olduğunu söyleyecektir.
2
Gerçek aynı ve ızdırap da aynıdır ama onlar her şekilde, her
durumda ve istisnasız olarak birbirlerinden farklılardır.
3
Tek bir istisnanın var
olabileceğine inanmak aynı olanla farklı olanı birbirine karıştırmaktır.
4
Gerçeğe karşı
yaşatılan ve savunulan tek bir illüzyon, bütün gerçekliği anlamsız ve bütün illüzyonları
gerçek kılar.
5
İnanmanın gücü işte böyledir.
6
Tavizi yoktur.
7
Ve inanış, yaşayan tek bir
şeyi affedişinden dışlıyor ve onu dışarıda tutuyorsa eğer, masumiyete olan inanç günaha
olan inançtır.
5. Hem mantık hem de ego sana bunu söyleyecektir ama bundan ürettikleri şey aynı
değildir.
2
Ego, sana, şu anda herhangi birinde suç görmemenin imkânsız olduğunu
garanti eder.
3
Ve bu görme şekli, suçtan kaçışın elde edilebildiği tek araçsa eğer, günaha
olan inanış ebedi olmak durumundadır.
4
Ama mantık buna başka bir şekilde bakar çünkü
mantık, bir fikrin kaynağını, onu doğrulayan ya da yalanlayan şekilde görür.
5
Fikir,
kaynağı gibiyse eğer, bu, böyle olmak zorundadır.
6
Bu yüzden mantık der ki, suçtan
kaçış, istediği hiçbir şey imkânsız olamayan O’nun tarafından Kutsal Ruh’a amacı olarak
verilmişse eğer, onu elde etmenin araçları mümkün olmanın da ötesindedir.
7
Onlar orada
olmak zorundadır ve sen onlara sahip olmak zorundasın.
6. Bu, bu kursta çok önemli bir dönemdir çünkü senin ve egonun ayrılığının burada
tamamlanması gerekir.
2
Çünkü Kutsal Ruh’un amacının gerçekleştirilmesinin araçlarına
sahipsen eğer, onlar kullanılabilir.
3
Ve onları kullandıkça onlara olan inancın artacak.
4
Ama ego için bu, imkânsız olmak zorundadır ve hiç yapılma ümidi olmayan şeyi kimse
yapmayı üstlenmez.
5
Sen, Yaratıcının istediğinin mümkün olduğunu biliyorsun ama
yapmış olduğun şey, bunun öyle olmadığına inanıyor.
6
Şimdi sen, kendinle kendine dair
bir illüzyonun arasında seçim yapmak durumundasın.
7
Her ikisini seçemezsin, sadece
birini.
8
Bu tek kararı engellemeye çalışmanın bir anlamı yok.
9
Verilmek zorundadır.
10
İnanç ve inanış her iki yöne de düşebilir ama mantık sana ızdırabın sadece bir yönde ve
sevincin diğer yönde olduğunu söyler.
7. Şimdi kardeşini terk etme.
2
Çünkü aynı olan siz, tek başınıza ve farklı şekilde karar
vermeyeceksiniz.
3
Birbirinize ya hayat ya da ölüm vereceksiniz, birbirinize sığınak veya
kınayış sunarak birbirinizin ya kurtarıcısı olacak ya da yargıcı olacaksınız.
4
Bu kursa ya
tamamıyla inanılır ya da hiç inanılmaz.
5
Çünkü o, ya bütünüyle doğrudur ya da
bütünüyle yalan ve ona kısmen inanılamaz.
6
Ve sen ızdıraptan ya tamamıyla kaçacaksın
ya da hiç kaçmamış olacaksın.
7
Mantık sana, emin olmadan bir süreliğine durarak
Cennetin neşesiyle cehennemin ızdırabı arasında seçim yapmayı bekleyeceğin bir ara
nokta olmadığını söyleyecektir.
8
Cenneti seçene kadar sen, cehennemde ve ızdırap
içindesin demektir.
8. Cennetten alıp da illüzyonların içine dokuyabileceğin bir parçası yoktur.
2
Cennete
beraber girebileceğin tek bir illüzyon da yoktur.
3
Bir kurtarıcı bir yargıç olamaz,
merhamet de kınayış.
4
Ve gerçek görüş lanetleyemez, sadece kutsar.
5
İşlevi kurtarmak
olan kurtaracaktır.
6
O’nun bunu
Do'stlaringiz bilan baham: