Prozess –m : süreç, prosesüs
PSA (prostataspezifisches Antigen) : prostat spesifik antijen
pseudotumor cerebri : pseudotümör serebri
Psoriasis –f : psoriasis, sedef hastalığı
Psychasthenie –f : ruh argınlıgı, psikasteni, ataleti ruhiye (psikoloji)
Psychiatrie –f : psikiyatri
psychisch : ruhsal, ruhi (psikoloji)
psychische Störung : psişik bozukluk
Psychopathie –f : psikopati (psikoloji)
psychopharmakologisch : psikofarmakolojik
psychose : psikoz, saplantı (psikoloji)
Psychotherapie –f : psikolojik tedavi
psychotisch : psikozlu, psikoz hastası
puantaj : prozentual
pulmonal : pulmonal, pulmonalis, zatürreye ait
Pumpfunktion –f : pompalama işlevi
punktieren : ponksiyon yapmak
Punktion –f : ponksiyon
Pupille –f : göz bebeği, pupil
Pupillen isokor : pupiller izokori
pursantaj : prozentual
purulent : irinli
pustelartig : pustular, püstüler
pustular : pustulär, pustulös, mit Eiterbläschen bedeckt, mit Pusteln bedeckt, mit Eiterbläschen einhergehend
pustulär : pustular, püstüler
pustulös : pustular, püstüler
püstüler : pustulär, pustulös, mit Eiterbläschen bedeckt, mit Pusteln bedeckt, mit Eiterbläschen einhergehend
püstülerle ilgili : pustulär, pustulös, mit Eiterbläschen bedeckt, mit Pusteln bedeckt, mit Eiterbläschen einhergehend
Pyramidenbahnzeichen –n : piramidal sistem bulgusu
Quadrant –m : çeyrek daire, dörtlük, kadran
quasi psychotisch : psödo psikotik
Querfortsatz –m : processus transversus, enine çıkıntı (İng. transverse process)
Querschnittlähmung –f : parapleji felci
quick : canlı, diri
Rachen –m : yutak, boğaz
Rachenhöhle –f : gırtlak boşluğu, faringeal boşluk, yutak boşluğu
Rachenraum –m : gırtlak boşluğu, faringeal boşluk, yutak boşluğu
radial : ışınlı, vektörel
Radiatio –f : radyo terapi, ışın tedavisi (auch Strahlenheilkunde, Radiotherapie, Radioonkologie)
Radiologie –f : radyoloji
Radius –m : radius
rahatlatıcı : Beruhigungsmittel –n
rahim içi : intrauterin
Randabsprengung –f : anahtar deliği lezyonu
Randsaum –m : kenar sınırı, kenar kıvrımı
Ratio –f : oluşum nedeni, oran
rauh : pürüzlü
Raumforderung –f : kitle lezyonu, (İng. space-occupying), yer kaplayan, yer kaplayıcı, bir yerde birikme/toplanma
Reagenz –n : reagent, reaktif
Reaktionsgefäß –n : reaksiyon tüpü
reaktive : reaktif
Reanimation –f : canlandırma
Recurrensparese –f : rekürans parezi
reçelendirmek : (Arznei) verschreiben
reduziert : azalmış, düşmüş, kötü hal (vücut durumu)
Reflexion –f : yansıma, geri eğilme (İng. reflection)
reflü : Reflux –m
refraktär : refrakter
Refraktion –f : refraktur
regelmässig : düzenli
regelrecht : düzgün, doğru, kurala uygun
regio inguinalis : kasık
regredient : regresif, gerileyici, azalan oranda
regredieren : yeniden oluşmak, tersine gelişmek (psikoloji)
Regression –f : geriye doğru gelişme (psikoloji)
regulieren : düzene koymak
Regulierung –f : regüle etme, ayarlama, düzene koyma
Reizbarkeit –f : asabilik, sinirlilik (psikoloji)
Reizelektion –f : cazibe seçimi (psikoloji)
reizfrei : pürüzsüz, tahrişsiz
Reizhusten –m : öksürük krizi, öksürük nöbeti
reizlos : rahatsız edici durumda olmama, iyi durumda
Reiztränen –pl : gözyaşı etkisi
rekompensieren : rekompenzasyon
rektal : rectalis, rektuma ait
Release der Faszie : fasya gevşetmesi
relevant : önemli
relief : ağrı veya acıdan kurtarma, sıkıntısını hafifletme veya ortadan kaldırma
Reproduktionssekret –n : reprodüksiyon salgısı üreme salgısı
reproduzierbar : çoğaltılabilir, yeniden üretilebilinir, yeniden yapılabilinir
reprodüksiyon salgısı : Reproduktionssekret –n
Resektion –f : reseksiyon (bir organın veya bir organ parçasının ameliyatla alınması)
residivierend : nükseden
Residuen –pl : kalıntılar, artıklar
Residuum –n : residua, artık, kalıntı
resistent : dayanıklı
Resistenz –f : dayanıklılık, mukavemet
Re-Staging (Restanging) : tekrarlama
Restbefund –m : artı bulgu, kalıntı bulgu
Restdefekt –m : kalıntı arıza
Restmagen –m : bakiye mide, remaining stomach (İng.)
Retardierung –f : geciktirme, yavaşlatma, engel olma
Retentionsmagen –m : retansiyon mide
retrosternal : sternum (göğüs kemiği) gerisinde
rezene : Fenchel –m
rezidiv, rezidivierend : rezidif, yineleyici, nükseden, tepreşen, yeniden ortaya çıkma
Rheumatologie –f : romatizma hastalıkları
Rhinitis –f : burun yangısı, iç burun iltihabı, rinit, burun nezlesi, koriza
Rhinotracheitis –f : rinotrakeitis
richtungsweisend : yönlendirici, yol gösterici
Riesenkind –n : dev çocuk
rigor mortis : ölü katılığı, ölü sertliği
Rinde –f : kabuk
Rindenmark –m : korteks iliği
rinit : Rhinitis, Nasenkatarrh, Nasenschleimhautkatarrh, Nasenentzündung, Nasenschleimhautentzündung
Rippenbruch –m : kot fraktürü
Rippenknorpel –m : kaburga kıkırdağı
Rippenmuskulatur –f : kaburga kas sistemi
Rollappen –m : tüp flep
Romatizma : Rheuma –n, Rheumatismus –m
Rongeur –m : penskopan
rotes Blutkörperchen : eritrosit
RÖ.LOR.PULMO : kalp ve akciger röntgeni (Herz- und Lungenröntgen)
Röntgen uzmanı : Röntgenologe –m
Röteln –f : kızamık
RR (Blutdruck –m) : tansiyon, kan basıncı
rubeola : kızamık
Ruh sağlığı ve hastalıkları hastanesi : Krankenhaus für Psychiatrie und Psychotherapie
ruh ve sinir hastalıkları : Arzt für Psychiatrie (Seele/Nerven)
Rundherde –f : circular focus (dairesel odak)
Ruptur –f : yırtık, rüptür
Rückengürtelmuskulatur –f : sırt kasları
Rückenlage –f : supin pozisyonu, supin
Rückenmark –f : omurilik
rückfällig : aynı suçu yeniden işleme (psikoloji)
Rückgrat –f : belkemiği
rückläufig : gerileyen, gerileyici
safra akışı : Gallenlauf –m
safra kesesi : Gallenblase –f
Sägeschnitt –m : testere ile kesilmiş, testere kesiği
Sagittalnaht –f : sajital sütür
sağlamak : verschaffen, verlanlassen
Sağlık kurulu raporu : Gutachten der Ärztekommission (nicht Attest/Bericht)
sağlık ocağı : Gesundheitszentrum –n, Tagesklinik –f
sakıncalı (yolculuk yapmak) : ungünstig (eine Reise zu unternehmen)
sakinleştirmek : beruhigen
Salgı bezi : Drüsen –pl
Salmonellen –pl : salmoneller
Samenblasen –n : sperma kesesi/kabarcığı, spermatozystis
Sanierung –f : (bir hastalıktan) kurtarma, iyileştirme
Saphir –m : safir
saponification : saponifikasyon
sarı kantaron : Tüpfelhartheu –n, hypericum perforatum
sarı sabır : Aloe –f, aloe vera
sarılık : Gelbsucht –f
S (Atmung –f) : nefes, soluk
Schädel –m : kafatası
Schädelbruch –m : kafatası kırığı
Schädeldach –n : kalvaryum (İng. calvarium)
Schädeldecke –f : Turkish kafatası
Schädelgerüst –n : kafatası çatısı
Schädelgrube –f : kafatası çukuru
Schädelhöhle –f : kafatası boşluğu
Schädelkalotte –f : kafatası tepesi, kafatasının üst bölümü
Schädelkapsel –f : kafatası kapsülü
Schanze –f : şanz, şanz çivisi
Schanzenschraube –f : şanz, şanz çivisi
scharfe Gewalt : kesici yaralanma
scharfer Löffel : küret
scheckig : benekli
Scheitelbein –n : os parietale, duvar kemik, kafatası yan kemiği, yankafa kemiği, (İng. parietal bone)
Schenkelblock –m : uyluk bloğu
Schicht –f : katman, tabaka
Schichtdicke –f : tabaka kalınlığı
Schichtung –f : katmanlaşma
schielen : şaşı bakmak, göz kayması
Schielen –n : strabismus, strabism
Schienbein –n : tibia, kaval kemiği
Schiene –f : atel, cebire, süyek, kırık tahtası
Schilddrüse –f : tiroit, guatr
Schilddrüsenhormon –n : tiroid hormonu
Schildknorpel –m : kalkan kıkırdağı
schizophrener Formenkreis : biçimsel bölgeli şizofreni
schizotype Störung : şizotipal bozukluk, şizotipal kişilik bozukluğu
schlaff : gevşek
Schlagader –f : atar damar
Schleimhaut –f : mükoza zarı
Schliessung –f : çıkış ağzı
Schlinge –f : kıvrım, büküm
Schlund –m : gırtlak
schmerzbelastet : ağrıya maruz, ağrı yüklü
Schmerztherapie –f : ağrı tedavisi bilimi
Schnittentbindung –f : ameliyatla doğum (sezeryan)
Schnittfläche –f : kesit, makta
Schnittführung –f : çekim yönü, kesit yönü
Schnupfen –m : burun yangısı, iç burun iltihabı, rinit, burun nezlesi, koriza
schrankengestört : (beyin) bariyer bozukluğu
Schrittmacher –m : Pacemaker, kalp pili
Schublade –f : sabit itip dondurulmuş
Schürzenlappen –n : göğüslük bezi
Schwangerschaft –f : gebelik, hamilelik
schwerhaft : ağırlık, zorluk
Schwiele –f : nasır
schwingungsfähig : titreşen, titreşimli (psikoloji)
Sedierung –f : (ilaçla) sakinleştirme/yatıştırma, sedasyon
Sediment –n : tortu, sedim
seelische Hochs und Tiefs : ruhsal çıkışlar ve inişler
segment : segment, parçalı
Sehnenplastik –f : tenoplasti
Sehnenrekonstruktion –f : tenoplasti
Sehschärfe –f : görme keskinliği, visus
Seiltänzergang –m : tek hat üzerinde yürüyüş
Seitenband –n : yan(al) tendon (İng. lateral ligament)
Seitenlappen –m : yan lob
Sekret –n : salgı
sekret : gizli, ayrılmış
Sektionsdiagnose –f : ölüm sonrası tanı
Sektionsraum –m : otopsi odası
selbstbezogen : bencil (psikoloji)
Selbstkonsept –m : kendi kendine düzen/kavram (psikoloji)
selbstlimitierend : kendi kendini kısıtlayan, kendi kendini sınırlayan
selvi kozalağı : Zypressennuss –f
selvi : Zypresse –f
Senkfuß –m : tarsoptoz
Sensation –f : sansasyon, heyecan, coşku
Sensibilität –f : hassasiyet
Sensorium –n : algı/duyu merkezi, sensoryum
sentrilobüler : zentrilobulär
Septumdeviation –f : septum deviasyon
Sequenz –f : sıra, dizi, silsile, zincirleme, birbiri ardına gelen
seviyeleme (diş) : Verstufung –f, Höhenversetllung –f
Sevologie –f : seveloji
Sexualpräferenz –f : cinsel eğilim
Shigellen –pl : şigeller
Shuntanlage –f : shunt tesisatı
sıyırmak (deriyi) : abschürfen, schürfen
Sichtverhältnis –n : görüş (bakış) şartı, durumu
Signifikation –f : signifikasyon, delalet
silberartig : gümüş benzeri
sinemaki : Sennesblätter –pl
Sinnestäuschung –f : yanılsama, illüzyon, halüsinasyon (psikoloji)
sistieren : birşeyi durdurmak
sitüre edilmek : zunähen, flicken
sklrotisch : sklera ya ait (gözakı)
skor : score (İng.), Bewertung –f, Auswertung –f
SOL.S-Respirationstrakt –m : solunum uzunluğu
soluk borusu iltihabı/yangısı : Tracheitis –f, Trachealschleimhautentzündung –f, Luftröhrenentzündung–f
Sonografie –f : sonografi
sonor : sonorous, sesli, aksettiren
Sorgfaltspflicht –f : dikkat yükümlülüğü
soygeçmiş : Familienanamnese –f
söğüt kabuğu : Weiderinde –f
söğüt : Weide –f, salix safsaf
Spalte –f : yarık, şak
spazm : Spasmus –m
Speicheldrüse –f : tükürük bezi
Speiseröhre –pl : yemek borusu
Spezialist/in : uzman, mütehassıs
Sphäre –n : alan, çevre, küre, saha
Spiegel –m : suyukta bulunan maddelerin miktarı
Spiegelkontrolle –f : suyukta bulunan maddelerin miktarının kontrolü
Spielsucht –f : oyun tutkusu/bağımlılığı
Spinalkanal –m : canalis vertebralis
Spindel –f : mekik
spindelförmig : mekik şekilli
Spital –n : hastane
spondylitis ankylosans : ankiloz sipondiloz
Spondylodese –f : spondilodiz
Spondylose –f : spondiloz
Spongiosschraube –f : spongiöz vida
spontan : kendiliğinden, spontane
Spontanabort –f : spontan düşük
Spreizfuß –m : enli ve yayvan ayak
Sputum –n : balgam
stabil : sabit, stabil
Stadium –n : safha, devre, derece, radde
Stammknoten –m : anadüğüm
stark wuchernd : eksuberant, taşkın
stark wuchernde Granulation : eksuberant granülasyon, taşkın granülasyon
stark wucherndes Granulationsgewebe : eksuberant granülasyon dokusu, taşkın granülasyon dokusu
stark wucherndes Läppchen : taşkın lobçuk
starr : bükülmez, katı, sabit, sert
Station –f : servis, bölüm
stationäre Behandlung : yatakta tedavi
status präsens : şimdiki durum
Stauung –f : staj, tıkanma, birikme, toplanma
Stauungserguss –m : staj efüzyonu
Stauungspapille –f : papilla stajı
Steatohepatitis –f : steatohepatit, karaciğer yağlanması
steigern : arttırmak
Steiltyp –m : dikine biçim
stenosierend : daraltıcı, stenoza eden
Stent –m : stent
Stenteinlage –f : stent yerleştirme
Sternhimmel makrophage –f : (yıldızlı gökyüzü) makrofajı
Sternummitte (Brustbeinmitte) –f : göğüs kafesi ortası
stillen : durdurmak
Stimmbänder –pl : ses telleri
Stimmlippe –f : ses kıvrımı, ses kortu, vokal kort
Stimmlippenstillstand –m : vokal kort durması/durgunluğu
Stimmung –f : ruh hali (psikoloji)
Stimmungslage –f : ruh hali (psikoloji)
Stimmungsschwankung –f : ruh halinin dalgalanması (psikoloji)
Stirnbein –m : alın kemiği
Stirnhöhle –f : frontal sinüs
Stirnlappen –m : ön lob
Stirnrunzeln –n : alın kırışıklığı
Stoffwechsel –m : metabolizma
stoma ağzı : Stomamund –m
Stopplösung –f : durdurma solüsyonu
Störung –f : bozukluk, rahatsızlık (psikoloji)
straffällig : suçlu, suçlanabilir, suç işlemeye meyilli (psikoloji)
Strahl –m : ışın, şua
Streckseite –f : ekstansör tarafı, gerici kas tarafı
streckseitig : ekstansör tarafında, gerici kas tarafında
Streifentest –m : (idrarda) çubuk/şerit testi
Struktur –f : yapı
