A zeki veliDÎ togan bugünkü TÜRKİLİ (TÜRKİstan) ve yakın



Download 2,51 Mb.
bet187/447
Sana27.12.2022
Hajmi2,51 Mb.
#896392
1   ...   183   184   185   186   187   188   189   190   ...   447
Bog'liq
2020-Bugunku Turkeli (Turkustan) Ve Yakin Tarixi-1-Bati Ve Quzey Turkustan-Zeki Velidi Doghan-1981-926s

Bir biz emes Orta Cüz

+

arıştan tuvgan sultanım

+

sultanimdi surasan

+

Argın, Qıpçaq içinde

+

Şalqar Köldin içinde

+

zalalı coq adamga

+

Arıştan tuvgan sultanım

+

tir ligi bolsa ol caqtın

+

ustap berip kapırga

+

Orta Cüzdin işinde

+

cavga curtm bermeske

+

Danqın şıqqan alamga




qamal buzup bagadur

+

qarangı tuman celdetip

+

on sekiz ben ,otuz bir

+

tavdı uşurgan qaharın

+

Curtın, qorqıp, bermedi

'+

qarsı turgan kapır’ga

+

zahar şaşqan avzınan

+

altpıs mindey eskermen

-f

azarnatın Alaş’tın

+

Orta Cüz’difi işinde

+

qonravlı buyra nar idi

+

kapır’ga tim aq tar idi

+

kök pen uçsa tor idi

4-

Arıştan tuvgan sultanım

+

ortadan oyıp col saldın

+

Musulmandın uranı

+

cav körmese cabıgıp

+

sarbaz cıynap tüzettin

+

Arıştan tuvgan sultanım

+

Min Cı^ı'nın tavınday

+

köktemdegi cavınday

+

Orta Cüz'dün balası

+

ertendi keşti zarlaymız






özdin cası canbırday1<ıy)

