Uluslararası Yaylacılık ve Yayla Kültürü Sempozyumu, 26 - 28 Eylül 2019 - Giresun
International Symposium on Transhumance and Upland Settlement Culture, 26
th
- 28
th
of September 2019 – Giresun
57
Selçuklulardan sonra bölgeye hâkim olan Gûrlular bir süre sonra Hârzemşâhlarla
karşı karşıya geldiler. Bu savaşlardan Bâdgîs de etkilenmiş ve bu dönemde Harzemşahlar
Bâdgîs’i yağmalayarak çok sayıda mal ve hayvan geçirmişlerdir (Cüveynî, 2013, s. 287-88).
Hârezmşâh Alâeddîn Muhammed Herât’ı kuşatmış ancak alamamıştır. Kuşatma sırasında
şehri terk eden Gûrlu yönetici Muhammed Meragânî ise şehre geri dönmüştür (Muhammed
Abdul Ghaffur, 1960, s. 83). Muhasaradan sonuç alamayan Hârezmşâh Alâeddîn
Muhammed, Gûr hükümdarı Gıyâseddîn’in ölümünü de fırsat bilerek Herât Bölgesi’nin
önemli şehirlerinden olan Bâdgîs civarını yağmalamıştır (Barthold, 1977, s. 372; Köprülü,
1988, s. 271).
Herât Bölgesi’ne gelen Moğollar bölgede çok büyük katliam yaptılar (Seyf-i Herevî,
1944, s. 63, 70, 80-81). Cengiz Han Horâsân’a geldiğinde Bâdgîs bölgesi iyi durudaydı.
Kalyon ve Bagşûr başta olmak üzere birçok kasaba 20-30 bin nüfuslu yerlerdi. Ancak
Moğolların katliamları ve tahribatlarıyla her biri ya haritadan silindiler ya da harabe küçük
birer köy haline geldiler (Hâfız-i Ebrû, 1349, s. 33, 111). Mengû Kağan (1251-1260) 1253
yılındaki kurultay kararıyla İran’ı kardeşi Hûlâgû’ye yarlık olarak verdi. Batı İran, Şam,
Mısır, Rum ve Ermeni ülkelerine kadar olan yerleri de onun idaresine bıraktı. Hülâgû
Horâsân’a geldiği zaman Bâdgîs’te bir süre dinlendi. Burada hayvanlarının semizleşmelerini
sağladı (Cüzcânî, 2016, s. 153). Moğollar bölgenin yönetimini Gûr asıllı Kertlere verdiler
ve daha doğuya yaptıkları seferlerde onlardan faydalandılar. Ancak zaman zaman Kertlerle
başta Neküdârîler olmak üzere bölgedeki Moğol aşiretleri karşı karşıya geldiler. Kert
hükümdarı Melik Muizzeddîn Hüseyin; Andhoy, Bâdgîs ve Şubûrgân civarındaki Moğol
Arlat kabilelerini yendi, kendi gücünü çevreye göstermek için onların kesik başlarını Herât’a
getirdi (İsfizârî, 1338, C.II, s. 13). 688-689/1289-1290 yılında Horâsân’daki yağmalardan
Bâdgîs de nasibini aldı. 691/1292 yılında bölgeye gelen Gâzân Han halka şefkatle davrandı
ve Emîr Nevrûz bölgenin imarı için çalıştı (Reşîdüddin Fazlullah, 2013, s. 214;Hâfız-i Ebrû,
1389, s. 78).
Bâdgîs 782/1381 yılında Emîr Timur’un oğlu Mîrzâ Miranşah tarafından yağmalandı
(Abdürrezzak Semerkandî, 2004, C.I/2, s. 523; Hâfız-i Ebrû, 1389, s. 205, 783; Şerefüddin
Ali Yezdî, 2013, s. 125). Emîr Timur’un bölgeye gelmesiyle 783 yılının Muharrem/Mart-
Nisan 1381 tarihinde Herât Bölgesi’ndeki diğer yerlerle birlikte Bâdgîs de Timurluların
egemenliğine girdi (Abdürrezzak Semerkandî, 2004, C.I/2, s. 522-527; Hâfız-i Ebrû, 1349,
s. 100; Hâfız-i Ebrû, 1380, C.II, s. 558; Hândmîr, 1362, C.III, s. 429-431; Mîrhând, 1339,
C.VI, s. 117-118; Nizamüddin Şâmî, 1987, s. 99-101; Şerefüddin Ali Yezdî, 2013, s. 130).
Timurluların yıkılmasıyla 1507 yılında Herât Bölgesi’nin diğer yerleri ile birlikte Bâdgîs de
Özbeklerin eline geçti (Granard, 1971, s. 87).
Bâdgîs civarında yaşayan insanların mezhepleri geçmişte Sünnî-Şâfî idi (Ensârî,
1383, s. 126; Hâfız-i Ebrû, 1349, s. 96). Az sayıda Şi‘î ve Hâricî de vardı (Hâfız-i Ebrû,
1349, s. 96). X. yüzyılda bölgeyi gezen İbn Havkal, Bâdgîs’te Gürkâm isimli bir yerde
Yahudi kolonisi olduğundan bahsetmiştir (s.221). Bugün de bölgede sayıları az da olsa
Yahudiler yaşamaktadır (Gûyâ İtimadî, 1343, s. 21, 27).
58
Uluslararası Yaylacılık ve Yayla Kültürü Sempozyumu, 26 - 28 Eylül 2019 - Giresun
International Symposium on Transhumance and Upland Settlement Culture, 26
th
- 28
th
of September 2019 – Giresun
Bâdgîs’te Neretû ismiyle bir kale bulunmaktaydı. Bu kale Herât Bölgesi’nin on
fersah kuzey doğusunda Bâdgîs’te bir dağın üzerindeydi (Hasan-ı Rumlu, 2006, s. 277;
Şahin, 2013b, s. 12). Kalenin İslamiyet’ten önce yapıldığı tahmin edilmektedir (Hâfız-i
Ebrû, 1349, s. 108). Çok yüksek duvarları ve burçları vardı (Hâfız-i Ebrû, 1349, s. 102;
İsfizârî, 1338, C.I, s. 146). Bu kale Timurlular zamanında da muhkem olup askerî amaçlı
kullanılmaktaydı. Devletin hazinesinin saklandığı da olurdu. Kalenin ismi bazı kaynaklarda
Tiretu olarak geçmektedir (Aka, 2001, s. 53-54; Hâfız-i Ebrû, 1349, s. 108; Hândmîr, 1362,
C.IV, s. 30; İsfizârî, 1338, C.II, s. 348). Bölgede Kal’a-yı Nev isminde bir kalenin olduğuna
Orta Çağ kaynaklarında rastlanmaktadır (Hâfız-i Ebrû, 1349, s. 102; Seyf-i Herevî, 1944, s.
286). Ayrıca Herât ile Bâdgîs dağları arasında Kalyon kalesi isminde bir kale daha vardır
(Cûzcânî, 2016, s. 81 dn 81).
Timurlular döneminde Emîr Gıyâseddîn-i Muhammed (ö. 829/1425-26) isminde bir
seyyah birçok yeri gezdikten sonra dünya nimetlerinden elini çekmiş ve Bâdgîs’e yerleşerek
burada bir hankâh yaptırmıştır. Bulunduğu yer kısa zaman içerisinde birçok Müslüman’ın
uğrak yeri olmuştur. Bâdgîs’de sulama kanalları açtırmış ve tarımı canlandırmıştır
(Hândmîr, 1994, s. 354;Hândmîr, 1362, C.IV, s. 5).
Günümüzde Bâdgîs civarında Gaznelilerden beri varlıkları bilinen Halaç Türkleri,
Gûrlular, Moğol istilâsı ile birlikte bölgede görülmeye başlayan Cemşitler ve Hazaralar
yaşamaktadır. Bazı tarihçilerin Moğol-Türk karışımı, bazılarının da Moğollardan Yahudiliğe
geçenlerden olduğunu ileri sürdükleri Hazaralar Farsça konuşmaktadırlar (Barthold, 1979,
s. 193; Bosworth, 1986, s. 335-337; Dames-Gibb, 1985, s. 223; Hamdullah Müstevfi, 1919,
s. 148). Dillerinde çok sayıda Türkçe kelime vardır (Barthold 1930, s. 48; Büyükbaş, 2006,
s. 23). Bu gün sayıları az fakat ülkede oldukça etkin konumdadırlar.
Do'stlaringiz bilan baham: |