Uluslararası Yaylacılık ve Yayla Kültürü Sempozyumu, 26 - 28 Eylül 2019 - Giresun
International Symposium on Transhumance and Upland Settlement Culture, 26
th
- 28
th
of September 2019 – Giresun
79
Tablo 4. Yarı-göçerlerin faaliyette bulunduğu bazı illerde küçükbaş hayvan varlıkları (2014-2018)
Yerleşme
2014
2018
Koyun
Keçi
Toplam
Koyun
Keçi
Toplam
Bingöl
505 167
269 613
774 780
569 099
261 782
830 881
Elazığ
391 173
70 513
461 686
584 846
113 899
698 745
Diyarbakır
888 660
334 345
1 223 005
1 467 567
367 072
1 834 639
Ş.Urfa
1856508
193 121
2 049 629
1 891 000
257 664
2 148 664
Mardin
603 156
385 815
988 971
545 021
430 461
884 482
Toplam
4 244 664
1 253 407
5 498 071
5 057 533
1 430 858
6 397 411
Türkiye
31 140224
10 344
31 155568
36 177 000
11 185 000
47 362 000
Bölgede Sürdürülen Hayvancılık ve Yarı-göçebe Aşiretler
Bilindiği üzere Doğu Anadolu Bölgesinin yüksek kesimleri yüzyıllarca yaylak olarak
kullanılmıştır. Bugün oldukça azalmış bu hareketlilik Doğu Anadolu Bölgesi ile Güneydoğu
Anadolu Bölgeleri arasında az da olsa devam etmektedir. Araştırma sahasında hayvancılık
amaçlı yaylacılık iki şekillerde yapılmaktadır. İlki Doğu Anadolu Bölgesi’nin dışından
yüksek plato kesimlerine gelen (Özellikle Şerafettin Dağları) Şavak ve Beritan aşiretlerinin
yapmış olduğu yarı-göçebelik faaliyeti, ikincisi de kırsal kesimde yaşayan ailelerin yakın
kesimlerdeki yaylalara çıkmalarıdır. Ayrıca İkamaetgahı burada olup da kış aylarında
hayvanlarını otlatmak için Güneydoğu Anadalu Bölgesindeki Şanlıurfa ve Mardin gibi kışı
ılıman geçiren yörelere giden aileler de bulunmktadır. Ne varki bu ailelerin bir kısmı
kendileri hayvanları ile birlikte giderken bir kısmı da çobanları göndermektedir.
Bölge dışından, çok az da olsa Bingöl’ün diğer ilçelerinden gelenler içindeki en geniş
grubu, Beritan aşiretine bağlı göçerler oluşturur. Yarı-göçer bir hayat tarzı süren Beritan
aşiretinden yaz aylarında gelenlerin sayısı önceki yıllara göre oldukça azalmıştır. Esasen
konar-göçerlerin araştırma sahasındaki otlaklara gelmelerini tespit etmek de oldukça güçtür.
Mevzuat gereği ilden giden veya ile gelen göçerler, İl Tarım Müdürlüğü’ne bilgi vermesi
gerekmekte ya da ile giriş ve çıkışlarında kontrol zorunluluğu bulunmaktadır. Böylece
kamyonlarla taşınan hayvanların giriş-çıkışlar da tespit edilmesi mümkün olacaktır. Oysa bu
denetimlerden ve ulaşım masraflarından kurtulmak için konar-göçerler sürülerini yaya
olarak getirmektedirler (Koca-Sever,2006). Bunun yanında konar-göçerlerin patika dağ
yollarını tercih etmelerinin bir diğer nedeni de girişte ve çıkışta verilen kayıt ücreti ve hayvan
hastalıkları korkusudur. Çünkü kamyonla veya yaya olarak getirilen/götürülen hayvanlarda
herhangi bir hastalık çıkması durumunda sevk durdurulmakta ve hayvanlar karantinaya
alınabilmekte ve hatta imha yoluna da gidilmektedir. Bingöl iline gelen sürülerin sayısı ve
nereye gidecekleri kontrol noktalarında kayıt edildikten sonra gelen sürüler için bir ücret
alınır. Yarı-göçerlerin hangi merayı veya yayla sahasını kullanacakları ise belli değildir.
Hayvan sürülerinin nerede kaç paraya otlatılacağı ile ilgili işler şahıslara bırakılmıştır.
Az öncede de belirtildiği gibi araştırma sahasının Karagöl Dağları, Bingöl Dağı
Şeytan Dağları ve Şerafettin Dağları’na yaz aylarında gelen göçe çobanlar Beritan aşireti ve
Şavak aşiretine mensub olan ailelerdir. Ancak sahaya daha çok bahsedilen aşiretlere bağlı
olan Melömerin, Karakulak ve Korfi aşiretleri gelmektedir. Karakulak ve Melömerin aşireti
Bingöl ve Şerafettin Dağları’ndaki otlak alanlarını kullanırken, Korfi Aşireti Karlıova ile
80
Uluslararası Yaylacılık ve Yayla Kültürü Sempozyumu, 26 - 28 Eylül 2019 - Giresun
International Symposium on Transhumance and Upland Settlement Culture, 26
th
- 28
th
of September 2019 – Giresun
Yedisu çevresinde bulunan Şeytan Dağları’nı kullanmaktadır. Aşiretin önemli bir kısmı da
Çad (Erzurum) çevresindeki yayla alanlarına gelmektedirler.
Göçerlerin sürülerinde oranı ve sayısı tespit edilemese de kılkeçisi, ivesi ve
akkaraman türünde hayvalar bulunmaktadır. Ancak morkaramanın sayısı hepsinden fazladır
(Fotoğraf 2). Doğal şartlara uygun ve dayanıklıkları yüksek olan morkaramanların ne varki
et ve süt verimi düşüktür. Hayvanın canlı ağırlığı ancak 45-50 kg civarındadır.
Morkaramanda yılda bir yavru alınmakla birlikte genellikle on koyundan biri yılda iki yavru
da verebilmektedir.
Do'stlaringiz bilan baham: