(
Güntekin,2011:68)
Şahin Efendi, açık düşünmekten ve açık konuşmaktan bahseder. Muğlak bir dil kullan-
manın birçok gerçeğin anlaşılmasını engellediğinden bahseder. Şahin Efendi softaların olduğu
kadar muğlak lisanın da düşmanıdır:
“ O azametli lügatların, birbiri içine geçmiş alimlerin
ardında ne hakikatların kaynayıp gittiğini gördüm. İnsan açık düşünmeli, açık söyleme-
li.”
(
Güntekin, 2011:49)
Şahin Efendi kendi inançsızlığının oluşturduğu boşluğu yeni bir inançla doldurur. Ken-
disi gibi düşünen, hisseden, davranan bir toplum hayali kurar. Böyle bir toplumun inşası için
okullarda yetiştireceği çocuklar onun "dilini konuşmaya", onun bayrağını dalgalandırmaya de-
vam ettiği sürece Şahin Efendi de yaşayacaktır. Şahin Efendi dilinin yaşamasını, duygularının
hakikat haline gelmesini kendine yeni bir inanç olarak seçer. Böylece yok olup gitme ve dünya-
daki gayretlerinin boşa gitme duygusundan da kurtulmuş olur.
Eserde, Şahin Efendiye yeni bir inanç ve motivasyon sistemi icat edilirken dil ve bayrak
motiflerinin üzerinde durulur. Bunlar da milliyetçilik ilkesinin argümanlarıdır.
SONUÇ
Cumhuriyet’in ilan edilmesiyle başlayan dönemde rejimin yerleşmesi, ilke ve inkılapla-
rın halka anlatılmasında sanat bir propaganda aracı olarak kullanılmıştır. Bu amaçla yönetimin
desteğiyle oluşturulan kanonik yapı içerisinde yer alan Reşat Nuri, “Yeşil Gece”de, roman
anlayışının temelini oluşturan “merhamet ve sevgi” temalı insancıl bakış açısının dışında kal-
mış, daha çok dönem ideolojisine hitap etme amacı gütmüştür.
Romanda Atatürk ilkelerinin ve 1926’dan 1934’e kadar gerçekleştirilen inkılâp hareket-
lerinin açık propagandası yapılmış, bu propaganda için başta İslamiyet ve din eğitimi yapan
bütün kurumlar eleştirilmiştir. Romanda din; geri kalmanın, eskiyip körelmenin, yıkılıp bozul-
manın temel amili olarak gösterilmiştir.
Eserde, cumhuriyetçilik ilkesinin önemli bir uygulaması olan saltanatın kaldırılması,
Ankara'nın başkent olması; laikliğin temelini oluşturan Tevhid-i Tedrisat Kanunu, medreselerin
kaldırılması, tekke ve zaviyelerin kapatılması, şapka kanunu, medenî kanun üzerinde durulmuş,
bunların propogandası yapılırken “softa” tabiriyle bütün din adamları cahil, vatan haini, hilekâr,
yalancı, namussuz, çıkarcı ve yenilik düşmanı olarak gösterilmiştir.
Yazar, ortaya koyduğu tezi desteklemek amacıyla ideal bir münevver tipi olarak kurgu-
ladığı öğretmen modeli inşa ederek eserin merkezine yerleştirmiştir. Tek inancı “Kemalizm”
Do'stlaringiz bilan baham: |