Son zamanlarda kazak, Özbek ve türkmen musikilerini öğrenmekle, fonograftan geniş mikyasta istifade edilmektedir.
Bunlara ilâveten Özbekistan ve Kazakistan «Devlet kino» (sinema) heyetleri vardır. Bunlardan şimdilik Özbek hayatından beş piyes, Kazakıstanda da yine o kadarı filme alınmıştır. Fakat maalesef bunlar, yalnız Rusya hükümeti ve Rusya hâkimiyeti lehine propaganda mak- sadiyle tertip edilmiştir. Millî filmlere Ruslar yol vermemektedirler.
1928 de Özbekistanda ressamlık kursu da açılmıştı, fakat her nedense kapandı. Özbekistanda 1927 yılı sonunda 1 39 kadar «Halk klüpleri» olup, bundan 75 kadarı Özbeklerin ve kalanları Rusların idi. Ayrıca 32 «Kadın klüpleri» vardır. Kazakistanm şehirlerinde Kazaklara mahsus ancak birkaç tane «klüp» vardır.
2
İçtimaî Hayati Din ve Ahlâk
Türkistan şehirlerinde cemiyet hayatı eskiden de Cemiyet Hayatı iyi inkişaf etmiş bulunuyordu. Bu itibarla Doğu Türkistanda şehir hayatı meselâ Anadolu Türk şehirlerindeki hayata nisbeten daha canlıdır. Daha 1858 yılında Çokan Sultan Doğu Türkistan şehirleri hakkında «Bura ahalisinin en iyi hususiyetlerinden biri cemiyet hayatını cidden inkişaf ettirmiş bulunmalarıdır. Bunlar, ferdî değil, cemiyet hayatını severler, şarap, musiki ve kadın olan geceler tertip edilir. Ziyafeti ev sahibi olan kadın idare eder. Bu gecelerin bir çok merasimi vardır. Burada rakıslar oluyor. Hâkim heğ (yani sancak müdürü) kendisi de raks eder. Bunlarda hususî rakkase kadınlar bulunur» diye yazmıştı 274). lO.uncu asrın Çin seyyahlarından Vang-yen-te Doğu Türkistanm Uygur şehirlerindeki cemiyet hayatının daha çok canlı olduğunu tavsif etmiştir; orada ekâbir tarafından kadınların da iştirakiyle yemek, musiki ve raks meclisleri tertip edilir, ecnebi elçiler de oraya davet edilirdi. Beşbalık şehri dahilindeki gölde aileler kayıklara binerek çalgı çalıp ve şarkılar söyliyerek tenezzühler yapıyorlardı 275). 338 *
52 7 —
Balı Türkistan şehirlerinde cemiyet hayatı ise, yine canlı olmakla beraber, biraz başkacadır. Kent Türklerinin hayatını yazan Ostouvmov «Sarltar» adlı eserinin 1893, 1896 da neşrolunan ilk basımlarında «Sarılarda bizim bildiğimiz mâna ile cemiyet hayatı yoktur» demişti; 1908 de çıkan üçüncü tabında ise, bunu tashih ederek «Şartların içtimai hayatı ayrı hususiyetlere maliktir» demektedir, ki zaten böyledir. «Ayrı hususiyetleri» yüzünden Türkistan cemiyet hayatı ecnebilerin gözüne, pek çarpmamaktadır. Cemiyet hayatının kaynak yeri pazarlardır. Bütün hayat meseleleri, cihan siyaseti hep orada konuşulur. «Uzun kulak» haberleri oradan dağılır. Hafızlar, «meddahlar», Türkmenlerde «baksı- lar» orada bulunurlar. Pazarın cemiyet hayatı eski ehemmiyetini şimdi de muhafaza etmektedir. Bunlardan başka Kazaklar da «yuğ» («aş»—. «gaza») içtimaları, bütün Türkistanda düğün, sünnet «toy»ları yine cemiyet hayatını yaşatmaktadır. Batı Türkistandaki şehir cemiyet hayatının Doğu Türkistan ve Bozkır cemiyet hayatından farkı, kadının olmaması idi. O sebepten meclislerde kadın yerine erkek çocuk «betçe»ler raksederlerdi. Avrupalı seyyahlar için meraklı mevzu 270a), millî ordu hayatı ve aile için bir felâket teşkil eden bu erkek sevgisi, vaktiyle Yunanlılar ve İranlılar tarafından getirilmiş olup, bilhassa Tacik karışık olan şehirlerde şayi idi. Türkîer ve bilhassa Moğol hanları zamanında bunlar şiddetle takip olunmuştur-7<;b). Çayhanelerde betçe raksı Klııy- vada yasak olduğu gibi, 1872 yılındaki büyük vebada mollaların ricasına binaen rus, umumî valisi Taşkentte ve diğer şehirlerde umumî yerlerde beçe raksını men’etmişti. Fakat müslümanların ahlâkını düzeltmekle kendi kendilerini muvazzaf göımiyen Ruslar, bir- yıl sonra bu yasağı kaldırdılar -T7) ve Avrupalı seyyahlara «bezim» meclislerini göstermekten haz duydular. 1909 da Taşkentte açılan «Türkistan Ziraat Sergisinde» ayrıca bir «Betçe Pavyonu» açarak güzide betçeleri getirerek bütün sergi devammca raksettirdiler ve «beçe şarkılarını» rusça ter-
Do'stlaringiz bilan baham: |