AZERBAYCAN EDEBİYATI ÜZERİNE YAPILAN LİSANSÜSTÜ ÇALIŞMALAR
Şehzade Teymuraz’ın Defterindeki Sayat Nova’ya Ait Azerice Şiirler
Söz konusu tez (Şakulaşvili 1967), Türk edebiyatıyla doğrudan ilgili olmamakla beraber,Gürcüce ve Ermenice’nin yanısıra Azerbaycan Türkçesiyleyaklaşık 100 şiir yazan Aşık Sayat Nova’nın edebiyat tarihçileri tarafından dahil edildiği Gürcü Aşık Edebiyatı’nın doğrudan Türk edebiyatıyla olan ilişkisinden (Üstünyer 2009:173-149) hareketle çalışmayadahil edilmiştir.
Sakulaşvili’nin doktora tezi Tiflis Devlet Üniversitesi Filoloji Fakültesi’nde hazırlanmıştır. Tezin danışmanlığını Prof. Dr. Sergi Cikia yapmıştır.
Tezin yapısı: Önsöz; Giriş; Birinci Bölüm: Âşık Şiirinin Oluşumu ve Gürcistan’a Girişi Üzerine; İkinci Bölüm: “Şehzade Teymuraz’ın Listelerine Göre Sayat Nova’nın Azerbaycan’ca Şiirleri; Üçüncü Bölüm: Teymuraz’ın Defterinin Erivan Defteriyle Karşılaştırılması, Bazı Kelimelerin Yorum ve Analizleri; Sonuç; Kaynaklar şeklindedir.
Sakulaşvili tez çalışmasının amacını,“Sayat Nova’nın lirik eserlerinden Azerbaycanca yazdıklarınınbir kısmını araştırmak” olarak açıklamaktadır. Tez yazarı bu araştırmayıGürcü Kraliyet ailesinin üyesi Kral II. Erekle’nin torunu Teymuraz I’e ait bir elyazmasından hareketle gerçekleştirdiğini belirtmekte ve çalışmanın sonraki aşamasına ilişkin, “...Söz konusu el yazmasını araştırıp deşifre ettikten sonra bu metindeki mevcut Azerbaycanca şiirleri ayırıp onları transkribe ederek çağdaş Azerbaycanca’yaaktardıkve söz konusu metinleri ayrıca Gürcüce’ye çevirip edebî analizlerini yaptık.” bilgisini vermektedir.
Yazar, tezin sonuç kısmında,
“Bizler âşığın Gürcüce şiirlerinde de karşılaşılan doğu kökenli sözcüklere özel dikkat ettik. Çalışmamızda Âşık şiirinin Sayat Nova eserlerinde en yetkin bir şekilde yansıdığını belirtmeye çalıştık. Şairin, şiir sanatında rediften ustalıkla istifade ettiğine tanık olduk. Şair meydana getirdiği eserlerinde redifler aracılığıyla kelime oyunlarının etkisini daha bir güçlendirmektedir. Aynı zamanda şunu da vurgulamak gerekir ki şair, çok da zengin olmayan şiirsel söz hazinesini müziksel seslerle telafi etmektedir.”demektedir
SONUÇ Sovyet dönemi Gürcistan’ında Klasik Türk Edebiyatı üzerine yapılan çalışmaların (Yunus Emre, Fuzuli...vb.) ve tezlerin konu ve içeriklerindekizenginlik dikkat çekiçidir. Bu zengin konu viçerik arayışları yeniden anlamlandırma gayreti olarak kendini ortaya koyar. Lâkin, söz konusu tezlere konu olan Türk edebîyatı ürünlerinin en nihayette bir doğu edebiyatı ürünü olduğu unutularak bunlar Batı edebiyat teorileri (Mevlâna eserlerinin mutlaka New-Platonikçerçeveyte oturtulma gayretleri gibi) prizmasından okunmaya ve anlamlandırılmaya çalışılmıştır. Bu da kimi durumlarda eklektik, zorlamalı okuma durumları ve “anlamlanladırmaları” doğurmuştur.
Sovyet dönemiGürcistan’ında Klasik Türk Edebiyatı üzerine yapılan tezlerdeaynı şahıs ve konular üzerine Türkiye’deki yapılan akademik çalışmaların bulgularına atıflar ve bilgi paylaşımlarının oranların bir yükseklik söz konusuyken, Sovyet’in dağılmasıyla akademik çalışmalara ulaşılabilirlik daha kolay olmasına rağmen Türkiye’de yapılan kaynakların ortaya koydukları bulguların kullanım oranları oldukça düşük olduğu dikkat çekmektedir.
Halk Edebiyatı alanında yapılan tez çalışmalarında ortaya konulan orijinal düşünce ve bulgular tezlerde Sovyet ideolojisini zorunlu olarak hakim kılma gayretlerinin kurbanı yapılaraksöz konusu ideolojik sapmalardan dolayı tezlerin buguları beklenenin altındaetki üretmiştir.
Bağımsızlık sonrası yapılan tezlerden bazılarını “tezli tez” yerine Gürcü okurunu bilgilendirmek adına “tezsiz tez” olarak nitelendirmek daha doğru olacaktır. Bu dönemtezlerinin bazılarında “tez nosyonu”nundikkat çekici sorunlar yaşadığı gözlemlenmektedir. Tez başlıkları tezin genelinde çalışmanın eksenini belirleyen “eksen” görevini üstlenememektedir. Bazı tezlerdekidört, bazen altıalt bölümden birisi tezin genel başlığı olarak karşımıza çıkabilmektedir. Bu da doğal olarak tezde bir eksen sorunu ortaya çıkarmaktadır.
Sonuç olarak, Gürcistan’da Türk dili ve edebiyatının üzerine yapılan lisans üstü tezlerin mazisi, Türk edebiyatı üzerine ortaya konmaya çalışılan yeni yaklaşım ve devamlı arayış gayretleri Gürcü Türkolojisinin saygınlığını ortaya koymaktadır.