getirir.
3
Biz bunu çabuklaştırmıyoruz çünkü senin sunacağın şey, affedişin ne anlama
geldiğini öğreten O’ndan gizlenmiştir.
8. Öğrenimin, gerçekleştirilmiş ve tamamlanmış olarak zaten tamamen O’nun
Zihnindeydi.
2
O, zamanın elinde tuttuğu her şeyi tanıdı ve her bir zihin, zamanın sona
ermiş olduğu
bir noktadan, vahiye ve ebediyete açıldığı zamanı belirleyebilsin diye her
şeyi bütün zihinlere verdi.
3
Senin, sadece, bitmiş olan bir yolculuğu yapmakta olduğunu
daha önce defalarca belirttik.
9. Çünkü teklik burada olmak zorundadır.
2
Zihnin vahiy için belirlediği zaman,
sonsuza kadar olmuş olduğu gibi olan, sonsuza kadar şimdi olduğu gibi kalacak olan bir
durumdan tamamen bağımsızdır.
3
Biz sadece, uzun zaman önce belirlenmiş ve
kurtuluşun senaryosunu Yaratıcısının Adına ve Yaratıcısının Evladının Adına yazmış
olan O’nun tarafından kusursuz bir şekilde yerine getirilmiş olarak tam tanınmış bir rolü
üstleniyoruz.
10. Dünyada kimsenin anlayamayacağı şeyi daha fazla açıklamaya gerek yok.
2
Senin tek
olduğunun vahiyi geldiğinde bu, bilinecek ve tamamen anlaşılacaktır.
3
Şimdi yapmamız
gereken işler var çünkü zamanda yaşayanlar, onun ötesindekini konuşabilir ve gelecek
olanın zaten geçmiş olduğunu açıklayan kelimeleri dinleyebilir.
4
Ama hâlâ daha saatleri
sayan ve buna göre kalkan ve çalışan ve uyuyana bu kelimeler ne anlam ifade edebilir ki?
11. O zaman, üstüne düşeni yerine getirmek için çalışman gerektiğinle yetin.
2
Senin
rolün
yerine getirilene kadar son, senin için anlaşılması güç olmak zorundadır.
3
Bu
önemli değil.
4
Çünkü senin rolün halen geri kalan bütün rollerin dayandığı noktadır.
5
Sana verilmiş olan rolü üstlendiğinde henüz Tanrı’yla uyumlu şekilde atmayan, emin
olmayan her kalbe kurtuluş biraz daha yaklaşır.
12. Kurtuluş boyunca işleyen ana tema affediştir, onun bütün parçalarını birbiriyle
anlamlı ilişkiler içinde tutarak izlediği yolu yönlendirir ve sonucu kesindir.
2
Ve şimdi
lütfu istiyoruz, kurtuluşun bahşedebileceği en son hediyeyi.
3
Lütfun sağladığı deneyimler
zamanda sona erecek çünkü lütuf, Cennetin habercisidir, yine de zaman düşüncesinin
yerini sadece çok kısa bir süreliğine alır.
13. Bu aralık yeterlidir.
2
Mucizeleri aldığın kutsal andan, deneyimindeki lütuf sayesinde
yüzünde duran ışığı gören herkese onları geri getirmek üzere koyduğun yer burasıdır.
3
Mesih’in yüzü, bir anlığına zamansızlığa gitmiş ve bir anlığına hissettiği birliğin net bir
yansımasını dünyayı kutsamak için getirmiş olanın yüzünden başka nedir ki?
4
Bir parçan
dışarıda, bilmeyerek, uyanmayarak ve gerçeğin şahidi olarak sana muhtaç
olarak
dururken sen ona sonsuza kadar nasıl ulaşabilirsin ki?
14. Bir anlığına gitmiş olduğuna ve lütfun sana sunduğu hediyeleri kabul ettiğine
memnun olmuş olduğun gibi geri döndüğün için de minnet duy.
2
Sen onları kendine geri
getirmektesin.
3
Ve vahiy uzakta değildir.
4
Gelişi kesindir.
5
Biz, lütfu ve lütuftan gelen
deneyimi istiyoruz.
6
Onun herkese sunduğu özgürlüğü kucaklıyoruz.
7
İstenmeyecek şeyi
istemiyoruz.
8
Lütfun verebileceğinin ötesine bakmıyoruz.
9
Çünkü biz bunu, bize
verilmiş olan lütufla verebiliriz.
15. Bugünkü öğrenim hedefimiz şu duadan fazlası değildir.
2
Yine de, dünyada, O’na
verilmiş olduğu gibi, bu gün istediğimiz lütfu bize verecek olan O’ndan istediğimizden
daha fazla ne olabilir ki?
******ebook converter DEMO Watermarks*******