Reşat Nuri Güntekin’in Eserleri



Download 2,45 Mb.
Pdf ko'rish
bet26/60
Sana14.07.2022
Hajmi2,45 Mb.
#795145
1   ...   22   23   24   25   26   27   28   29   ...   60
Bog'liq
-kitabyurdu.org- Calikusu - Resat Nuri Guntekin

Ç...15 Mayıs
Bu akşam, mektep tatilinde Müdire Hanım, beni odasına çağırdı, 
çatkın bir çehreyle şu sözleri söyledi: 
-Feride Hanım kızım, ciddiyet ve hayretinizden memnunum. Fakat 
bir kusurunuz var: Kendinizi hâlâ İstanbul’da sanıyorsunuz. Güzellik 
başa beladır, diye meşhur bir söz vardır kızım, siz hem güzel, hem yalnız 
bir taze olduğunuz için kendinizi biraz daha iyi korumanız lâzım gelirdi. 
Halbuki bazı ihtiyatsızlıklarınız oldu. Telaş etmeyiniz kızım. Kabahat 
demiyorum, sade ihtiyatsızlık. Mesela, bu memleket o kadar kapalı bir 
yer değil, kadınlar epeyce süslü olarak gezebiliyorlar. Muallimlerimiz de 
hakeza. Fakat, başkaları için tabii görülen bir şey, sizde nazarı dikkati 
celp etti. Çünkü, kızım, gençliğiniz, güzelliğiniz, her rast geldiğiniz 
erkeğe baş çevirtiyordu. Öyle ki, kasabada gizliden gizliye bir dedikodu 
başladı. Ben, burada, hiçbir şey bilmem gibi otururum ama, her şeyi 
haber alırım. Mesela, kışladaki zabitlerden, kahvedeki esnaftan tutunuz 
downloaded from KitabYurdu.org


289 
da, idadi mektebindeki büyük talebelere varıncaya kadar sizi uzaktan 
tanımayan, sizden bahsetmeyen yokmuş. 
Bunlardan ne hakla ve niçin size bahsettiğim meselesine gelince, 
buna da iki sebep var kızım. Birisi tecrübesiz, fakat cidden iyi bir 
çocuksunuz. Biz, artık insan sarrafı olduk, onun için size bir analık, 
ablalık vazifesi yapmak istedim. Sonra, mektebin menfaati meselesi var, 
kızım. Öyle değil mi? 
Müdire, yüzüme bakmadan tereddütle devam ediyordu: 
-Mektep, cami gibi mukaddes bir yerdir. Onu dedikodudan, 
iftiradan, daha sair lekelerden korumak bizim için en büyük vazifedir. 
Öyle değil mi? Halbuki bu münasebetsiz dedikodular mektebe de, 
maatteessüf, söz getirmeye başladı. Akşam üstü kızlarını, kardeşlerini 
almak için, mektep kapısına gelen peder ve biraderlerin ne kadar çok 
olduğuna dikkat ediyor musunuz? Siz, belki farkında değilsiniz. Fakat 
ben biliyorum. Onlar, çocuklarından ziyade sizi görebilmek için 
geliyorlar. Bir gün, fakir talebelerimizden birinin saçlarını örmüşsünüz, 
ucuna bir de kurdele parçası takmışsınız. Bilmem kimden duymuşlar, 
çapkın bir mülazım, sokakta çocuğa para vererek kurdeleyi, elinden 
almış. Şimdi ara sıra yakasına takıyor: “Bana artık paşalar paşası 
demelisiniz, değil mi Gülbeşeker’den nişan aldım!” diye arkadaşlarını 
eğlendiriyormuş. 
Dün, kapıcı Mehmet Ağa, tuhaf bir haber verdi: Evvelki gece
meyhaneden dönen sarhoşlar, mektebin kapısında durmuşlar, bunlardan 
birisi: “Ben duvardaki siyah taşa Gülbeşeker’in elini sürdüğünü gördüm. 
Allah hakkı için şu Hacer-i Esved'i bir öpelim!” diye nutuk vermiş. 
Görüyorsunuz ki kızım, bunlar ne kendiniz için, ne mektep için hiç hoşa 
gidecek şeyler değil. Halbuki bu yetmiyormuş gibi, bir tedbirsizlik daha 
yapmışsınız. Abdürrahim Paşa’nın evinde Yüzbaşı İhsan Bey’le 
konuşmuşsunuz. Hanımefendinin teklifini kabul etmiş olsaydınız, bunda 
bir beis görülmeyebilirdi. Fakat, genç bir adamla görüşmeniz, sonra da 
downloaded from KitabYurdu.org