Yani: »Yalnız biz (yani Kıpçaklar) değil, bütün Orta Yüz - Kazaklarımı* han olarak tâyin ettiği, sen, arslan olarak doğmuş sultanım, düşmanın dünyası- 275
m dar kıldın. Benim sultanımın (faziletlerinden) sorarsan o, aklı tam 110), ak­im cevnerini taşıyan birisiydi. (Yoksa) Argın ve Kıpçak urukları arasmda (aklı ile) öteki insanları geride bırakmış olan kim vardı? O (=: Abdülgaffar) dalgalı Çalkar Göl'ün ortasında bütün elimizi içine alan bir gemi gibi idi. Millete za­rarı olmıyan insanlara gökten ve yerden daha genişti. Arslan doğan sultanım, altı ulustan ibaret olan Kıpçak yaşıyacaksa ben müslümanların evlâdım kâfire tutup vererex ağlatmam demişti. O, Orta Yüz’ün içerisinde, üstünde kalesi olan bir tepe idi. Memleketini düşmana vermemek hususunda o, örnek olacak bir dağ beli idi. ünün dünyaya yayılmıştı. Memleket halkını elinde idare ettin. Kuşatan düşman saflarını yararak bu kadar orduya rehberlik edip, alıp çıkan kahraman sen idin. Karanlık ve duman neşrederek padişahtan bir ferman geldi.
O. ancak 18 ve 31 yaşları arasındaki Kazakları hizmete çağırıyordu, başka bir isteği yoktu. (Kus çarının) dağları yıkan kahrını, sen, fırtına sanarak şaşırma­dın. (Benim sultanım) korkaklık göstererek yurdunu düşmana vermedi. (Halk içinden) korkanlara da ceza vermedi. Başka bütün işlerini bırakarak kendisini ancak jcâfire karşı koymağa hasretti. (Sen sultnım)! Ağzından zehir saçmakta dan (çar) Nikolay dan kaçmadın. Bilâkis altmış bin kadar ordu ile onun şehir­lerine saldırdın. Aiaş (yani bütün Kazakların) vatandaşlık hakkını jmüdafaa ederken başını korumakla uğraşmadın, Orta Yüz’ün içinde bu kadar (rus) kol­orduları kendisine yetişemiyecek çanrakllı buğra nar deve, denizler kaynayıp taşarsa üzerine su çıkarmıyan bir yar idi. O müminlere karşı göl ve derya gibi geniş tabiatlı, kâfirlere karşı ise tamamile dar (geçilmez) bir geçit idi. El içindeki bozuklar için ise o, bunlar gökten uçacak olurlarsa bir tor (=: kuş ağı), yerden kaçacak olurlarsa bir hendek gibi idi. Benim arslan doğan sultanım! Sen mil­letin örf ve âdetlerini (an’anelerini) bilerek ona göre . ortadan geniş bir yol oyarak (kazarak) açtın. «Sahibkıran» lâkabını aldın. Müslümanlara senin bu adın uran (savaş parolası) oldu. «Çubar ala» (yani kır donlu ala renginde) bay­rak kaldırdın. Karşında düşman görmediğin zaman zayıflıyor, fakat düşman or­dularını gördüğün anda seviniyordun. Sen ordular toplayıp tanzim ettin ve mey­danı kan ile boyadın. Arslan doğan sultanım sen uran olmak bakımından «Mifi Cılkı» dağı kadar ulu idim" Kalabalık el, ulus için faydalı olmak bakımından ilkbaharın bereketli yağmurları gibi idin. Bu aziz (sultanım) gtehit olduktan sonra, Orta Yüz Kazak oğulları gamsız olarak oturabilir mi? Sabah akşam dur­madan ağlıyoruz, gözlerimizin yaşı, yağmur gibi akıp duruyor»;
Bu destanda Abdülgaffarın yaşattığı hayatı özlemek, bilhassa ko­caman Rusyaya karşı, birkaç uruğa dayanarak başkaldırmasını, düşman görmediği ve savaş olmadığı zaman sıkıntı çekip, düşman gördüğü za-
Hî)) «Ken> farsça «kân» dan, maden kuyusu.
man sevindiğini ehemmiyetle kaydetmek, Kazaklarda savaşçılığın da­ha çok canlı olduğunu gösteren örneklerden biridir.
Yedisu Kırgızlarma gelince, bunlardan Çu boyu civar dağlarındaki on nahiye, Ayüke oğlu Kanaat idaresinde, Karakul tümenindeki uruk­lar da Sarı Bağış’tan Cantay oğlu Şabdan Batırın oğulları Muhiddin ve Hüsameddin idaresinde ayaklandılar. Burada adı geçen Şabdan, Tür- kistamn istiklâli uğrunda çalışan Kine Sarıyı öldüren, rus istilâ sefer­lerinde general Çernayev’e ve sonra Skoblev’e Kırgız milis askeri teşkil ederek yardım eden meşhur Cantay Batırın oğludur276). Elli yıl sonra Cantayın torunları, rus esaretinin ne olduğunu anlayıp, isyan ettiler. 9' ağustos tarihinde Kırgızların eline 170 kadar tüfek ve 40.000 kadar fişek geçti. Her tarafta telgraf hatlarını kestiler. Pişpek, Tokmak, Ka­rakul (=z:Prjivalski) şehirlerini kuşattıktan sonra işgal edip, birçok rus göçmenini kestiler ve kasabalarını yakıp yıktılar. Kapai’dan Çin sını­rındaki Gulca’ya kaçan bazı Türkiyeli subaylar (Hacı Sami, Adil Hik­met, Bursalı İbrahim, Silistireli Hüseyin Beyler) ikinciteşrinde Şabdan Batır oğulları idaresindeki Kırgızlarla birleşmiş idilerse de, o sırada, Kırgızların işi artık bozulmak üzere idi. İki ay içinde sert çarpışmalar ol­du. Nihayet general Kuropatkin in pek çok olarak sevkettiği rus kuv­vetlerine dayanamıyarak 39 nahiye (volos)den 100.000 çadırdan çok Kırgız ailesi Çin sınırına sığınmağa mecbur kaldılar. Hacı Sami ve ar­kadaşları da Khotene geldiler. Kırgızların Çine gidemiyenleriııden Rus- lara yakın bulunan nahiyelerdekileri >çoluk çocuk, erkek kadın hep bir­den kesilmişlerdir 277). Çine sığınanları da Çinliler ve Kalmuklar tara­fından yağma edilerek, rus sınırına sıkıştırılmışlardır. Altmış yaşların­da (bulunan Kanaat Batır, Rusların eline geçti ve yukarıda (s. 306)da söylediğimiz gibi, işkencelere dayanamıyarak, hapisanede başını duva­ra vurup intihar etti.
Özbekistanda isyan hareketleri, pek intizamsız bir şekilde gelişti. Seferberlik hakkmdaki ferman (eski hesapla) 25 haziranda çıktıysa da, ahaliye bildirilmesi birdenbire olmadı. Bundan dolayı hareketler her yerde köylülerin bilfiil çağırılmağa başladığı günlerde zuhur etti. Kette Korgan tümeninde 3, 1 ÖT 19, 21 temmuz günlerinde, Semerkand tü­meninde 5 temmuzda, Khocendin Acdahar köyünde 18 temmuzda, Ferganede Khokand tümeninde 10 temmuzda, Margilân tümeninde



il, 13, 13, 1 7 temmuz günlerinde, Endican tümeninde 9, 12, 13 tem- muzda Taşkentte heyecan olup, çarpışma sırasında 6 kişi öldü, 20-30 kişi yaralandı. 22 temmuzda Taşkente tâbi Kancagalı, Khanabad ve Akkorgan nahiyelerinde, 3 ağustosta Akmescid tümeninde Maslak na­hiyesinde hükümet mümessilleri dövüldü ve öldürüldü. Fakat isyanın kuvvetli yeri, Özbeklerin daha oymak hayatını unutmadıkları Cızakh •ümeninde ve Amu Derya şubesinde Çımbayda oldu. Cızakh yöreleri ahalisi ilk önce 13,1 5 temmuzda ayaklanıp, Koytaş dağları arasındaki Bağdan nahiyesinde toplanmağa başladılar. Taşkent tümeninin cenup bölümündeki köylerin ahalisi de oraya kaçmağa başladı. 13-18 tem­muzda Cızakh yöresindeki köylüler tüfek, tabanca,1 balta, bıçak ve kü­reklerle silâhlanıp, birkaç yerden demiryol hattını bozdular ve telgraf tellerini kestiler. Rusların tümen ‘(üyez) hâkimini, polis müdürünü ve diğer memurlarını öldürdüler. Cüveçi Abdülcebbar oğlu Abdurrahman Khoca,başkan seçildi. 3 ağustosta albay Afanasiyev kumandasında 13 tabur asker 6 top gelip, sonra burada yaptığı kıyıcılıklarla ün salmış olan general İvanov-Rynov gelerek 8-9 ağustosta Sengzâr Irmağı kı- yılarında kıyamcıları takip etti.
Amu Derya şubesinde de isyan kuvvetli ölüp, Çımbaym polis mü­dürü (pıistov) öldürüldü. Rusya hükümeti bunun için Çımbaylılara ve kamışlar arasında dünyadan habersiz, hattâ o polis müdürünün öldü­rüldüğünü de bilmeden yaşıyan Karakalpak köylülerine* katliâm yaptı. Bu­nunla beraber, buraları, rus ihtilâline kadar sükûnet bulmadı. İsyan eden Türkmenler, Karakalpak sınırına geçerek bunları yağma, kadın ve kız­larım tutsak ederler, ortalığı yakıp yıkarlardı. Diğer taraftan «Törtkül»
(rusçası: Petro-Aleksandrovsk) deki Ruslar da yağma ederlerdi. Buna çare olarak Karakalpaklar, bir nevi muvakkat hükümet kurarak, bir han (yerli tâbiri?: «qan makhdum») seçtiler. Bu ülkeyi Rusyanm isti­lâsından daha önce, Aral Gölünün cenup kıyısına, Rusyada takibe uğ- nyan bir kısım muhafazakâr ortodoks mezhebine mensup Ural Kaza- çj Rusları, Khıyva hanına sığınarak gelip yerleşmişlerdi. Khıyvajılar bunlara «Babay» derler. Bunlar da kendilerine ayrıca «Uralski Hükü­meti» kurmuşlardı. Türkistanda Bolşevik hükümeti kurulduktan sonra, onu kabul etmek istemediler. Bir ,defa 380 ve ikinci defa 150 Bolşevi- ğin silâhlarını alıp öldürdüler. Böylelikle bu taraflara âdeta hâkim ol­dular. Karakalpaklar ise, Aday uruğundan silâh satın alıp, bir nevi ordu kurmak üzere idiler. Fakat Bolşevikler Aral üzerinden gelip, Ural Ka- zaçilerini sıkıştırarak itaate mecbur edince. Karakalpaklar da 1919 yılı sonunda Çarcuy tarafından gelen Bolşeviklere itaat ettiler. Bolşevikler de «qan makhdum»u Karakalpak İnkılâp Komitesi başkanı diye tanı- ■dılar ve sonra onu da atıp kendi Rus hükümetlerini kurdular15-).
1916 isyanı sırasında Türkistanda, Rus köylüleri ve askerleri de epeyce zarar gördüler. Yedisu, Semerkand ve Fergane vilâyetlerinde kesilen Rusların sayısı 3.806 ya varmaktadır. Bu sayı 1865-1873 yıl­larında Türkistan istilâsı sırasındaki rus ölülerinden (3.376 kişi) fazla idi ll,a). Bu vilâyetlerdeki isyanın bastırılması için 14 tabur piyade, 33 tabur süvari, 42 top, 69 ağır makineli tüfek kullanıldı. Yerli ahalinin kırılması, daha ziyade Yedisu Vilâyetinde Pişpek, Karakul tümenle­rinde, Semerkand Vilâyetinde Cızakhda olmuştur. Bu son tümende rus kuvvetini albay (sonra general) İvanov-Rynov idare etti. 15.000 kişilik rus Kazaçi kuvvetiyle, yerli ahaliyi, yirmi • gün boyuna soydu, kesti. Ayaklanma ve karşılık katliâm 33 gün sürdü. Yerli ahaliden ve­kil sıfatı ile gelenler de asılıyorlardı. Cızakhm ileri gelenlerinden Ma’ruf oğlu Nureddin Hacı, Ruzî Mehmed oğlu İsmail, münevverlerden Ab­dullah oğlu Kari Ziya bu asılanlar arasındadır. Birçok yerlerde cezalan­dırma işi 1916 kışında da devam etti.
Türkmenistanda ahali 1-2 ilkteşrinde Sirakhs kalesine hücum et­tiler. Bundan başka yerlerde de ufak tefek hücumlar oldu. İsyanı bas­tırmak işi general Madridov a havale edilmişti. Bu general, 15.000 as­kerle Astarâbâd sınırında Yomut uruğunu tâkip etti. Bütün mal ve da­varlarını gasbetti.
1916 sonunda kış günü cepheden gönderilen Yedisudaki Rus göç­menlerinden toplanan askerler, silâhsız Kırgızları, Tasladıkları yerde eğ­lence yerine öldürüyorlardı. İsyan cezası olarak Yedisu vilâyetinin Almatı tümeninde 35.000 meskûn medenî Kazağın yeri ve mülkü gas- b^dildi...., Pişpek, Karakul ( = Prjivalsk),' Yarken d tümenlerinde
2.5 10.366 desatine yer, Rus göçmenleri faydasına müsadere edildi. 3 7.355 ev Kazak ve Kırgız çöllere ve dağlara sürüldü. Buna ilâve ola­rak Pişpek muzafatmdan 2.402 eve, yine yer ve emlâkinden tamamen mahrum edilerek çöllere sürülmek kararı verildi. Rus nefer ve subay­ları Kırgız, Türkmen ve Özbeklerin bütün ev tezyinatını, bizzat kendi­leri için yağma ediyorlardı. General Madridov, daha 1917 kânunusa­nisinin 9-13 ünde bile Karabayır Dağda, Türkmenlerle mücadele edi­yordu. Türkmenlere karşı tecziye, harp dolayısıyla, Rusların Doğu İranı, Horasanı işgal hareketleriyle müvazi gidiyordu. İsyan, Türkmenleri yağ­ma için bir sebep olmuştur. İnkılâp sonunda hapsedilen general Madri- dovun evinde Türkmen kadınlarının boyunlarından aldığı gümüş süs 278 279

eşyaları 1 7 pud kadar olup, altmıştan fazla en iyi Türkmen halıları bu­lundu. Diğer rus zabit ve memurlarının «ganimet»leri de bununla öl­çülebilir. Kıyam bahanesiyle Ruslar, birçok verimli yerlerdeki yerli aha­liyi tamamen yok edecekti. Ancak 1917 martındaki inkılâp, bunları kurtardı. Binlerce adam hapiste bulunuyordu. Bunlardan çoğu ölüm cezasına mahkûm edilmişti. İnkılâba kadar ancak 347 kişi hakkında bu hüküm yerine getirilmişti. Kalanları inkılâp dolayısıyla kurtuldular. Elbette bunlar, yalnız muhakeme edilenlerdi. Yoksa rus askeri ve Ku- ropatkin tarafından «Kırgızı nerede bulursa öldürmek için» silâhlandı­rılan Yedisu rus köylüleri tarafından öldürülenlerin sayısı, pek büyük­tür. Sabık Khokand hükümeti reisi tarihçi mühendis Mehmed Can Tı- nışbay oğlu ve Turar Rıskul oğlu İ 9İ6 isyanına ait malûmat toplamış ve neşretmişlerdir 154). Mehmed Can ve ruslardan Şkapski 1917 yılın­da Kerenski hükümeti tarafından Yedisuda zarar gören Kırgızlar me­selesini incelemeğe memur edilmişlerdi. Bunların 1917 ağustosuna ka­dar topladıkları malûmata göre, Çine kaçıp sonra geri dönenlerden

  1. kadar Kırgız öldürülmüştü. Bu hesabı Ali Merdan Beğ Topçı— başı da, o yılın ağustosunda Moskovada Kerenski’nin idaresinde top-, lanan «Omum Rusya Devlet Müşaveresi»nde, Rusya Müslümanları adına, okuduğu demeçte zikredip geçmişti 15r’).

Bu isyan sırasında münevverler ahaliyle birleşmedi. Kazak mü­nevverlerinden Bükeyhan oğlu Alikhan zümresi, isyanın mânasızlığmır bilâkis1 yurttaşlık adına rus savaş safında çalışmak lüzumunu ve münev­verlerin de cepheye gönderilen Kazaklara «belediyeler birliği» (zems- 280 281
kogorodskoy soyuz) ile müttefikan yardım etmesi zaruretini ileri sürüyor­lardı. Ozaman bir kısım ulemâ ile iş birliği yapan Karatay oğlu Bakht Can Sultan gibiler ise, mecburî hizmete çağırılmak hakkmdaki ferma­nın kaldırılmasını istiyorlardı. Ozaman Petresburgda «Devlet Duması» nın Müslüman Fraksiyonu «Bürosu»nda Ufa vilâyetinin mümessili ola­rak bulunduğumdan, her iki zümre münevverlerinin münakaşalarına kştdrak ettiğimde, millî gayemiz bakımından ahalinin bu şerefsiz trans hizmetleri yerine, doğrudan doğruya askere alınmasını, türkçe ve rusça okuyup yazanların küçük zabit yapılmasını ileri sürerdim. Alikhan* trans hizmetine alınanların artık o işte kalmalarını istedi ve bu «mer- dikâr»lara nezaret işine birçok münevverleri celbedebildi. Doğrudan doğruya asjcerî hizmete . tâbi tutulan Kazan Türk münevverleri de, ta­tarca «laşman» dedikleri bu trans hizmetlerine nezaret işine karışıp, kendi askerî hizmetlerini hafifletmek gayesini güdüyorlar ve Alikhan zümresine rakip bulunuyorlardı. Tranş hizmetlerinin Özbek ve Kazak köylüsünün gözünü açmağa epeyce yardımı olmuştur. Bu vazifede bu - lunanlar 1917 inkılâbı zamanında epey yararlık göstermişlerdir. Se- merkandda müslüman işçi teşkilâtı ve esnaf cemiyeti vücude getiren- Şemseddin adında birisi ve Fergane Basmacı hareketlerini idare eden bazıları (meselâ Kör Şirmet) vatanına sağ olarak dönüp gelen «merdi— kâr»lardandır. ~

Download 2,51 Mb.

Do'stlaringiz bilan baham:
1   ...   183   184   185   186   187   188   189   190   ...   447




Ma'lumotlar bazasi mualliflik huquqi bilan himoyalangan ©hozir.org 2024
ma'muriyatiga murojaat qiling

kiriting | ro'yxatdan o'tish
    Bosh sahifa
юртда тантана
Боғда битган
Бугун юртда
Эшитганлар жилманглар
Эшитмадим деманглар
битган бодомлар
Yangiariq tumani
qitish marakazi
Raqamli texnologiyalar
ilishida muhokamadan
tasdiqqa tavsiya
tavsiya etilgan
iqtisodiyot kafedrasi
steiermarkischen landesregierung
asarlaringizni yuboring
o'zingizning asarlaringizni
Iltimos faqat
faqat o'zingizning
steierm rkischen
landesregierung fachabteilung
rkischen landesregierung
hamshira loyihasi
loyihasi mavsum
faolyatining oqibatlari
asosiy adabiyotlar
fakulteti ahborot
ahborot havfsizligi
havfsizligi kafedrasi
fanidan bo’yicha
fakulteti iqtisodiyot
boshqaruv fakulteti
chiqarishda boshqaruv
ishlab chiqarishda
iqtisodiyot fakultet
multiservis tarmoqlari
fanidan asosiy
Uzbek fanidan
mavzulari potok
asosidagi multiservis
'aliyyil a'ziym
billahil 'aliyyil
illaa billahil
quvvata illaa
falah' deganida
Kompyuter savodxonligi
bo’yicha mustaqil
'alal falah'
Hayya 'alal
'alas soloh
Hayya 'alas
mavsum boyicha


yuklab olish