Yenilmezliği
Hikâyede, Arşun Oğlu Direk Tekür’ün altmış arşınlık dev boyu yanı sıra altmış batman ağırlığında bir gürz kullandığı ve bu silahıyla rakiplerini zebun ettiği anlatılır. Ayrıca katı muhkem yay çektiği de ifade edilen Arşun Oğlu Direk Tekür, hikâye boyunca yenilmesi mümkün olmayan bir düşman tipi olarak tasvir edilir. Bayındır Han’dan “şaraplı” iken destur alıp üzerine akın eden Kazılık Koca’yı gürzünü depere tutup ağzından burnundan kan boşandırarak tutsak eden Arşun Oğlu Direk Tekür, Yigenek’in dayısı Emen tarafından yapılan altı akında da yenilgiye uğratılamamıştır. Yigenek’in yanına Bayındır Han’ın kattığı yirmi dört sancak beyi de bire bir mücadelelerde Arşun Oğlu Direk Tekür karşısında yenilgiye uğramışlardır. Bunlardan ilki Kıyan Selçük oğlu Deli Dündar, ikincisi ise Döne Bilmez Dölek Evren’dir. Deli Dündar, Kıyan Selçükoğlu Deli Dündar altmış tutam sivri cıdasını koltuk kısıp ol kâfiri karşısından süsem demiş, fakat süsememiş, kâfir tekür onu karmalayub darp etmiş, süngüsünü çekip elinden almıştır. Altmış batman gürzü ile Dündar’ı depere tutup çalmış, gen dünya başına dar olmuş, kazılık atını geri döndürüp kaçmıştır. Aynı biçimde Dölek Evren de altı perli çomağıyla veya Vatikan yazmasına göre gürzüyle Arşun Oğlu Direk Tekür’e yukarıdan aşağı katıvurmuş, fakat alamamıştır. O da Direk Tekür’e yenilmiş ve atını çevirip geri dönmüştür. Hikâyede bu iki sancak beyinin mücadeleleri ayrıntılı olarak anlatılırken diğerleri kıssayı kısa kesmek için anlatılmadan özetlenir.
Sonuçta Yigenek, babasının tutsak edilişinden dolayı haklılığı ve Allah’a övgüleriyle kazandığı iman gücüyle donanmış olarak Arşun Oğlu Direk Tekür’ün omzuna vurduğu kılıç darbesiyle geyimini geçimini doğrar, altı parmak derinliğinde bir yara açar. Tekür kalesine yönelince Yigenek peşinden yetişir ve kara polat öz kılıcıyla kâfirin başını keserek onu öldürmeyi başarır.
Arşun Oğlu direk Tekür, taşıdığı niteliklerle daha ziyade mitik varlıkları andırmaktadır. Orhan Şaik Gökyay, şaman duaları ve destanlardaki iri varlıkların Dede Korkut Kitabı’na yansıyışı hakkında ayrıntılı bilgiler vermiştir (Gökyay 1973: CCLII-CCLIII). Bahaeddin Ögel de Türk Mitolojisi adlı eserinin 2. cildinde “Türk Mitolojisinde Devler ve Ejderhalar” başlığı altında meseleyi çok ayrıntılı olarak ele almış ve bu çerçevedeki inanış ve anlatmaları dev kültü kavramı altında adlandırmayı uygun görmüştür (Ögel 1995: 561-566). Bu arada Arşun Oğlu Direk Tekür’le devler arasındaki en önemli benzerliklerden biri de “Demir-Yelbegen” adlı devin “karagay (karaçam) boylu, kara atlı ve çokmarlı idi” ifadesiyle sunulması ve destan kahramanı yiğidini “Çokmarlı” devi yenmeyi başarmasıdır (Ögel 1995: 562).
Do'stlaringiz bilan baham: |