290 
bu kadar iyi bir kısmeti reddetmeniz nazarı dikkati çekti: “Madem ki 
İhsan Beyi istemedi, demek, bir başkasını seviyor, acaba kimi?” yolunda 
dedikodular meydan aldı. 
Bu sözleri cevap vermeden, hiçbir hareket yapmadan dinlemiştim. 
Evvela, benim itiraz ve isyanımdan korkan müdire, şimdi bilakis, 
sükutumdan şüpheleniyordu. Bir parça tereddütle: 
-Bunlara ne dersiniz, Feride Hanım? diye sordu. Hafifçe içimi 
çektim, düşüne düşüne: 
-Sözlerinizin hepsi doğru Müdire Hanım, dedim. Kendim de yavaş 
yavaş farkına varıyorum. Bu güzel memlekete acıyorum, fakat ne 
yapayım? Siz artık idareye yazarsınız, bir sebep göstererek beni başka 
bir yere göndermelerini istersiniz. Bu işte bana edeceğiniz en büyük 
insaniyet ve mürüvvet, asıl sebebi söylememek... Lütfen başka bir 
bahane bulunuz: “idaresiz” deyiniz, “Elinden iş gelmiyor, cahil” deyiniz, 
“asi” deyiniz, ne derseniz deyiniz, Müdire Hanım, size hatırım kalmaz. 
Yalnız: “Şehirde dile düştüğü için istemiyorum!” demeyiniz. 
Müdire bir şey söylemeden düşünüyordu. Gözlerimin dolduğunu 
göstermemek için pencereye döndüm. Ufukta akşamın uçuk mavi seması 
içinde, ince ince tüten dumanlara benzeyen karşı dağları seyretmeye 
başladım. 
Çalıkuşu, bu dağlardan, yine gurbet kokusu almaya başlıyordu. 
Gurbet kokusu! Bu kokuyu bütün ruhuyla koklamayanlar için ne 
manasız bir söz! Hayalimde yollar, gittikçe incelip mahzunlaşan, bitip 
tükenmez gurbet yolları uzanıyor, kulağımda Çeçen arabalarının o ince 
yanık sesli çıngırakları ağlıyordu. 
Ne vakte kadar Yarabbî, ne vakte kadar? Niçin? Hangi emele 
yetişmek için? 

Download 2,45 Mb.

Do'stlaringiz bilan baham:
1   ...   22   23   24   25   26   27   28   29   ...   60




Ma'lumotlar bazasi mualliflik huquqi bilan himoyalangan ©hozir.org 2024
ma'muriyatiga murojaat qiling

kiriting | ro'yxatdan o'tish
    Bosh sahifa
юртда тантана
Боғда битган
Бугун юртда
Эшитганлар жилманглар
Эшитмадим деманглар
битган бодомлар
Yangiariq tumani
qitish marakazi
Raqamli texnologiyalar
ilishida muhokamadan
tasdiqqa tavsiya
tavsiya etilgan
iqtisodiyot kafedrasi
steiermarkischen landesregierung
asarlaringizni yuboring
o'zingizning asarlaringizni
Iltimos faqat
faqat o'zingizning
steierm rkischen
landesregierung fachabteilung
rkischen landesregierung
hamshira loyihasi
loyihasi mavsum
faolyatining oqibatlari
asosiy adabiyotlar
fakulteti ahborot
ahborot havfsizligi
havfsizligi kafedrasi
fanidan bo’yicha
fakulteti iqtisodiyot
boshqaruv fakulteti
chiqarishda boshqaruv
ishlab chiqarishda
iqtisodiyot fakultet
multiservis tarmoqlari
fanidan asosiy
Uzbek fanidan
mavzulari potok
asosidagi multiservis
'aliyyil a'ziym
billahil 'aliyyil
illaa billahil
quvvata illaa
falah' deganida
Kompyuter savodxonligi
bo’yicha mustaqil
'alal falah'
Hayya 'alal
'alas soloh
Hayya 'alas
mavsum boyicha


yuklab olish