Turizm ve rekreasyon kavramları, birbirlerine çok yakın kavramlardır. Turizm, en
basit tanımıyla dinlenmek ve tatil geçirmek amacıyla yolculuğa çıkmaktır (Özgüç, 2017,
olayının gerçekleşebilmesi için; seyahatin sürekli ikamet edilen, çalışılan ve günlük
ihtiyaçların karşılandığı mekanların dışına yapılması, konaklama esnasında çoğunlukla
turizm işletmelerinin üretmiş olduğu mal ve hizmetlerin tercih edilmesi, ziyaret edilen
Uluslararası Yaylacılık ve Yayla Kültürü Sempozyumu, 26 - 28 Eylül 2019 - Giresun
International Symposium on Transhumance and Upland Settlement Culture, 26
th
- 28
th
of September 2019 – Giresun
89
yerdeki konaklamanın geçici süreyle yapılması gibi koşulların olması gerekmektedir
(Özgüç, 2017, s.13). Rekreasyon ise latince kökenli olup, boş zamanı değerlendirme, bireyin
yeniden yaratılması veya yenilenmesi anlamlarına gelen “recreatio” sözcüğüne
dayanmaktadır. Kılbaş (2010)’a göre rekreasyon; bireyin bireysel veya grup olarak, özgür
zamanında bazı fiziki, toplumsal ve duygusal davranışları kazanmak için gönüllü olarak
iştirak ettiği herhangi bir etkinlik olarak gelişen deneyimlere denir (Kılbaş, 2010, s.1).
Turizm ve rekreasyon kavramları bazı farklılıklar olmakla birlikte iç içe geçmiş kavramlar
olup, ikisinde de gezmek, dinlenmek, eğlenmek, tazelenmek ve çeşitli aktiviteler yapmak
gibi amaçlar yönünden benzerlikler vardır.
Ülkemizin özellikle Doğu Karadeniz bölümünde bulunan yaylalar son dönemde
giderek artan düzeyde turizm ve rekreasyon faaliyetlerinin yapıldığı sahalar olarak dikkati
çekmektedir. Kentlerde yaşayanlar, yaylaların doğal ve kültürel çekiciliklerini görmek,
dinlenmek, boş zamanlarını iyi bir şekilde değerlendirmek, tazelenmek, yenilenmek,
bedensel-zihinsel ve ruhsal yönden kazanımlar elde etmek için yayla ortamlarına seyahatler
gerçekleştirmektedirler. Bölgemizde bulunan yaylalarda bu durum çoğunlukla günübirlik
olarak gerçekleştirilmekte, düşük düzeyde de olsa konaklama yapılabilmektedir. Daha
ziyade açık alan rekreasyonu olarak ifade edebileceğimiz aktivitelerin yapıldığı yaylalarda
piknik yapma, bunlar içerisinde en çok tercih edilenlerin başında gelmektedir.
Yayla turizmi, geleneksel turizmden farklı özellikleri barındırmakta olup, daha
spesifik motiflerle harekete geçirilen bir turizm faaliyetidir. Dağ, kış, doğa, yeşil, orman,
mağara, akarsu, doğal beslenme, farklı iklim, gürültü, çim kayağı, festivaller, avlanma vb.
turistik ürün bileşenleri, yayla turizmini çekici kılan etkenlerdir (Haberal, 2015, s.189).
Dolayısıyla insanları yaylalara çıkaran motivasyon ve güdülenme unsurları, kalabalık
olmayan ortamlarda turizme katılma, sessizlik, sakinlik, doğaya baş başa olma, manzara
izleme, sıradanlıktan kurtulma, temiz ve bol oksijenli ortamlara ulaşma, iç dünyasını
zenginleştirme, yaylalara özgü yöresel unsurları gözlemleme ve deneyimleme, özgürlük
hissi gibi faktörlerdir. Yaylalar, kalabalık ve stresli kent ortamları ile kitle turizmin kaçan
insanlar için oldukça cazip mekanlardır. Yaylaların çekim gücü, özellikle kent insanı için
daha da yüksektir. Çünkü kentlerde yaşayan birçok insanın arzuladığı durumlar (yalnızlık,
sessizlik, stres kaynaklarından uzaklaşma vb.) yaylalarda mevcuttur.
Giresun ilinde ilgi çekici yayla ortamları bulunmaktadır. Doğal ve kültürel
çekicilikleriyle Giresun yaylaları turizm ve rekreasyon faaliyetleri bakımından oldukça
dikkate değer bir potansiyel taşımaktadır (Bekdemir ve Sezer, 2016, s. 254). Yaylalarla
özdeşleşmiş olan ve en önemli turizm çekicilikleri olarak yaylaların gösterildiği Giresun ili,
Kümbet, Bektaş ve Kulakkaya (Yavuzkemal) yaylaları gibi yayla turizm merkezlerine ev
sahipliği yapmaktadır (https://yigm.ktb.gov.tr/TR-11533/yayla-turizm-merkezleri.html).
Çalışma evrenimizi oluşturan Giresun Üniversitesi 17 Mart 2006 tarih ve 26111
sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak 1 Mart 2006 tarihi itibariyle yürürlüğe giren 5467
sayılı Kanunla 2809 sayılı Kanun’a eklenen 65’inci madde ile kurulmuştur. 2018 yılı
itibariyle Giresun Üniversitesi’ne bağlı 13 Fakülte, 3 Enstitü, 5 Yüksekokul, 1 Devlet
Konservatuvarı, 13 Meslek Yüksekokulu, bir tanesi Merkezi Araştırma Labaratuvarı olmak
90
Uluslararası Yaylacılık ve Yayla Kültürü Sempozyumu, 26 - 28 Eylül 2019 - Giresun
International Symposium on Transhumance and Upland Settlement Culture, 26
th
- 28
th
of September 2019 – Giresun
üzere 19 Araştırma Merkezi, Rektörlüğe bağlı 5 Bölüm ve 8 Koordinatörlük bulunmaktadır.
Aralık 2018 tarihi itibariyle 31.616 öğrenci eğitim öğretim görmektedir. Bu öğrencilerin
1016’sı uluslararası statüde olmak üzere 15 161’i önlisans, 14 729’u lisans, 1 726’sı ise
lisansüstü öğrencisidir. Giresun Üniversitesi’nde 955’i kadrolu, 5’i 2547 sayılı Kanunun
34’üncü maddesine göre sözleşmeli olarak istihdam edilen akademik personelin 478’i
öğretim üyesi statüsünde görev yapmaktadır (Anonim, 2018, s. 2-3). Giresun Üniversitesi
Akademik personelinin akademik unvanlarına göre dağılımına baktığımızda, akademik
personelin % 8’inin (77) Profesör, % 8’inin (76) doçent, % 35’inin (351) doktor öğretim
üyesi, % 33’ünün (331) öğretim görevlisi, % 16’sının (155) araştırma görevlisi olduğu
görülmektedir (http://abvs.giresun.edu.tr).
Giresun kentinde yaşayanlar için yaylalar, özellikle yaz mevsiminde ve hafta sonları
günübirlik olarak gidilen ve piknik yapma ve eğlenme gibi rekreasyon faaliyetleri ile çeşitli
turistik aktivitelerin yapılabileceği ortamlardır. Yaylalardan bu amaçlarla istifade eden
kesimler içerisinde özellikle ekonomik, kültürel ve eğitim seviyesi bağlamında yüksek
düzeyde olan üniversitedeki akademik personelin de olduğu gözlenmektedir. Bu bağlamda
yaylaların bulunduğu bölgelerde, ekonomik, kültürel ve eğitim bağlamında seviyeleri
yüksek olan üniversitedeki akademik personelin yayla turizmi ve rekreasyon faaliyetlerine
yönelik tutum ve davranışlarının ortaya çıkarılmasının önemi ve gerekliliği söz konusudur.
Do'stlaringiz bilan baham: