15
getirilmişti. Evde bulunan kimselere ona vurmalarını emretti.
Oradakiler ona
ayakkabılarıyla vurdular.” Hadisi rivayet eden Ukbe kendisinin de o şahsa vuranlar
arasında olduğunu belirtmiştir.
61
“Hz. Peygamber (s.a.v.) zamanında, insanların hımar (eşek) lakabını taktıkları Abdullah
adında biri vardı. Bu kişi Rasûlullah’ı güldürürdü. Hz. Peygamber (s.a.v.)
bu adama,
şarab içtiği için celde cezası uygulamıştı. Bir gün bu şahıs yine huzura getirildi. Hz.
Peygamberin emriyle ona sopa atıldı. Topluluktan birisi “Allah’ım! Şu adama lanet et,
içki yüzünden ne kadar da çok huzura getiriliyor!” dedi. Bunun üzerine Hz. Peygamber
"Ona lanet etmeyiniz! Vallahi kesin olarak biliyorum ki bu zât Allah'ı ve Rasûlü'nü
sevmektedir" buyurdu.”
62
Sahabe dönemine gelince bu dönem tatbikatına dair bazı rivayetler cezanın miktarı
hakkında bize bilgi vermektedir. Rivayete göre Hz. Peygamber şarâb içme suçunda,
yaprakları soyulmuş hurma deyneği ve ayakkabılarla vurma cezası uygulamıştır. Hz. Ebû
Bekir de içki içen kimseye kırk sopa vurdurmuştur.
63
Hz. Ömer döneminde ise toplumda içkiye rağbetin artması üzerine cezanın miktarında bir
artış olmuştur. İlgili rivayette Rasûlullah (s.a.v) zamanında, Ebû Bekir'in halifeliğinde ve
Ömer'in halifeliğinin ilk döneminde şarâb içen biri getirildiğinde, şarap içen kimseye
orada bulunan insanların elleriyle, ayakkabılarıyla ve ridâlarıyla vurdukları belirtilmiş
daha sonra Hz. Ömer'in halifeliğinin sonunda, sarhoşa kırk sopa vurulduğu, insanlar içki
içmekte ve fesâd çıkarmakta ileri gittikleri zamanda ise, Hz. Ömer’in cezanın miktarını
seksen sopaya çıkarttığı belirtilmiştir.
64
Hz. Ömer’in sopa miktarına yaptığı bu ilave
sahabe ile istişaresi sonucunda olmuştur. Şöyle ki Hz. Ali, “İçki içene 80 celde vurulması
fikrindeyim. Çünkü içki içen sarhoş olur, sarhoş olunca da ne söylediğini bilmez. Ne
söylediğini bilmeyen iftirâda bulunur. İftirada bulunanın cezası da 80 değnektir.”
demiştir. Bunun üzerine Hz. Ömer 80 sopa had vurmuştur.
65
61
Buhari, a.g.e, s.13
62
Buhari, a.g.e, s.13-14
63
Buhari, a.g.e, s.13
64
Buhari, a.g.e, s.14
65
Maverdi, Ahkâm-ı Sultaniyye, çev: Dr. Ali Şafak, Bedir Yayınevi, İstanbul, 1976, s.259; İbn Rüşd, s.516
16
Hz. Ali ise haddin miktarının net olmaması konusunda şöyle demiştir: “Ben herhangi bir
kimseye had vurup da onun ölmesinden dolayı nefsimde üzüntü duymuş değilimdir.
Ancak böyle bir üzüntüyü içki içen kimse hakkında duymuşumdur. Şayet içki içen kimse
hadden dolayı ölseydi muhakkak ben onun diyetini verirdim. Çünkü Rasûlullah (s.a.v)
içki içenin haddini kanunlaştırmamıştır.”
66
Hz. Ali’nin yukarıda zikri geçen rivayetine göre içki içen kimse infaz sebebiyle ölürse
diyet verilmesi gerekir. Fıkıh âlimleri diyet miktarında iki ayrı görüş ileri sürmüşlerdir.
Bir görüşe göre tam diyet verilir; çünkü cezalandırmada sınır aşılmıştır, diğer görüşe göre
ise yarım diyet verilir.
67
Bütün bu rivayetlerde görüldüğü üzere içki içene nasıl ve kaç adet vurulacağına dair ne
asr-ı saadette, ne de sahabe uygulamasında kesin ve yerleşik bir uygulama vardır. Bundan
dolayı İslam hukukçuları cezanın sayı sınırı ve mahiyeti hakkında farklı görüşler
ileri
sürmüşlerdir.
Do'stlaringiz bilan baham: