imkânsızdır.
3
Kardeşim, sen onlara inanıyorsun.
4
Yoksa böylesi içerikle onların aldığı
biçimi başka nasıl algılayabilirdin ki?
5
Böylesi bir biçim savunulabilir mi?
6
Yine de,
sen, onlara, aldıkları biçimden dolayı inanıyor ve içeriğinin farkına varmıyorsun.
7
O, hiç
değişmez.
8
Bir iskeletin üzerine gül rengi dudaklar yaparak, ona güzel elbiseler
giydirerek, onu okşayıp şımartarak onu yaşatabilir misin?
9
Ve yaşadığına dair bir
illüzyonla mutlu olabilir misin?
19. Cennetin dışında bir hayat yoktur.
2
Yaşam, Tanrı’nın yaşamı yaratmış olduğu yerde
olmak zorundadır.
3
Cennetten başka her durum illüzyondur.
4
En iyi olasılıkla yaşam gibi
görünür, en kötü olasılıkla da ölüm.
5
Ve her ikisi de yaşam olmayan şey hakkında birer
yargıdır, yanlışlıklarında ve anlamsızlıklarında aynılardır.
6
Cennette olmayan yaşam
imkânsızdır ve Cennette olmayan şey hiçbir yerde değildir.
7
Cennetin dışında sadece,
anlamsız, imkânsız ve mantığın tamamen ötesinde ama yine de Cennetin önünde ebedi
bir engel gibi algılanan illüzyon meselesi vardır.
8
İllüzyonlar biçimlerden ibarettir.
9
İçerikleri hiçbir zaman gerçek değildir.
20. İllüzyonları tamamen kaos kuralları yönetir.
2
Biçimleri birbirinden farklıdır,
bazılarına diğerlerine göre daha çok değer vermek mümkünmüş gibi görünür.
3
Yine de,
her biri diğerleri kadar kesin olarak kaos kurallarının düzen kuralları olduğu inanışına
dayanır.
4
Her biri, bu kuralların doğru olduğuna dair kesin bir tanık sunarak bu kuralları
bütünüyle ayakta tutar.
5
Daha nazik görünen saldırı biçimleri, tanıklıklarından veya
sonuçlarından daha az emin değildir.
6
Biçimlerinden dolayı değil, kastettikleri inanışlar
yüzünden illüzyonların korku getireceği kesindir.
7
Ve sevgiye karşı herhangi bir
biçimdeki inançsızlık, gerçek olanın kaos olduğuna tanıklık eder.
21. Günaha olan inanışın ardından kaos inancı gelmek zorundadır.
2
Bunun nedeni,
bunun mantıklı bir sonuç, düşünce düzenine göre geçerli bir adım gibi görünmesidir.
3
Kaosa atılan adımlar bir düzen dâhilinde başlangıç noktasından başlayarak ilerler.
4
Her
biri, dehşetin daha da derinine götüren ve gerçeklikten uzaklaştıran gerçeğin tersine
çevrilişindeki ilerleyişin farklı bir biçimidir.
5
Bir adımın diğerinden daha küçük
olduğunu düşünme, birinden geri dönüşün daha kolay olduğunu da.
6
Her birinde
Cennetten düşüşünün tamamı vardır.
7
Ve senin düşünüşünün başladığı yerde bu, son
bulmak zorundadır.
22. Kardeşim, cehenneme düşüşe doğru tek bir adım dahi atma.
2
Çünkü bu tek adımı
attığında diğerlerinin ne olduğunun farkına varmayacaksın.
3
Ve onlar takip edecek.
4
Herhangi bir biçimdeki saldırı, senin ayağını Cennetten aşağı inen çarpık merdivene
yerleştirmiştir.
5
Ama herhangi bir anda bütün bunu oluşmamış hale getirmek
mümkündür.
6
Cennete giden merdiveni mi yoksa cehenneme giden yolu mu seçtiğini
nasıl bilebilirsin?
7
Oldukça basit.
8
Nasıl hissediyorsun?
9
Huzur, farkındalığında mı?
10
Nereye gittiğinden emin misin?
11
Ve Cennet hedefine ulaşabileceğine emin misin?
12
Değilsen eğer, tek başına yürüyorsun demektir.
13
O zaman, Dostundan sana katılmasını
ve nereye gittiğinden emin olmanı sağlamasını iste.
Do'stlaringiz bilan baham: