Son ve Tamamlayıcı Bilgi
Bazı rivayetlerde bu mübarek surenin fazileti hakkında Peygamber’in (s.a.a) Cabir b. Abdillah-i Ensari’ye şöyle buyurduğu rivayet edilmiştir: “Ey Cabir! Acaba Allah’ın kitabında indirdiği en üstün surenin hangisi olduğunu sana öğreteyim mi?” Cabir şöyle arzetti: “Evet, annem babam sana feda olsun, Ey Allah’ın Resulü! Onu bana öğret!” Böylece Resulullah kitabın esası olan Hamd suresini ona öğretmiş ve şöyle buyurmuştur: “Ey Cabir! Seni bu sure hakkında bilgili kılayım mı?” O şöyle arzetti: “Anam babam sana feda olsun, ey Resulullah! Beni haberdar kıl.” Peygamber şöyle buyurdu: “O ölüm dışında her hastalığın ilacıdır.”1 İbn-i Abbas Resulullah’tan (s.a.a) şöyle nakletmektedir: “Her şeyin bir esası vardır ve Kur’an’ın esası da Fatiha’dır, Fatiha’nın esası da Bismillahirrahmanirrahim’dir.”2 Ve Resulullah’tan şöyle nakledilmiştir: “Hamd suresi her derdin devasıdır.”3
İmam Sadık’ın (a.s) ise şöyle buyurduğu yer almıştır: “Elhamdulillah’ın şifa vermediği bir kimseye, hiçbir şey şifa vermez.”4
Müminlerin Emiri Hz. Ali’den nakledildiği üzere Resulullah (s.a.a) şöyle buyurmuştur: “Allah Teala bana şöyle buyurmuştur: “And olsun ki, sana daima tekrarlanan yedi ayetli Fatiha’yı ve Kur’an’ı Azim’i verdik.”5 Ayrıca bana Fatihat’ul Kitab’ı lütfetti ve onu Kur’an'a denk kıldı. Şüphesiz Fatihat’ul Kitap arşın hazinesindeki en değerli şeydir. Allah-u Teala Muhammed’i (s.a.a) fatiha ile şereflendirmiştir ve sadece ona özgün kılmıştır. Bu konuda peygamberlerden kendisine fatihadan sadece “Bismillahirrahmanirrahim” ayetinin ihsan edildiği Süleyman dışında, hiç bir peygamberi ortak kılmamıştır. Nitekim Belkıs’tan şöyle nakletmektedir: “Bana Süleyman’dan yüce bir mektup gelmiştir ve onda şöyle yazılıdır: Bismillahirrahmanirrahim”1 O halde her kim Muhammed ve Ehl-i Beyt’inin dostluğuna inanarak bu sureyi okur, emirlerine teslim olur ve zahir ve batınına iman ederse, Allah-u Teala bu surenin her harfine karşılık, her bir iyiliğinin, kendisi için dünyadaki bütün mal ve hayırlardan daha üstün olacak bir iyilik yazar. Her kim Kur’an okuyan birini dinlerse onun için de okuyan kimsenin sevabının üçte biri vardır. O halde sizden her biriniz, kendisine arzedilen bu iyiliğini artırma cehdi içinde olmalıdır. Zira bu bir ganimettir. Sakın elden çıkarmayın, aksi taktirde kıyamette sizler için hasreti baki kalır.”2
İmam Sadık‘dan (a.s) ise şöyle buyurduğu rivayet edilmiştir: “Eğer bir ölüye yetmiş defa hamd suresi okunur da o ölünün ruhu geri dönerse, bu ilginç bir iş değildir.”3
Resulullah‘dan (s.a.a) da şöyle buyurduğu nakledilmiştir: “Her kim Fatihat’ul Kitab'ı okursa kendisine Kur’an’ın üçte ikisini okumanın sevabı verilir.”4 Başka bir rivayette ise şöyle buyurulmuştur: “Adeta Kur’an’ın bütününü okumuş gibidir.” 5
Ubey b. Kaab’dan da şöyle dediği rivayet edilmiştir: “Resulullah’a (s.a.a) Fatihat’ul Kitab’ı okudum, bana şöyle buyurdu: “Ruhum elinde olana andolsun ki Allah Tevrat, İncil, Zebur ve Kur’an'da Fatihat’ul Kitab’ın bir benzerini indirmemiştir. O Ümm’ül kitab ve Seb’ul Mesani’dir. O Allah ile kulu arasında bölüştürülmüştür. Kul için dilediği şey vardır.”6
Huzeyfe b. Yeman’dan (r.a) nakledildiği üzere Resulullah (s.a.a) şöyle buyurmuştur: “Allah-u Teala bir kavim için kesinleşmiş azabı indirir, onların çocuklarından birisi Kur’an’dan elhamdulillah ayetini okur, Allah-u Teala bunu işitince, kırk yıl onlardan azabı kaldırır.”7
Hakeza ibn-i Abbas’tan da şöyle dediği nakledilmiştir: “Biz Resulullah’ın yanında iken aniden bir melek geldi ve şöyle buyurdu: “Sana verilen ve senden önceki peygamberlere verilmeyen iki nur sana müjdeler olsun! O iki nur Fatihat’ul Kitap ve Bakara suresinin sonlarıdır. Her kim onlardan birini okursa hacetini gideririm.”1 Bu rivayeti Mecme de bu anlama yakın bir şekilde nakletmiştir.”2
Do'stlaringiz bilan baham: |