Struma –f : guatr, ustruma
Strumanodose –f : struma nodosis
Stuhlinkontinenz –f : dışkı boşaltma kontrol eksikliği
Stuhllabor –n : dışkı tetkiki
stumpfe Dissektion : künt diseksiyon
stumpfe Gewalt : künt yaralanma
stumpfes Auseinandertrennen : künt diseksiyon
stumpfes Freipräparieren : künt diseksiyon
Sturzanfall –m : çökme/çökünme/yıkılma nöbeti
Stützgerüst –n : destek bağ
su : Aqua –n
subcostal : kaburga (kemiği) altı
subcutaner Redon-Drainage –f : derialtı redon drenaj
Subcuticularlappen –m : derialtı dokusu
subkutan : cilt altı, subkutan, subkutanöz
subkutane Blutstillung : cilt altı kanama kontrolü
subkutane Injektion : subkutan enjeksiyon
subkutanöz : subkutanöse
submandibulär : submandibuler, altçene altında bulunan
subphren : subfren
substantia spongiosa : substantia spongiosa, süngerimsi madde
Substrat/Chromogen-Lösung –f : substrat-kromojen solüsyonu
Substratlösung –f : substrat solüsyonu
subtrochanter : subtrokanter
subtrochanterisch : subtrokanterik
suffizient : yeterli (kanaat)
Suizid –m : intihar
suizidal : intihara eğilim
superfiziell : süperfisyal
supin pozisyonu : Rückenlage, mit der Innenfläche nach oben, auf dem Rücken liegend
supin : Rückenlage, mit der Innenfläche nach oben, auf dem Rücken liegend
supportive : destekleyici, supportif
Suppositorium –n : fitil
suprakondylär : suprakondiler
supraventrikulär : supraventriküler
suspekt : suspekt, şüpheli
sütüre etmek (İng. suture) : zunähen, flicken (in der Medizin)
Symptomatik –f : semptomlar, hastalık semptomlarının tamamı
symptombezogen : somatik
Synovektomie –f : sinovektomi
Synoviaanteil –m : sinovya payı
Synoviabürzel –m : sinovya kuyruk sokumu
Systole –f : sistol (kalp ve damarların kasılması)
Szintigramm – n : sintigram şahtere : Erdrauch –m , fumaria officinalis
şanz çivisi : Schanze –f, Schanzenschraube –f
şeker hastalığı : Diabetes –m
şerbetçi otu : Hopfen –m , humulus lupulus
TA (Blutdruck –m) : kan basıncı
tabula externa : tabula externa, dış tabula
tabula interna : tabula interna, iç tabula
Tachycardien –pl : tachycardia, taşikardi (kalp atışının hızlanması)
Tachypnoe –f : tachypnoa, çok hızlı solunum
Tagesklinik –f : sağlık ocağı
takip etmek (hastayı) : beobachten (den/die Patient/in)
tansiyon : Blutdruck –m
Tastbefund –m : dokunma bulgusu/muayenesi, palpasyon bulgusu
Taststab –m : dokunma çubuğu
taş düşürücü : nierensteinausscheidend
TBC (Tuberkulose –f) : tüberküloz
tedaviye yanıt vermek : Reaktion gegen die Behandlung zeigen
Tendinoplastik –f : tenoplasti
Tendoplastik –f : tendoplasti
Tenoplastik –f : tenoplasti
tensor fascia lata : tensor fasya lata, tensor fasiya lata (TFL)
teskin edici : beruhigend
Testikel –m : haya, husye, erbezi, erkeklik torbası, testis
Testis –m : haya, husye, erbezi, erkeklik torbası, testis
thorakal : göğüssel
Do'stlaringiz bilan baham: |