3.1.8.
İş Vakti, İş Yapma Vakti
20
(1917)
Muhterem Xontolishskiy
21
cenaplarına!
Rusya büyük. Rusya’da yaşamış milyonlarca kişi 300 yıllık ağır bir tacı dipten güç
bela kurtardı. Kaderi, bir kişinin elinde oyuncak olan milyonlarca halk, zalimin elinden
kaderini çekip aldı, kendi idare etmeye başladı.
Zulmün en ağırını çeken Ruslardan sonra sayıca en çok olan fakat ilmi ve medeni
yönden Rusya’daki bütün insanlardan sona kalan Müslümanlar için bu olay ikinci bir
yaratılma, ikinci bir doğuş, ikinci bir dünyaya geliştir. Yukarıda söylendiği gibi, ilmi ve
medeni yönden çok fakir ve yoksul olan Müslümanlar, bugünde kendilerine verilmiş,
kendilerinin milli ve medeni işlerini düzene koyan hukuki haklarını kullanabilirler mi?
Ben bu sorunun cevabını kısaca verip geçeceğim:
Rusya Müslümanları o hukuki haklarını kotuyup, gerektiğinde kullanırlar.
Günümüzde aydın Rus gençleri bu hukuki hakları “İş vakti - iş yapma vakti” şiarına
dönüştürmüşlerdir. Ulu Tanrıya şükürler olsun ki, Müslüman gençlerin hepsi diğer ülke
vatandaşları gibi, kardeşleri gibi yukarıdaki kısa fakat anlamı büyük canlılıktan ibaret
20
“Turan” gazetesinin 1917 yılı 22 Nisan sayısında “Abdülhamid Süleyman” imzası ile yayımlanmıştır.
“Özbekistan Edebiyatı ve Sanatı” gazetesinin 1997 yılı 21 Kasım sayısında tekrar neşredilmiştir.
Neşre hazırlayan – edebiyatçı Baybota Dostkarayev.
21
Xontolishskiy Ahmad – Azerbaycan tiyatro sanatçısı ve rejisör.
120
olan sözü şiar edindiler. Gece gündüz durmadan kendilerinin özel işlerini bırakıp,
boyunlarına 5-6 türlü iş alıp, bu şiarı amaç edindiler.
Bu şimdi ki günün beyaz tarafı! Öbür yanda çok olmasa da, işin kara tarafı da var.
O kara büyük nehir içinde küçücük bir toprak gibi, geniş ve masmavi gökyüzünde bir
parça bulut gibi olsa da, zaman ve durumun gereği olarak, şiarın “İş vakti, iş yapma
vakti!” olması küçücük toprağı nehre ya da o küçücük bulutu masmavi geniş gökyüzüne
katmak gerekir. Doğru, geniş, masmavi gökyüzünde ufak bir bulut geniş ve göz
alabildiğine nehir içinde küçücük bir toprak, binlerce gayretli işçi-gündelikçi içinde bir
tane tembel, uyuşuk işsiz işçi kalmasın! Çünkü zamanımızın sloganı: “İş vakti, iş yapma
vakti!”
Petersburg, Moskova, Kazan, Ufa, Orenburg, Taşkent, Bakü, Tiflis ve başka diğer
her bir şehirlerdeki Müslümanlar, onların gayretli gençleri, “Hürriyet anam”
suratlarındaki kara peçe, zulüm ve baskı perdesini savurup, bütün âlemi gözüne “Adalet
ve eşitlik bütün milletlerin milli gelişimi için tek yol” denilen mübarek, pak siğnesindeki
yazıyı gösterdiğinden beri kendilerinin şahsi geçimlerini tamamen bırakıp, “anam” ın
dağıttığı çiçekleri hasat etmeye, onlardan fidanlar alıp, millet bahçesinin mübarek, pak
siğnesine dikmeye çabaladılar. Editör kalemini, şair şiirini, müdür idaresini, öğretmen
okutmasını, artist oyununu belli bir süre bıraktı. Koşarak “anam” ın mübarek çiçeklerini
toplamaya gitti!
Bu arada Kafkasyalı artist Xontolishskiy cenapları etrafına birkaç “artist” i toplayıp
tiyatro oynamaktadır. İlginç!
Güzel, tiyatro adlı şey, güzel sanatların en yüce bölümü. Onsuz bir millet var olmaz.
Medeni milletlerin yükseliş
derecelerini bilmek için teraziye konulduğunda terazinin
ortasında parlayıp duran güzel sanatlar ve onun bir kısmı olan tiyatrodur. Bir millette, o
mükemmel sahne, tiyatro âlemi yoksa o millet “Yeryüzünde olmasın!” diye bir fikir
Avrupa’da oldukça güçlü. Ama bu güzel sanatları meydana getirmek için geniş hukuklu
milli ve medeni gelişmeye hiçbir engel çıkarmayan bir millet olması gerek. Hâlbuki biz
Müslümanlar ve bütün Rusya geçmişte böyle değildik. Onun okuluna, medresesine,
diline, müziğine, tiyatrosuna vurulmuş zor bir darbe vardı. Biz okul açtık, kapattılar.
Medreselerimizi ıslah etmemize izin vermediler. Dilimizde “bela” araştırdılar.
Müziğimizi geliştirmemize izin vermediler. “Pederküş” adlı tiyatro oyuncularını
121
hapishanelerde sürüklediler, kısacası milli ve medeni yükselişimize ağır darbe indirdiler.
Şuan o darbelere şifa olabilecek “ilaç” ları bedenlere, sinelere verme vaktidir. Bugün de
yapılmış ve yapılan işler gelecek zamandaki tiyatroya sağlam bir zemin hazırlar. Güzel
Xontolishskiy, iyi bir artist, ondan ümidim çok, arkasındaki “artist” ler de ihtimal ki
iyidirler. Ama şimdi oynamakta olan “hak ve hukuk konulu” isimli binlerce perdeli drama
da rol almayan artist, doğrusu “utanmaz” dır.
Xontolishskiy cenapları gelsin bu oyunlarda rol alsın. Çalışsın! Onu örnek alanları
da çalıştırsın! Milletin bahçesine, onun mukaddes göğsüne “anam” tarafından saçılan
çiçekleri büyütsün! Sonra gelsin tiyatroyu geliştirmeye! Ben ve benim bütün kardeşlerim
ve sevgili
milletim yardıma hazır.
Geliniz kardeşler! Bugünkü günün sloganı, bayrağı:
“İş vakti, iş yapma vakti!”
Do'stlaringiz bilan baham: |