yonu, onu yalnız yüzeyi, aydınlatması, işlevi, tek-
nolojisi bakımından ayrı ayrı ele alınması müm-
kün değildir, kavram olarak bir bütündür.
M3 Grubunun işlerinde ve özellikle Utarit
İzgi’nin bağımsız ve farklı gruplar içinde tasarla-
dığı ve hayata geçirdiği yapılarının büyük bir kıs-
mında plastik sanatların önemli bir yeri vardır.
6
Mimarların, Güzel Sanatlar Akademisi öğretim
kadrosunda olmaları dolayısıyla sanatçılarla yakın
ilişkiler içinde olmaları yapılarında sanatçılara ve
sanat eserlerine yer vermelerinde etkili olmuştur.
Bu bağlamda mimarlar, birlikte gerçekleştir-
dikleri diğer yapılarda olduğu gibi Başak Sigor-
ta Binasında da sanat çalışmalarına yer vermiştir.
Binanın ofis girişi ile banka şubesini ayıran
duvarı üzerinde Türkiye’nin ilk kadın seramik
sanatçısı ve çağdaş seramik sanatının öncüsü
olan Füreya Koral
7
tarafından yapılan büyük bir
seramik pano bulunur (
Resim 6
). Ziraat Bankası
Harbiye Şubesi ile Başak Sigorta Genel Müdür-
lüğü girişini ayıran duvara yerleşen, ‘toprak, su,
ateş ve hava’yı temsil eden tasarım, duvarın her
iki yüzeyinde kesintisiz bir süreklilik içerdiğin-
den aynı zamanda bütünleyici bir anlam taşır.
Pano, soldaki Ziraat Bankası’nın duvarından
başlıyor, bir kolonla bölünüp dışarı çıkıyor, yeni-
den içeri girip, Başak Sigorta’nın duvarında
devam ediyordu. Bir yarısında sıcak renkleriyle
toprak ve ateş, diğer yarısında soğuk renkleriyle
su ve hava yer alıyordu. Böylece birbirine karşıt
ama yine de birbirini tamamlayan bir resim oluşu-
yordu panonun bütününde. (Kulin, 2013: 322)
Başak Sigorta Binasını benzerleri ve yaşıtları
arasında özgün kılan özellik yukarıda kısaca deği-
nilen, tasarım-teknoloji ilişkisinin yapıtın leitmo-
tifi olması ile birlikte kendisi için tasarlanmış bir
sanat eserini kapsamasıdır. Bu bağlamda yapı mal-
zeme ve teknolojilerinin hızla gelişerek kısa süre-
de tüketildiği günümüz dünyasında, bir geçiş
dönemi örneği olarak değer taşıması kaçınılmaz-
dır. Ancak yapıyı önemli kılan tasarım-teknoloji
ilişkisi, 2000’li yıllarla birlikte çalışma mekânların-
da istenilen konfor ve teknolojik yenilikleri karşı-
layamaz duruma geldiğinde bu kez bir olumsuz-
luk olarak değerlendirilir. Mekânlarda inşa döne-
minin hassasiyetinden yoksun olarak yapılan deği-
şiklikler ve cephe müdahaleleri ile yapı tasarım
düşüncesi bağlamını yitirmeye başlar.
Bu sürecin hızlandırıcısı, 1959 yılında sektöre
Ziraat Bankası’nın bir yan kuruluşu olarak katı-
lan Başak Sigorta
8
firmasının 2006 yılında hisse-
lerini Fransız Groupama Grubu’na devretmesiy-
le başlayan değişimdir. 2008 yılında gerçekleşen
özelleştirme ile grubun Güven Sigorta ile birleş-
mesi tamamlanmış, 2009 yılında “Başak Sigorta”
adı tamamen silinmiştir. Kuruluşunun ardından
çağrılı bir yarışma ile elde ettiği proje neticesinde
seçtiği müelliflerce inşa edilen bina, böylelikle
kurumsal kimliği temsil etme özelliğini bütünüy-
le yitirir. Bina, özellikle 1980’li yıllardan itibaren
gelişen ofis teknolojileri ve kullanım programının
yoğunluğundaki değişikliklere bağlı
olarak
zaman içinde yapılan müdahalelerle inşa döne-
minin yalın ve nitelikli mimari özelliklerini yitir-
meye başlamıştır. Bu aşamada iç mekânda yapılan
50
mimar•ist 2018/2
Do'stlaringiz bilan baham: