A zeki veliDÎ togan bugünkü TÜRKİLİ (TÜRKİstan) ve yakın


t» Bu bahisler ilk basımda s. U47-Ö57 de münderiçtir



Download 2,51 Mb.
bet288/447
Sana27.12.2022
Hajmi2,51 Mb.
#896392
1   ...   284   285   286   287   288   289   290   291   ...   447
Bog'liq
2020-Bugunku Turkeli (Turkustan) Ve Yakin Tarixi-1-Bati Ve Quzey Turkustan-Zeki Velidi Doghan-1981-926s

t» Bu bahisler ilk basımda s. U47-Ö57 de münderiçtir.
da M'&nçuryaya külliyetli çin ordusu gönderdi. Japonlar da buna kar­şılık olarak fcönîen Tsingau a asker çıkardılar, ve Tanaka hükümeti, Tokyu’da «Çin..Konferansı» diye bir konferans toplıyarak, Japonyanm Mançuryada olduğu gibi, İç Moğolistanda da hakkı olduğunu ve bura­ya hiçbir kimsenin karışmasına tahammül etmiyeceğini ilân etti. Bu ise, Çin ile Japonya arasında bir olum dirim mücadelesinin başlaması arife­sinde olduğumuzu gösterir. İç Moğolistanm batı hududu Doğu Türkis- tandır; demek Japonya bir gün İç Moğolistanda yerleşecek olursa Do­ğu Türkistana komşu olacaktır.
Japonya bir gün, bizim meselelerimizle yakından meşgul olursa Türk ve Moğol unsurunun istiklâline ne dereceye kadar ^araftar, daha doğrusu taraftarlığında ne dereceye kadar samimî olabilir? Mançurya - İç Moğolistan - Doğu Türkistan demiryolu hattına malik olursa, buru­larda hâkimiyetini Japonyadan göçmen göndererek oralarını bizzat ken- di tebaaları ile iskân ederek temin etmek istemez mi? Yahut tarihî şöh­retleri sayesinde garp kadar şark ülkelerini de ürkütmekte olan Türk ve Moğol unsurunu bu yol üzerinde iskân etmek ve onları silâhlandırma ye­rine, Çinli muhacirleri yerleştirmeği tercih etmez mi? Zannımca Japon­ya, buralarda, kendisinin asıl rakibi olan Çin milletinin göçmenlerini as­la yerleştirmez. Kendi Japon göçmenlerini kâfi miktarda gönderip ora­larda geniş mikyasta japon müstâmireleri vücuda getirebilir mi? Zanne­derim buna da muvaffak olamaz. Çünkü, evvelâ Japonlar bir deniz milletidir, Mançuryada bile ziraatte Çin köylüsüne rekabet edemiyor.
Japonların Asyanın karasında yerleşmek niyetinde oldukları gö­rülmüyor; onların hayali Amerika, Avustralya ve Asya arasındaki ge­niş büyük Okyanus adalarında yalnız askerle ve iktisatça değil, nüfus itibariyle de hâkim olmaktır. Onların Amerika, İngiltere, Fransa ve He­landa elinde olan cenubuşarkî Asya adalarında, Mikronezya ve Male- nezya adalarında yerleşmeleri Amerika ve Avıupada ehemmiyetle ve endişe ile takip olunmaktadır. Halbuki Mançuryada demiryolu hatları- na malik oldukları halde, 1906 danberi ancak 40.000 japon ylüsünü yerleştirebildiler. Japonya., Çin ile Rusya arasındaki ülkelere malik olur­sa bu ikisinin rakibi olacaktır. Buradaki milyonlarca Türk ve Moğol un­suruna karşılık olarak birkaç milyon japöti göçmenini yerleştirmeyince, Japonyanm buralardaki hâkimiyeti her halde Hindistandaki İngilızle- rinki gibi sırf askerî ve İktisadî olacaktır. Şüphe yok ki Japonlar, Türk ve Moğol milletlerini teslih ederlerse, bir gün bunların kendilerine Or- taasyada hâkimiyet işinde rakip çıkacaklarım düşüneceklerdir, binaen­aleyh buna kolay kolay müsaade etmezler. Japonların ülküsü, İç v£ Dış Moğolistanı ele geçirerek Çin’le Rus’un arasına, sokularak kendisinin

Mançuryada hâkimiyetini sağlamaktır. Bu yüzden o buralarda kalabi­lirse, önümüzdeki yarımasuda çok meşgul olacak ve fikrimce Türk ve Moğolları kendisine düşman yapmak değil, onları kazanmak siyasetini takip edecek, belki buralarda kendisine bağlı «Müstakil» ülkeler vücu­da getirmeğe çalışacaktır. Fakat onlar bu yolu tutmak mecburiyetinde kaldıkları takdirde dahi, .Rusların yaptığı gibi, yine Türk ve Moğollan parça parça yaparak kendileri için zararsız bir hale getirmeğe uğraşa- caklardır. Her halde bütün bunlar, hep geleceğin meseleleridir. O güne kadar her iki Türkistanın «tek edebî dil» meselesini ilk iş olarak Kallet- mesi ve b unun tatbik a 11 yolunda özlü tedbirler alınması icap eder.
Hindistanı ve bilfiil Tibcti idare eden İngiltere ise kendisinin Or- taasva siyasetim, diğer müstemlekelerinde ve cihanda hâkimiyetini te­min maksadına matuf umumî siyasetiyle ahenkli olarak yürütmektedir. Bu noktadan onun esas siyaseti, Lord Küvzon’ıın daha 1890 da vazıh °larak anlattığıgibi, HindukCuş Dağlarının şimaline geçmemektir.
Bugün Ingiltere, cenubî Asyada ancak elinde olanını müdafaaya karar vermiş bir memlekettir. Onun Amerikada birçok işleri, Avustralya ve Uzakdoğudaki menfaat mmtakalarını Japonyadan, Afrika ve önas- vadaki müstemleke ve nüfuz mmtakalarını diğer rakiplerinden koru­mak kaygıdan vardır. O, Ortaasya vakalarına, ancak bunların Hindis- tandaki malikânelerini tehlikeye mâruz bırakıp bırakmaması noktasın­dan bakar, o, ne Hindükusun, ne de Kuenlun’un şimaline inmek fik- rinderir. Bundan dolayıdır ki, 1918 ve 1921 yıllarında Türkistanda bazı zevatın ingiltereye karşı besledikleri ümitler boşa çıkmıştır; bun­dan sonra dâ öyle olabilir.
Diğer taraftan Ingilterenin diplomasi tarzı, çok yavaş ve ağır olup, zamanımıza uygun da değildir. Geçen asırda bile bu vaziyette^ Rusya istifacle^etti. Adi Suavî Efendi bile o sırada bunıı anlamış ve demişti ki: «Atalık Gazi Kaşgarda bir devleti islâmiye tesis ettikten sonra hariç ile akdi ravâbıtı mütalea eyledi. Etrabna bakıp denizler hükümdarı ve Hindcle kırk milyon muslümana hâkim olan ingiltereye, diğere tercihan, müracaat etti. Ticaret ve ihtilât muahedesi yapmak istedi. Ingilize üç kere sefir gönderip mııahedci ticariye talep eyledi. Ingiliz ise batâet de­recesine varmış vakar politikasiyle bu devleti cedideyi tasdika müsâraat etmedi. Bundan Rusya istifade etti. Ahiren Ingiltere Robcrt Shay/i gön- derip muahede yaptı ise de, geç kalmıştı». Lord Kürzon dahi Ortaas- yada İngiliz ve Rus siyasî hareketlerini mukayese ederek diyor, ki «In­giliz devlet adamları vakitlerini parlâmentoda lâkırdılarla, fıçılar dolu­cu mürekkebi savfedeıek İngiliz hâriciyesi yazılarını yazmakla geçirir­ken, bizim Şarktaki yegâne mühim rakibimiz olan Rusya, işini hiç dur-
durmadan ve tereddütsüz yürütüp gider ve biri diğerini tamamlıyan şu üç işi fasılasızca devam ettirir vc ilerletir: 1) ülkelerin işgali, 2) yerli ahalinin temsili. 3) elde edilen vaziyetin sağlamlaştırılması»^. Zama­nımızda ise İngiliz siyaseti, meselâ bolşevik Rusyanınkine göre, çok ya­vaş ve müteredditçesine olup, eski alışıklıklara dayandığından, muasır hayata uymuyor. Bunlar bolşevizme, meselâ onun Çinde ve diğer bazı Asya ülkelerinde temel kurması ihtimallerine hiç de ehemmiyet vermez­ler, onlar daha ziyade, umumî cihan harbi ruhiyatı ile yaşarlar. 192,1 — de Halil Paşa ile Hacı Saminin Taşkent üzerinden Kaşgaıa geçmek ih- timallerine dair haberler alınca gözleri dört açıldı ve, Kaşgaıdâki İngiliz^ konsolosu Etherton, yukarıda (s. 422)_zikr^iğimiz gibi, hemen bas- miacıİarla müzakereye başladı; fakat basmacılığın en ağır günlerinde bu şehirdeki İngiliz konsolosu (âsârıatikacı Skrine) zamanımızla alâkası ol- mıyan her şeyle meşgul oldu. Hulâsa, İngiltere, Örtaasyadaki kıyam ha­reketlerinin tenkilinden sonra Rusyanın iki- Türkistanda ve komşu ülke­lerinde de kahiri mutlak kesileceğine hiç ehemmiyet vermiyor. Halbuki Cihan Harbinde düşmanı olan Türkiyenin iki zabitinin Doğu Türkistana geçmesi ihtimali karşısında bu kadar hassasiyet gösteriyor. Ingilizler, Sovyetlerin Türkistanı ve Sibiryayı demiryolları ile çevirip sanayileştir­melerine ve Türkistana komşu ülkelerde sevkulceyş bakımından mühim tedbirler almalarına ve silâhlanmalarına, «Rusyanın dahilî işidir» diye tabiî bir iş nazariyle bakarlar; fakat Almanyanm garp mmtakalarıhda silâhtan tecrit edilen vilâyetlerinde bir silâh deposu bulunursa canları boğazlarına^ gelir. Bununla beraber lngilterenin Hindistan vâliiumumı-; liğniin, münevver Türkistanlılardan pek fazla ürkmesi, bunların verine, eski Bukhara emîri gibi bostan korkuluğunu, gûya bir ^kuvvetmiş gibi, tutması da zikredilmeden geçilmemesi icâp eden bir keyfiyettir.
