2.
Bâdgîs’in Coğrafyası
Bâdgîs Orta Çağ’ın ilk dönemlerinde Herât ile Serahs arasındaki alanlar, hatta bir
şehir ve çevresini için kullanılmaktaydı (Barthold, 1979, s. 192; Barthold, 2005, s. 221;
Piyadeoğlu, 2011, s. 21). Nitekim bölge hakkında bilgi veren ilk dönem İslâm kaynakları
buranın, Herât’ın kuzey batısında Merv’er-rûd’un karşısında Herât ile Serahs arasındaki
büyük bir bölgede Herât ile Murgâb nehirleri arasında bir şerit teşkil ettiğini kaydetmişlerdir
(Barthold, 1930, s. 47; Barthold, 2005, s. 221; Barthold & Allchin, 1986, s. 857; İbn Havkal,
1992, s. 219; Makdîsî, 1994, s. 271; Strange, 2015, s. 500). Orta Çağ’da zamanla Bâdgîs
kelimesi daha geniş alanlar için kullanılmaya başlamış ve bu günkü Afganistan’ın
kuzeybatısı için kullanılır olmuştur. Hatta Timurlu devrinin meşhur tarihçilerinden Hâfız-i
Ebrû, Herî-Rûd ile Murgab nehirlerinin arasında kalan bölgenin tamamını Bâdgîs olarak
kaydetmiştir (Barthold, 1979, s. 192; Barthold, 2005, s. 221; Barthold & Allchin, 1986, s.
857; Hâfız-i Ebrû, 1349, s. 96; Şerefüddin Ali Yezdî, 2013, s. 31 dn. 35). Hâfız-i Ebrû 15.
yüzyıldaki Bâdgîs’in sınırlarını doğusunda Kerûh, Herî-Rûd ve Garcistan, kuzeyinde
Murgab suyu, batısında Serahs ve Câm, güneyinde Fûşenc (Bûşenc) ve Herât ile komşu
olarak kaydetmiştir (Hâfız-i Ebrû, 1349, s. 32). Bölgenin tarihi ve coğrafyası bakımından
vazgeçilmez eserlerden birisini yazan olan İsfîzârî, Bâdgîs’in Herât’a doğrudan sınırının
bulunduğunu kaydetmiştir (İsfizârî, 1338, C.I, s. 133). Strange ise Orta Çağ’daki geniş
54
Uluslararası Yaylacılık ve Yayla Kültürü Sempozyumu, 26 - 28 Eylül 2019 - Giresun
International Symposium on Transhumance and Upland Settlement Culture, 26
th
- 28
th
of September 2019 – Giresun
Bâdgîs bölgesinin Herât’ın on üç fersah kuzeyinden başladığını kaydetmiştir (Strange, 2015,
s. 500). Bu bilgiler ışığında Moğollar ve Timurlular dönemine gelindiğinde Bâdgîs adıyla
anılan coğrafî alanın sınırlarının eskiye nazaran oldukça genişlediğini ve doğudan Kerûh,
batıdan Serahs ve Câm kuzeyden Murgab Nehri ve kolları, güneyden Herât ve Heri-Rûd’un
orta mecrası ile çevrili olduğu söylenebilir (Bosworth & Balland, 1985, s. 370-372; Uyar,
2013, s. 256).
Bâdgîs’in yer altı suları ve akarsuları boldu (Hâfız-i Ebrû, 1349, s. 32). Bu nedenle
oldukça yeşil bir yerdi (Tapper, 1979, s. 55-79). Arazinin çoğu sulanırdı (Hâfız-i Ebrû, 1349,
s. 32; Strange, 2015, s. 500). Doğusunda kaynağını Garcistân ve Bâdgîs Dağları’ndan alan
Murgâb Nehri’nin sol kolları akardı (Hâfız-i Ebrû, 1349, s. 32, 98; Strange, 2015, s. 500-
501). Bâdgîs’in kuzeyinde yer alan Murgâb’ın etrafı çok güzel bahçelerle doluydu. Aynı
adla anılan nehirden ayrılan eski usul kanallarla burada sulama yapılmaktaydı (Klaviyo,
1975, s. 119). Mîrzâ Şâhruh zamanında imar edildi ve buraya Dilkuşa Kanalı yapıldı (Hâfız-
i Ebrû, 1349, s. 26). Orta Çağ’da Bâdgîs, kendisine bağlı birçok şehir, köy ve dağlık alanlarla
birlikte Herât Bölgesi’ne
1
dâhildi.
Do'stlaringiz bilan baham: |