Anahtar sözcükler: Kadın işi, İşbölümü, Yaylacılık, İnek bakımı, Yük taşımak
Keywords: Female Work, Work Sharing, Humantrance, Cow Care, Load Carrying
GİRİŞ
Yaylacılık Türk yaşayışın en eski unsurlarından biridir. Eski çağlardan beri Türklerin
yurt edinme anlayışında yaylak ve kışlak ayrımı söz konusudur. Yazın yüksek yerlere,
kışınsa alçak ovalara, köylere yerleşildiği için bu hareketli yaşam tarzını “konar göçerlik”,
“dikey göçebelik” şeklinde adlandıranlar vardır (Eröz, 1991). Türklerin bu yerleşim
hususiyeti en eski tarihî metinlerde dile getirilmiş bir husustur. Beylerin, bey oğullarının
kendilerine ait yaylakları olduğunun ifade edildiği ve “yayla bağışlamak” gibi bir motif de
içeren Dede Korkut hikâyelerinde yayladan şu şekilde söz edilmektedir: “Yėrden göge
ucalubdur yanı karlı, elvan otlu, gök sünbülli gözel dağlar, çıkub çıkub ak ordular ağır eller
ol dağları yaylamasa, seküsinde bedev atlar örük üste otlamasa, sırtlarında kızıl geyik kır
teke sıçraşmasa, çeşmesinün üstinde ala saybânlar çapılmasa, kızıl güller sepilmese, yangıl
almalar tökülmese, sürahiler düzülmese, lalì çakır süzülmese, körpe kuzular çevrülmese, av
etinden dadlu kebâblar buyrulmasa, o çakırdan beyzâdeler içüb içüb yetürmese, yerden göge
ucaldugı, yanı karlı, elvan otlu gök sünbülli gözel daġlar neye yarar, neye yarar? (Ekici,
2019)
Köken olarak “yaz, yazı (geniş düzlük), yaymak” kelimeleriyle ilişkili olan yayla,
hayvanlara taze ot temin etmek için yaz mevsiminde göç edilen geniş otlaklı yüksek
platolardır. Ayrıca yaylalar “dinlenme ve sayfiye yeri” anlamı da taşımaktadır (Doğanay &
Coşkun, 2013). Yaylacılık ise, hayvancılıkla ilgili üretim faaliyetlerinin verimliliğini
arttırarak kışa hazırlık yapmaya yönelik faaliyetleri ihtiva eder. Yaylacılığa dair pek çok
tarihî kaynakta bilgi yer almasına rağmen yayladaki günlük işlerin ne şekilde yürütüldüğüne
ve kadın ile erkek arasındaki işbölümüne dair fazla bilgi yoktur.
Kadim bir faaliyet alanı olan yaylacılığı toplumsal işbölümünün dışında düşünmek
mümkün değildir. Toplumumuzda kadının ev içi sorumluluklarla ön plana çıktığı bilinen bir
gerçektir. Eski Türkçe’de “kadın” anlamında kullanılan “evci, evcimen” gibi kelimeler de
kadının ev içiyle özdeşleşmiş rolüne işaret eder. Ancak merkezî yerleşimden uzaklaşıldıkça
ev içi ve ev dışı ayrımı belirsizleşmekte ve kadının sorumluluk alanı değişiklik
göstermektedir. Bu sebeple yayla kültürü, farklı dinamikleri gözeten bir bakışla ele
alınmalıdır. Yayladaki işbölümü, kadının ve erkeğin toplumsal rolleriyle ilişkili olarak
kültüre de ışık tutmaktadır.
Uluslararası Yaylacılık ve Yayla Kültürü Sempozyumu, 26 - 28 Eylül 2019 - Giresun
International Symposium on Transhumance and Upland Settlement Culture, 26
th
- 28
th
of September 2019 – Giresun
207
Do'stlaringiz bilan baham: |