CHAPTER 8 – YABAN, KADRO, ANKARA
260
The revolution in Turkey can show the external danger itself in various
shapes and attires. Since it can appear in front of us in the form of a
green flagged Şeyh or of a red flagged revolutionary it can also appear as
a white flagged liberal. And unfortunately a great part of these liberals is
not content with merely staying among us, but takes control of the vote,
of authority, of the population and of the administration in the Turkey of
the Gazi who is the son of Independence and nation.
Yakup Kadri sees that the question of cultural and material dependence on the West
was resolved in a unique manner only by the great revolutionary Mustafa Kemal
53
.
Onun içindir ki, işte, onun için dir ki, bir Türk kumandanı, bir Türk
inkılâpçısı ilk defa olarak 1920 senesinde, bir hak ve adalet prensibini
müdafaa için Avrupa’ya başvuracağı yerde, bir Türk vapuruna binip
Anadolu'ya geçtiği vakit herkesin parmağı ağızına kalmıştı. Bu Türk
inkılâpçısı, yalnız, Avrupa’ya gideceği yerde Anadolu’ya geçmekle
kalmıyor, ilk defa olarak Avrupa'dan Avrupalının hüküm ve nüfuzundan
sıyrılıp kendi milletinin kucağına sığınıyordu.
Mustafa Kemal İnkılâbını Tanzimat hareketinin bir devamı gibi görenler
bu hareketin öbürüne ne kadar zıt olduğunu hiç değilse bu noktada
hissetmelidirler. Başı sıkıya geldikçe ecnebi sefarethanesine sığınan
Tanzimatçı devlet adamile, Anadolu köylüsünün kucağına atılan millî
devlet adamı arasında keskin bir antagonismden başka ne bulunabilir?
Bunlardan biri şahsi hürriyetini istiyen adamdır.
Bu büyük ve ilk defa millî Türk inkılâpçısının çığırında yürüyenler pek iyi
bilip hissetmişlerdir ki, onun başlıca mahreki ve yegâne azimet noktası
(millî gurur) olmuştur. İstiklâl muharebesi bu millî gururun fevaranıdır.
Onun takip eden bütün inkılâp hareketleri bu millî gururun
tekâmüllerdir. Mustafa Kemal ilk askerî fırkayı kumanda ettiği günden
bütün bu millete baş olduğu şu güne kadar tek bir hamlenin baş
döndürücü atlayışları gösterir: Yabancı tesirlerden kurtulmak! O
Bizanskâri saltanat sarayını ve Arap-Acem kültürünün ocağı medreseyi
bunun için yıkmıştır. O Rumluğun bergüzarı fesi başımızdan bunun için
çıkarmıştır. Bugünkü dil ve tarih hareketi bu hamlenin yani İstiklâl
harbinin ruhlara ve kafalara intikâli demektir. Asıl hürriyet yolunda
cidâl budur.
It is for this reason, see!, for this reason that a Turkish commander, a
Turkish revolutionary, for the first time in the year 1920, in order to
53
‘Fikirde İstiklâl’(Independence in Thought),
Kadro,
V. 2, No. 22, October, 1933, pp. 28-32
.
Do'stlaringiz bilan baham: |