perde 
ayırıyordu. Bu gizli perde, iki denizin karışmasını önlüyordu. Bu olayı başka denizlerde de 
gördüm." Kendisine, bunun böyle olduğunun Kur'an-ı Kerim'de 1400 yıl önce belirtildiği 
söylendi ve ayetler gösterildi. Konuyla ilgili iki ayet, mealen şöyledir:
"Allah, birbirine kavuşmak üzere iki denizi salıvermiştir. Ama yine de, onlar aralarındaki 
engeli aşıp birbirlerine karışmazlar." (218) "O Allah'tır ki, iki denizi birbi-rene katıp salar 
da, biri tatlı ve susuzluğu gidericidir, diğeri tuzlu ve acıdır. Çünkü, aralarında onları 
karıştırmayan bir perde vardır. "(219)
Meşhur deniz bilgini ve araştırmacısı Kusto, bu deliller karşısında âdeta büyülenmiştir, 
"Modern ilmin 14 asır geriden takip ettiği Kur'an-ı Kerim, ben de şahitlik ederim ki, 
Allah'ın kelamıdır" diyerek, Müslüman olmuştur. Kur'an-ı Kerim, bütün ilim ve fenlen 
açıkça izah etseydi, insanlar tembelleşirdi. Bu, imtihanda soru soran öğretmenin, sorunun 
cevabını da vermesi gibi bir şey olurdu.
Evet, Kur'an-ı Kerim, bütün ilimlerin anahtarını vermiştir. Peygamberlere, Allah'ın ihsan 
ettiği mucizeler, ilme yol göstermiş, keşif ve buluşlara ışık tutmuştur. Öte tarafını, 
insanların çalışmasına, gayretine bırakmakla en iyisini yapmıştır.
(218) Furkan: 53.
(219) Rahman: 19-20.
241

Download 1,01 Mb.

Do'stlaringiz bilan baham:
1   ...   38   39   40   41   42   43   44   45   ...   92




Ma'lumotlar bazasi mualliflik huquqi bilan himoyalangan ©hozir.org 2024
ma'muriyatiga murojaat qiling

kiriting | ro'yxatdan o'tish
    Bosh sahifa
юртда тантана
Боғда битган
Бугун юртда
Эшитганлар жилманглар
Эшитмадим деманглар
битган бодомлар
Yangiariq tumani
qitish marakazi
Raqamli texnologiyalar
ilishida muhokamadan
tasdiqqa tavsiya
tavsiya etilgan
iqtisodiyot kafedrasi
steiermarkischen landesregierung
asarlaringizni yuboring
o'zingizning asarlaringizni
Iltimos faqat
faqat o'zingizning
steierm rkischen
landesregierung fachabteilung
rkischen landesregierung
hamshira loyihasi
loyihasi mavsum
faolyatining oqibatlari
asosiy adabiyotlar
fakulteti ahborot
ahborot havfsizligi
havfsizligi kafedrasi
fanidan bo’yicha
fakulteti iqtisodiyot
boshqaruv fakulteti
chiqarishda boshqaruv
ishlab chiqarishda
iqtisodiyot fakultet
multiservis tarmoqlari
fanidan asosiy
Uzbek fanidan
mavzulari potok
asosidagi multiservis
'aliyyil a'ziym
billahil 'aliyyil
illaa billahil
quvvata illaa
falah' deganida
Kompyuter savodxonligi
bo’yicha mustaqil
'alal falah'
Hayya 'alal
'alas soloh
Hayya 'alas
mavsum boyicha


yuklab olish