lngilizlerin, Ortaasyada asrı bir- türk-islâm devletini istemedikleri bellidir, fakat bu, onlar için bir prensip, meselesi değildir. Eğer böyle bir devlet, onların istemeyişlerine rağmen teşekkül edecek olursa, onu emrivaki olarak kabul eder, hattâ ondan da kendi lehine istifade etmek istiyebilir. Çünkü İngilizleı tüccar bir millettir, siyasetleri de tüccarın siyasetidir. Her halde lngilterenin Ortaasya siyaseti aktif bir siyaset de­ğil, tarihin seyri icabından ellerine geçen sonsuz serveti, müstemleke-.
G. Cıırson, Russia .in Cantral Asia, L.ondon, 1890, 3. 310: t am showing
that while English statesmen have chatcered in Parli&ncnt, or poured gallons cf jnk över reams of paper in dipl-omatic lutilities at the Foreign Office, Russia, oıır only admitted rival in the East, has goııe cdntinuosly and surey to \vork, • procec ciing by the three successive stages of eonquest, assimilation, and consolidation.
r>99 —
leri, beynelmilel karışık variyetten istifadede maharet göstererek muha­faza etmek siyasetidir. lngilterenin Ortaasyada, Hindistan dışında, kuvvetli bir siyaset takip edebileceğini tasavvur etmek güç ise dahi !n- gilizîer, Türkistanlıların kendisiyle pek yakından alâkadar olmalara icap eden bir millettir. Çünkü bu millet, cenubî ve Ortaasyada garp mede­niyetinin hakikî mümessilidir. Diğer taraftan Türkistanlı muhacirler Hindistanda umumiyetle hüsnükabui gördüler ve birçok genç Türkis­tanlılar da orada İngiliz mekteplerinde okuyorlar. Herhalde Ingilizler Türkistanlılara düşman bir millet • değildir. -
Daha bir cihet var: Dünyanın milletleri arasında İngilizlerle Plan­sızlar^ nüfus fazlalığına mâlik oîmıyan, şarktaki müstemlekelerinde ve nüfuz sahalarında, kendi İngiliz ve Fransız muhacirlerini iskân edecek, oraların yerli kavimlerinin istikballerini herbad edecek milletler olma­dıklarından müstakbel münasebetler bakımından diğer milletlere tercih edilebilirler. Keza Japonya da Ortaasyayı Japon muhacirleriyle iskân edecek bir millet olmadığından Türkistan için tehlikesizdir. İngiltere ve Japonya Orta-ve Uzak Doğuda iki başlıca âmildirler. Türkistanlılar için İngiliz ve Urdu dilleri istikbalin dilleridir. Türkistan için iki milyon Hind muhacirinden ikiyüz bin Rus muhaciri daha tehlikelidir. Hindİiier 7 ürkistanlılara binlerce senedenberi malûm Hind medeniyeti ile muasır Anglo-Sakson medeniyetini getireceklerdir. Hindistanda İngiliz hâki­miyeti kalktıktan sonra dahi burada Anglo-Saksön medeniyeti hâkim kalacaktır. Çünkü hayatı idare eden asrî müşterek dilleri odur. Dünya­nın her tarafı, bütün Baluİmuhiti Kebir, Amerika, Avustralya, Cenubî- ve Şarkî Çin ve Japonya şimdi umumî lisan olarak İngilizceyi kullanı- vor]ar. Bugün İngilizce 100 milyon insan kitlesinin ana dili olmaktan başka bütün Güney-ve Doğuasyanm medenî ve İktisadî hayat dilidir. Dünyanın, istikbali en parTak olan dili budur. Biz gelecekte Çin, Japon, Hindİiier ve Avrupalılarla bu dilde anlaşacağız. Türkistanlılar Urdu di­linin tahsiline de ehemmiyet vermelidirler. Afganistan şehirlerinde, hattâ Herat’ta bile, Ingiliz ve Urdu dilleri ilim ve muamele dili olarak yayılmaktadır. Oralarda- maliye hep Hind mâliyesi, tababet te Hind ta­babetidir. Tıp kitapları oıdııcaciır. Bir gün Termiz ve Balkh’ia Pişaver arası Parisle Berlin, yahut Pavisle Marsilya arasından daha yakın, doğ rusıı Berlinle Münih yahut Terrnizle Taşkent arası kadar mesafe olup kalacaktır.
Rusların son cihanşümul imperyalist plânlarım gerçekleştirmeye muvaffak olup olmıvacağı taassupla ve bir taraflı olarak izah edilecek meselelerden değildir. Bîtaraf muhakeme edilecek olursa bu meseleye hem müsbet ve hem menfi cevap verilebilir. Çünkü'her iki ihtimal kuv-

Download 2,51 Mb.

Do'stlaringiz bilan baham:
1   ...   284   285   286   287   288   289   290   291   ...   447




Ma'lumotlar bazasi mualliflik huquqi bilan himoyalangan ©hozir.org 2024
ma'muriyatiga murojaat qiling

kiriting | ro'yxatdan o'tish
    Bosh sahifa
юртда тантана
Боғда битган
Бугун юртда
Эшитганлар жилманглар
Эшитмадим деманглар
битган бодомлар
Yangiariq tumani
qitish marakazi
Raqamli texnologiyalar
ilishida muhokamadan
tasdiqqa tavsiya
tavsiya etilgan
iqtisodiyot kafedrasi
steiermarkischen landesregierung
asarlaringizni yuboring
o'zingizning asarlaringizni
Iltimos faqat
faqat o'zingizning
steierm rkischen
landesregierung fachabteilung
rkischen landesregierung
hamshira loyihasi
loyihasi mavsum
faolyatining oqibatlari
asosiy adabiyotlar
fakulteti ahborot
ahborot havfsizligi
havfsizligi kafedrasi
fanidan bo’yicha
fakulteti iqtisodiyot
boshqaruv fakulteti
chiqarishda boshqaruv
ishlab chiqarishda
iqtisodiyot fakultet
multiservis tarmoqlari
fanidan asosiy
Uzbek fanidan
mavzulari potok
asosidagi multiservis
'aliyyil a'ziym
billahil 'aliyyil
illaa billahil
quvvata illaa
falah' deganida
Kompyuter savodxonligi
bo’yicha mustaqil
'alal falah'
Hayya 'alal
'alas soloh
Hayya 'alas
mavsum boyicha


yuklab olish