2.2.2. "Sözcüğü sözcüğüne" ve "anlama göre" çeviri anlayışı
“Sözcüğü sözcüğüne” ve “anlama göre” çeviri yöntemi günümüz çevi-
ribilim terminolojisi açısından bir kuşku yaratmamakla birlikte, Hans J.
Vermeer’in
“Translation Today: Old and New Problems”
başlıklı yazı-
sında (1994: 3-16) çeviri yöntemiyle ilgili bu terimlerin, günümüz bildik
34
çeviribilim terimleriyle bağdaşmayıp, kavramsal olarak farklı anlamlar ta-
şıdığından söz edilir. Söz konusu yazıda hem Cicero, hem de Hieroni-
mus’un “sözcüğü sözcüğüne” çeviri yönteminde çeviri birimi olarak bir
sözcüğün en küçük anlam taşıyan birimi, “biçimbirim”leri ölçüt aldıkları,
“anlama göre” çeviride ise, sözcüklerin, ya da dil birimlerinin metiniçi
bağlamdaki sıralanışına öncelik verildiği belirtilmiştir. Konuyu daha da
açacak olursak, tarihte “sözcüğü sözcüğüne çeviri” yönteminden anlaşı-
lan, erek metnin gerektirdiği sözdizimsel sıralamayı bir kenara atıp, keli-
melerin kaynak metnin sözdizimsel sıralamasını değiştirmeden sadece bi-
çimbirimlerden yola çıkarak aktarmaktır. Böyle bir durumda çevirmenin
ilgi odağı sözcükler olmakta ve sadece sözcüklerin uzunluğuna ya da kı-
salığına bakılmaktadır. Kısacası, kaynak metnin biçimsel olarak bir kop-
yası çıkarılmaya çalışılmaktadır. Öte yandan, söz konusu çevirmenlerin
Kutsal Kitap dışında yazınsal metinlerin çevirisinde kullandıkları “anlama
göre” çeviri yönteminde çeviriyi, erek ekin yazın geleneğini göz önünde
bulundurarak ya da metin dışı bağlamı gözeterek değil de, metin içi bağ-
lamı koruyarak çeviri yapmak anlatılmak istenmiştir. Bir başka deyişle,
dil düzleminde kaynak metne sadık kalma düşüncesi baskındır. Günümüz
çeviribilim anlayışında “anlama göre” çeviri dendiğinde ise, çoğunlukla
kaynak metnin kaynak ekin bağlamında doğru bir biçimde yorumlanarak,
kaynak metnin kaynak ekindeki anlam ve etkisini erek ekinde çeviriye
yansıtmak akla gelmektedir.
Konuyu Vermeer'in makalesine göre yeniden değerlendirecek olursak,
Cicero ve aynı dönemlerde yaşayan gerek yazınsal metin, gerekse Kutsal
Kitap çevirmenlerinin “anlama göre” çeviriden metiniçi bağlamın korun-
duğu sözdizimsel çeviri yöntemini anladıkları, bunun ise, günümüz çevi-
ribilim anlayışında “sözcüğü sözcüğüne” çeviri kapsamına girdiği anlaşıl-
maktadır. Kısaca söyleyecek olursak, günümüz kaynak odaklı çeviri yön-
temine, o günün “sözcüğü sözcüğüne” çeviri yöntemi değil de, “anlama
göre” çeviri yöntemi daha uygun düşmektedir. Görüldüğü gibi bu terimler
zaman akışı içerinde sadece farklı anlamlar kazanmakla kalmamış, aynı
zamanda “özgür” ve “sadık” çeviri tartışmalarını da beraberinde getirmiş-
tir. Bu ise gerçekte çeviribilim sürecinin Antik çağdan başladığını göster-
mektedir.
35
Do'stlaringiz bilan baham: |