ÖLÇEK (ANKET) VERİLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ Araştırma veri toplama aracı olarak kullanılan Aile ortamı ölçeği verilerinin belirlenmiş olan; 1- Anne eğitim Durumu, 2- Baba eğitim durumu, 3- Anne mesleği, 4- Baba mesleği, 5- Anne hastalığı, 6- Baba hastalığı, 7- Aile tipi, 8- Ailenin çocuğa karşı tutumu, 9- Kardeş sayısı gibi 9 (dokuz) değişkene göre yüzdelik oranlar şeklinde istatistiksel olarak değerlendirilmesi sonucunda aşağıdaki kayda değer (anlamlı) eğilimler ortaya çıkmıştır:
Eşlerin ikisi de lise mezunu olup, çekirdek aile modeline sahip, ebeveynler arasında saygı temeline dayalı ilişkilerin yoğun olduğu eşlerine ve çocuklarına güven veren aile içi ilişkilerin hakim olduğu aile ortamında yetişen çocukların okul öğrenme başarılarının ortalamanın altına düşmediği gözlenmiştir. Bu tür bir ailenin gelir düzeyinin çok yüksek olabileceği istisnalar olabileceği gibi genel olarak orta düzeyde olması beklenebilir. Anket verilerinin ortaya koyduğu gibi bu tür ailelerin sahip oldukları kapasitelerini zorladıkları söylenebilir.
Eşlerin her ikisinin de üniversite eğitimi aldıkları ve çocuklarına karşı özellikle sosyal ve psikolojik destek konusunda oldukça duyarlı oldukları anlaşılan ve yine çekirdek aile modeline sahip tek çocuklu ailelerde çocuğun okul öğrenme başarısının da sınıf ortalamasının üzerinde olduğu gözlenmiştir. Burada da anne ve babanın üniversite eğitimi almış olmalarının doğrudan çocuğun okul öğrenme başarısına yansıdığı anlaşılmaktadır. Anne ve babanın eğitim düzeylerinin yüksek olmasına bağlı olarak gelir düzeylerinin de yeterli olduğu düşünülebilir. İstisna da olsa çok korumacı tutum ve davranış sergileyen benzer ailelerin olduğu da bir gerçeklik olarak düşünülebilir.
Her ikisinin de ilkokul mezunu olduğu anlaşılan, çocukları üzerinde çok katı kurallar uygulayan, gelir düzeyinin düşük olabileceği varsayılan ve çocuk sayısının da dört ve yukarı olan ailelerin çocuklarının okul öğrenme başarılarının beklendiği gibi sınıf ortalamasının altında olduğu anlaşılmaktadır. Şüphesiz bu durumda da önemli istisnaların başka değişkenler kaynaklı olabileceği de varsayılabilir. Ancak çok genel olarak bu tür aile çocuklarının okul öğrenme başarılarının genelde ortalamanın çok altında olduğu söylenebilir.
Anne ilk okul, baba üniversite mezunu olan geniş aile modeline sahip ebeveynlerin tutum ve davranışlarının hem olumlu ve hem de olumsuzluklar içerdiği anlaşılıyor. Tercih edilen seçenekler incelendiğinde orta düzeyde bir gelir düzeyine sahip oldukları ve çocuklarına karşı koruyucu aile tutumu sergiledikleri söylenebilir. Aynı zamanda çocuklarının eğitimine oldukça önem verdikleri anlaşılıyor. Burada babanın üniversite mezunu olmasının çocuğun öğrenme başarısı açısından önemli olduğu söylenebilir. Annenin ilkokul mezunu olmasının çocuğun gelişimi ve yetiştirilmesinde bilgi eksikliğine işaret etmektedir. Demek ki sadece ebeveynlerden birisinin üst düzeyde eğitimli olması çocuğa karşı korumacı tutum gösterilmesini engelleyememektedir. Ancak yinede çocuğun okul öğrenme başarısını olumsuz düzeyde etkileyecek tutum ve davranışların yoğunluk kazanmamış olduğu söylenebilir. Çünkü çocuğun öğrenme başarısının sınıf ortalamasının üzerinde olduğu anlaşılıyor.
Eşlerin her ikisinin de ilkokul mezunu olup, sahip olunan çocuk sayısının fazla olduğu aşırı koruyucu ailelerin gelir düzeylerinin çok yeterli olacağı beklenmemelidir. Bu tür aile yapısında daha çok geniş aile modelinden bahsedilebilir. Herhalde eşler yapacak fazla bir şey bulamamış olacaklar ki, oturup çocuk yapmaktadırlar. Genç ve yüksek yaşta çocuk sahibi olmanın kendisine ait temel sorunları olacaktır. Zaten çocuğun genel öğrenme başarısının sınıf ortalamasına göre vasatın biraz üzerinde olması bunu doğrulamaktadır.
Genel olarak annenin ortaokul, babanın üniversite mezunu olduğu çekirdek aile yapılarında gelirin orta düzeyde olduğu ifade edilmiştir. Bu tür ailelerde annenin çocukları ile çok yakından ilgilendiği ifade edilmiştir. Bu durumda anne ve babanın eğitim seviyelerinin yükselmesi ile çocuğun öğrenme başarının da yükseldiği anlaşılmaktadır. Genel olarak bu tür aile çocuklarının okul öğrenme başarısının sınıf ortalamasının üzerinde olacağı söylenebilir. Durumun bu şekil olduğu gözlenmiştir.
Ebeveynlerin her ikisinin çalıştığı, annenin lise ve babanın üniversite mezunu olduğu gelir düzeyleri yüksek çekirdek ailelerde çocuk sayısının az olduğu gözlenmektedir. Ancak anne ve babanın her ikisinin de çalışmasına bağlı olarak çocuğa fazla zaman ayrılamadığı anlaşılıyor. Dolayısıyla çocuğun okul öğrenme başarısının sınıf ortalaması düzeyinde olmasının olası bir sonuç olduğu söylenebilir.
Anne lise mezunu ve çalışmıyor, baba üniversite mezunu ve çalışan az çocuklu ve gelirin yüksek olduğu çekirdek aile yapısında çocuklara karşı ilginin yüksek olduğu gözlenmektedir. Kardeşlerin öğrenme başarı düzeylerinin sınıf ortalamasının oldukça üzerinde olduğu belirlenmiştir.
Eşlerin ilk okul mezunu olduğu, ebeveynlerden birisinin kronik hastalığı olan, çocuk sayısının fazla olduğu geniş ailelerde geçim sıkıntısı yaşandığı ve çocukların aile ekonomisine katkı sağlamak amacıyla çeşitli işler yaptığı ortaya çıkmıştır. Doğal olarak çocukların öğrenme başarılarının sınıf ortalamasının oldukça altında kaldığı anlaşılmaktadır.
Annenin hayatta ve ilk okul mezunu olduğu, babanın daha önce vefat etmiş olduğu bir ailede annenin güven verici davranışlar sergilediği belirtilmiştir. Geçim sıkıntısının gözlenmediği bu aile de çocukların anneleri ile çok iyi ilişkiler kurdukları ortaya konulmuştur. Çocukların okul öğrenme başarılarının sınıf ortalamasının üzerinde olduğu söylenebilir.
Anne ve babası iki yıl önce vefat eden çocuğa babaannesi ve dedesi bakıyor, dede ve ninenin kronik rahatsızlıkları var, gelirleri yeterli derecede, dede ve nine baskıcı ve otoriter bir tutum sergiliyorlar. Çocuğun okuldaki başarısı, arkadaşları ile ilişki kurması, morali çok düşük okul ve aile içerisinde tutarlı davranışlar sergilemede biraz eksikliği var.
Anne baba öğretmen, çekirdek aile, yüksek gelir, tek çocuk, aşırı koruyucu ve kontrollü tutum. Çocuğun durumu okulda orta seviyelerde ve çocuk kendine çok güvensiz. Kendi başına hiçbir şey yapmıyor, ailesinin otoriter durumundan etkilenmiş olmalı ki çok pasif.
Eşlerin ikisi de ilkokul mezunu, çocuğun annesi üvey, baba hasta ve çocuğu ile ilgilenemiyor, çocuk üzerinde aşırı baskıcı ve otoriter bir tutum sergileniyor, çocuk boya işlerinde çalıştırılıyor, fazla çocuk var, aile düşük gelirden ve babanın hastalığından dolayı fazlaca geçim sıkıntısı çekiyor. Çocuğun durumu sınıfında çok düşük seviyede.