bölümde toplumdaki çeşitli tabakalar, çeşitli zümrelerden insanlar hakkında bil-
giler verir. Bu bölüm kırk fasıldan oluşur. On babdan oluşan ikinci bölümde ise,
çeşitli dinî, tasavvufî konular hakkında bilgi verilerek iyi ve kötü davranışların
neler olduğu üzerinde durulur. Aşkın konu edildiği üçüncü bölüm ise üç bölüme
(avam aşkı, havass aşkı ve sıddıklar aşkı) ayrılmıştır. 906 (1500-1501) yılında ya-
zılmış olan bu eserin Türkiye kitaplıklarında ve yurt dışıdaki çeşitli kütüphane-
lerde olmak üzere yirmi altı nüshası bulunmaktadır. Eserle ilgili ilk yayım Kono-
nov’a aittir. Kononov bu çalışmasında Sovyetler Birliği’ndeki sekiz nüshayı kar-
şılaştırmış ve yazıçevrimi yapmadan Arap alfabeli orijinal metni vermiştir. 1985
yılında Güzin Çöktü tarafından Yüksek Lisans tezi olarak hazırlanan çalışmada
ise, eserin sadece bir nüshasının yazıçevrimi verilmiştir. Eserin oniki nüshasının
karşılaştırılmasıyla kurulmuş metin, notlar, gramer incelemesi
ve dizinin yer al-
dığı doktora tezi, eser üzerine yapılmış ilk ayrıntılı çalışmadır.
103
Târîh-i enbiyâ vü hükemâ
: 890 (1485)’da yazılan bu eserde Hz. Adem’den
Hz. Muhammed’e kadarki peygamberlerle belli başlı bilgeler hakkında menkı-
beler yer almaktadır. Mensur bir eserdir.
Târîh-i mülûk-i Acem
adlı eserinde Nevâyî, İran hükümdarlarını dört hane-
dana göre sınıflandırarak İran’ın efsanevî tarihini anlatır. Eserde Pişdadiyan,
Keyaniyan, Eşkaniyan ve Sasanîlere
yer verilir; dinî ve tarihî mitoloji hakkında
geniş bilgi yer alır. 890 (1485)’dan sonra yazılan bu eser mensurdur, ancak için-
de yer yer iki beyitlik şiirler de yer almaktadır.
104
Kaynaklara göre
Zübdetü’t-tevârih, Târîh-i enbiyâ vü hükemâ
ile
Târîh-i
mülûk-i Acem
’in birleşmiş biçimidir.
Hâlât-ı Seyyid Hasan-ı Erdeşîr
adlı risâlede Nevâyî, yakın dostu Seyyid Ha-
san-ı Erdeşîr’in hayatı ve fikirlerini anlatır. Nevâyî,
Mecâlisü’n-nefâyis
’in
ikinci
meclisinin sonunda da yer verdiği Seyyid Hasan-ı Erdeşir’den övgüyle bahse-
der; Türk ve Sart arasında ondan daha tamam birini görmediğini, gençliğinde
bütün zahir ilimleri öğrendiğini, tasavvufî konularda iyi olduğunu belirtir.
105
Risalenin yazıçevrimi Kemal Eraslan tarafından yayımlanmıştır.
106
Ali Şir Nevâyî’nin yakın dostu ve üstadı Câmî için yazdığı
Hamsetü’l-müte-
hayyirîn’
in 1492/93 ile 1495/96 yılları arasında yazıldığı tahmin edilmektedir.
107
Câmî’nin 1492 yılında ölümünden sonra yazılmış
olan eser bir mukaddime, üç
Do'stlaringiz bilan baham: